Dışişleri Bakanlığı: İsrail, Gazze’de bulaşıcı hastalıkları silah olarak kullanıyor

Dışişleri Bakanlığı: İsrail, Gazze'de bulaşıcı hastalıkları silah olarak kullanıyor

Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan gelişmelerin, İsrail’in Gazze’de işlediği soykırımın gözardı edilmesi sonucunu doğurmması gerektiğini bildirdi. Bakanlık,”İsrail’in Gazze’de açlık ve bulaşıcı hastalıkları Filistin halkına karşı bir silah olarak kullanması uluslararası toplumun dikkatinden kaçmamalıdır” dedi.

Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada İsrail’in Gazze’deki saldırılarına dikkat çekti. Bakanlık, “Bölgemizde yakın dönemde yaşanan gelişmeler, İsrail’in Gazze’de işlemekte olduğu soykırımın uluslararası toplum tarafından gözardı edilmesi sonucunu doğurmamalıdır” dedi. Son günlerde İsrail’in sivillere ve sivil altyapıya yönelik saldırılarının yoğunluk kazandığını belirten bakanlık, okul binalarına ve mülteci kamplarına gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce masum Filistinli’nin katledildiğini ifade etti. Dışişleri Bakanlığı, açıklamasının devamında şunları söyledi: “Keza, İsrail’in Gazze’de temel insani ihtiyaçların karşılanmasını engelleyerek açlık ve bulaşıcı hastalıkları Filistin halkına karşı bir silah olarak kullanması uluslararası toplumun dikkatinden kaçmamalıdır.” 

“Türkiye olarak barış, güvenlik ve istikrarın bölgemizin tamamında hakim olmasını istiyoruz” diyen bakanlık, şu ifadeleri kullandı: “Bu çerçevede, bir an önce ateşkes anlaşması imzalanması ve insani yardımın bölgeye kesintisiz biçimde ulaşması için İsrail üzerinde gerekli baskının kurulması yönündeki çağrımızı yineliyoruz. Filistin halkının haklarını, uluslararası hukuku ve insanlık onurunu savunmayı sürdüreceğiz.”

Ege’nin kadim izleri: Kahramanlara adanmış altınlar ortaya çıktı!

Ege'nin kadim izleri: Kahramanlara adanmış altınlar ortaya çıktı!

Yunanistan’ın Mora Yarımadası’nda sürdürülen arkeolojik kazılarda, antik dönemden kalma önemli bir yapı keşfedildi. Ekim ayında Aigio kenti yakınlarında başlatılan kazılarda, M.Ö. 300 yıllarına tarihlenen ve Yunan alfabesinin üçüncü harfi “Γ” (gama) ile adlandırılan bir yapı kalıntısını ortaya çıktı.

Ege’nin kadim halklarından Pelasgların izlerini taşıyan antik bir yapı, Yunanistan’daki arkeolojik kazılarda altın eserler ve mermer aslan heykelleriyle birlikte gün yüzüne çıkarıldı.
Kazılarda, bir lahit ve mezarların yanı sıra, antik dönemin zenginlik göstergesi olan çok sayıda altın eser bulundu.
Özellikle mezarlardan çıkarılan adaklar arasında, aslan kafası figürleriyle süslenmiş altın küpeler, bir elinde asa diğerinde çelenk taşıyan kanatlı ve çıplak Eros figürünün işlendiği başka bir küpe, ve zarif bir altın kolye dikkat çekiyor.
Uzmanlar, bu değerli eşyaların ölülerin zenginlik ve statüsünü yansıttığını belirtiyor.
Arkeologlar, yapılan araştırmalar sonucu yapının “heroon” olarak kullanıldığını düşünüyor. Antik Yunan’da kahramanlar ya da tanrılar adına inşa edilen kutsal yerlere verilen bu isim, dini ayinlerin gerçekleştirildiği alanları ifade ediyor.
Heroonların, hem dini hem de toplumsal açıdan önemli bir rol oynadığı biliniyor.
Kazılarda ayrıca, Penteli Dağı’nın mermerlerinden yapılmış etkileyici aslan heykelleri de ortaya çıkarıldı. Enkaz altından çıkarılan bu eserler, yapının ihtişamını gözler önüne seriyor. Bulunan bölge, Antik Yunanca metinlerde adı geçen Rypes şehriyle ilişkilendiriliyor.
Rypes’in, Ege’nin ilk yerleşimcilerinden Pelasglar tarafından kurulduğu düşünülüyor. Pelasglar, Helen kavimlerinden önce bölgede yaşayan kadim bir topluluk olarak biliniyor.

