İsrail ordusu Batı Şeria’da bir aracı hedef aldı: 4 Filistinli öldü

İsrail ordusu Batı Şeria'da bir aracı hedef aldı: 4 Filistinli öldü

İsrail ordusu Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tulkerim Mülteci Kampı’nda insansız hava aracıyla (İHA) bir araca saldırı düzenledi. İsrail saldırısında 4 Filistinli hayatını kaybetti.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail İHA’sının hedef aldığı araçtaki 4 kişinin öldüğü, 3 kişinin ise ağır yaralandığı belirtildi. Filistin Sağlık Bakanlığı bugün işgal altındaki Batı Şeria’daki Balata Mülteci Kampı’nda İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu biri 80 yaşında Filistinli kadın olmak üzere iki kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

6. haftanın programı: UEFA Konferans Ligi’nde bu hafta hangi maçlar var?

6. haftanın programı: UEFA Konferans Ligi'nde bu hafta hangi maçlar var?

UEFA Konferans Ligi’nde 6. hafta karşılaşmaları bugün yapılacak. RAMS Başakşehir, Belçika’nın Cercle Brugge takımına konuk olacak. Futbolseverler ise turnuvanın maç programını bekliyor. Peki, UEFA Konferans Ligi’nde bu hafta hangi maçlar var?

UEFA Konferans Ligi’nde 6. hafta maçları oynanacak. Turnuvadaki tek Türk temsilcisi RAMS Başakşehir, Belçika’nın Cercle Brugge takımına konuk olacak. Jan Breydel Stadı’ndaki maç, TSİ 23.00’te başlayacak. Avrupa futbolunun kulüp düzeyindeki üçüncü organizasyonunda tamamı bu akşam TSİ 23.00’te başlayacak lig etabı son hafta maçlarının programı şöyle: Chelsea (İngiltere)-Shamrock Rovers (İrlanda) LASK (Avusturya)-Vikingur (İzlanda) Real Betis (İspanya)-HJK (Finlandiya) Molde (Norveç)-Mlada Boleslav (Çekya) Heidenheim (Almanya)-St. Gallen (İsviçre) Djurgarden (İsveç)-Legia Varşova (Polonya) APOEL (Kıbrıs Rum Kesimi)-Astana (Kazakistan) Rapid Wien (Avusturya)-Kopenhag (Danimarka) Vitoria (Portekiz)-Fiorentina (İtalya) Cercle Brugge (Belçika)-Başakşehir Lugano (İsviçre)-Pafos (Kıbrıs Rum Kesimi) Hearts (İskoçya)-Petrocub (Moldova) Panathinaikos (Yunanistan)-Dinamo Minsk (Belarus) TSC (Sırbistan)-Noah (Ermenistan) Borac (Bosna Hersek)-Omonoia (Kıbrıs Rum Kesimi) Jagiellonia (Polonya)-Olimpija Ljubljana (Slovenya) Celje (Slovenya)-The New Saints (Galler) Larne (Kuzey İrlanda)-Gent (Belçika)

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır’da: İsrail’in Suriye’nin toprak bütünüğünü hiçe sayan adımlarına çok daha sert tepki vermeliyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Mısır'da: İsrail'in Suriye'nin toprak bütünüğünü hiçe sayan adımlarına çok daha sert tepki vermeliyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 toplantısına katılmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitti. Suriye için yoğun diplomasiyi sürdüren Erdoğan, zirve kapsamında Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile de bir araya gelecek. Zirvede konuşan Erdoğan “Tüm dini, mezhebi ve etnik grupların yan yana sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası samimi beklentimizdir” dedi. Erdoğan, “İsrail’in Golan tepelerinde yasadışı yerleşimlerini genişletmesi ve toprak bütünlüğünü hiçe sayan adımlarını görüyoruz. Buna D-8 ülkeleri olarak çok daha sert tepki vermeliyiz.

