Bilim insanları, erkek çocukların otizm ve DEHB tanısı alma olasılığının kız çocuklara oranla 3 kat daha yüksek olduğunu, bunun nedeninin ise ”sonsuz kimyasallar” adı verilen toksik maddeler olabileceğini ileri sürdü.

Bu kimyasalların, beyin sinyallerini bozarak erkek çocuklarda sosyal kaygı, yerinde duramama ve yönergeleri takip etmede zorluk gibi uzun vadeli davranışsal değişimlere neden olabileceği düşünülüyor.

Araştırmada özellikle PFHxA adlı bir “sonsuz kimyasal” öne çıktı. Bu madde, gıda ambalajları ve leke tutmaz kumaşlar gibi ürünlerde kullanılıyor. Bilim insanlarına göre PFHxA, otizm ve DEHB’de görülen kaygı benzeri davranışlara yol açabilir ancak ilginç şekilde bu etkiler ağırlıklı olarak erkeklerde görülüyor.

Sonuçlar çarpıcıydı. Erkek yavru farelerde fiziksel aktivite azalması, artan kaygı ve hafıza sorunları gözlemlendi. Dişi yavrularda ise benzer etkiler görülmedi. Dahası, bu etkiler kimyasala ilk maruz kalındıktan yıllar sonra bile devam etti. Bu da PFHxA’nın beyin üzerinde kalıcı etkiler yaratabileceğine işaret ediyor.

Bu bulgular, DEHB tanılarındaki artışa dair endişelerin arttığı bir döneme denk geldi. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri’ne (NHS) göre şu anda yaklaşık 2 buçuk milyon kişi DEHB ile yaşıyor. Bu nörogelişimsel bozukluk; dikkat dağınıklığı, dürtü kontrolünde zorluk ve aşırı hareketlilikle karakterize ediliyor.
Benzer şekilde, İngiltere’de otizm tanısı için bekleyen kişi sayısının 200 bini bulması, sağlık sisteminin bu konuda zorlandığını ortaya koyuyor.

Geçmişte otizm ve DEHB’nin erkeklerde daha sık görüldüğü düşünülüyordu. Ancak uzmanlar, bu oranın erkeklerin daha kolay fark edilip teşhis edilmesinden kaynaklanabileceğini vurguluyor. NHS’ye göre, otizmli kız çocukları çevrelerindeki diğer çocukları taklit ederek belirtilerini gizleyebilir.
Yine de, araştırmacılar “sonsuz kimyasalların” bu vakalardaki artışta rolü olabileceğinden endişe ediyor. PFAS adı verilen bu kimyasallar, dayanıklılıkları nedeniyle yüzlerce günlük üründe kullanılıyor. Ancak geçen yıl yapılan 500 çalışmanın incelendiği bir derleme, bu maddelerin bağışıklık sistemini zayıflattığı ve kanserle ilişkili olduğu gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ortaya koydu.