İngiltere’den Rusya’nın “gölge filo” gemilerine yaptırım kararı

İngiltere'den Rusya'nın

İngiltere, Rus petrolünü taşıdığı gerekçesiyle 20 “gölge filo” gemisini hedef alan yeni yaptırım kararı aldı. Yayınlanan açıklamada, İngiltere’nin, şimdiye kadar 93’ü petrol tankeri olmak üzere 100’den fazla gemiye Rus petrolünü taşıdıkları gerekçesiyle yaptırım uyguladığı aktarıldı.

İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara’dan yapılan açıklamada, Rusya’nın gölge filosuna yaptırım kararının, bu ülkenin enerji sektörünü hedef aldığı bildirildi. Açıklamada, yaptırım uygulanan 20 gemi arasında “Ocean Faye,” “Andaman Skies” ve “Mianzimu” gemilerinin de bulunduğu belirtildi. Bu gemilerin her birinin bu yıl 4 milyon varilden fazla Rus petrolü taşıdığı kaydedilen açıklamada, yaptırımların gemilerin hareketlerini kısıtlamanın yanı sıra bazı İngiliz limanlarına erişimi de yasakladığı bildirildi. Açıklamada, İngiltere’nin, şimdiye kadar 93’ü petrol tankeri olmak üzere 100’den fazla gemiye Rus petrolünü taşıdıkları gerekçesiyle yaptırım uyguladığı aktarıldı. Açıklamada ifadelerine yer verilen İngiltere Başbakanı Keir Starmer, söz konusu yaptırımların, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sendeleyen savaş ekonomisi üzerindeki baskıyı daha da artıracağı” yorumunda bulundu. Öte yandan, açıklamada, İngiltere’nin, Ukrayna’nın enerji şebekesini onarmasına yardımcı olmak ve kış aylarında en kırılgan durumda olanları desteklemek üzere 35 milyon sterlinlik acil destek sağlayacağı bildirildi. Batı ülkelerinin yaptırımlarına karşı Rusya’nın petrol ve malları gizlice taşımak için elverişsiz ve eski tankerlerden oluşan gizli “gölge filo” kurduğu iddia ediliyor. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de dün Rusya’nın gölge filosunu da hedef alan 15’inci yaptırım paketinde anlaşmıştı.

AB’de TikTok’a seçim incelemesi

AB'de TikTok'a seçim incelemesi

Avrupa Birliği, seçimlere müdahale iddiasıyla TikTok hakkında inceleme başlattı. Kararın Almanya ve Hırvatistan’da gerçekleşecek seçimler öncesinde alınması dikkat çekti. İncelemelerin ardından sosyal medya platformuna yönelik yeni yaptırım kararlarının alınabileceği bildirildi.

Avrupa Komisyonu, seçimlere müdahale edilmesinin önüne geçmek için yeterli önlemleri almadığı iddiasıyla sosyal medya şirketi TikTok’a karşı resmi inceleme başlattı. Komisyon, Dijital Hizmetler Kanunu kapsamında Romanya’daki iptal edilen cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili verileri incelenmek üzere muhafaza etmesini TikTok’tan 5 Aralık’ta talep etmişti. ROMANYA’DA SEÇİM İPTAL EDİLDİ Romanya Anayasa Mahkemesi, Rusya’nın Romanya’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale ettiği iddialarının ve Rusya yanlısı aşırı milliyetçi Calin Georgescu’nun ilk tur seçimlerini kazanmasının ardından seçimin ilk turunun sonuçlarını aralık başında iptal etmişti. Komisyon, bilgi talep edeceğini, TikTok’un siyasi reklam ve ücret karşılığı yapılan siyasi içerik politikalarını, TikTok’un önerilen içerikleri belirleme sistemlerini ve bu sistemlerin manipüle edilme risklerini inceleyeceğini açıkladı. YENİ YAPTIRIM KARARLARI ALINABİLİR Resmi incelemenin başlamasıyla Komisyon, yeni yaptırım kararları alabilir ve TikTok’un verdiği taahhütleri değerlendirebilir. Sürecin ne zaman tamamlanacağına dair net bir tarih yok. Çinli Bytedance şirketine ait TikTok, 150’den fazla seçim sürecinde platformunun politikalara uygunluğunu sağladığını ve Avrupa Komisyonu’na kapsamlı bilgi sağladığını açıkladı. İKİ KRİTİK SEÇİM ÖNCESİ KRİTİK HAMLE TikTok, ücretli siyasi reklam kabul etmediğini, yanlış bilgi ve nefret söylemleri politikalarını çiğneyen içerikleri etkin bir şekilde kaldırdığını belirtti. Komisyon, şubat ayında yapılacak Almanya parlamento seçimleri ve 29 Aralık’ta Hırvatistan’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale edilebileceğine dair risklerin farkında olduğunu belirtti.

