BM zirvesine Filistin damga vuracak

Gelecek hafta yapılacak BM Genel Kurulu’nun en önemli gündem maddesi Filistin olacak. Gazeteci Serkan Demirtaş, zirvenin gündemini ntv.com.tr için yazdı.

Her sene eylül ayında gerçekleşen BM Genel Kurulu’nun bu seneki en önemli gündem maddesi Filistin olacak.

New York’ta 22 Eylül’den itibaren bir araya gelecek olan dünya liderleri, Filistin’in bir devlet olarak tanınması, iki devletli çözüm vizyonunun yeniden güçlenmesi ve İsrail’in soykırım düzeyine gelen saldırılarının sona erdirilmesi başlıklarını ele alacaklar. Bu konudaki en önemli toplantı 22 Eylül günü Fransa ve Suudi Arabistan liderliğinde gerçekleştirilecek olan “Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması İçin Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans” olacak. ABD’nin vize vermemesi nedeniyle BM toplantılarına katılamayacak olan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın da toplantıya video konferans yoluyla katılması ve bir konuşma yapması öngörülüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman tarafından başlatılan bu girişim ilk toplantısını 28-30 Temmuz günlerinde yapmış ve New York Bildirisi kabul edilmişti. Türkiye de İrlanda ile birlikte bu süreçte aktif rol almış ve “İki Devletli Çözümün Korunması” başlıklı çalışma grubunun liderliğini yapmıştı. Bildiri, Filistin Devleti’nin kurulmasını ve iki devletli çözüm temelinde sorunun kalıcı olarak çözülmesi için etkin ve hızlı adımlar atılmasını içeriyor. Bu bildiri, geçen hafta BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 142 ülkenin katılmasıyla kabul edildi.

Gazeteci Serkan Demirtaş22 Eylül’de yapılacak konferans da bu bildiri çerçevesinde hem Filistin’in tanınması hem de İsrail üzerindeki baskının artırılmasını amaçlıyor. Mevcut durumda BM’de yer alan 193 ülkenin 147’si Filistin Devleti’ni tanıdı. Pazartesi günü yapılacak tanıma açıklamalarıyla bu sayı 150’nin üzerine çıkacak. FRANSA VE İNGİLTERE TANIYACAK Konferansın düzenleyicisi olarak Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıdığına ilişkin açıklama Cumhurbaşkanı Macron tarafından yapılacak. Macron, Fransa’nın Filistin Devleti’ni resmen tanıdığını ilan edecek ve iki devletli çözümden başka bir alternatifin olmadığı mesajını İsrail’e verecek. Almanya ile AB’nin en önemli gücü olan Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıması Batı’nın konuya bakışında son dönemde yaşanan değişimin en önemli göstergelerinden biri olacak. İngiltere’nin de Filistin’i tanıma kararını BM Genel Kurulu’ndan önce açıklaması bekleniyor. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Temmuz ayında yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını durdurmaması ve çözüm perspektifi geliştirmemesi durumunda Filistin’i Eylül ayında tanıyacaklarını kaydetmişti. Büyük bir kamuoyu baskısı altındaki Starmer’in ABD Başkanı Donald Trump’ın dün sona eren ziyareti sonrasında bu kararı açıklayacağı basına yansımıştı. Fransa ve İngiltere’nin tanıması ile BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimî üyesi arasında Filistin’i tanımayan tek ülke ABD olacak.BM Güvenlik KonseyiAB İÇİNDE FİLİSTİN’İ TANIYAN ÜLKE SAYISI DA ARTACAK Filistin’i BM Genel Kurulu sırasında tanıması beklenen diğer ülkeler Kanada, Avustralya, Belçika, Lüksemburg, Malta olarak sıralanıyor. Son bir sene içinde Norveç, İspanya, Slovenya ve İrlanda da Filistin’i tanımışlardı. AB içinde Filistin’i devlet olarak tanımama politikasını sürdüren ülkeler Almanya, Hollanda, Avusturya, Macaristan ve İtalya olarak biliniyor. Finlandiya ve Portekiz süreci değerlendirme aşamasındalar. Yunanistan, Çekya, Hırvatistan, Baltık ülkeleri de Filistin’i henüz tanımadılar.   Buna rağmen AB de Filistin’de yaşananlara kayıtsız kalamayacak hale geldi. Almanya’nın itirazı nedeniyle İsrail’e yaptırım uygulama konusunda adım atamayan AB, İsrail’in durmayan saldırıları ve yarattığı büyük insani kriz nedeniyle bazı önemler almak durumunda kaldı. AB, aşırı sağcı iki İsrailli bakanın Schengen bölgesine girişini yasakladı ve İsrail ile serbest ticareti askıya aldı.

BUNDAN SONRA NE OLACAK? Diplomatik kaynaklar, Filistin Devleti’nin tanıyan devlet sayısının artması ve özellikle Batı blokunun önde gelen üyelerinin bu adımı atmasının İsrail’e baskının artırılması açısından önemli bir siyasi etkisinin olacağını kaydediyorlar. Filistin’in söz konusu ülkelerde büyükelçilik açması, büyükelçi atamasının yanı sıra tanıma kararı alan ülkelerin Filistin ile ilişkilerini daha görünür kılacak adımlar atması da öngörülüyor. Kaynaklara göre, İsrail’in Gazze’de sivillere uyguladığı katliamlara devam etmesi, Gazze’den sonra Batı Şeria’yı hedefine almış olması ve Filistinlileri topraklarından çıkartmak için ABD ile işbirliği halinde olmasını eleştiren birçok Batı ülkesinde tanımanın daha da gecikmemesi gerektiği düşüncesi öne çıktı.

Door Haluk