ABD’nin İran’a yönelik saldırıları, Kuzey Kore’de alarm zillerini çaldı. Kim rejimi, “nükleeri olmayan vurulur” düşüncesini yeniden benimsedi. Uzmanlara göre ülkenin nükleer cephanesi, caydırıcılığın anahtarı olabilir.
ABD’nin İran’a yönelik saldırıları, Kuzey Kore’de alarm zillerini çaldı. Kim rejimi, “nükleeri olmayan vurulur” düşüncesini yeniden benimsedi. Uzmanlara göre Kim Jong-un’un elindeki nükleer cephane, caydırıcılığın anahtarı olabilir. ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği hava saldırılarının ardından Kuzey Kore’den dikkat çeken bir açıklama geldi. Pyongyang, ABD’yi “egemen bir devletin toprak bütünlüğünü vahşice çiğnemekle” suçladı.
KİM JONG UN MESAJI ALDI
Ancak Amerikan gazetesi The New York Times’a göre, asıl önemli mesajı Kuzey Kore lideri Kim Jong-un aldı: İran nükleer silaha sahip olsaydı bu saldırılar olur muydu? İran henüz nükleer silaha sahip değil. Ancak Kuzey Kore’nin elinde yaklaşık 50 savaş başlığı olduğu, üstelik bunları taşıyabilecek kıtalararası füzelerle donandığı tahmin ediliyor. Yıllardır nükleer programını geliştiren Kim Jong-un için don yaşananlar, nükleer silahların rejimin bekası açısından vazgeçilmez olduğu düşüncesini daha da pekiştirdi. ABD’nin İran’a saldırılarının ardından uzmanlar, “Kim bu saldırılardan ders aldı” yorumunu yapıyor. Nükleer silah bulundurmayan rejimlerin saldırılara karşı savunmasız olduğu tartışılıyor. EN AZ 28 NÜKLEER TESİS VAR Kuzey Kore’nin nükleer altyapısı yıllardır büyüyor. Uydu görüntüleri ve propaganda materyallerini inceleyen uzmanlara göre ülke genelinde en az 28 nükleer tesis bulunuyor. Yongbyon’daki tesisler plutonyum ve yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum üretirken; Kangson, Punggye-ri ve Hamhung gibi bölgelerde gizli zenginleştirme tesisleri, yer altı tünelleri, füze montaj fabrikaları ve test alanları yer alıyor. Kuzey Kore, artık sadece şehirleri hedef alabilecek hidrojen bombalarıyla değil, kısa menzilli “taktik” nükleer silahlarla da donanmış durumda. Bu silahların sekiz farklı füze sistemine entegre edildiği tahmin ediliyor. Ayrıca Kim rejimi, bu füzelerin bazılarını Rusya’ya satarak Ukrayna savaşına da dahil oldu. “AMERİKA’NIN POLİTİKASI BAŞARISIZ OLDU” Trump yönetiminin İran’a yönelik saldırgan tutumu dikkat çekerken, Kuzey Kore’ye karşı gözle görülür bir politika eksikliği söz konusu. Trump, ikinci döneminin ilk beş ayında Pyongyang’a yönelik neredeyse hiçbir somut adım atmadı. Oysa Kuzey Kore, bu süreçte hem nükleer kapasitesini artırdı hem de Rusya ile bir savunma paktı imzalayarak yeni bir stratejik ortaklık kurdu. ABD yönetimi yıllardır Kuzey Kore’nin “tam, doğrulanabilir ve geri döndürülemez” şekilde nükleer silahlardan arındırılmasını talep ediyor. Ancak bu politika bugüne dek sonuç vermedi. Trump bu hedefi dile getiriyor, fakat uzmanlara göre bu artık gerçekçi değil. YENİ STRATEJİ: TANI, DONDUR, KONTROL ET Uzmanlar, ABD’nin Pyongyang’la diplomatik ilişki kurmamasının artık sürdürülemez hale geldiğini savunuyor. Kuzey Kore fiilen bir nükleer güç; ABD ordusu da zaten askeri planlamalarında bunu dikkate alıyor. Trump daha önce üç kez Kuzey Kore’yi “nükleer güç” olarak tanımladı. Beyaz Saray ise bu açıklamaları sonradan geri çekti.