ABD’nin yeni basın düzenlemesine göre Başkan Trump’a hangi gazetecinin soru soracağı konusunda son sözü Basın Sekreteri Leavitt söyleyecek.
Beyaz Saray, dünyanın dört bir yanındaki medya kuruluşlarına hizmet veren haber ajanslarının, ABD Başkanı Donald Trump’a erişimini keskin bir şekilde kısıtlayan yeni bir medya politikası ortaya koydu.
Bu, yeni yönetimin faaliyetlerinin haberleştirilmesini kontrol etmeye yönelik son girişimiydi. Bu hamle, binlerce haber kuruluşu aracılığıyla milyarlarca okuyucuya hizmet veren Associated Press (AP) ve diğer telgraf servislerini engelleyecek.
Karar, bir yargıcın Beyaz Saray’ın, kuruluşun Meksika Körfezi’nin adını değiştirmeme kararına katılmadığı için kuruluşu yasaklayarak ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmesinin ardından geldi.
Oval Ofis ve Air Force One gibi küçük alanlar için yeni bir “havuz kapsama” politikası belirleyen Beyaz Saray, patronuna kimin soru soracağı konusunda son sözü Basın Sekreteri Karoline Leavitt’e vereceğini de bildirdi.
Geçtiğimiz hafta bir federal yargıç, Beyaz Saray’ın Meksika Körfezi’nin adını değiştirmeyi reddeden AP’yi, muhabir ve fotoğrafçılarının olayları takip etmesini engelleyerek uygunsuz bir şekilde cezalandırdığına karar vermişti.
HAVUZA DAHİL EDİLİYORLARDI
Beyaz Saray Muhabirleri Derneği uzun yıllardır sınırlı alanlı etkinlikler için bir havuz oluşturuyor ve her seferinde AP, Reuters ve Bloomberg gibi haber servislerinden muhabirleri bu havuza dahil ediyor. Ayrıca 30’dan fazla haber kuruluşu arasından dönüşümlü olarak seçilen bir yazılı basın muhabirine de izin veriliyordu.
Beyaz Saray şimdi üç telgraf servisini iki slot için basılı muhabirlerle bir araya getireceğini söylüyor, bu da yaklaşık 36 muhabirin iki düzenli slot için dönüşümlü olarak çalışacağı anlamına geliyor.
Rotasyon olsa bile Beyaz Saray, Trump’ın basın sekreterinin “havuzun bileşimini belirlemek için günlük takdir yetkisini elinde tutacağını” söyledi. Yeni politika, muhabirlerin de “bir yayın kuruluşu tarafından ifade edilen önemli bakış açısına bakılmaksızın” içeri alınacağını söylüyor.