Gazze’de Hamas ve İsrail arasında varılan anlaşmanın ardından “Ukrayna’da da ateşkes olur mu?” sorusu daha fazla sorulmaya başladı. Rusya-Ukrayna arasında 3 yıldır devam eden savaş, ABD’nin 47. Başkanı Trump’ın başlıca gündemlerinden. Bir yandan Putin’le dostluk mesajları veren Trump, diğer yandan ateşkesi kabul etmezse Rusya’ya vergi ve yaptırım tehdidinde bulunuyor. NATO üyeliği ısrarını sürdüren Ukrayna lideri Zelenski ise Kim Jong Un’un askerlerini saflarına katan Moskova’ya karşı cepheye birlik göndermeye meyilli olan Avrupa’yı kışkırtmaya devam ediyor. Kuzey Kore askerlerinin, en sıcak ateş hattı olan Kursk bölgesindeki durumu ise tartışma konusu. ABD, Avrupa ve Kuzey Kore üçgeninde Rusya Ukrayna savaşında son durum… (Haber: Derya Doğan)

Trump, aksi takdirde Rusya’ya daha fazla vergi ve yaptırım uygulayacağını söyledi.
Rusya’ya zarar vermek istemediğini, Rus halkını sevdiğini, Putin ile her zaman çok iyi bir ilişkisi olduğunu ifade etti. “Putin, Ukrayna ile ateşkes anlaşması yapmayı reddederek Rusya’yı yok ediyor” dedi.
Trump, ABD’nin Ukrayna’ya silah göndermeyi düşündüğünü, Avrupa Birliği’nin Kiev’i desteklemek için daha fazlasını yapması gerektiğini belirtti.

Putin ise bu haftaki Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, yeni ABD yönetimiyle Ukrayna’daki mevcut durumla ilgili iletişime açık olduklarını söyledi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, iki liderin görüşmesine ilişkin iç hazırlıkların sürdüğünü, Washington’dan teyit beklediklerini belirtti ve ABD ile yeniden ilişki kurma konusunda az da olsa imkân olduğunu dile getirdi. Ryabkov, Trump’ın iktidara gelmesinin ardından Rusya ile ABD arasındaki ilişkileri bir belirsizlik döneminin beklediğini de sözlerine ekledi.
Kremlin dış politika yardımcısı Yuri Ushakov ise daha açık şekilde “Biz hazırız” dedi.

Ancak Trump’ın seçim kampanyası sırasında göreve gelmeden önce çatışmayı sona erdireceğini vaat ettiğini hatırlatan önde gelen Amerikan gazetelerinden Wall Street Journal’a göre Putin’le anlaşma yapmak, Trump’ın düşündüğünden çok daha zor olacak.
WSJ, Trump’ın barış görüşmelerini bizzat kontrol etmeye kararlı olduğunu belirtiyor.

Roberts, ABD ve Rusya arasında sonu gelmez bir sürtüşmeyi kimsenin istemeyeceğini çünkü Rusya’nın stratejik kabiliyetlerinin rakipsiz olduğunu söyledi.
Roberts, “Rusya ile başka bir nükleer yarışa girerseniz, er ya da geç bir patlama olacaktır. Umalım da Trump, Amerikan istisnacılığı konusundaki çelişkili fikirlerin farkına varsın” diye konuştu.

Zelenski herhangi bir ateşkes anlaşmasının Batı’nın güvenlik konusunda vereceği güvencelere bağlı olduğunu söyledi. En iyi güvencenin ise NATO üyeliği olduğunu savundu.

Ukrayna lideri Zelenski, 22 Ocak’ta İsviçre’nin Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasının ABD Başkanı Donald Trump’ın iradesine bağlı olduğunu söyledi.
Zelenski ayrıca Ukrayna’nın askeri ittifaka katılmasını istemeyen dört ülkenin adını verdi: Almanya, Macaristan, Slovakya ve ABD.
Politico’ya göre seslerini daha az çıkarıyor olsalar da Belçika, Slovenya ve İspanya gibi diğer ülkeler de Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına sıcak bakmıyor.
Yeni Trump yönetiminin de Ukrayna’yı NATO’ya kabul etmeye, Biden’dan daha açık olacağına pek olası bakılmıyor. Hatta Trump, daha önce Kiev’in isteklerine destek verdiği iddiasıyla Biden’a yüklenmiş ve bunun Rusya’nın işgalini kışkırttığını söylemişti.

