Rhiannon Coombs, her zaman büyük bir aile hayali kurmuştu. Ancak hayatı, 2020’nin sonunda beklenmedik bir şekilde değişti. 34 yaşındaki Rhiannon, hamile kaldığında, yaşadığı rahatsızlıkların daha da kötüleştiğini fark etti. Birçok doktora başvurmasına rağmen, tam olarak neyle karşı karşıya olduğunu anlamak uzun zaman aldı. Sonunda, bağırsak kanseri teşhisi kondu.
Rhiannon’ın sağlık sorunları, 2018 yılında başladı. İlk olarak mide krampları ve dışkısında kan fark etti. Hekimlerin koyduğu ilk teşhis, bir parazitti. Ancak tedaviye rağmen şikayetleri devam etti. Yorgunluk, mide ağrıları ve zaman zaman dışkısında kan görülmesi, hayatını zorlaştırıyordu. Ailesinin endişelerini önemseyen Rhiannon, doktoruna tekrar başvurdu ve sonunda bir uzmana yönlendirildi. Ancak, kolonoskopi için bekleme süresi üç ila altı ay arasında değişiyordu.Rhiannon ve eşi Danny, bebek sahibi olma kararı aldılar. Ancak hamilelik ilerledikçe, bağırsak hareketleriyle ilgili sorunlar daha da kötüleşti. Hamileliğinin her anında kanama yaşaması, ikilinin endişelerini artırdı. Hamileliğinin ilerleyen dönemlerinde, Rhiannon bir kitle fark etti ve doktorları da başlangıçta bunu hemoroid olarak değerlendirdi. Fakat Danny’nin ısrarları ve ikinci bir doktor ziyareti sonucu, daha fazla araştırma yapılması gerektiği ortaya çıktı.Rhiannon, 20 Haziran 2021’de sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ancak hastalıkla ilgili doğru teşhis, birkaç ay sonra geldi. Kolonoskopi sonucunda, hemoroid olarak teşhis edilen kitlenin aslında yüzde 99 ihtimalle tümör olduğu belirtildi. Bir hafta sonra, Rhiannon’a üçüncü evre bağırsak kanseri teşhisi kondu.“Hayatım o anda değişti,” diyen Rhiannon, kemoterapi sürecine hızla başladı. Altı ay süren tedavi süreci, onun yaşamını adeta baştan şekillendirdi. Emziren bir anne olarak, kızını büyütürken tedavi görmek zorunda kalması ise başlı başına bir zorluk oldu. “Doğum izninde olmayı umuyordum ama kanser tedavisi görmek hiç aklıma gelmemişti,” dedi.Rhiannon’ın tedavi süreci, yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da çok yıpratıcıydı. Ailesi ve Danny, Hendrix’e bakarken ona destek oldular. Zorlu tedavi sürecini tamamladığında, Rhiannon’ın rektumunun yanı sıra enfekte lenf düğümleri de alındı. Ancak, tedaviye rağmen, genç kadın menopoza girdi ve artık başka bir çocuk sahibi olamayacak duruma geldi.”Ben artık menopozdayım; daha fazla çocuğum olamaz,” diyen Rhiannon, evlat edinmeyi düşündüklerini belirtiyor. “Danny’yi evlat edinen aile, ki şu anda benim de ailem, harika. Bu yüzden evlat edinmek bizim için önemli bir seçenek oldu.”Rhiannon, tüm bu zorluklara rağmen güçlü kalmayı başardı ve iyileşme sürecinde yeni bir iş kurmaya karar verdi. Rhiannon, hastalıkla mücadelesini geride bırakırken, başkalarına vereceği en önemli tavsiyenin “kendinize güvenmek” olduğunu belirtiyor. “Eğer endişeleniyorsanız, kendinizi savunun ve zorlamaya devam edin. Kendinize, başkalarına güvendiğinizden daha fazla güvenin,” diyor.Gastroenterolog Dr. Réme Mountifield ise, genç yaşta bağırsak kanseri teşhisi konanların sayısının arttığını belirterek, modern yaşam tarzı ve çevresel etkilerin bu durumu tetiklediğini söylüyor. Dr. Mountifield, bağırsak kanserinin erken teşhis edilirse tedavi edilebileceğini ve bu yüzden semptomların göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.Bağırsak kanseri, erken müdahale ile tedavi edilebilen bir hastalık olmasına rağmen, semptomlar konusunda uyanık olmak hayati önem taşıyor. Rhiannon’ın hikayesi, erken teşhisin önemini ve vücuda kulak vermenin hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.