Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra İsrail, komşusunun topraklarında işgalini genişletmeye başladı. Peki saldırıların amacı ne? İsrail, Suriye’den ne istiyor? İşte İsrail’in Suriye’yi işgali hakkında bilmeniz gerekenler…

Birleşmiş Milletler’in protestolarına rağmen İsrail güçleri, 1974’ten bu yana iki ülkeyi ayıran tampon bölgeye askeri bir saldırı başlattı.
Bu saldırılar, ülkenin 54 yıllık Esad ailesi yönetiminden kurtulduğu dönemde geldi.

Peki İsrail şimdi neden Suriye’ye saldırıyor?
İsrail yıllardır Suriye’ye yönelik saldırılarını İran’ın askeri hedeflerini ortadan kaldırdığını iddia ederek gerekçelendiriyor. Ancak İran şu anda Suriye’de hiçbir askeri gücünün bulunmadığını açıkladı.
İsrail şimdi de Suriye’nin askeri altyapısını yok etmeye odaklandığını söylüyor.

İsrail, silah depoları, mühimmat depoları, havaalanları, deniz üsleri ve araştırma merkezleri dahil olmak üzere askeri tesisleri hedef alıyor.
Ayrıca Suriye ile İsrail’i ayıran Golan Tepeleri boyunca uzanan tampon bölgeye de askeri birlikler konuşlandırdı.
Arazi, 1974 yılında BM arabuluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak resmen silahtan arındırılmış bölge olarak belirlenmişti.

Anlaşma, 6 Ekim 1973’te sona eren savaşın ardından Suriye ile İsrail arasında 31 Mayıs 1974’te İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler, Sovyetler Birliği ve ABD temsilcilerinin huzurunda imzalandı.
Anlaşma kapsamında İsrail (mavi) ve Suriye (kırmızı) olmak üzere iki ayrım çizgisi konularak aralarında bir tampon bölge oluşturuldu.
Tampon bölgede, bölgenin Suriye egemenliği altında olması şartıyla, anlaşmanın uygulanmasının izlenmesinden Suriye Golan Tepeleri’nde görev yapan BM Ateşkes Gözlem Gücü (UNDOF) sorumlu kılındı.
Ayrıca “UNDOF’un ateşkesin sürdürülmesini ve sıkı şekilde uyulmasını temin için çalışacağı; ayırma ve sınırlandırma alanlarına ilişkin ek protokolü denetleyeceği” belirtildi.

Suriye güvenlik güçleri de İsrail tanklarının Golan Tepeleri’nden Katana’ya, Suriye topraklarının 10 km içine ve başkente yakın bir yere ilerlediğini bildirdi.
İsrail askeri kaynakları ise bu saldırıyı yalanladı.
Başkente yönelik 100’den fazla saldırının yanı sıra İsrail doğuda El Mayadin, kuzeybatıda Tartus ve Masyaf, Lübnan ile Kusayr sınır kapısı ve güneyde Halhalah askeri havaalanına saldırılar düzenledi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar da İsrail’in pazar gününden bu yana gerçekleştirdiği saldırıları savunarak, amaçlarının sadece şüpheli kimyasal silah mevzilerini ve uzun menzilli roket mevzilerini hedef almak ve bunların silahlı gruplar tarafından ele geçirilmesini önlemek olduğunu iddia etti.
Sa’ar İsrail’in “tedbir amaçlı” hareket ettiğini söyledi.
“Bu nedenle, örneğin kalan kimyasal silahlar ya da uzun menzilli füzeler ve roketler gibi stratejik silah sistemlerine, aşırılık yanlılarının eline geçmemeleri için saldırdık” diye ekledi.

Hükümet, “İsrail’in savunması için hareket etmek” dışında niyetini ortaya koyabilecek herhangi bir açıklama yapmadı.
Ancak bazı önde gelen İsrailli isimler bundan sonra ne olması gerektiğine dair görüşlerini dile getirdi.
Ulusal Birlik Partisi lideri ve Netanyahu muhalifi Benny Gantz, bunun İsrail için “tarihi bir fırsat” olduğunu söyledi.
Politika yapıcılara “Suriye’deki Dürziler, Kürtler ve diğer gruplarla ilişkilerimizi geliştirelim” çağrısında bulunan Gantz, İsrail’in Esad’ı deviren silahlı muhalefet koalisyonuna geleneksel olarak karşı çıkan gruplarla ilişkilerini geliştirebileceğini öne sürdü.

Kendisini Dürzi azınlığın bir üyesi olarak tanıtan eski Albay Anan Wahabi, “Ortadoğu’daki modern ulus-devlet başarısız oldu” dedi.

Marriye ve Kodana köylerini işgal eden İsrail ordusu, Kodana’ya girmeden önce havadan attığı bildiride, köy sakinlerini evlerinde kalması konusunda uyardı.
Dün yayınlanan bildiride, bölgedeki çatışmaların İsrail ordusunu harekete geçmeye zorladığı iddia edildi.
İsrail’in Suriye’deki saldırılarına ne kadar daha devam edeceği merak ediliyor.
6 soruda işgal altındaki Golan Tepeleri