47 yaşındaki Marcus Wendling, iki yıl öncesine kadar hayatında tek bir hastalık yaşamamış, reçeteli ilaç kullanmamış ve hatta düzenli doktora bile gitmeyen biriydi. Mayıs 2023’te Wendling, vücudunun sessizce verdiği bir uyarı sinyaliyle hayatının en zorlu mücadelesine başladı.
70 millik yüzme, bisiklet ve koşudan oluşan zorlu parkuru altı saat gibi etkileyici bir sürede tamamlayan Wendling, yarışın ardından dışkısında kan fark etti. Yoğun fiziksel eforun geçici bir etkisi olduğunu düşünerek bu durumu önemsemedi. Ancak aylar sonra, Kasım 2023’te yapılan kolonoskopi ile rektumunda büyük bir polip tespit edildi.Mart 2024’te polipin bulunduğu bölgeden ameliyatla parça alınmasının ardından yapılan incelemelerde, Wendling’e üçüncü evre rektal kanser teşhisi konuldu. Kanser, lenf düğümlerine kadar yayılmıştı.Wendling, Mayıs 2024’te kemoterapiye başladı. 12 haftalık tedavi sürecinde çalışmaya devam etti, spor salonuna gitmeyi bırakmadı ve düzenli olarak koştu. Kemoterapinin yan etkilerini sınırlı yaşayan Wendling, yaşadığı nöropati dışında tedaviyi hafif atlattı. Sağlıklı yaşam tarzının bu süreçte büyük rol oynadığını belirten Wendling, “Hayatta kalmanın bir kısmı yaşam tarzınızla ilgili. Ne zaman başımıza geleceğini bilemeyiz, bu yüzden olabildiğince sağlıklı olmalıyız” dedi.Herhangi bir genetik mutasyona veya aile geçmişine sahip olmayan Wendling’in vakası, uzmanların genç ve sağlıklı bireylerde giderek daha sık karşılaştığı “erken başlangıçlı kolorektal kanser” vakalarının çarpıcı bir örneği. Son araştırmalar, özellikle çocukluk döneminde maruz kalınan bazı mide mikroplarının örneğin E. coli bakterisinin toksinleri bu tür kanserlerin oluşumunda rol oynayabileceğini gösteriyor.Ohio Eyalet Üniversitesi Wexner Tıp Merkezi’nden gastroenterolog Dr. Samuel Akinyeye, kolorektal kanser vakalarındaki artışın ardındaki nedenlerin hâlâ netleşmediğini ancak inflamasyonun ve bağırsak mikrobiyomundaki dengesizliklerin önemli risk faktörleri olabileceğini söylüyor.