İsrail-İran savaşı dijital cepheye de taşındı. Sahte uyarılar, dijital suikast operasyonları ve yüzde 700 artan siber saldırılar, savaşın artık görünmeyen bir cephede sürdüğünü kanıtlıyor.

Son günlerde yaşanan gelişmeler, savaşın artık siber ve psikolojik boyutlara da taşındığını gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde İsrail Ulusal Siber Direktörlüğü, ülke genelinde vatandaşların telefonlarına sahte acil durum mesajları gönderildiğini açıkladı.

Yetkililer, bu mesajların halkı paniğe sürüklemeyi hedefleyen bir psikolojik harekat unsuru olduğunu ve İran bağlantılı gruplar tarafından sızdırıldığını öne sürdü.

Birim 8200 adlı elektronik istihbarat grubunun İran’daki suikastlarda kilit rol oynadığı ifade ediliyor.
Bu istihbarat birimi, dijital saldırılara da yanıt verebilir.

Tahran’da geçen yıl suikasta uğrayan Hamas lideri İsmail Haniye’nin izlenmesi ve Hizbullah’ın çağrı cihazlarının patlatılmasında da rol alan birimin, 20 üst düzey iranlı komutanın öldürülmesini ve 14 nükleer bilimcinin adreslerinin tespit edilmesini de sağladığı belirtiliyor.

İsrail ordusunda elektronik savaşa liderlik etmekten sorumlu olan bu birim dünyadaki ilk teknik istihbarat teşkilatı olarak değerlendiriliyor.

5 bin ila 8 bin personele sahip Birim 8200’ün kriptografi konusunda dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarından birine sahip olduğu biliniyor.

Bu saldırılar arasında hükümet siteleri, bankalar, telekomünikasyon şirketleri ve enerji altyapısı gibi hayati öneme sahip kurumlar hedef alındı.
Radware, savaşın uzaması halinde siber saldırıların artarak devam edeceği uyarısında bulunuyor.

Savaşın geleneksel cephelerinden farklı olarak siber saldırılar, hem fiziksel mesafeyi hem de uluslararası sınırları aşarak daha geniş bir etki alanı yaratıyor.
SAVAŞIN SEYRİ DEĞİŞEBİLİR
Tüm bu gelişmeler, İsrail-İran çatışmasının dijital çağın tüm araçlarını kapsayan bir mücadeleye dönüştüğünü gösteriyor.
Siber alanın önümüzdeki günlerde savaşın seyrini belirleyebilecek yeni bir cephe haline gelmesi bekleniyor.