
Yunanistan’da Avrupa Birliği’nin tarım sübvansiyonlarına yönelik yolsuzluk soruşturması nedeniyle ödemelerin askıya alınması, ülke genelinde şiddetli protestoları tetikledi.
Yunanistan’da Avrupa Birliği (AB) tarım sübvansiyonlarındaki kapsamlı yolsuzluk soruşturması nedeniyle ödemelerin gecikmesi, ülke genelinde protestolara sebep oldu.
Girit Adası’ndaki uluslararası havalimanlarını hedef alan çiftçiler ile polis arasında çıkan çatışmalar, hükümet ile tarım sektörü arasındaki gerilimi son yılların en yüksek seviyesine taşıdı.
POLİS ARAÇLARI DEVRİLDİ, HAVALİMANI PİSTİ İŞGAL EDİLDİ
Girit Adası, dün AB fonlarının bloke edilmesine tepki gösteren çiftçilerin en sert eylemlerine sahne oldu.
Devlet televizyonu ERT’nin yayınladığı görüntülere göre, ellerinde taşlar ve sopalar bulunan onlarca çiftçi, Hanya Havalimanı’na ulaşmalarını engellemek isteyen polis kordonunu yardı.
Protestocular, kendilerini durdurmak için konuşlanan polis araçlarının camlarını kırdı ve bir aracı devirdi.
Kolluk kuvvetleri, kalabalığı dağıtmak için biber gazı kullandı ancak öfkeli grup geri adım atmadı.
Eylemlerin bir diğer adresi olan Kandiye (Heraklion) Havalimanı’nda ise çiftçiler polis barikatını aşarak pist alanına girmeye çalıştı.
Hava trafiğinin durmasına neden olan bu baskın sırasında güvenlik güçleri ile eylemciler arasında arbede yaşandı.
Çiftçiler, havalimanı çevresindeki tel örgüleri yıkarak aprona ulaştı.
Reuters’ın aktardığına göre emniyet yetkilileri, olaylara karışan kişilerin tespit edildiğini ve haklarında yasal işlem başlatılacağını açıkladı.
Hanya ve Kandiye’deki uçuşlar, güvenlik riski nedeniyle iptal edildi veya ertelendi.
Adadaki gerilim bugün yerini bekleyişe bırakırken, çiftçiler yerel yetkililerle görüşme talebinde bulundu.
SINIR KAPILARI VE VOLOS LİMANI ABLUKAYA ALINDI
Girit’teki olaylar, Yunanistan anakarasındaki eylemlerin yalnızca en görünür parçasını oluşturuyor.
Kuzey ve orta Yunanistan’da örgütlenen tarım sendikaları, hükümet üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla stratejik noktaları hedef almaya başladı.
Larissa bölgesi sendika temsilcisi Sokratis Alifteiras, AFP’ye yaptığı açıklamada, sahadaki eylemin büyüklüğüne dikkat çekti.
Alifteiras, “Şu anda Yunanistan yollarında 20 binin üzerinde traktör var ve bu sayı muhtemelen 25 bine yaklaşıyor” dedi.
Tarım örgütleri, eylemlerin dozunu artırarak yarın ülkenin orta kesimindeki Volos limanını hem karadan hem de denizden abluka altına alma kararı aldı.
Söz konusu hamle, ülkenin ticari lojistiğini felç etme tehdidi taşıyor.
Kuzey sınırlarında ise traktör konvoyları geçişleri engelledi. Bulgaristan sınırındaki Promachonas ve Türkiye sınırındaki Kipi (İpsala’nın karşısı) gümrük kapılarında trafik durma noktasına geldi.
Kipi sınır kapısındaki bir gümrük yetkilisi, yalnızca binek araçların ve hassas yük taşıyan tırların geçişine izin verildiğini bildirdi.
Midilli Adası’nda ise traktörleriyle liman girişini kapatan eylemciler, bir feribotun yolcu almasını engelledi.
KRİZ NASIL BAŞLADI?
Krizin temelinde, Avrupa Birliği savcılarının mayıs ayında başlattığı ve genişleyen yolsuzluk soruşturması yatıyor.
Savcılık, binlerce kişinin sahip olmadıkları araziler için hak iddia ettiğini ve çiftliklerdeki hayvan sayısını abartarak haksız kazanç sağladığını tespit etti.
Soruşturma nedeniyle AB fonları dondurulurken, gerçek üreticilerin ödemeleri de süresiz olarak ertelendi.
Yunan yetkililerin verilerine göre, Ortak Tarım Politikası sübvansiyonları kapsamında 30 milyon euro’yu aşan sahte beyanda bulunuldu.
Yolsuzluğun boyutları, özellikle Girit Adası’nda yoğunlaşıyor. Yetkililer, 2017 ile 2020 yılları arasında mera arazileri için verilen toplam sübvansiyonların yüzde 80’inin Girit’e gittiğini belirledi.
En az 2018’den beri devam ettiği düşünülen bu usulsüzlüklerin, gerçek çiftçilere yıllık maliyetinin 70 milyon euro’yu bulduğu tahmin ediliyor. Söz konusu skandal, geçtiğimiz aylarda bir bakanın istifasına yol açmıştı.
KOYUN ÇİÇEĞİ SALGININDAN SONRA 400 BİN KOYUN VE KEÇİ İTLAF EDİLDİ
Mali krizin yanı sıra üreticiler, hayvan sürülerini yok eden bir salgın hastalıkla da mücadele ediyor.
Ülke genelinde yayılan koyun çiçeği hastalığı nedeniyle şu ana kadar 400 binden fazla koyun ve keçi itlaf edildi. Sürülerinin yok edilmesini izleyen besiciler, hükümetten acil tazminat talep ediyor.
Çiftçiler, hastalığın yayılmasını önlemek için sürülerin aşılanmasına izin verilmesini istiyor ancak yetkililer bu talebi reddediyor.
Hükümet, aşının hastalığı durdurduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığını savunarak itlaf politikasını sürdürüyor.
Ekonomik darboğaz, artan enerji maliyetleri ve düşük ürün fiyatlarıyla birleşince üreticilerin dayanma gücünü tüketti.
AŞBAKAN MİÇOTAKİS’TEN MESAJ: “HATA YAPMAYACAĞIZ”
Başbakan Kiryakos Miçotakis, yaptığı açıklamada hükümetin çiftçi temsilcileriyle diyaloğa açık olduğunu belirtti ancak şiddet eylemlerine karşı uyarılarda bulundu.
Protestoların “kör bir noktaya” sürüklenmemesi gerektiğini kaydeden Miçotakis, “Bazen en aşırı eylemler, toplumun geniş kesimlerini haklı talepleri olabilecek çiftçilere karşı kışkırtabilir” diye konuştu.
Hükümetin, soruşturma tamamlandığında hiçbir meşru çiftçinin hak kaybına uğramayacağını taahhüt eden Miçotakis, geçmişteki popülist politikalara dönmeyeceklerinin altını çizdi.
Miçotakis, “Başka zamanlarda yaptığımız hatayı tekrarlamayacağız; haklı gösteremeyeceğimiz ve daha sonra Avrupa Birliği’nin faiziyle geri isteyeceği paraları çiftçilere vaat edip vermeyeceğiz” ifadesini kullandı.
Hükümet, bu yıl tarım sektörüne 2024’e kıyasla 600 milyon avro artışla toplam 3,7 milyar euro sübvansiyon dağıtmayı planladığını duyurdu.
Fakat çiftçiler, nakit akışının derhal sağlanmaması durumunda eylemlerin süresiz devam edeceği uyarısında bulunuyor.