İsrail’e silah ambargosunun uygulanması gerekmektedir” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) toplantısına katılmak üzere Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitti.
Erdoğan’ı, Kahire Uluslararası Havalimanı’nda, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ve Mısırlı yetkililer karşıladı.
Liderler burada aile fotoğrafı çekildi.
Suriye için diplomasi yoğunluğunu artıran Erdoğan’ın ayrıca Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi, Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahire’de D-8 Zirve Toplantısı Açılış Oturumu ile Filistin ve Lübnan’daki Duruma İlişkin Özel Oturum’a katılacak.
Erdoğan, basın toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Artan çatışmalar krizler ve savaşlar karşısında küresel güvenlikle görevli kurumlar sorumluluklarını yerine getirmiyor.
Suriye’deki gelişmeleri, halkın çıkarını önceleyen yaklaşımla çok yakından takip ediyoruz. Suriye halkının birliğe, dayanışmaya, savaş yorgun ülkelerini ayağa kaldırmaya ihtiyacı var.
Komşuları ve kardeşleri olarak buna katkı sunmaya çalışıyoruz.
Tüm dini, mezhebi ve etnik grupların yan yana sulh içinde yaşadığı terörden arındırılmış bir Suriye’nin inşası en samimi beklentimizdir.”
Erdoğan, Filistin ve Lübnan otırumunda ise şunları söyledi:
“İsrali’in Gazze’ye saldırılarında çoğu kadın ve çocuk 50 bin kardeşimiz şehit oldu.
Kudüs, Yahudileştirme politikalarıyla ezilmektedir.
7 Ekim’den bu yana İslam ülkeleri olarak Gazze’deki soykırımı durdurmaya gayret ettik.
İsrail yönetimi Amerika’nın ve birçok Batılı ülkenin desteği ile saldırılarını genişletiyor.
İslam ülkeleri olarak İsrail’e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz.
İsrail’in Golan tepelerinde yasadışı yerleşimlerini genişletmesi ve toprak bütünlüğünü hiçe sayan adımlarını görüyoruz. Buna D-8 ülkeleri olarak çok daha sert tepki vermeliyiz.
İsrail’e silah ambargosu uygulanması, İsrail’le ticaretin sonlandırılması ve uluslararası alanda tecrit edilmesi çok mühimdir.
Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davaya, D-8 üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz.
Gazze’de kalıcı ateşkese ulaşmak daha fazla önem kazandı. Uzun soluklu hedefimiz ise iki devletli çözüm için müzakere başlatılmasıdır.
Katar ve Mısır’ın sürdürdüğü müzakerelere katkı sunmalıyız.
Lübnan’da ateşkesin tesisi ve Suriye’de Esed rejiminin çökmesi, ümit ediyorum daha olumlu bir dönemin başlangıcı olacaktır.”
Diğer yandan Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan’ın, Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Teşkilatına üye olduğunu duyurdu.
Kahire’de düzenlenen 11. Zirve Toplantısı’nda Azerbaycan’ın, oybirliği ile üye kabuş edildi. 
D-8’in kurulduğu günden bugüne kadar ilk kez yeni üye alarak genişlediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydeildi: “Dünya Müslümanlarının yüzde 60’ını oluşturan ve büyük ekonomik potansiyele sahip, “İslam Sekizlisi” olarak adlandırılan D-8’e üyeliğin Azerbaycan’ın uluslararası dünyada artan nüfuzunun ve bu ülkeye duyulan güvenin açık örneği olduğu kaydedildi.

Trabzonspor’dan Denis Draguş için sakatlık açıklaması

Trabzonspor'dan Denis Draguş için sakatlık açıklaması

Trabzonspor’un Rumen forveti Denis Draguş’un sağ diz dış yan bağında zorlanma ve ödem tespit edildiği açıklandı.