Telefonu kediyle beraber gömmüş: Çocuk istismarcısı eski polisin annesi hapse atıldı

Telefonu kediyle beraber gömmüş: Çocuk istismarcısı eski polisin annesi hapse atıldı

Güney Galler’de yaşayan Rebekah Edwards, polisten delilleri gizlemek için aile kedisinin mezarına bir telefon gömdükten sonra adaleti saptırmaktan suçlu bulundu. Oğlu Lewis, geçen yıl genç kadınları internet üzerinden taciz etmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.

Eski bir Güney Galler polis memuru olan Edwards, Mayıs ayında cezasına karşı yaptığı temyiz başvurusunu kaybetmesinin ardından en az 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Annesi 48 yaşındaki Rebekah Edwards ise adaleti saptırmak suçunu kabul etmişti.
Cardiff Yargıcı Tracey Lloyd-Clarke bugün anneyi iki yıl hapis cezasına çarptırdı.
Yargıç, cezanın ertelenip ertelenemeyeceğini değerlendirdiğini ancak suçun derhal hapis cezasından başka bir şey için “çok ciddi” olduğunu söyledi.
Edwards cezasının yarısını gözaltında geçirdikten sonra serbest bırakılacak.
Cardiff Crown Mahkemesi, 8 Şubat 2023 tarihinde Lewis Edwards’ın ev adresinde arama izni olan polislerin arama yaptığını duydu.
Savcı Roger Griffiths, bir dizi elektronik cihazın ele geçirildiğini ancak Lewis Edwards’ın polise şifre vermeyi reddettiğini söyledi.
Temmuz 2023’te Güney Galler Polisi, Rebekah Edwards’ın iki cep telefonu ele geçirdiği konusunda bilgilendirildi.
Griffiths, “Bayan Edwards’ın telefonları ne yapması gerektiğini sorduğu polise bildirildi” diye ekledi.
Rebekah Edwards başlangıçta iki telefonu memurlara teslim etti ancak daha sonra polis tarafından kendisine bahçede bir telefon olduğuna dair aldıkları bir ihbar soruldu.
Memurlara “Kediyi gömdüğümde telefonu da bahçeye gömdüm” dedi.
Griffiths mahkemeye “aile kedisinin mezarından” çıkarılan cihazın ekranı kırılmış siyah bir cep telefonu olduğunu söyledi.
Savcılık, hasar nedeniyle telefonun “incelenemeyecek durumda” olduğunu bildirdi.
Griffiths, “Rebekah Edwards’ın telefonlardan herhangi birini saklaması için hiçbir neden olmadığını söylüyoruz. Başkalarını da suçuna ortak etti’ ifadelerini kullandı.
Lewis Edwards’ı savunan Andrew Davies, “söylenebilecek çok az şey olduğunu” ancak en iyi hafifletici nedenin suçunu kabul etmesi olduğunu söyledi.
Davies, “başkalarını da bu suça bulaştırdığı için pişmanlık duyduğunu” sözlerine ekledi.
 Lewis Edwards, çocukların uygunsuz görüntülerini bulundurmak suçundan, halen çekmekte olduğu müebbet hapis cezasıyla eş zamanlı olarak uygulanmak üzere 12 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Ayrıca adaleti saptırmaktan da iki yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırıldı ve bu ceza da eş zamanlı olarak uygulanacak.

Papa Francis: Irak’ta canlı bomba saldırısına uğradım

Papa Francis: Irak'ta canlı bomba saldırısına uğradım

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, 2021 yılında Irak’ta neredeyse suikasta uğradığını ancak İngiliz istihbaratının komployu engellediğini söyledi. Papa’nın otobiyografisinden alıntılar, İngiliz istihbaratı ve Irak polisinin iki intihar bombası planını engellediğini gösteriyor.

