
Busra Antik Kenti, birçok medeniyetin tarihine ev sahipliği yaptı. Hatta savaşlarda askeri üs olarak kullanıldı. Büyüleyici güzelliğiyle zamana meydan okuyor.
UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNDE
Suriye’de Ürdün sınırlarına yakın Dera kentinde bulunan Busra Antik Kenti, Roma’dan Osmanlı’ya süren tarihi yapısı ve güzelliğiyle öne çıkıyor. 1980’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan kent, görkemli Roma tiyatrosu ve İslam’ın ilk dönemlerinden kalan eserleriyle varlığını sürdürüyor.
BUSRA KENTİNİN TARİHİ
Kent adının ilk kez Milattan Önce (MÖ) 15. yüzyılda Mısır Firavunu 3. Tutmosis’in şehir listelerinde geçtiği, MÖ 14. yüzyılda ise el-Amarna tabletlerinde “Buzruna” adıyla kayda geçtiği biliniyor.
Roma öncesinde Nabati Krallığı’nın önemli şehirlerinden Busra, Roma döneminde Arabistan eyaletinin başkenti yapıldı.
Bizans döneminde ise büyük bir pazar ve dini merkez konumuna yükseldi.
634 yılında İslam ordularınca fethedilen ilk Bizans şehirlerinden Busra, Emeviler döneminde de önemli bir dini ve kültürel merkez haline geldi.
İSLAM TARİHİNDEKİ ÖNEMİ
Busra kenti İslam tarihinde de önemli bir yere sahip Siyer kaynaklarına göre, Hz. Muhammed peygamber olmadan önce iki defa Busra’ya gitti. 9 veya 12 yaşında iken amcası Ebu Talib ile gittiği ilk seyahati sırasında, Busra’da bir manastırda yaşayan din adamı Rahip Bahira Hz. Muhammed’i gördü ve kendisine peygamber olacağını söyledi. İkinci seyahatini ise 25 yaşında Hz. Hatice’nin kervanını yönetirken yaptı. Bu seyahati sırasında konakladığı yeri fark eden Rahip Nastura Hz. Muhammed hakkında, “Bu ağacın altına peygamberden başkası inmedi.” dedi.
ASKERİ ÜS OLARAK DA KULLANILDI
Antik kent 2011-2024 yılları arasında süren iç savaşta Baas rejimi tarafından gerçekleştirilen saldırılarda hasar gördü. Rejim güçleri, bu tarihi bölgeyi, çevresindeki bazı yerleşimlere yönelik saldırılarında üs olarak kullandı.
Antik kentte saldırılarda bazı sütunlar yıkıldı. Tarihi yapılarda şarapnel izleri görüldü.