Kanadalı ve Çinli bilim insanlarının yürüttüğü yeni bir çalışma, müzik aleti çalmanın beyni yaşlanmaya karşı koruduğunu gözler önüne serdi.
Araştırmaya göre, müzikle ilgilenen yaşlı bireylerin beyinleri, daha az çaba harcayarak odaklanabiliyor. Bu durum, yaşlanmanın getirdiği zihinsel yavaşlamalara karşı beyinlerinin daha dirençli olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, bunun bilişsel rezerv olarak bilinen bir mekanizma sayesinde gerçekleştiğini belirtiyor. Bu rezerv, beynin verimli çalışmaya devam etmesini sağlayarak, yaş ilerledikçe bile genç bir beyin gibi performans göstermesine yardımcı oluyor.Yıllar süren müzik eğitiminin; işitme, hareket ve konuşma gibi işlevleri yöneten beyin bölgeleri arasındaki bağlantıları güçlendirdiği tespit edildi. Bu sayede müzikle uğraşan kişiler, kalabalıkta bir sesi diğerlerinden ayırt etme gibi zor durumlarda daha başarılı oluyor.Araştırmanın yazarları, bu bulguların “yaşlı beyinlerin gençlere göre daha çok çalışmak zorunda olduğu” yönündeki yaygın görüşü çürüttüğünü söylüyor. Çalışmaya göre haftada yaklaşık 12 saat enstrüman çalmak, zihinsel rezervin oluşmasına katkı sağlıyor.Dr. Yi Du, BBC Science Focus’a verdiği demeçte şu benzetmeyi yaptı:
“Nasıl ki iyi akort edilmiş bir enstrümanı duymak için sesini artırmanız gerekmez, müzikle uzun süre ilgilenen kişilerin beyinleri de yıllar süren antrenman sayesinde ‘ince ayarlı’ kalır.”Araştırmanın sonuçları PLOS Biology dergisinde yayımlandı. fMRI (fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme) ile yapılan ölçümlerde, müzik eğitimi almamış yaşlı bireylerin beyinlerinde, işitsel işlemeden sorumlu bölgelerde daha yoğun aktivite gözlendi. Bu durum, yaşa bağlı bilişsel kayıpları telafi etmeye çalıştıklarını gösteriyor.Buna karşılık, müzikle ilgilenen yaşlı bireylerin beyin aktiviteleri, genç bireylerinkine daha yakındı. Özellikle beynin sağ yarı küresindeki düşük aktivitenin, kalabalıkta konuşmaları ayırt etme becerisiyle bağlantılı olduğu bulundu.
Ayrıca müzikle ilgilenen yaşlıların beyinlerinde, hareket kontrolünden sorumlu olan sol precentral girus bölgesinde gençlerle benzer aktiviteler görüldü. Bu bölge, özellikle sağ el ve kol gibi vücudun sağ tarafındaki hareketleri kontrol ediyor ve konuşma ya da düğmeye basmak gibi istemli hareketleri planlamada görev alıyor.
Araştırmacılar bu değişimlerin Alzheimer gibi nörolojik hastalıklarla ilgili değil, “normal yaşlanma süreci”yle ortaya çıkan doğal zihinsel zorlanmalarla bağlantılı olduğunu vurguladı.Araştırmaya; ortalama 65 yaşında olan ve en az 32 yıldır enstrüman çalan 25 yaşlı müzisyen, ortalama 66 yaşında olan ancak müzik eğitimi olmayan 25 kişi ve 20’li yaşlarında müzikle ilgilenmeyen genç yetişkinler katıldı. Tüm katılımcıların sağlıklı, sağ eli baskın ve işitme sorunu olmayan bireyler olduğu belirtildi.
Katılımcılar, “ba”, “da”, “pa” ve “ta” hecelerini farklı gürültü seviyelerinde dinlerken beyin aktiviteleri incelendi. Sonuçlara göre, yaşlı müzisyenler heceleri ayırt etme konusunda özellikle düşük gürültü seviyelerinde diğer yaşlılara göre daha başarılıydı.Bu bulgular, yaşlı bireyler arasında müzik eğitiminin teşvik edilmesinin, demans gibi bilişsel bozuklukların önlenmesinde yeni bir yöntem olabileceğini ortaya koyuyor. Konuyla ilgili Japonya’daki Kyoto Üniversitesi’nde yapılan başka bir araştırma da bu sonuçları destekliyor.
Imaging Neuroscience dergisinde yayımlanan o çalışmada, 70’li yaşlarında enstrüman çalmayı öğrenen kişilerin, 4 yıl sonra yapılan sözel hafıza testlerinde daha başarılı olduğu görüldü. Düzenli olarak müzik çalmaya devam edenlerin bilişsel testlerde en yüksek puanları aldığı belirtildi.