ABD'li doktor açıkladı: Magnezyum, omega-3 , E vitamin, kalsiyum ne varsa onda!

Sağlığa önemli faydaları olan tohumlar var. Uzman, bu çekirdeklerin kalp sağlığından bağışıklık sistemine kadar birçok alanda fayda sağladığını belirtti.

Gastroenterolog Dr. Pal Manickam, beslenmede yer alması gereken beş özel çekirdeğe dikkat çekti. Uzman, bu çekirdeklerin kalp sağlığından bağışıklık sistemine kadar birçok alanda fayda sağladığını belirtti.
Dünyaca tanınan gastroenterolog Dr. Pal Manickam, doğanın sunduğu en yoğun besin kaynaklarından beşini öne çıkardı: balkabağı çekirdeği, chia tohumu, keten tohumu, ayçiçeği çekirdeği ve susam.Dr. Manickam’a göre bu çekirdekler; magnezyum, omega-3 yağ asitleri, E vitamini ve kalsiyum açısından zengin olmalarıyla dikkat çekiyor. Düzenli tüketildiklerinde ise kalp sağlığını korumadan sindirim sistemini desteklemeye, kemik yapısını güçlendirmekten bağışıklığı artırmaya kadar geniş bir yelpazede olumlu etkiler yaratıyor.“Bu küçük tohumlar, doğanın gizli sağlık hazineleri” diyen Dr. Manickam, yalnızca smoothie ya da salatalara eklenen bir malzeme olarak değil, günlük öğünlerin bir parçası olarak tüketilmeleri gerektiğini vurguladı.
Tüm tohumlar arasında kabak çekirdeği magnezyum içeriğiyle öne çıkar. Sadece küçük bir avuç, günlük magnezyum ihtiyacının yaklaşık %37’sini karşılar. Magnezyum, kas gevşemesinden kalp ritmine kadar 300’den fazla vücut sürecinde sessiz ama önemli bir rol oynar. Kötü uyku, stres veya yorgunlukla mücadele edenler için kabak çekirdeğindeki magnezyum, nazik bir destek sistemi görevi görebilir. Hafif fındıksı tadı, çorbalara, salatalara veya kavrulmuş sebzelere serpilmesini de kolaylaştırır.
Chia tohumları basit görünebilir, ancak ıslatıldığında jel benzeri bir dokuya dönüşür ve bu da çözünür lif açısından ne kadar zengin olduklarını gösterir. Bu lif, sindirimi yavaşlatarak enerji seviyelerini daha uzun süre sabit tutar. Ayrıca beyin ve kalp sağlığını destekleyen omega-3 yağ asitleri açısından zengin, nadir bitki bazlı kaynaklardan biridir. Dr. Manickam, bunları bir trend olarak görmek yerine, kolesterolü dengeleme ve bağırsak fonksiyonlarını iyileştirme konusundaki bilimsel olarak desteklenen yetenekleri nedeniyle değerlendirmeyi öneriyor.
Keten tohumları genellikle hafife alınır, ancak alfa-linolenik asit (ALA) içeriği onları benzersiz kılar. Bitki bazlı bir omega-3 olan ALA’nın vücuttaki iltihabı azalttığı gösterilmiştir. Etkileyici lif profiliyle birleşen keten tohumları, daha kolay sindirimi desteklerken kardiyovasküler sağlığı da korur. Basit bir püf noktası, besinlerini vücut için daha biyoyararlanımlı hale getirdiği için, onları bütün olarak değil öğütülmüş olarak tüketmektir.
Ayçiçeği çekirdekleri, yeterince değer verilmeyen bir besin maddesi olan E vitamini içerir. Bu vitamin, oksidatif strese karşı doğal bir kalkan görevi görerek hücreleri hasardan korur. E vitamininin yanı sıra, bu tohumlar tiroid fonksiyonu ve bağışıklık desteği için gerekli bir eser mineral olan selenyum açısından da zengindir. Hafif tatlı aromaları onları rahatlatıcı bir atıştırmalık haline getirirken, besin yoğunluğu onları sadece bir “zaman geçirme” atıştırmalığından daha fazlası yapar.
Susam tohumları yüzyıllardır geleneksel beslenmenin bir parçası olmuştur, ancak modern bilim faydalarını doğrulamaya devam etmektedir. Kalsiyum açısından zengin olan bu tohumlar kemik sağlığını desteklerken, sağlıklı yağları kalbi dengede tutar. Bu tohumlar ayrıca hormon dengeleyici etkileriyle bilinen lignanlar içerir. Sebzelerin üzerine veya chutney’lere kavrulmuş susam sadece lezzet katmakla kalmaz, aynı zamanda uzun vadeli sağlık için koruyucu bir besin katmanı da sağlar. TOHUMLAR NEDEN TÜKETİLMELİ?Bu beş tohumu olağanüstü kılan şey, yalnızca bireysel besin profilleri değil, aynı zamanda günlük öğünlere kusursuz bir şekilde uyum sağlama yetenekleridir. Kabak çekirdeğini mercimeğe serpiştirmekten, keten tohumunu rotilere karıştırmaya veya chia tohumunu smoothielere karıştırmaya kadar olasılıklar sonsuzdur. Dr. Pal Manickam, daha iyi bir sağlığa giden yolculuğun her zaman karmaşık takviyelere ihtiyaç duymadığını; bazen bir tohum kadar küçük ve mütevazı bir şeyle başladığını vurguluyor.

Door Haluk