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis, üç yıl önce Irak’a yaptığı ziyaret sırasında düzenlenen çifte intihar saldırısından kurtulduğunu açıkladı. Papa, saldırıların İngiliz istihbaratı ve Irak polisi tarafından engellendiğini aktardı. Papa Francis, bu açıklamayı yakında çıkacak olan Spera (Umut) adlı otobiyografisinde yaptı.

VATİKAN GÜVENLİK EKİBİ BİLGİLENDİRİLDİ İngiliz istihbaratı Papa Bağdat’a varır varmaz Irak polisine planlanan suikast girişimlerini bildirdi. Irak polisi de Vatikan’ın güvenlik ekibini bilgilendirdi. Papa, intihar bombacılarından birinin, papalık ziyareti sırasında kendini havaya uçurmak üzere Musul’a doğru giden bir kadın olduğunu anlattı. Başka bir kamyonun da “aynı niyetle oraya doğru hızla gittiğini” söyledi.

İNTİHAR BOMBACILARININ BAŞINA NE GELDİ? Kitapta anlatılana göre Papa, daha sonra Vatikan güvenliğine intihar bombacılarının başına ne geldiğini sordu. Papa, “Komutan düz bir şekilde cevap verdi: Artık burada değiller. Irak polisi onları durdurmuş ve patlatmıştı. Bu da beni etkiledi: Bu bile savaşın zehirli meyvesi.” ifadelerini kullandı. Musul’daki bir kilisenin enkazında konuşan Papa, ülkedeki azalan Hristiyan cemaatine, aşırılıkçıların kendilerine yaptığı haksızlıkları affetmeleri ve yeniden inşa etmeleri çağrısında bulundu.

Fenerbahçe’den Galatasaray’a: Adalet talebiniz yok, ayrıcalık talebiniz var!

Fenerbahçe'den Galatasaray'a: Adalet talebiniz yok, ayrıcalık talebiniz var!

Fenerbahçe, Galatasaray’ın Trabzonspor maçının ardından yayınladığı mesajda sarı kırmızılar için “Adalet talebiniz yok, ayrıcalık talebiniz var!” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe, Galatasaray’ın Trabzonspor’u 4-3 mağlup ettiği maçla ilgili açıklama yayınladı.

Sarı lacivertli kulüpten yapılan açıklama şöyle: “2024-25 SEZONU MANŞETİ: “TFF İLE DÜŞMANIZ (?!)” 16. Hafta Galatasaray-Trabzonspor Maç Özeti: -Faul Uydurulmasa: 2. golün yok! -88. dakikada aleyine penaltı çalacak cesaret yok! -Ofsayt yok sayılmasa 4. golün yok! -Üç (3) sarı kartın verilmemiş! -Bir (1) kırmızı kartın verilmemiş! -Adaletsizlikten şikayet (!) edip çığırtkanlık yapan riyakar yöneticin var! -Yabancı hakem sorusuna cevabın yok! Türk spor tarihinin en büyük yalanı; “Dursun Özbek: Benim kavgam, Türk futboluna herkes için adaleti getirmek içindir.” sözüyle Adalet talebiniz yok, ayrıcalık talebiniz var!”

Beşiktaş’ın yediği 17 golün 7’si duran toptan

Beşiktaş'ın yediği 17 golün 7'si duran toptan

Ligde 17 gol yiyen Beşiktaş, bu gollerin 7’sini duran toplar sonucu kalesinde gördü. Beşiktaş, ligde duran toplardan gol yediği maçlarda 3 yenilgi, 1 beraberlik yaşarken 11 puan kaybetti.

Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Adana Demirspor’a 2-1 yenilerek ligde 4. mağlubiyetini yaşayan ve Güney ekibinin ilk galibiyetine şahitlik eden Beşiktaş, bu sezon duran toplardan yediği gollere çare bulamadı. Bu sezon lig ve Avrupa’da kalesinde 34 gol gören siyah-beyazlılar, penaltı, serbest vuruş ve kornerlerden toplam 10 gol yedi. Ligde toplam 15 maça çıkan ve 17 gol yiyen Beşiktaş, bu gollerin 7’sini duran toplar sonucu kalesinde görürken, UEFA Avrupa Ligi’nde oynadığı 8 maçta yediği 17 golün 3’ü yine hareketsiz toplar sonucu geldi. Geride kalan hafta Norveç’te Bodo/Glimt ile oynanan UEFA Avrupa Ligi 6. hafta maçında ev sahibi ekibin köşe vuruşunun ardından 2-1 öne geçmesine engel olamayan Beşiktaş, 4 gün sonra yine bir korner atışıyla Adana Demirspor deplasmanında geriye düştü. Beşiktaş, dün oynanan maçta Adana Demirspor’un 31. dakikada 1-0 öne geçtiği golde köşe vuruşundan gelen topu savunamadı ve Yusuf Barasi takımını müsabakada öne geçiren golü kaydetti. Siyah-beyazlı ekibin duran toplardan yediği gollerin dağılımı ise 4’er serbest vuruş ve korner olurken 2 gol de penaltı sonucu gerçekleşti. LİGDE 11 PUAN DURAN TOPLARLA GİTTİ Duran topların skoru Beşiktaş’ın aleyhine değiştirdiği maçlarda siyah-beyazlılar 3 yenilgi, 1 beraberlikle toplam 11 puan kaybı yaşadı. Trabzonspor’la deplasmanda oynanan maçta kullanılan serbest vuruşta Okay Yokuşlu’nun kafayla ağlara gönderdiği topu engelleyemeyerek bu sezon duran toptan ilk golünü yiyen siyah-beyazlı ekip, 1-1 sona eren maçın ardından Karadeniz deplasmanında 2 puan bıraktı. Beşiktaş, Galatasaray’la oynadığı derbi maçı ise duran toplarla kaybetti. Gabriel Sara’nın kullandığı serbest vuruşlar sonrası önce Davinson Sanchez’den gol yiyen siyah-beyazlı ekip, daha sonra da Victor Osimhen’in kafa golünü engelleyemedi ve derbiyi 2-1 kaybetti. Beşiktaş’ın duran toplar neticesinde puan kaybı yaşadığı maçlardan biri ise Göztepe karşılaşması oldu. Maçta 2-0 öne geçen siyah-beyazlı ekip, İzmir temsilcisinin üst üste iki kornerini savunmakta zorluk çekince Göztepe, Malcom Bokele ve Taha Altıkardeş’in peş peşe gelen golleriyle devreye 2-2 girdi. Beşiktaş’ın direncini bu gollerle kıran Ege ekibi, mücadeleyi 4-2 kazandı. Siyah-beyazlı ekip, son olarak duran toptan gol yediği Adana Demirspor karşılaşmasını 2-1 yitirdi. Beşiktaş’ın ligde duran toptan gol yemesine rağmen kazandığı tek maç ise ikas Eyüpspor müsabakası oldu. Emre Akbaba penaltıdan Beşiktaş filelerini havalandırsa da mücadeleyi siyah-beyazlılar 2-1 kazandı. AVRUPA’DA DA DURAN TOPLAR CAN YAKTI Beşiktaş’ın duran toplardaki zaafı UEFA Avrupa Ligi’nde de başına iş açtı. Ligin 2. haftasında Eintracht Frankfurt’a 3-1 yenilen siyah-beyazlı ekip, bir penaltı golünün yanı sıra bir duran top organizasyonunda da çaresiz kaldı. Almanya temsilcisi, ilk golünü Marmoush’la penaltıdan bulurken, aynı oyuncunun kullandığı serbest vuruş sonrası paslaşılarak gerçekleştirilen organizasyonda topa son dokunan isim Ebimbe, takımının ikinci golünü kaydetti. Beşiktaş’a Avrupa’da duran toptan gol atan bir başka ekip olan Bodo/Glimt de Norveç’te oynanan müsabakada galibiyeti getiren golü, bir korner vuruşu sonrası bularak sahadan 2-1 üstün ayrıldı.

