Avustralya, Çin’den izahat istedi

Singapur’da bir etkinlikte konuşan Avustralya Savunma Bakanı, Pekin yönetiminden askeri kapasite artışına dair şeffaflık ve güvence beklediklerini söyledi.

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, Çin’e çağrı yaparak “neden bu kadar olağandışı bir askeri yığınağa ihtiyaç duyduklarını” açıklamalarını istedi. BBC’nin haberine göre, bunun bölge için “temel öneme sahip bir mesele” olduğuna dikkat çeken Marles, Pekin yönetiminin “daha fazla şeffaflık ve güvence” sağlaması gerektiğini söyledi. Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jr. da Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki eylemlerinin “son derece sorumsuz ve pervasız” olduğunu savundu.  ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth de Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından Singapur’da düzenlenen “Shangri-La Diyaloğu” forumunda yaptığı açıklamada, Çin’in “Hint-Pasifik’teki güç dengesini değiştirmek için inandırıcı bir şekilde askeri güç kullanmaya hazırlandığını”, Çin’in Tayvan’ı ele geçirmeye yönelik herhangi bir girişiminin sadece Hint-Pasifik için değil, tüm dünya için “yıkıcı sonuçlara” yol açacağını ifade etmişti.

Çin ise bu ifadelere “Ateşle oynamayın” sözleriyle yanıt vermişti. Çin, henüz Marles ya da Teodoro’nun açıklamalarına herhangi bir karşılık vermedi.  “2. DÜNYA SAVAŞI’NDAN BU YANA EN BÜYÜK ARTIŞ” Avustralya, Filipinler ve ABD’li yetkililer, Çin’e yönelik eleştirilerini Singapur’daki “Shangri-La Diyaloğu” etkinliğinde dile getirdi. Söz konusu etkinliğe normalde hem ABD hem Çin katılırken, Çin bu sene etkinliğe daha düşük düzeyde bir heyet göndermeyi tercih etti. Bunun da etkisiyle etkinlikte Çin’e yönelik eleştiriler öne çıktı.  Avustralya Savunma Bakanı Marles, yerel saatle bugün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, “Çin’de gördüğümüz şey, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana herhangi bir ülke tarafından geleneksel anlamda askeri kapasitede ve yığınakta gerçekleştirilen tek en büyük artış” ifadelerini kullandı.  Diğer ülkelerin tek endişe kaynağının askeri kapasitedeki artış olmadığını söyleyen Avustralyalı Bakan, “Bu, stratejik bir güvence olmadan gerçekleştiriliyor. Çin açısından herhangi stratejik bir niyet olmadan yapılıyor… Görmek istediğimiz şey, Çin tarafından sağlanan stratejik şeffaflık ve stratejik güvence ile birlikte neden bu kadar olağanüstü askeri bir yığınağa sahip olma ihtiyacı duymuş olduklarını anlamak” dedi.

Door Haluk