Trabzonspor Sağlık Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ahmet Beşir, Rumen futbolcu Denis Draguş’un sağlık durumuyla ilgili açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, “Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu’nun 16. haftasında Galatasaray ile oynadığımız karşılaşmada sakatlanan futbolcumuz Denis Draguş’un yapılan muayene ve MR görüntülemesi sonucunda sağ diz dış yan bağında zorlanma ve ödem tespit edilmiştir. Oyuncumuzun tedavisine sağlık ekibimiz tarafından başlanılmıştır.” denildi.

Ölümden sonra ne olacak? Dünyanın en zeki insanı anlattı

Ölümden sonra ne olacak? Dünyanın en zeki insanı anlattı

İnsanlığın yüzlerce yıldır cevabını aradığı varoluşsal bir soru: Öldükten sonra ne olacak? Tarihin en yüksek IQ’larından birine sahip olduğu iddia edilen Chris Langan, bu sorunun cevabını bildiğini söylüyor. İşte Langan’a göre ölümden sonra yaşanacaklar…

İnsanlığın asırlardır cevabını aradığı “Öldükten sonra ne olacak?” sorusu, “dünyanın en zeki insanı” olarak anılan Chris Langan’ın açıklamalarıyla yeniden gündemde.
190 ile 210 arasında olduğu iddia edilen IQ’su ile   Albert Einstein’ı geride bıraktığı söylenen Langan, ölümün bir son olmadığını, bilinç ya da ruhun farklı bir boyuta geçtiğini savunuyor.
72 yaşındaki Langan, sadece inanılmaz zekasıyla değil, aynı zamanda geliştirdiği Evrenin Bilişsel-Teorik Modeli (CTMU) ile de dikkat çekiyor. Langan’ın teorisine göre evren, kendi kendini yapılandıran bir dil sistemi gibi işliyor ve varoluş bir “hesaplama süreci” ile devam ediyor.
Chris Langan’a göre ölüm, fiziksel bedenle ilişkinin sona ermesidir ancak bu varlığın sona ermesi anlamına gelmez. Mayıs ayında katıldığı Her Şeyin Teorileri adlı podcast’te bu düşüncesini detaylandıran Langan, ölümden sonra bilincin “gerçekliğin kökenine döndüğünü” ve bireye “varlığını sürdürmesi için yeni bir beden” sağlanabileceğini öne sürdü.
Yeni bir boyuta geçtiğinizde dünyadaki kimliğinizi hatırlamamanızın mümkün olduğunu belirten Langan, anıların yok olmadığını ama genellikle bu anılara dönmek için bir sebep olmadığını savundu:”Artık içinde bulunmadığınız bir dünyanın anılarına neden tutunuyorsunuz?” diyen Langan, ölüm anında zihinde otomatik psikolojik süreçlerin gerçekleştiğini vurguluyor.
Langan’a göre, ölümden sonraki bilinç hali bir çeşit meditasyona benziyor. Bu hali şöyle açıklıyor:”Her şeyin değiştiğini görüyorsunuz, ancak şu anki varoluşunuzun bir uzantısı olarak var oluyorsunuz.”Reenkarnasyon hakkında ise “Tüm yeniden doğuşlar meta-eşzamanlıdır. Yani, hepsi aynı anda farklı bir düzlemde gerçekleşir,” diyor.
Langan’ın geliştirdiği CTMU teorisi, evreni “dil temelli bir bilgi yapısı” olarak tanımlar. Bu yapı, evrenin kendi kendini simüle eden bir sistem olduğunu öne sürer. Teori, zamanın ötesinde bir düzenin varlığını savunur ve tüm bilginin bir yaratıcının ya da simülatörün ürünü olduğunu iddia eder.
Langan, bu teoriyle evrenin işleyişini bilim, matematik ve felsefi kavramlarla açıklamaya çalışıyor. Ona göre, gerçeklikteki her şey, evrensel bir bilincin parçasıdır ve ölüm, bu bilinç içinde bir formdan diğerine geçiştir.
Chris Langan’ın açıklamaları, bilim dünyasında hem ilgi hem de tartışma yaratıyor. Eleştirmenler, CTMU’nun karmaşıklığı ve bilimsel olarak doğrulanamaması nedeniyle eleştirilerde bulunsa da, teori metafizik ve felsefi açıdan derin bir merak uyandırıyor.
Chris Langan, varoluş, bilinç ve ölüm gibi insanlık için en temel sorulara cesurca yanıt arayan bir düşünür. Ona göre, ölüm bir son değil; bilinç ve gerçekliğin sonsuz yolculuğunda yeni bir başlangıç.