AB’den Türkiye’ye 1 milyar euroluk ek fon

AB'den Türkiye'ye 1 milyar euroluk ek fon

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’yı ziyaret eden Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile basın toplantısında konuştu. Erdoğan, “Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi konusunda hemfikir olduğumuzu gördük.” ifadelerini kullandı. Bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Bölgemizin geleceğinde ne DAEŞ’e ne de PKK ve türevlerine yer yoktur.” diye konuştu. Von der Leyen ise açıklamasında, 2024 yılında mülteciler için Türkiye’ye ilave 1 milyar euroluk ek fonun tahsis edildiğini duyurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ursula von der Leyen, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa Birliği üyeliği Türkiye için stratejik hedef olmayı sürdürüyor. Üyeliğimizin ülkemize olduğu kadar birliğe de önemli katkılar yapacağı açıktır. Son gelişmeler Türkiye’nin kilit ülke konumunu daha da perçinlemiştir.” ifadelerini kullandı.

Başkan von der Leyen ve heyetiyle görüşmelerin öncelikli gündeminin ilişkileri canlandırmak için atılabilecek ortak adımlar olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye’nin üyelik perspektifini güçlendirecek yeni bir vizyon ortaya koymalarını beklediğimizi kendilerine ilettim. Ortak çıkarlarımızın bazı üyelerin kısır gündemlerine esir edilmemesi gerektiğini vurguladım.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen.ESAD SONRASI SURİYE’DE YENİ DÖNEM Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ve AB’nin Suriye’nin istikrarına ve güvenliğine verdiği önemin altını çizdiğini belirten Erdoğan, “Bugünkü görüşmemizde Suriye sahasındaki son gelişmeleri detaylıca ele aldık. Suriye’nin egemenliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası başta olmak üzere katılımcı bir idarenin tesisi konusunda hemfikir olduğumuzu gördük.” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “61 yıllık zulmün, baskının, karanlığın ardından yıkılan Baas rejimi geride kelimenin tam anlamıyla büyük bir enkaz bıraktı. Yaklaşık bir milyon insanı katledilmiş, nüfusunun yarısı yerlerinden edilmiş, 13 yıldır süren çatışmalardan bitap düşmüş bir Suriye ile karşı karşıyayız.” diye konuştu. “SURİYE TEK BAŞINA AYAĞA KALKAMAZ” Suriye halkının bu ağır yükün altından tek başına kalkmasının mümkün olmadığını belirten Erdoğan, “Suriye’nin komşularının, dost ve kardeş ülkelerin, AB ile uluslararası kuruluşların güçlü desteğiyle süratle ayağa kalkması lazım. Uluslararası toplum 13 yıl boyunca katliama uğrarken Suriye halkına maalesef yeterli desteği vermedi, veremedi. Şimdi bunu telafi etmek mümkündür. Bunun yolu da Suriye’nin inşa ve imar çabalarına destek olmaktan geçiyor.” ifadelerini kullandı. Şam Büyükelçiliği’nin 12,5 yıllık aranın ardından cumartesi günü yeniden faaliyete geçtiğini aktaran Erdoğan, Türkiye’nin Suriyeli kardeşlerine desteğe devam edeceğini vurguladı.Türkiye“SURİYE TERÖR YUVASI OLMAKTAN ÇIKARILMALI” Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bu süreçte ülkenin terör yuvası olmaktan çıkarılması gerekiyor. Gerek DAEŞ, gerekse de PKK ve uzantılarıyla mücadele görüşmemizde ele aldığımız hususların başında geldi. Türkiye her iki terör örgütünü sahada bozguna uğratan tek ülkedir. Yegane NATO müttefikidir. Bu örgütlerin palazlanmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bölgemizin geleceğinde ne DAEŞ’e ne de PKK ve türevlerine yer yoktur.” “SURİYE’DE BİRLİKTE ÇALIŞMAYA HAZIRIZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “13 yıllık insani buhran ve çatışma döneminde AB ile birçok projeyi hayata geçirdik. Birliğin ülkemizin yükünü hafifletmek amacıyla sağladığı desteği, gönüllü geri dönüşleri kolaylaştırmak için çeşitlendirmesini bekliyoruz. Bu desteğin Suriye’de temel altyapı yatırımlarını içerecek şekilde orta ve uzun vadeli, kapsamlı ve sürdürülebilir olması çok mühimdir. Suriye’nin kuzey bölgelerinde bu alanda birçok faaliyette bulunmuş bir ülke olarak birlikte çalışmaya hazırız. ” dedi.GAZZE’DE SON DURUM Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Gazze’ye de değinerek, “Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani durum daha da kötüleşti. Dün yine bir okulun hedef alındığı menfur bir katliam daha gerçekleşti. Bundan 13 ay önce ruhumun ruhu dediği üç yaşındaki torunu Rim’i gözlerinden öperek cennete uğurlayan Halid Nebhan’ın dün şehit edildiğini öğrendik. Rabb’im torunuyla birlikte cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. İsrail saldırılarında can veren 50 bin Gilistinlinin neredeyse tamamını Rim gibi çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturuyor. Sayın Başkan ile görüştüğümnüzde Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve kalıcı ateşkesin sağlanmasının önemine dikkat çektim. Avruplalı dostlarımızın Netanyahu hükümetine baskı yapması gerektiğini vurguladım.” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diğer satır başlıkları ise şöyle: “Ukrayna’da gecikmeksizin adil ve istikrarlı barışın sağlanmasına yönelik tespit ve görüşlerimizi paylaştım. AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER Türkiye ve AB arasında her zamankinden daha güçlü ve kurumsallaşmış bir ilişkiye ihtiyaç var. Aday ülke olrak biz bu iradeye sahibiz. AB Komisyonu’nun da sayın Von Der Leyen’la gerekli iradeyi sergileyeceğine inanıyorum. İki gün sonra yapılacak zirvede ilişkilerdeki tüm kısıtlamaları kaldıracak, askıya alınan yüksek düzeyli diyalogları canlandıracak, gümrük birliğinin güncellenmesi beklentimize cevap verecek ve vize serbestisi sağlanana dek vize süreçlerini hızlandıracak kararlar alınmasını temenni ediyorum.”VON DER LEYEN: EN ÜST DÜZEY BÜROKRATIMIZ GÖNDERİLECEK Ortak basın toplantısında söz alan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, “Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Kritik dönemde Suriye’ye vereceğiniz destekten bahsettiniz. Bizimde en üst düzey bürokratımız bölgeye dönecek. Şu anda adımları artırmalıyız. Erken biçimde temel hizmetlerin ve altyapı hizmetlerinin sağlanması için çalışmalıyız. İnsani yardımı 160 milyon euroya çıkardık. İnsani yardım köprüsü de kuruldu ve ilk teslimat bu hafta gerçekleşecek.” diye konuştu. SURİYE’YE DÖNÜŞLER GÜVENLİ VE ONURLU OLMALI Türkiye’nin istikrar için önemini vurgulayan von der Leyen, “Esad rejiminin yıkılması Suriyelilere geri dönme ve hayatlarını yeniden inşa etme ümidi veriyor. Ancak tabii ki çok dikkatli hareket etmek gerekiyor. Bütün geri dönüşlerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte çalışarak gerekli koşulların sağlandığından emin oluyoruz. “TÜRKİYE’NİN ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ” Türkiye’nin istikrara kavuşmada çok önemli rolü var. Terörizme karşı birlikte çok dikkatli olmalıyız. Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerini de anlamak gerekiyor. Bugün aynı zamanda Türkiye ve AB arasındaki ilişkileri değerlendirme fırsatımız oldu. Bizim ilişkimiz karmaşık olduğu kadar zengin bir ilişki. Aynı zamanda ileri doğru devam eden bir ilişki. Ekonomik ilişkimiz her zamankinden güçlü. 206 milyar euroluk ticaret hacimini artırmak istiyoruz. Niyetimiz ileriye taşımak ve güçlendirmek.Suriyeli bir mülteci, Suriye“İLAVE 1 MİLYAR EURO TAHSİS EDİLDİ” Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşleri de dâhil olmak üzere göç ve sınır yönetimine katkıda bulunacağını belirten Von der Leyen, “Türkiye’nin sürekli ve daima milyonlarca kişiye ev sahipliği yaptığını biliyorum. Biz de bu çabanızda sizin yanınızada durduk. 2011 yılından bu yana AB, neredeyse 10 milyar euroyu mültecilerin ve ev sahibi toplumun desteklenmesi için sağladı. İlave 1 milyar euro 2024 için tahsis edilmiş durumda. Mültecilerin sağlık sistemini ve eğitim çalışmalarını destekleyecek. Aynı zamanda göç ve sınır güvenliği ile gönüllü geri dönüşlere odaklanacak. Sahada gelişmeler devam ettikçe bu 1 milyarı Suriye’deki ihtiyaçlar ortaya çıktıkça onlara da tahsis edebiliriz.” ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE KİLİT BİR ORTAĞIMIZ” Von der Leyen sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye gerçekten göç yönetimi konusunda kilit bir ortağımız. Sınır yönetimi, göçmen kaçakçılığıyla mücadele için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerek.”

