Yabancı dergi ve gazetelerde Esad rejiminin devrilmesinin Türkiye açısından önemine dikkat çeken analizler yapıldı. İran’ın aksine Türkiye’nin bölgedeki etkisinin güçlendiği yorumları manşetleri doldurdu. Gelin o analizlere bir bakalım.

Amerikan Foreign Policy dergisinde Esad rejiminin devrilmesinin Türkiye ve İran açısından değerlendirildiği analizde bu başlık kullanıldı.
Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin muhalifleri destekleyen Türkiye için büyük bir kazanç olduğu belirtildi.

Buna karşın Esad rejminin devrilmesinin İran’ın prestijine ve bölgesel stratejisine büyük bir darbe indirdiği değerlendirmesinde bulunuldu.


Bu öngörünün gerçeğe dönüşmesi halinde İran’ın Kafkaslarla bağının tamamen kopacağı yorumuna yer verildi.
Tahran yönetimi için bu durumun 16’ıncı ve 20’ıncı yüzyıl arasında Kafkasya ve Ortadoğu’da Osmanlı hakimiyetinden duyduğu rahatsızlığın bir benzeri olacağına dikkat çekildi.

Esad rejimini deviren HTŞ’nin Esad yönetimine göre Filistin davasına daha duyarlı olabileceğine dikkat çekildi.
HTŞ’nin İsrail’in Golan Tepelerindeki işgaline de daha sert bir şekilde karşı koyabileceği yorumu yapıldı.
Bu açıdan bakıldığında Suriye’deki gelişmelerin İsrail için endişe verici olduğu belirtildi.

Dergide çıkan bir başka yorumdaysa Suriye’de Beşar Esad rejiminin düşmesiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Müslüman dünyasının lideri” anını yaşadığı vurgulandı.


Türkiye’nin hem ekonomik hem siyasi kazançlar elde edebileceğinin altı çizildi.
Analizde “Erdoğan’ın güney komşusu üzerindeki nüfuzu, Beşar Esad’ın devrilmesiyle önemli ölçüde arttı ve bu durum onun içeride ve uluslararası arenada siyasi duruşunu güçlendirdi” ifadeleri kullanıldı.