Esad ailesinin sırları: Hayalet kardeş Mahir’in evinden çıkanlar şaşırttı

Esad ailesinin sırları: Hayalet kardeş Mahir'in evinden çıkanlar şaşırttı

Suriye’de Esad ailesinin 50 yılı aşkın süredir devam eden iktidarı 12 günde muhalif güçler tarafından sona erdirildi. Yönetimi ele geçiren rejim karşıtı güçler “elinde kan olanları” yargılayacakları sözünü verdi. Esad ailesi o kadar büyük bir ustalıkla ortadan kayboldu ki, kaçışlarının ardından kimsenin tam olarak nerede olduğu tespit edilemedi. Arananlar listesinin başında ise Esad’ın acımasızlığıyla bilinen erkek kardeşi Mahir Esad var… Mahir Esad, Suriye’den kaçarken arkasında sayısız köşk ve bir tünel ağı bıraktı. Hayalet kardeşin evinde bulunanlar ise Suriyelileri şaşırttı.

İngiliz Times gazetesinin haberinde, Suriye’nin en çok arananlar listesinin bir numarasında bulunan ve devrik lider Beşar Esad’ın acımasız kardeşi olan Mahir Esad’ın nerede olabileceği değerlendirildi.
Ayaklanmanın ilk zamanlarında muhaliflere yönelik müdahalenin yöneticisi Mahir Esad, Suriye’de tümgeneralliğe eşdeğer bir rütbeye sahipti ve Suriye ordusunun Dördüncü Tümeni’ni komuta ediyordu.
Acımasızlığı ile ünlenen Mahir Esad’ın savaş boyunca Beşar Esad’a taviz vermemesi konusunda baskı yaptığı düşünülüyor.
Mahir Esad, rejimin en yolsuz figürleri arasındaydı.
Devlet kasalarından aile hesaplarına para aktarıyordu ve Suriye’nin en karlı endüstrisi olan uyuşturucu imalatını, özellikle de amfetamin captagon üretimini denetliyordu.
“TEK FARKI DOLAR EMMESİ”
Rejim düştükten sonra Times’a konuşan Hasan Eid isimli bir Suriyeli, “Mahir büyük korkutucu bir hayalet gibi. Adı bir korku hikayesi gibi. Büyük bir vampir gibiydi – tek farkı dolar emmesiydi.” ifadelerini kullandı.
Mahir, Heyet Tahrir eş-Şam’ın muhalif güçleri İdlib’den beklenmedik bir şekilde ayrılıp güneye yönelirken Şam’da kaldı.
Doğrulanmamış bilgilere göre, en son Mezze Askeri Havaalanında kardeşiyle bağırışırken görüldü.
HAVAALANINA KADAR TAKİP ETTİ
Mahir, Şam’ın iki saat kuzeyinde bulunan Humus kentinde son çare savunma planı yapıyordu ve 7 Aralık sabahı kardeşine neler yapılacağını bildirmişti.
Öğleden sonra Esad’a ulaşamayınca, onu havaalanına kadar takip etti.
Bu sırada Beşar Esad, onu Hmeymim Rus hava üssüne götürecek bir uçağa binmek üzereydi. Devrik lider oradan da Moskova’ya uçtu.
Ordu, başkanın onları terk ettiğini anladığında direniş çöktü.
En güvenilir kaynaklar Mahir’in de kardeşi gibi Moskova’ya gittiğini ve Esad ailesinin orada onlarca milyon dolarlık gayrimenkul yatırımı yaptığını söylüyor.
Mahir ve eşi Manal, Suriye’nin savaş, yolsuzluk ve yaptırımlar nedeniyle yoksulluğa sürüklendiği dönemde bile lüks bir yaşama alışmışlardı.
Mahir’in ofisindeki masanın üzerinde, yırtık bir Beşar Esad posterinin yanında üzerinde “içinizdeki atı serbest bırakan, güçlü, yüzde 100 doğal bir cinsel sağlık ve libido takviyesi” yazan bir kutu hap bulundu.
Uluslararası basında çıkan haberlere göre, araştırmacılar şu anda Mahir Esad için uluslararası kovuşturma planları hazırlıyor.
Rusya şu anda güvenli gibi görünse de Mahir Esad buradan ayrıldığında uluslararası bir mahkeme ya da Suriye’nin yeni yöneticilerinin uygulayacağı adalet sistemi seçeneklerinden biriyle karşı karşıya kalabilir.
Küçük bir saray denilebilecek evin altında Esad ailesinin gizli tünel ağı da bulundu.
Devasa tünel ağı içinden kamyonların geçebileceği kadar geniş olması ile dikkat çekerken, tünel kompleksi içinde odaların ve kilitli dolapların olduğu ileri sürülüyor.

