
Çin Başbakan Yardımcısı ve Almanya Maliye Bakanı, aylardır süren ticari gerilimin sona erdirilmesi ve ticari bağların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng ve Almanya Maliye Bakanı Lars Klingbeil, iki ülkenin ticari bağlarını güçlendirmesi gerektiğini belirtti.
Bugün Pekin’e beraberindeki heyetle resmi ziyaret düzenleyen Klingbeil, Pekin ile Berlin arasında aylardır devam eden ticari gerilimlerin sona erdirilmesi yönünde çağrı yaptı.
Klingbeil’in ziyareti, Şansölye Friedrich Merz hükümetinden bir bakan tarafından yapılan ilk ziyaret olma niteliği taşıyor.
Dışişleri Bakanı Johann Wadephul’un geçen ay yapmayı planladığı gezi, Çin’in talep ettiği görüşmelerden sadece birini kabul etmesi üzerine iptal edilmişti.
İki sanayi devi arasındaki ilişkiler, Çin’in çip ve nadir toprak elementlerine yönelik ihracat kısıtlamaları nedeniyle gerilmişti.
Pekin’in bu adımı, Alman firmaları için ciddi aksaklıklara yol açmıştı.
He, “Henüz kullanılmamış potansiyeli değerlendirmeli ve Çin-Almanya işbirliğini genişletmeliyiz. Her iki tarafın da kendi kalkınma stratejileri arasındaki uyumu güçlendireceğini umuyoruz” diye konuştu.
Çinli yetkili ayrıca, ülkesinin Berlin ile adil koşullar sağlaması gerektiğini vurguladı.
Geçen hafta Almanya parlamentosu, Çin’e yönelik ticaret politikasını yeniden gözden geçirmek üzere bir uzman komisyonu atamıştı.
He, görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Almanya ile adil, hakkaniyetli ve ayrımcı olmayan bir iş ortamı oluşturmak için çalışmaya kararlıyız” dedi.
“ZAMANIN ZORLUKLARINA BİRLİKTE ÇÖZÜM BULABİLİRİZ”
Öte yandan Pekin ve Berlin geniş ve karşılıklı çıkara dayalı bir ticari ilişkiyle birbirine bağlı kalmaya devam ediyor.
İki ülke arasındaki ekonomik bağlar, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergilerinin küresel piyasaları sıkıştırdığı bir dönemde daha da kritik hâle geldi.
Klingbeil, “Almanya ve Çin, zamanımızın zorluklarına birlikte çözüm bulabilir” ifadelerini kullandı.
Alman bakan, Pekin’i Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için Berlin ile birlikte çalışmaya davet etti ve Çin’in bu hususta önemli bir rol oynayabileceğini söyledi.
Çin’in verilerine göre, ülke geçen yıl Almanya’dan 95 milyar dolar değerinde mal satın aldı ve bunun yaklaşık yüzde 12’sini otomobiller oluşturdu.
Söz konusu rakamlar, Almanya’yı 19 trilyon dolarlık Çin ekonomisinin en büyük 10 ticaret ortağından biri yapıyor.
Almanya ise Çin’den çoğunluğu çip ve diğer elektronik bileşenler olmak üzere 107 milyar dolarlık mal satın aldı.
Öte yandan Berlin, Çin için önemli bir yatırım ortağı olarak öne çıkıyor.
Mercator Çin Çalışmaları Enstitüsü verilerine göre, Almanya 2024’te Çin’e 6,6 milyar dolarlık yeni sermaye girişi sağladı.
Bu rakam, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık’tan Çin’e yapılan tüm doğrudan yabancı yatırımların yüzde 45’ini oluşturuyor.
Berlin açısından Çin, pratik olarak yeri doldurulamaz bir otomobil pazarını temsil ediyor ve Alman otomobil üreticilerinin satışlarının neredeyse üçte birinden sorumlu.
Alman kimya ve ilaç firmaları da ülkede büyük bir varlığa sahip olsalar da yerli rakiplerin artan baskısıyla karşı karşıyalar.
SİYASETTE GERİLİM DEVAM EDİYOR
İhracat odaklı her iki ekonomi de Trump’ın gümrük vergilerinden ciddi şekilde etkilendi.
Bunun ardından, yılın ilk sekiz ayında Çin, ABD’yi geçerek Almanya’nın en büyük ticaret ortağı haline geldi.
Fakat yeni Almanya Dışişleri Bakanı, mayıs ayında göreve geldiğinden bu yana Çin’e karşı giderek daha sert bir tutum benimsedi.
Hatta selefi Annalena Baerbock’un Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i “diktatör” olarak nitelendirmesinden daha da ileri gitti.
Aynı zamanda Şansölye Merz’in de yakın zamanda Çin’i ziyaret etmesi bekleniyor.