Rusya Dışişleri Sergey Lavrov da dünkü konuşmasında, Ukrayna’daki “özel askeri operasyonun” hedeflerine ulaşma ve “Ukrayna krizinin nedenlerinin” ortadan kaldırılarak çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
Putin, Trump’ın yemin töreninden saatler sonra sıkı müttefiki Çin lideri Şi Cinping ile görüntülü konuşma yaptı. Kremlin dış politika yardımcısı Yuri Ushakov, ikilinin Ukrayna ile olan savaşı sona erdirecek olası bir barış anlaşmasının görünümünü ele aldığını açıkladı. Ancak başka detay verilmedi.

Kim, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına tam destek de dahil olmak üzere Rusya’nın tüm politikalarına koşulsuz destek verdiğini ifade etti. Putin de Rusya’nın Kuzey Kore’nin uydu inşa etmesine yardımcı olacağını söyledi.
ABD ve Güney Kore, Kuzey’in Rusya’nın savaşta kullanması için balistik füzeler, tanksavar roketleri ve milyonlarca mermi gönderdiğini söylüyor. Moskova ve Pyongyang ise silah transferlerini reddediyor.
Kim, bir kısmını Ukrayna’nın ele geçirdiği batı Kursk bölgesinde Rus ordusu saflarında savaşmak üzere 11 bin asker gönderdi. Ukrayna, yaklaşık 4 bin Kuzey Koreli askerin öldürüldüğünü ve yaralandığını söylüyor. İki Kuzey askeri ise Ukrayna birlikleri tarafından geçtiğimiz haftalarda yaralı olarak ele geçirildi.
Kuzey Kore’nin kısa zaman içindeki ağır kayıplarının nedenleri olarak Rusça bilmemeleri, bu yüzden komutları net şekilde anlamamaları, bölgeye hakim olmamaları ve savaş tecrübelerinin bulunmaması gösteriliyor.
En dikkat çekici nokta ise Rusya ve Kuzey Kore’den şimdiye kadar cepheye seferber edilen bu askerlere ilişkin hiçbir açıklama gelmemesi. ABD ve Güney Kore, Kuzeyli askerleri yakın takipte.

Ancak Polonya lideri, “rahatlık döneminin bittiğini” de söyleyerek ayrı bir mesaj verdi.
Tusk, ülkesinin dönem başkanlığı görevini, Ukrayna’nın AB üyeliği için kullanacağını belirtti.
Diğer yandan iki ülkenin güçlü ilişkilerinin bir yansıması olarak Ukrayna ile Polonya arasında yakın zamanda önemli bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre Ukrayna, Ukraynalı milliyetçiler tarafından İkinci Dünya Savaşı’nda gerçekleştirilen katliamların Polonyalı kurbanlarının mezarlarının açılmasına izin verecek.

Bu askeri yetkili Tümgeneral Christian Freuding, Rusya’nın silahlı kuvvetlerinin “sadece muazzam personel ve maddi kayıplarını telafi etmekle kalmadığını, aynı zamanda başarılı bir şekilde yeniden silahlandığını” söyledi.
Freuding, önde gelen Alman gazetelerinden Die Welt’e yaptığı açıklamada Putin’in savaşta büyük kayıplar verdiğini, iyi eğitimli birliklerini kaybettiğini ancak “emperyalist dürtüsünün” kırılmadığını dile getirdi.

Anlaşmanın Baltık Denizi, Karadeniz ve Azak Denizi güvenliğini güçlendirmek ve “devam eden Rus saldırganlığını” caydırması umuluyor.

Macron daha önce, Ukrayna’ya Fransız askerinin gönderilebileciğinin mesajını vermiş, Polonya Başbakanı Donald Tusk ile ateşkes durumunda “barış gücü” konuşlandırılması olasılığını görüşmüştü.
Intelligence Online internet sitesine göre Fransa’nın Ukrayna’ya asker gönderme senaryosuna ilişkin sonbaharda gizli bir tatbikat yaptığı öne sürüldü. Tatbikat sırasında ise Çin dronları kullanıldığı, bazı askerlerin bu duruma şaşırdığı belirtildi.

Önümüzdeki haftalarda “duruma” ve “operasyonel gereksinimlere” göre değişiklik gösterecek olan ortak operasyona çok sayıda Finlandiya deniz biriminin katılacağı belirtildi.
