Gazze Şeridi’nde İsrail soykırımı ve sıkı abluka uygulamaları nedeniyle yenidoğan ve prematüre bebekler, ağır bir sağlık ve insani krizle karşı karşıya bulunuyor.
Gazze Şeridi’nde, İsrail’in saldırıları ve sıkı ablukası nedeniyle ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı yaşanırken, özellikle bebeklerde solunum güçlüğü vakalarında tehlikeli bir artış görülüyor. Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi’ne bağlı Tahrir Hastanesi’nin yenidoğan ve prematüre servisleri, bu krizin en çarpıcı örneklerinden biri. Hastanenin iç ve dış bölümlerinde, hayatta kalmaya çalışan prematüre ve yeni doğmuş bebeklerin dramı yaşanıyor.
ÜÇ BEBEK AYNI YATAĞI PAYLAŞIYOR Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı bir videoda, ailelerin bebeklerini hastane zemininde yatırmak zorunda kaldığı, çoğunun “solunum sıkıntısı” nedeniyle acilen bakıma ihtiyaç duyduğu, ancak yatak yetersizliği yüzünden 3 bebeğin aynı yatağı paylaşmak zorunda bırakıldığı görülüyor. Hastanenin yoğun bakım servisinde de aynı tablo hakim. Prematüre ve yeni doğmuş bebekler, bronşiolit ve akut solunum sıkıntısı nedeniyle yoğun tedavi altında. Tahrir Hastanesi Müdürü Ahmed el-Ferra, yayımlanan görüntülü açıklamasında, “Gazze’de ağır bir bronşiolit dalgası yaşanıyor. Bazı prematüre bebekler solunum sisteminde yetmezlik yaşadı ve solunum cihazına bağlanmak zorunda kaldı.” dedi. YATAK YOK, ÇOCUKLAR YERDE YATIYOR Servisi gezerken konuşan el-Ferra, “Bu bölüm, bir aydan küçük bebeklerle dolu. Çoğu nefes almakta zorlanıyor. Yoğunluktan dolayı bazı çocuklar yerde yatmak zorunda. Kimi battaniye üzerinde, kimi doğrudan zeminde.” ifadelerini kullandı. El-Ferra, yatak yetersizliği nedeniyle doktor ve hemşirelerin çoğu kez üç bebeği aynı yatağa yatırmak zorunda kaldığını, bunun ise hayati riskler taşıdığını söyledi. Hastanede oksijen de yetersiz. Bu nedenle çocuklara oksijen desteği “öncelik sırasına göre” sağlanıyor. TIBBİ MALZEME EKSİKLİĞİ KRİTİK SEVİYEDE El-Ferra’ya göre prematüre bebekler ayrıca kuvöz ve gerekli tıbbi malzemelerin yokluğundan kaynaklanan ek bir sağlık kriziyle karşı karşıya. “Yalnızca iç bölümde 6 prematüre bebek var. Hepsi nefes almakta zorlanıyor ve bazılarına acilen oksijen verilmesi gerekiyor.” diyen el-Ferra, birçok bebeğin erken doğumun da etkisiyle solunum sisteminde ciddi sorunlar yaşadığını aktardı. Yoğunluk ve personel eksikliğinin sağlık çalışanlarını da zorladığını belirten el-Ferra, “Doktor ve hemşireler büyük bir baskı altında, sayısız vaka arasında yetişmekte zorlanıyorlar. Bu da tıbbi süreçte karışıklıklara yol açıyor.” ifadelerini kullandı. Bulaşıcı solunum yolu hastalıklarının yayılma riskine dikkat çeken el-Ferra, “Çocukların sağlık hakkı korunmalı. Onların tek suçu Gazze’de doğmuş olmaları.” dedi. El-Ferra, konuşmasında, “soykırımın derhal durdurulması, hastanelerin özellikle de yenidoğan servislerinin yeniden faaliyete geçirilmesi” çağrısında bulundu.