
Japonya’da Başbakan Sanae Takaichi’nin göreve gelmesiyle birlikte anayasa değişikliği ve güçlü bir ulusal istihbarat yapılanması konularında yeni düzenlemeler gündeme alındı.
Japonya’da Başbakan Sanae Takaichi’nin göreve gelmesiyle birlikte güvenlik ve istihbarat alanında radikal reformlar hız kazandı. Takaichi’nin sürpriz LDP zaferi, 26 yıllık LDP–Komeito koalisyonunun bitmesi ve Ishin Partisi ile kurulan yeni ortaklık, Japon siyasetinin temel dengelerini değiştirdi. Yeni koalisyon özellikle anayasa değişikliği ve güçlü bir ulusal istihbarat yapılanması savunuyor.
İLK TALİMAT: “İSTİHBARAT GÜÇLENDİRİLSİN”
Başbakan, göreve başladığı ilk gün Bakanlar Kurulu’na yazılı bir talimat göndererek hükümetin istihbarat yönetiminin güçlendirilmesini istedi. Bu adım, Japonya’nın savaş sonrası tarihinde bir ilk olarak değerlendiriliyor.
ULUSAL GÜVENLİK DÖKÜMANLARINDA UYARI
Bu değişimin nedeni olarak ülkenin ulusal güvenlik dokümanlarında yer alan uyarılara dikkat çekiliyor:
Japonya, Çin, Rusya ve Kuzey Kore’nin nükleer varlığı nedeniyle II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en riskli dönemde bulunuyor. Ayrıca ABD’nin gücündeki göreli düşüş, Japonya’nın güvenliği için artık Washington’a koşulsuz güvenemeyeceği fikrini güçlendiriyor.
Hükümet, olası bir Tayvan krizi için Okinawa ve çevre adaların tahliyesini planlıyor ancak kamuoyunun tehlikeyi yeterince kavramadığı düşünülüyor. Bunun en önemli nedeni, Japonya’nın krizlere dair yeterli analiz ve bilgi aktaramayacak zayıf istihbarat yapısı.
YENİ İSTİHBARAT SEKRETERLİĞİ YOLDA
Japonya yıllardır farklı bakanlıklardan gelen bilgilerin paylaşılmaması, başbakanlığa ulaşmaması ve gizlilik ihlalleri gibi sorunlarla boğuşuyor. Abe döneminde çıkan devlet sırları yasası bu sorunu azaltmış olsa da analizde birlik sağlanamadı.
Artık hedef toplanan bilgileri tek merkezde toplayacak, analizi koordine edecek, başbakanlığa doğrudan bağlı Ulusal İstihbarat Sekreterliği kurmak.
Bu yapı, 2026’da parlamentonun gündemine taşınacak ve mevcut istihbarat birimleri yeniden organize edilecek.