Paris’te 31 Ağustos 1997’de geçirdiği trafik kazasında hayattan kopan Prenses Diana’nın ölümünün üzerinden tam 28 yıl geçti. Zarafeti, yardım severliği ve sonu mutsuz biten peri masalı gibi evliliğiyle Lady Diana’nın hikayesini hatırlayalım.


O anlarda takvim yaprakları 29 Temmuz 1981’i gösteriyordu. Ve tüm dünyanı gözü,, o peri masalını andıran düğün için Londra’ya çevrilmişti.
Prens Charles ve Prenses Diana’nın düğünü modern çağın en çok izlenen olaylarından biri oldu. Prenses Diana’nın kendisi kadar gelinliği de ikonik hale geldi. Yaklaşık 8 metre uzunluğunda kuyruğu olan gelinlik, Kraliçe Mary’e ait olan antika dantellerle süslenmişti. 80’lerin modasını yansıtan gelinlik David ve Elizabeth Emanuel tarafından tasarlanmıştı. Diana her zaman büyük bir aile özlemi duydu. Evliliklerinin ilk yılında, 21 Haziran 1982’de Prens William dünyaya geldi.

Çocuklarının, kraliyet teamülleri izin verdiği ölçüde “normal” bir şekilde yetişmelerini istiyordu. Oğulları özel öğretmenler tarafından eğitilmedi, diğer çocuklarla birlikte okula gitti.
Diana çocuklarının gelişimi ve eğitimiyle yakından ilgilendi. Bir yandan da Diana’nın şöhreti gittikçe büyüdü.

ABD’ye ilk resmi ziyaretinde de gözler onun üzerindeydi. Prenses, Beyaz Saray’da John Travolta ile dans etti. Yardım kuruluşlarına desteğiyle de uluslararası kamuoyunda ayrı bir yer edindi. Hayır işlerinde özellikle AIDS hastalarına eğildi.
Onlarla el sıkışması, temasın tehlikeli olmadığı yönünde kamuoyuna güçlü bir mesaj vermişti.

1992’de Hindistan ziyaretinde Diana’nın Tac Mahal önünde tek başına poz vermesi evliliğinde yaşadığı sorunların sembolü gibiydi. Fotoğraf, çiftin resmiyette birlikte olmaya devam etseler bile, yollarını ayırmakta olduğunun göstergesi olarak yorumlandı.
1992’de ayrı hayatlar yaşamaya başlayan kraliyet çifti, 1996’da resmen boşandı. Diana’nın evliliğini bitirdiği söylenen Camilla Parker Bowles, Prens Charles ile 1970 yılında bir polo maçında tanışmıştı. Bir süre sevgili oldular. Ardından Camilla başkasıyla evlendi. Prens Charles ise Prenses Diana ile dünya evine girdi. Ancak iddialara göre 1986’da Prens Charles, Camilla ile yeniden aşk yaşamaya başladı. Bu aşk Prenses Diana’yı mutsuz bir evliliğe sürükledi.
1996’da Prens Charles’tan boşanan Diana ertesi yıl Haziran ayında 79 elbisesini açık artırmayla sattı ve yardım vakıfları için 4,5 milyon dolar topladı. Bu adım, geçmişle bağları koparması olarak yorumlandı. Prenses 1997’deyse Angola’yı ziyaret ederek mayın temizleme çalışmalarına destek verdi. Diana’nın bu ziyareti uluslararası kamuoyunda büyük ilgi uyandırdı, mayınlara karşı toplumların bilinçlendirilmesine katkı sağladı. Prenses Diana’nın ölümünden birkaç ay sonra mayınları yasaklayan uluslararası anlaşma yürürlüğe girdi.

Araçlarının betona çarpması sonucu Lady Diana ve Dodi El Fayed hayatını kaybetti. Haberin duyulması tüm dünyada şok etkisine yol açtı. İngiltere yasa boğuldu. Diana’nın düğünü gibi cenazesi de hafızalara kazındı. Londra’da Westminster Abbey’de bir milyondan fazla kişi cenaze kortejine katıldı. Tören dünyanın dört bir yanında televizyonlardan canlı yayınlandı.

Belgeselde Diana’nın aldığı konuşma dersleri sırasında izni dahilinde çekilen görüntüler yer alıyordu. Görüntülerin bir bölümünde Diana, bir koruma polisiyle aşk yaşadığını itiraf ediyordu.
Prenses Diana, Barry Mannakee adlı koruma polisiyle yaşadığı ilişkiyi hayatının en büyük aşkı olarak niteliyordu. Diana, bu aşkın ortaya çıkmasının ardından polisin görevden alındığını hatta öldürüldüğünü söylüyordu. Tartışma, polemik ve iddialar eksik olmasa da Diana ölümünün üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen zarafetin sembolü olmaya devam ediyor