
ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Gazze’de konuşlandırılacak uluslararası barış gücüne Türkiye’nin katılımına ilişkin soruya, “Bu gücün İsrail’in kendini rahat hissedeceği personellerden ve ülkelerden oluşması gerekecek” cevabını verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail’e gerçekleştirdiği resmi ziyareti çerçevesinde, ABD Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Rubio, Gazze Şeridi’ndeki ateşkes sürecini koruma ve insani yardım ulaştırmanın yanı sıra Gazze’de güvenliği sağlayacak bir uluslararası barış gücü oluşturma yönündeki çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı, “Bu, personel ve kaynak sağlamayı teklif eden tüm devletleri bir araya getirmeyi, bir istikrar gücünün yapısını belirlemeyi, para veya personel ya da her ikisi de sağlamaya istekli ülkeleri koordine etmeyi ve ardından uygun bir uluslararası yetki, Birleşmiş Milletler (BM) ya da uluslararası bir anlaşma üzerinden bu gücün yasal dayanağını oluşturmayı içeriyor. Böylece bu güvenlik gücü var olabilecek, işleyebilecek, finanse edilecek, görevini açıkça anlayacak ve etkin bir şekilde yerine getirebilecek. Bunun ötesinde uzun vadede yeniden inşa ve toparlanma süreci var” dedi.
Gazze’de güvenlik ve huzurun tesisi hedefine ulaşmadan önce mevcut sürecin tamamlanması gerektiğini vurgulayan Rubio, “Bu, ateşkesin bozulmadan sürmesini sağlamak, insanların ihtiyaç duyduğu hayati yardımı çalınmadan, gasp edilmeden, yön değiştirmeden ulaştırmak ve aynı zamanda istikrar gücünün en kısa zamanda oluşturularak sahaya girmesi için gerekli şartları sağlamak. Ancak bu şekilde ihtiyaç duyduğumuz istikrar ortamı oluşturulabilir ve planın sonraki aşamalarına geçebiliriz” dedi. “BARIŞ GÜCÜ İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR”
Rubio, Gazze’ye konuşlandırılacak uluslararası barış gücüne Türkiye’nin katılımına ilişkin bir soruya, “Henüz bu gücü oluşturmadık ve bu yüzden çalışmalar devam ediyor. Bunu yapmayı teklif eden birçok ülke var. Fakat bu gücün İsrail’in kendini rahat hissedeceği personellerden ve ülkelerden oluşması gerekecek” ifadelerini kullandı.
Birçok ülkenin de barış gücüne dahil olmak istediğini vurgulayan Rubio, “Kimlerin teklif sunduğunu ve kimlerin veto edildiğini söylemeyeceğim. Buna girmeyeceğiz. Bu gücün her üyesi hem yetenekli hem de istekli olmalı. Aynı zamanda İsrail dahil, herkesin rahat hissedeceği ülkeler olmalı” dedi. “İLHAK KARARI SÜREÇ İÇİN TEHDİT”
Batı Şeria’nın ilhakına ve İsrail’den bunun yapılmayacağına ilişkin bir güvence alınıp alınmadığına ilişkin soru üzerine Rubio, “Bu İsrail Meclisi’nde yapılan bir oylamaydı. Bana açıklanana göre bu, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu zor durumda bırakmak isteyen bazı çevrelerin girişimiydi. Daha da önemlisi, yasal açıdan bunun gerçekleşmesine imkan tanıyacak şekilde yapılandırılmış değil. Ayrıca, bu tüm süreci tehdit ederdi. Herkes anlamalı ki eğer böyle bir şey olursa, bu süreçte yer alan pek çok ülke artık süreçte yer almak istemeyecektir. Bu barış süreci için bir tehdittir ve bunu herkes biliyor” ifadelerini kullandı.