
Güneydoğu Asya, bu yıl iklim değişikliğinin tetiklediği ve “yeni normal” olarak adlandırılan şiddetli sellerle mücadele ediyor. Endonezya, Sri Lanka ve Tayland başta olmak üzere bölge genelinde 1200’den fazla kişi hayatını kaybetti.
Güneydoğu Asya ülkeleri, bu yıl geciken fırtınalar ve aralıksız yağışların yol açtığı alışılmadık derecede şiddetli sellerle mücadele ediyor. Pek çok bölgeyi hazırlıksız yakalayan afetler, büyük bir yıkıma neden oldu.
Endonezya, Sri Lanka ve Tayland’da sel ve heyelanlar nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1200’ü geçerken, 800’den fazla kişinin ise hâlâ kayıp olduğu bildiriliyor.
Endonezya’da köprülerin ve yolların sular altında kalmasıyla bazı köylerin dünyayla bağlantısı tamamen kesildi.
Sri Lanka’da binlerce insan temiz suya ulaşamazken, Tayland Başbakanı hükümetinin müdahalesinde eksiklikler olduğunu kabul etti.
Malezya’da yakın tarihin en ağır sellerinden birinde üç kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi evsiz kaldı.
Vietnam ve Filipinler de yıl boyunca art arda gelen yıkıcı fırtınalar ve sellerle yüzleşti; bu ülkelerde de yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.
Güney ve Güneydoğu Asya’da haziran-eylül aylarında etkili olan muson yağmurları, her yıl büyük çaplı doğal afetlere ve kazalara neden oluyor.
Uzmanlara göre yaşananlar, iklim bilimcilerin uzun zamandır uyardığı “yeni normalin” bir parçası.
Malezya’nın Kuala Lumpur kentindeki Sunway Gezegen Sağlığı Merkezi’ni yöneten Cemile Mahmud, “Güneydoğu Asya 2026’da ve hemen sonraki yıllarda aşırı hava olaylarının devam etmesi, hatta ağırlaşması ihtimaline hazırlanmalı” diye konuştu.
ASYA, İKLİM KRİZİNİN KURBANI OLDU
Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü’ne (WMO) göre, atmosferdeki ısıyı hapseden karbondioksit miktarının 2024’te tarihin en büyük sıçramasını yapması, iklimi “turbo şarj” ederek aşırı hava olaylarını çoğalttı.
Asya, küresel ortalamanın neredeyse iki katı hızla ısınarak bu değişimin en ağır faturasını ödüyor.
Bilim insanları, bölgedeki aşırı hava olaylarının hem sıklığının hem de şiddetinin arttığı konusunda hemfikir.
Hong Kong Şehir Üniversitesi yer bilimleri profesörü Benjamin Horton, daha sıcak okyanusların fırtınalara daha fazla enerji verdiğini belirtti.
Horton, “Fırtınalar hem daha güçlü hem daha yağışlı hale geliyor, yükselen deniz seviyesi ise dalgaların etkisini büyütüyor” dedi.
İklim değişikliğinin hava ve okyanus akımlarını etkilemesiyle fırtınalar artık yılın daha geç dönemlerinde görülüyor. El Niño gibi sistemler okyanus sularını daha uzun süre sıcak tutarak tayfun mevsimini uzatıyor.
Horton, “Toplam fırtına sayısı belki dramatik artmayacak ama şiddeti ve öngörülemezliği kesin artacak” diye ekledi.
HÜKÜMETLER HAZIRLIKSIZ YAKALANDI
Afetlerin öngörülemezliği, şiddeti ve sıklığı Güneydoğu Asya hükümetlerini zorluyor. Bangkok’taki Asya Afet Hazırlık Merkezi’nden Aslam Pervez, bunun temel sebebinin afetlere müdahale yerine hazırlığa odaklanılmaması olduğunu söyledi.
Pervez, “İlerideki afetler bize hazırlık için çok daha az zaman bırakacak” uyarısında bulundu.
Sri Lanka’nın Batticaloa kentinden insan hakları araştırmacısı Sarala Emmanuel, ülkenin en ağır darbe alan bölgelerinde 2004’teki Hint Okyanusu tsunamisinden bu yana neredeyse hiçbir şeyin değişmediğini ifade etti. O felakette 230 bin kişi hayatını kaybetmişti.