45 dakika süren öksürük hayatını kararttı: Bir daha hiç konuşamayacağımı sandım

45 dakika süren öksürük hayatını kararttı: Bir daha hiç konuşamayacağımı sandım

İngiliz gazeteci Jennie Gow, 45 dakika süren öksürük nöbeti sonrası kısmi felç geçirdi. Günlerce doktor kontrolü altında tutulduktan sonra sağlığına kavuşan Gow, felç tedavisinde erken teşhisin önemini vurguladı.

Radyo sunuculuğu yapan Jennie Gow, bundan 2 yıl önce yaşadığı talihsiz olay hakkında konuştu. O dönem sürekli öksürdüğünü anlatan Gow, ”Öksürüklerim o kadar şiddetliydi ki, defalarca Covid-19 testi bile yaptırdım. Hepsi de negatif çıktı. Yine bir sabah keskin öksürüklerle uykumdan uyandım. Banyoya yüzümü yıkamaya gittiğimde iyice şiddetlendi. O an o kadar kötüleştim ki, aklıma gelen tek şey banyo lavabosuna tutunmak oldu çünkü bayılacak gibi hissediyordum. Sonunda dayanamadım ve yere serildim. Eşim düşme sesimi duyup yanıma koştuğunda kendimden geçmiştim” dedi.
Apar topar hastaneye kaldırılan Jennie Gow’un yüzünün sağ tarafına inme indiği belirlendi. Bir süre hastanede yatan talihsiz kadın, konuşmakta güçlük çekiyor ve söylemek istediklerini beyaz bir tahtaya yazıyordu. Jennie Gow, ”Felç belirtilerini önceden görebilmek çok önemli. Çünkü erken teşhis, tedavinin olumlu şekilde ilerlemesine epey fayda sağlıyor. Günlerce hastanede yattım, bir daha hiç konuşamayacağımı ve beynimi eskisi gibi kullanamayacağımı sanıyordum” ifadelerini kullandı.
Öksürük, genellikle solunum yolu enfeksiyonları, alerjik reaksiyonlar, kronik akciğer hastalıkları veya soğuk algınlığı gibi durumlarla ilişkilidir. Öksürük, bir şekilde vücutta basınç artışına yol açar. Bu artış, özellikle karın ve torasik bölgedeki damarlar üzerinde baskı oluşturur. 
Şiddetli öksürük sırasında torasik ve karın bölgesindeki kaslar kasıldığında, beyindeki basınç artabilir. Bu artış, beyin damarlarında gerilmelere ve mikro damarların zayıflamasına neden olur. Uzun süreli ve aşırı öksürük, özellikle zayıf damar duvarlarına sahip kişilerde, beyin damarlarında mikroskopik yırtıklara zemin hazırlayabilir.
Şiddetli öksürük sırasında, beynin içindeki damarlar üzerinde yapılan baskı sonucu kanama meydana gelebilir. Bu duruma subaraknoid kanama adı verilir ve beyin kanaması, felçle bağlantılı olan ciddi bir sağlık sorunudur.
Öksürük nedeniyle intrakraniyal basınç artışı, beyindeki damarları zorlayabilir. Bu, özellikle zayıf damar yapısına sahip bireylerde kanama riskini artırabilir. İntrakraniyal kanama, beyindeki normal kan akışını engelleyebilir, bu da felce neden olur.
2020 yılında yapılan bir araştırmada, şiddetli öksürüğün, arteriyovenöz malformasyon veya anevrizma gibi damar anomalilerinin varlığı durumunda kanama riskini artırdığı keşfedildi. Bu tür damar anomalileri, damarların zayıf olduğu ve yırtılma olasılığının arttığı durumlarda ortaya çıkar. Öksürük sırasında damarlar üzerindeki baskı, felce yol açabilecek beyin kanamalarına neden olabilir.
Öksürüğün doğrudan felce yol açması nadir olsa da, şiddetli öksürük, kalp-damar hastalıkları ve yüksek tansiyon gibi durumlarla ilişkilidir ve bu hastalıklar felç riskini artırabilir. Öksürüğün yüksek tansiyon üzerindeki etkisi, beyin damarları üzerinde negatif bir etki yaratabilir.