Büyük Sfenks ile piramitler arasında keşfedilen üç geometrik kuyu, Giza’nın altında unutulmuş bir yeraltı dünyasına açılabilir. Araştırmacılar, kuyuların binlerce yıllık gizli bir mühendislik ağının parçası olabileceğini düşünüyor.
Giza Platosu’nun kuzeydoğu ucunda, kumların altında gizlenmiş üç kuyu keşfedildi. Bu kuyular, Büyük Sfenks, Keops Piramidi ve Kefren Piramidi arasında mükemmel bir üçgen oluşturuyor.
Yapıların ne su kuyusu olduğu ne de gelişigüzel kazıldığı düşünülüyor. Üzerlerinde hiçbir yazıt yok ve duvarları olağanüstü derecede düzgün. Araştırmacılara göre bu hassasiyet, kasitlı ve ileri bir mühendisliğe işaret ediyor.
“EFSANEVİ LABİRENTLE BAĞLANTILI OLABİLİR” Yunan tarihçi Herodot, binlerce yıl önce Mısır’da 3 bin odadan oluşan dev bir “yeraltı labirenti”nden bahsetmişti. Yeni keşfedilen bu kuyuların, o efsanevi labirentle bağlantılı olabileceği öne sürülüyor.
19. yüzyılda Giovanni Caviglia ve Henry Salt gibi kaşifler bölgede benzer kuyular bulmuş, Fransız arkeolog Pierre-Jean Mariette de 1860’larda bu anomalileri haritalandırmıştı..
Khafre Araştırma Projesi kapsamında çalışan araştırmacılar, Sentetik Açıklıklı Radar (SAR) teknolojisiyle bölgede ölçümler yaptı.
Elde edilen veriler, kumun altında geometrik olarak kesilmiş, yaklaşık 40 metre derinliğinde üç şaftın varlığını ortaya koydu. İlk kuyu, Sfenks’in kuzeydoğusunda yer alıyor. Kare biçimli girişi kireçtaşı bloklarla çevrili.
İkinci kuyu, Kefren’in tören geçidinin yanında, üçüncü kuyu ise Keops Piramidi’nin doğu tarafında bulunuyor. Üçü de aynı ölçülere ve mükemmel hizalanmaya sahip. Haritaya işlendiğinde, Orion Kuşağı yıldızlarıyla benzer bir düzen oluşturdukları görülüyor.
MÜHENDİSLİK AĞI OLABİLİR
Modern radar ve tomografi verileri, Sfenks çevresinde yeraltında birbirine bağlı boşluklar ve tüneller olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, bu kuyuların hidrolik sistemler, ritüel alanlar veya taşınma odaları olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor. Kuyuların şekli ve konumu, piramitlerle hizalanan büyük bir yeraltı planına işaret ediyor. Bu da, antik Mısırlıların yalnızca yüzeyde değil, yeraltında da kozmik bir düzeni takip ettiklerini düşündürüyor.
GİZA HALA SIRLARLA DOLU
Araştırmacılar, kuyuların henüz tam olarak ne amaçla yapıldığını belirleyemediklerini söylüyor. Ancak her yeni ölçüm ve radar taraması, Giza’nın altında henüz keşfedilmemiş bir dünya olabileceği fikrini güçlendiriyor. “Bu kuyular yalnızca anomaliler değil,” diyor araştırmacı ekipten bir üye. “Keşfedilmeyi bekleyen bir yeraltı dünyasına açılan kapılar.”