AB’den Polonya’nın nükleer santral desteğine soruşturma

AB'den Polonya'nın nükleer santral desteğine soruşturma

Avrupa Birliği (AB), Polonya’da inşa edilecek nükleer santrale verilmesi planlanan kamu desteğinin Birlik kurallarıyla uyumunu değerlendirmek üzere soruşturma başlattı.

AB Komisyonu, Polonya’nın, kıyı bölgesi Lubiatowo-Kopalino’da yapılacak yeni nükleer santrale sağlayacağı destek hakkında soruşturma açıldığını duyurdu. Açıklamada, Polonya’nın eylül ayında AB Komisyonuna yeni bir nükleer santral inşasında kamu şirketi PEJ’i destekleme planını bildirdiği ifade edildi. Yeni santralin 3 bin 750 megavatsaat kapasiteli olması ve 2030’un ikinci yarısında faaliyete girmesi planlandığı anımsatılan açıklamada, projenin toplam yatırım maliyetinin yaklaşık 45 milyar avro olması beklendiği kaydedildi. Açıklamada, Polonya’nın, nükleer yatırımı 14 milyar avroluk öz sermaye, şirketin borcunun tamamına devlet garantisi, faaliyet süresince santrali destekleme gibi çeşitli katkılar sunacağı bildirildi. AB Komisyonunun ön değerlendirmesinde nükleer santral yardım paketinin gerekli olduğu ve teşvik edici bulunduğu ifade edilen açıklamada, yararlanıcının kamu desteği olmadan projeyi yürütmeyeceği belirtildi. Açıklamada, AB Komisyonunun söz konusu desteğin orantılılığı ve üretilecek elektriğin piyasadaki rekabete etkisi gibi alanlarda AB kamu destek kurallarıyla tam uyumlu olup olmadığı konusunda şüpheler taşıdığı kaydedildi. AB üyesi ülkelerin kamu desteklemelerini ne şekilde sağlayacaklarını belirleme yetkisi AB Komisyonunun görev alanına giriyor. AB ülkeleri, kamu desteklemelerini sadece rekabete zarar vermeyecek şekilde ve kamu yararına uygun durumlarda kullanabiliyor. AB Komisyonu, soruşturma sonucunda söz konusu ülkeden firmaya sağlanan kamu desteğini geri alma yönünde karar alabiliyor.

Japonya’dan çevreci karar: Çöplerini ayırmayanlar ifşalanacak!

Japonya'dan çevreci karar: Çöplerini ayırmayanlar ifşalanacak!

