İran-İsrail savaşı karşılıklı saldırılarla devam ederken, dini lider Hamaney’in sığınağa çekildiği iddia ediliyor. Hamaney’e yönelik suikast senaryoları ise gündemdeki yerini koruyor. Peki İran’ın esas komutanı öldürülürse ne olur?

İsrail’in 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmasından bu yana, dini lider Ali Hamaney’in nerede olduğu merak ediliyor.

İran basınına göre çok az kişi Hamaney’in yerini biliyor. 13 Haziran’daki ilk saldırının ardından Hamaney’in X hesabından, “Siyonist rejim işlediği iğrenç suçtan sağ salim kurtulamayacak” diye yazıldı.

İran’da 17 Haziran itibariyle yetkililere, tespit edilmemeleri için elektronik cihaz kullanmamaları talimatı verildi. Bazıları Hamaney’in çoktan, belki de tüneller aracılığıyla başkent Tahran’ın dışındaki bir istasyona, oradan da kalesi Meşhed’e gittiğine inanıyor.

TRUMP “ŞİMDİLİK” DEDİ, NETANYAHU İMA ETTİ

Trump, Hamaney’in tam yerini bildiğini iddia etti ama “onu şimdilik öldürmeye karar vermediğini” söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Hamaney’e suikast düzenleyebileceklerini ima ederek, “Planlarımızı kamuoyu önünde detaylandırmayacağım ama ne gerekiyorsa yapacağız” dedi.

DEV BİR FÜZE CEPHANELİĞİ KURDU

Hamaney, iktidarda geçirdiği onlarca yıl boyunca, İsrail tarafından gerçekleştirilen doğrudan saldırıları caydırma amacıyla bölgesel vekil güçler ve müthiş bir füze cephaneliği kurdu. Müttefiklerinin etkisiz hale getirilmesi ve İsrail uçaklarının saldırıya geçmesiyle İran’ın dini liderinin artık kendisinin ve rejiminin hayatta kalması için savaştığı yorumları yapılıyor.

Hamaney, görevi devraldığından beri İran’ı terk etmedi ve son dış ziyaretini 1989’da hala İran’ın cumhurbaşkanıyken Kuzey Kore’ye yaptı. Hareketlerinin, en sıkı güvenlik ve gizlilik kurallarına tabi olduğu biliniyor.

“SUİKAST GİRİŞİMİ TERS TEPEBİLİR” Analistler, Hamaney’e yönelik herhangi bir suikast girişiminin tam tersi bir etki yaratabileceği, İran’ın nükleer silah edinme çabalarını hızlandırabileceği ve böylece İsrail’in saldırısının belirtilen amacının tersine işleyebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. France24’e konuşan Ortadoğu uzmanı ve İsveç’teki Lund Üniversitesi’nde kıdemli öğretim görevlisi olan Rouzbeh Parsi, “İronik olan şu ki Hamaney, kararsızlığı ve sözde fetvasıyla İran’ın nükleer silah geliştirmemesindeki etkenlerden biri oldu. Eğer görevden alınırsa, müzakerelere yeniden başlama şansı yok olur ve İran’ın nükleer silahlara yönelmesi garanti altına alınır” dedi. “ABD OLMADAN YAPAMAZLAR” İran liderine suikast düzenlenmesinin konuşuluyor olması bile İsrail’in, en azından Trump yönetiminin desteğiyle, Ortadoğu’daki tablo değişikliğini ne kadar ileri götürdüğünün bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Parsi’ye göre bu aynı zamanda İsrail’in askeri operasyonu için net bir stratejik hedefin eksikliğini de yansıtıyor. Parsi, şunları söyledi: “Nihayetinde siyasi çözüm ya Tahran’la müzakere ya da İslam Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılmasıdır. İsrailliler İran rejimiyle herhangi bir müzakere istemediklerini açıkça ortaya koydular, ancak ABD’nin yardımı olmadan rejim değişikliğini de gerçekleştiremezler. ABD gerçekten de İslam Cumhuriyeti’ni yok edebilir, bu da bu savaşların asla önceden cevaplamadığı ve sonrasında da açıklamadığı şu soruyu akla getiriyor: Onun yerine ne geçecek?”

Door Haluk