Emmanuel, “Böyle bir felaket olduğunda en ağır bedeli yoksullar ve dışlanmış topluluklar ödüyor” dedi.
Kolombo’daki hukuk ve toplum vakfı Law and Society Trust’tan Sandun Tudugala ise kontrolsüz yapılaşmanın yerel ekosistemlere zarar vererek sel hasarını büyüttüğünü vurguladı.
Tudugala, Sri Lanka’nın inşa ve planlama anlayışını kökten değiştirmesi gerektiğini belirtti.
Endonezya’da akıntıya kapılan tomruklar, ormansızlaşmanın selleri ağırlaştırdığına dair endişeleri gündeme getirdi.
Global Forest Watch verilerine göre, 2000’den bu yana selden en çok etkilenen Açe, Kuzey Sumatra ve Batı Sumatra eyaletlerinde 19 bin 600 kilometrekare orman yok oldu. Yetkililer ise kaçak kereste iddialarını reddederek tomrukların eski olduğunu öne sürdü.
MİLYARLARCA DOLARLIK KAYIP
Bölge ülkeleri, iklim değişikliği nedeniyle her yıl milyarlarca dolar kaybediyor. Vietnam’ın bu yılın ilk on bir ayındaki zararı 3 milyar doları aştı.
Tayland Tarım Bakanlığı, Ağustos’tan bu yana tarımsal zararın yaklaşık 47 milyon dolar olduğunu tahmin ediyor.
Endonezya Maliye Bakanlığı ise doğal afetlerden kaynaklanan yıllık ortalama kaybın 1,37 milyar dolar olduğunu belirtiyor.
Sandun Tudugala, küresel karbon salımına neredeyse hiç katkısı olmayan Sri Lanka’nın, iklim etkilerinin en ön safında yer alırken servetinin büyük kısmını yabancı borçları ödemeye harcadığını söyledi.
Tudugala, “Küresel ısınma yüzünden uğradığımız kayıp ve hasarların tazmin edilmesi acil ihtiyaç” diye ekledi.
Brezilya’daki COP30 iklim zirvesinde geçen ay ülkeler, 2035’e kadar yılda 1,3 trilyon dolar iklim finansmanı sağlama sözü verdi. Ancak bu rakam, gelişmekte olan ülkelerin taleplerinin çok altında kalıyor.
Climate Analytics bilim ve politika enstitüsünden Thomas Houlie, “Bölgede tanık olduklarımız dramatik ve maalesef iklim krizinin sonuçlarını acı bir şekilde hatırlatıyor” yorumunu yaptı.
DÜNYA METEOROLOJİ ÖRGÜTÜ’NDEN UYARI
Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında konuşan Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Sözcüsü Clare Nullis, şiddetli afetlerle boğuşan Asya ülkelerinin sellere karşı çok savunmasız olduğunu söyledi.
Nullis, “Asya sellere karşı çok savunmasız” dedi ve WMO’nun yıllık raporlarında sellerin sürekli olarak iklim tehlikeleri listesinin en üstünde yer aldığını hatırlattı.
Nullis, Ekvator’a yakın bölgelerde tropikal siklonların nadir görüldüğünü belirterek, “Bu çok sık gördüğümüz bir durum değil ve yerel toplulukların bu konuda hiçbir deneyimi olmadığı için sellerin etkisinin daha da arttığı anlamına geliyor” diye konuştu.
Nullis, Endonezya Ulusal Afet Ofisi verilerine göre ülkede 604 kişinin hayatını kaybettiğini, 464 kişinin kayıp olduğunu ve 1,5 milyon kişinin sellerden etkilendiğini aktardı.
UNICEF Sözcüsü Ricardo Pires de Sri Lanka’da “hızla yayılan bir insani acil durum” yaşandığını belirtti. Pires, Ditwah kasırgasının 275 bini çocuk yaklaşık 1,4 milyon kişiyi etkilediğini ifade ederek, “Evler sular altında kaldı ve tüm topluluklar izole edildi. Çocukların su, sağlık hizmeti ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarından yararlanmaları ciddi şekilde aksadı” dedi.