Laos’taki bir mağarada yapılan kazı çalışmalarında, antik iklim değişikliği dönemindeki modern insanın bölgeye yerleşimine dair önemli bulgular keşfedildi. Kazılarda, 50 bin ila 30 bin yıl önceki zemin koşullarının yanı sıra, insan ve hayvan faaliyetlerine dair izler de ortaya çıkarıldı.
Laos’ta yapılan arkeolojik kazılar sırasında keşfedilen bir mağara alanı, Güneydoğu Asya’daki en eski insan yerleşimlerine dair önemli kanıtlar sunuyor. Çalışma, ilk insanların antik iklim değişikliği döneminde bölgeye nasıl yerleştiğine ışık tutuyor.
Quaternary Science Reviews dergisinde yayımlanan çalışmada, Laos’taki Tam Pà Ling mağarasında 52 bin ila 10 bin yıl önceki zemin koşulları yeniden yapılandırıldı.
90 BİN YILLIK FOSİLLER BULUNMUŞTU
Daha önce yapılan kazılarda, mağarada 30 bin ila 90 bin yıl öncesine ait insan fosilleri bulunmuştu; bu durum, modern insanın bölgeye düşünülenden daha erken bir tarihte yayıldığını gösteriyor.
Ancak daha önce yapılan kazılarda çevreyi saran tortuların detaylı analizi yapılmamıştı.
Avustralya’daki Flinders Üniversitesi’nden araştırmacılar, mağaradan alınan toprağın mikroskobik analizi ile geçmiş ortamlardaki değişiklikleri anlamaya çalıştı.
ASYA’DAKİ EN ESKİ İNSAN FOSİLLERİ Bulgular, Güneydoğu Asya’daki en eski modern insan fosillerinin hangi koşullar altında mağaranın derinliklerine yerleştiğini belirlemeye yardımcı oldu. Analizler, önceki kazılarda gözden kaçan insan ve hayvan faaliyetlerine dair izleri de ortaya çıkardı, bu da tropikal koşullardaki çevresel değişikliklere uyum sağlama hakkında daha fazla bilgi sağladı. Araştırmalar, mağaranın 50 bin ila 30 bin yıl önce uzun süre ıslak kaldığını ancak su altında kalmadığını, ılıman iklimden nemli iklime geçiş yaptığını gösterdi. Araştırmacılar, insan fosillerinin zaman içinde biriken gevşek tortularla mağaranın derinliklerine sürüklenmiş olabileceğini tespit etti. Fosiller muhtemelen yoğun yağış dönemlerinde çevredeki yamaçlardan gelen sularla taşındı. Ayrıca mağaranın yaklaşık 24 bin yıl önce bir kuraklık dönemi yaşayıp kısa süre sonra ıslak ve ılıman koşullara geri döndüğüne dair işaretler de vardı. “BENZERSİZ BİLGİLER ELDE EDİLMESİNE OLANAK SAĞLADI” Çalışmada, mağaradaki koşulların sık sık ıslak zemine sahip ılıman bir iklimden mevsimsel olarak kurak hale gelen koşullara kadar büyük ölçüde dalgalandığı belirtildi. Bölge muhtemelen daha kurak dönemlerde orman yangınları da yaşadı. Araştırmacılar, alternatif olarak mağarayı ziyaret eden insanların girişin içinde veya yakınında ateş yakmış olabileceğini söyledi. Çalışmanın yazarlarından Fabrice Demeter, “Bu araştırma, ekibimizin Güneydoğu Asya’nın sürekli değişen orman örtüleri arasında ve değişken bölgesel iklim istikrarsızlığı dönemlerinde dağılan atalarımızın dinamikleri hakkında benzersiz bilgiler elde edilmesine olanak sağladı” dedi.