Dünyanın en katı geri dönüşüm kurallarına sahip ülkelerinden Japonya’da çöplerini kurallara uygun şekilde ayırmayan kişi ve kuruluşların isimlerinin “ifşa edilmesi” kararı alındı.

İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin haberine göre Japonya’nın Fukuşima Belediyesi, mart 2025 itibarıyla ev ve iş yerlerinden atılan çöpler için “boyut, kilo, uygun ayırma” işleminin yapılıp yapılmadığının inceleneceğini duyurdu. Fukuşima’da geçen yıl kurallara aykırı atılan 9 bin çöp kayıtlara geçti, kent yönetimi bununla mücadelede kararlı olunduğu mesajını verdi.

İSİMLERİ AÇIKLANACAK Kent belediyesince alınan karara göre, çöp atma kurallarına uymayanların isimleri, tüm uyarılara rağmen bir hafta boyunca uygun şekilde çöplerini düzenlememeleri durumunda belediyenin internet sitesinden açıklanacak. Belediye, gizlilik kuralları gereği çöplerin içeriğinin açıklanmayacağı bilgisini paylaştı. Halihazırda kentte geri dönüşüm kurallarına uymayan çöpler, görevliler tarafından toplanmıyor ve üzerine not bırakılarak kurallar hatırlatılıyor.

HER KENTİN KENDİ KURALLARI VAR Japonya’da her kentin kendi kuralları bulunuyor, Fukuşima’da çöplerin saat 08.30’da çöp toplama noktasına uygun şekilde bırakılması gerekiyor. Kurallar uyarınca çöplerin geri dönüşüme uygun ve uygun olmayanlar ile yanıcı ve yanıcı özelliği bulunmayanlar şeklinde farklı poşetlere konulması isteniyor. Ayrıca eski ev eşyası ya da moloz gibi çöpler ise belediyeden randevu alınarak atılabiliyor.

Belçika’da savaş alarmı: Acil durum çantaları hazırlanıyor

Belçika'da savaş alarmı: Acil durum çantaları hazırlanıyor

Belçika Ulusal Kriz Merkezi, olası savaş veya kriz durumlarında kullanılmak üzere halka acil durum çantası hazırlamalarını önerdi.

Belçika basınında yer alan habere göre Ulusal Kriz Merkezi, Avrupa’daki güvenlik durumunda yaşanan değişim ve Rusya ile savaş tehdidi nedeniyle halka yeni tavsiyelerde bulundu. Bu kapsamda olası sorunlar ve krizlere karşı hazırlıklı olunması için evlerde acil durum çantasının bulundurulması önerildi.

ACİL DURUM ÇANTASINDA NE OLMALI? Acil durum çantasında bandaj, yara bandı, kompres, makas, cımbız, çengelli iğne, ağrı kesici ve dezenfektan içeren temel ilk yardım seti ile kullanılan önemli ilaçların yedek olarak saklanmasının yanı sıra şişe su, şarj cihazı, taşınabilir batarya, kimlik ve sigorta sözleşmelerinin kopyaları gibi önemli belgeler, dinamolu el feneri, yedek pil, pilli radyo, çakmak veya kibrit ile çok işlevli çakı gibi ürünlerin yer alması tavsiye edildi. Çocuklu ailelerin bu çantaya oyuncak koyması, evde herkesin bildiği yerde saklanması ve düzenli biçimde içeriğinin kontrol edilmesi de öneriler arasında yer aldı.

AVRUPA HAZIRLANIYOR NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, geçen hafta yaptığı açıklamada, Avrupa’nın gelecek 4-5 yıllık süreçte risklere karşı yeterince hazırlıklı olmadığını belirtmiş ve savaş dönemi zihniyetine geçilmesinin gerektiğini ifade etmişti. Geçen hafta Hollandalı bankalar da jeopolitik tehditlerin arttığı gerekçesiyle halka evde nakit tutmaları tavsiyesinde bulunmuştu.