Stanford Üniversitesi’nden araştırmacılar kalp krizi kaynaklı ölümlerin son 50 yıl içinde azaldığını, ancak üç farklı kalp hastalığı riskinin yükseldiğini ortaya çıkardı.
ABD’de kalp krizi ölümleri son 50 yılda neredeyse yüzde 90 oranında azalırken, diğer kalp hastalıklarının yükselişte olduğu bildirildi.
Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacıların yeni çalışmasında, 1970 ile 2022 yılları arasında 25 yaş ve üzerindeki yetişkinlerde kalp hastalığına bağlı ölüm oranları incelendi.
KALP KAYNAKLI ÖLÜMLER
Bulgular, genel kalp hastalığı ölümlerinin yüzde 66 oranında azaldığını, bu düşüşün büyük ölçüde kalp krizi kaynaklı ölümlerdeki yüzde 89’luk azalmadan kaynaklandığını gösterdi.
1970’te kalp krizleri, tüm kalp hastalığı ölümlerinin yarısından fazlasını oluştururken, 2022 itibarıyla bu oran üçte birin altına düştü.
Çalışmanın yazarı Doktor Sara King, “Son 50 yılda yaşanan bu evrim, kalp krizi ve diğer iskemik kalp hastalıklarının yönetimindeki inanılmaz başarıları yansıtıyor,” diyerek, bir zamanlar ölümle sonuçlanan olaylardan sağ kurtulma oranlarının önemli ölçüde arttığını vurguladı.
Uzmanlar bu başarıyı, halk arasında artan CPR (kalp masajı) uygulamaları, erken kalp krizi belirtilerine dair farkındalığın artması, gelişmiş tedavi yöntemleri ve sigara yasağı gibi halk sağlığı önlemlerine bağlıyor.
DİĞER KALP HASTALIKLARI YÜKSELİŞTE
Ancak çalışmada, kalp krizlerinden sağ kurtulanların sayısının artmasına paralel olarak, diğer kalp hastalıklarının ölüm oranlarında ciddi artışlar görüldüğü uyarısı yapılıyor.
Kalbin çok hızlı, çok yavaş veya düzensiz atmasıyla karakterize edilen aritmiye bağlı ölümler yüzde 450 oranında arttı.
Kalp yetmezliği ölümleri yüzde 146, uzun süreli yüksek tansiyona bağlı kalp hastalıkları ise yüzde 106 oranında yükseldi.
Bu artışların temelinde, ABD’de son yıllarda hızla artan obezite, diyabet ve yüksek tansiyon oranları bulunuyor. 1970’lerde yüzde 15 olan obezite oranı 2022’de yüzde 40’a çıktı. Yetişkinlerin neredeyse yarısı tip 2 diyabet hastası. Yüksek tansiyon oranı ise 1978’de yüzde 30 iken, günümüzde yüzde 50’ye yaklaştı.