
Romanya’nın başkenti Bükreş’te bugün yapılan yerel seçimler, kentin Avrupa Birliği’nin aşırı sağcı bir belediye başkanı tarafından yönetilen ilk başkenti olma ihtimalini gündeme getirdi.
Romanya’nın başkenti Bükreş’te seçmenler, Avrupa Birliği’nde (AB) bir ilke imza atarak kenti aşırı sağcı bir yönetime teslim etme ihtimali taşıyan belediye başkanlığı seçimi için bugün sandık başında.
Merkez sağcı Nicuşor Dan’ın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanarak görevinden ayrılmasının ardından boşalan koltuk için yapılan yarış, ülkedeki AB yanlısı koalisyon hükümetinin geleceği açısından kritik bir sınav niteliği taşıyor.
Sandıkların yerel saatle 19.00’da kapanmasının ardından ilk sonuçların gece saatlerinde açıklanması bekleniyor.
Anket verileri, ülkenin en büyük kentinde aşırı sağın güçlü olmamasına rağmen yarışın bıçak sırtında geçtiğini gösteriyor.
ANKETLER BAŞA BAŞ YARIŞA İŞARET EDİYOR
Televizyon sunucusu Anca Alexandrescu, muhalefetteki aşırı sağcı Romenlerin Birliği İttifakı (AUR) tarafından desteklenen bağımsız bir aday olarak seçimlere katılıyor.
Reuters ajansının aktardığı kamuoyu yoklamaları, Alexandrescu’nun iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’nin (PSD) adayı Daniel Baluta ile birincilik için başa baş bir mücadele verdiğini ortaya koyuyor.
Ancak analistler, Bükreş’in siyasi demografisi göz önüne alındığında anketlerin güvenilirliği konusunda temkinli davranıyor.
AUR, komşu Ukrayna’ya askeri yardım yapılmasına karşı çıkarken, Avrupa Birliği liderliğini eleştiren ve ABD Başkanı Donald Trump’ın enerji ve göç politikalarını destekleyen bir çizgi izliyor.
Eski bir PSD sözcüsü olan Alexandrescu, ana akım partileri “beceriksiz ve yozlaşmış” olarak gören ve mevcut siyasi düzene öfkeli seçmen kitlesini hedefliyor.
KOALİSYON İÇİNDEKİ STRATEJİK HATALAR OYLARI BÖLÜYOR
Alexandrescu’nun karşısındaki ana rakiplerin tamamı, mevcut geniş tabanlı koalisyon hükümetinin bileşenlerinden geliyor.
Anketlerde ilk sırada görünen sol görüşlü Sosyal Demokrat Daniel Baluta’nın yanı sıra, Liberal Başbakan Ilie Bolojan’ın desteklediği Ciprian Ciucu ve merkez sağdaki Romanya’yı Kurtarın Birliği’nden (USR) Catalin Drula da yarışta yer alıyor.
İktidardaki AB yanlısı çoğunluk için hayati önemdeki Sosyal Demokratlar (PSD), hükümete katılma şartı olarak her partinin kendi belediye başkanı adayını çıkarmasını talep etmişti.
Bu strateji, merkez sağ oyların Ciucu ve Drula arasında bölünmesine yol açarak muhalefetin elini güçlendirdi. Hükümet halihazırda yargı emeklilik reformu nedeniyle bu ay güven oylamasıyla karşı karşıya bulunuyor.
Babes-Bolyai Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Sergiu Miscoiu, seçimin olası sonuçlarını değerlendirirken “Bir yanda AUR için riskler çok büyük; başkenti kazanmak, aşırı sağcı partileri izole eden tecrit çemberi fikrini ortadan kaldıracaktır” dedi.
Miscoiu, iktidar kanadının kazanması durumunda ise dengelerin değişeceğine işaret ederek “Diğer taraftan, iktidar koalisyonunun adaylarından herhangi biri kazanırsa, bu durum koalisyon içindeki güç dengesini değiştirecektir” diye konuştu.
Son aylarda Romanya, yakın tarihindeki en çalkantılı siyasi dönemlerden birini yaşadı.
Belediye başkanlığı koltuğu, Nicuşor Dan’ın geçen yılki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci döneminin henüz birinci yılındayken zafer kazanmasıyla mayıs ayından bu yana boş duruyordu.
Söz konusu cumhurbaşkanlığı süreci, şüpheler ve iptallerle gölgelenmişti. Romanya, Rusya’nın müdahalesi şüphesiyle seçimleri iptal etmiş, bu süreçte aşırı sağcı aday Calin Georgescu öne çıkmıştı.
Georgescu hakkında ulusal güvenliği ihlal etmeye teşebbüs suçlamasıyla dava açılırken, Anayasa Mahkemesi TikTok üzerinden yürütülen kampanyalarda yabancı müdahalesi tespit edildiği gerekçesiyle sonuçları geçersiz saymıştı.
Geçen yıl kasım ayında iptal edilen ilk turda bağımsız aday olarak yüzde 23 oy alan Georgescu’nun kampanyasının finansmanı konusunda, başlangıçta Rusya suçlansa da daha sonra yerel kaynaklar AB yanlısı Ulusal Liberal Parti’yi işaret etmişti.
Tekrarlanan seçimlerde Nicuşor Dan, oyların yüzde 54,33’ünü alarak AUR lideri George Simion’u geride bırakmış ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuştu.
Simion ise yüzde 45,67 oy oranında kalmış, ancak seçim gecesi sosyal medyada erken zafer ilan ederek tartışmalara neden olmuştu.
NEOLİBERAL POLİTİKALAR SEÇMENİ SAĞA YÖNELTİYOR
Ülkede aşırı sağın yükselişi, yalnızca siyasi krizlerle değil, yapısal ekonomik dönüşümlerle de paralellik gösteriyor.
German Foreign Policy portalına konuşan Oxford Üniversitesi’nden siyaset bilimci Vladimir Borțun, Romanya’nın son yıllarda yabancı sermaye için bir merkez haline gelmesine rağmen AB’nin en yoksul ikinci ülkesi olmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Alman şirketleri başta olmak üzere yabancı yatırımcıların ülkedeki varlığının yoksulluğu azaltmadığını belirten Borțun, bu durumun KOBİ’ler üzerinde baskı oluşturduğunu ve bu kesimi AUR gibi partilere yönelttiğini vurguladı.
Romanya’da 1990’larda uygulanan şok terapisi ve sanayisizleşme süreci, sanayi istihdamının toplam işgücüne oranını yüzde 42’den yüzde 30’a düşürürken, 2011’deki iş kanunu reformu sendikalaşmayı ve toplu pazarlığı zayıflattı.
Borțun, Romanya petrolünün büyük kısmının Kazakistan devlet şirketine ait olduğunu hatırlatarak, stratejik varlıkların serbest piyasa argümanlarıyla yabancı şirketlere devredilmesinin yarattığı çelişkiye işaret etti.
Mevcut tabloda AUR, Avrupa Parlamentosu’nda İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin partisiyle aynı grupta yer alıyor ve anketlerde yüzde 40’a varan destekle ülkedeki siyasi denklemi zorluyor.