Bilim insanları sağlıklı ve uzun bir yaşamın formülünü arıyor. 101 yaşındaki Dr. John Scharffenberg, hâlâ araba kullanıyor ve dünyayı geziyor. Herkesin sağlıklı ve uzun bir ömür için uygulayabileceği basit yaşam tarzı alışkanlıklarını açıklıyor.
Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları sağlıklı ve uzun bir yaşamın formülünü ararken, 101 yaşındaki Dr. John Scharffenberg yaşamıyla bu soruya sessizce ama etkileyici bir yanıt veriyor. Çin’de 1923 yılında doğan Harvard mezunu doktor ve halk sağlığı uzmanı, ömrünü yalnızca uzatmanın değil, onu anlamlı ve sağlıklı kılmanın yollarını araştırmaya adadı.Ailesinde uzun ömür yaygın olmamasına rağmen, 101 yaşına sağlıklı şekilde ulaşan Dr. Scharffenberg’in yaşam tarzı karmaşık reçetelerden değil, günlük basit tercihlerden oluşuyor.Sigarayı bırakma kararını, tütün karşıtı kampanyaların dahi başlamadığı bir dönemde alan Scharffenberg, bu tercihiyle yalnızca zamana değil, bilime de öncülük etti. Tütünün yaygın olarak teşvik edildiği yıllarda bile “hayır” diyerek, sigaranın ölümcül etkilerine karşı direndi. Bugün, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre sigara hâlâ dünyada önlenebilir ölümlerin en büyük nedeni olmaya devam ediyor.Kanser ve bilişsel gerileme riskleri göz önüne alındığında, Dr. Scharffenberg’in alkolden uzak durma kararı da zamanın değil, bilimin sesine kulak vererek alınmış.Scharffenberg’in fiziksel aktivite anlayışı, modern spor rutinlerinden farklı. Spor salonlarına bağlı kalmak yerine, ormanlık bir arazide ağaç dikerek, 3.000 çilek fidesi yetiştirerek bedensel olarak aktif kaldı. Bu yaklaşım, günde yalnızca 3 kilometre yürümenin bile ölüm riskini %50’ye kadar azaltabileceğini gösteren uzun vadeli araştırmalarla paralellik gösteriyor.Akşam yemeklerini atlamayı alışkanlık haline getiren Scharffenberg, bu yolla vücuduna sindirim dışında da zaman tanıyor. Metabolizma, insülin dengesi ve hücresel onarımı destekleyen bu yaklaşım, kalp sağlığı ve uzun ömürle doğrudan ilişkilendiriliyor.BİTKİ BAZLI BESLENMEScharffenberg’in görev yaptığı Loma Linda, dünyanın “Mavi Bölgeler” olarak bilinen en uzun yaşayan toplumlarından birine ev sahipliği yapıyor. Yedinci Gün Adventist inancı doğrultusunda şekillenen bitki bazlı beslenme modelinde mango, macadamia, patates gibi doğal ürünler ön planda. Beslenme anlayışı, yoksunluktan değil, çeşitlilikten güç alıyor.Tatlıyı tamamen hayatından çıkarmak yerine daha doğal seçeneklere yönelen Scharffenberg, şekerin zararlarının farkında ama aynı zamanda lezzetten de vazgeçmeden yaşıyor. Meyvelerden alınan doğal şekerler, kaju kreması gibi alternatifler bu anlayışın temelini oluşturuyor.Tam yağlı süt ürünleri, işlenmiş gıdalar ve kırmızı et gibi doymuş yağ kaynakları yerine, Amerikan Kalp Derneği’nin önerdiği şekilde kalorilerinin sadece %6’sını doymuş yağdan alacak biçimde besleniyor. Bu yaklaşım, kalp sağlığını koruyan en güçlü önlemler arasında.Dr. John Scharffenberg’in ömrü, bir tıp doktorunun yalnızca teorik değil, aynı zamanda pratikte de sağlıklı yaşamı nasıl inşa edebileceğinin kanıtı gibi. Ne mucizevi takviyeler ne de modern sağlık trendleri… Onun sırrı; doğaya, bilime ve istikrara dayanan bir yaşam tarzı.