Hamilelikte parasetamol kullanımı ile çocuklarda otizm görülmesi arasında bir bağlantı olmadığı, bugüne dek yapılmış en kapsamlı bilimsel çalışmayla ortaya çıkarıldı.
Bugün yayımlanan kapsamlı bilimsel araştırmanın bulguları, hamilelik sırasında parasetamol kullanan kadınların çocuklarında otizm görülmesi arasında açık bir bağlantı olmadığını ortaya koydu.
Mevcut kanıtların incelendiği çalışma ile bu yöndeki iddiaların desteklenmediği sonucuna varıldı.
TRUMP’IN İDDİALARI TIP DÜNYASINI KARŞI KARŞIYA GETİRMİŞTİ
ABD Başkanı Donald Trump, eylül ayında yaptığı açıklamada, asetaminofen olarak da bilinen parasetamolün otizm vakalarını artırdığını ileri sürmüştü. Trump’ın hamile kadınlara “acıya katlanmalarını” ve parasetamol almamalarını tavsiye etmesi, tıp camiasının tepkisini çekmişti.
Sağlık uzmanları, bu tür ifadelerin kadınları en güvenli ağrı kesici seçeneğinden uzaklaştırabileceği ve otistik bireyleri daha da damgalayabileceği uyarısında bulunmuştu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de Tylenol ve Panadol gibi yaygın ağrı kesicilerin temel bileşeni olan parasetamolün otizme yol açtığını gösteren sağlam bir kanıt bulunmadığını vurgulamıştı.
EN KAPSAMLI İNCELEME İDDİALARI ÇÜRÜTTÜ
AFP ajansının haberine göre konuyla ilgili bugüne kadar yapılmış tüm bilimsel araştırmaları kapsayan yeni “şemsiye inceleme”, bugün İngiliz tıp dergisi BMJ’de yayımlandı. İncelemeyi yürüten İngiltere merkezli araştırma ekibi, raporda “Mevcut kanıtlar, rahimde parasetamol maruziyetiyle çocuklarda otizm veya dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) arasında açık bir bağlantı göstermemektedir” ifadelerini kullandı.
Daha önce yapılan bazı araştırmalar, parasetamol ile otizm veya DEHB arasında muhtemel bir ilişki olabileceğini öne sürmüştü. Ancak yeni inceleme, bu çalışmaların kalitesinin “düşük ila kritik düzeyde düşük” olduğunu belirtti. Buna gerekçe olarak, söz konusu araştırmaların otizmin ailede görülme sıklığı gibi yanıltıcı etkenleri yeterince hesaba katmaması gösterildi.
Öte yandan önceki çalışmalar, parasetamolün otizme nasıl yol açabileceğini de somut bir biçimde ortaya koyamamıştı. Yeni çalışma, bu alanda daha nitelikli araştırmalara ihtiyaç duyulduğunu vurgularken, “kadın sağlığı araştırmalarına tarihsel ve süregelen bir yetersiz yatırım” yapıldığını da hatırlattı.
BİLİM İNSANLARINDAN TEYİT GELDİ
Pek çok araştırmacı, yeni çalışmayı olumlu karşıladı. Londra Üniversitesi’nden kadın hastalıkları ve doğum profesörü Dimitrios Siassakos, incelemenin “dünyadaki uzmanların uzun süredir söylediğini doğruladığını” belirtti. Portsmouth Üniversitesi’nden Steven Kapp ise “Otistik ve nöro-çeşitli bireyler kronik ağrılara daha yatkındır ve nöro-çeşitli çocuk sahibi olma ihtimalleri de yüksek; ancak parasetamol nöro-çeşitliliğe neden olmaz” dedi.
Kendisi hem araştırmacı hem de DEHB’li bir otistik birey olan Kapp, şunları ekledi: “Zaten nöro-çeşitliliği önlemeye çalışmak yerine nöro-çeşitli insanların yaşamlarını iyileştirmeye odaklanmalıyız.”