Arda Güler’in Avrupa maçına Türk hakem

Arda Güler'in Avrupa maçına Türk hakem

FIFA kokartlı hakem Zorbay Küçük, milli yıldız Arda Güler’in forma giydiği Real Madrid’in maçında düdük çalacak.

Türkiye Futbol Federasyonu FIFA kokartlı hakem Zorbay Küçük’ün Arda Güler’i Real Madrid ile Atalanta maçını yöneteceğini açıkladı.
TFF’den yapılan açıklama şöyle:”FIFA kokartlı hakemimiz Zorbay Küçük, İtalya temsilcisi Atalanta ile İspanya temsilcisi Real Madrid arasında 10 Aralık 2024 Salı günü oynanacak olan UEFA Gençlik Ligi müsabakasını yönetecek.İtalya’nın Bergamo şehrinde saat 16.00’da başlayacak müsabakada Zorbay Küçük’ün yardımcılıklarını Deniz Caner Özaral ve Mert Bulut yapacak. Müsabakanın dördüncü hakemi ise İtalya Futbol Federasyonu’ndan Luca Zufferli olacak.”
Zorbay küçük son olarak Trabzonspor ile Kasımpaşa arasında oynanan Süper Lig maçını yönetmişti.Mücadele 2-2’lik beraberlikle sonuçlanmıştı.
Atalanta-Real Madrid maçı 10 Aralık saat 23.00’da oynanacak. Karşılaşma TRT ve Tabii ekranlarından canlı yayınlanacak.

SON DAKİKA HABERİ: Isparta’da askeri helikopter düştü! Biri tuğgeneral 6 asker şehit oldu

SON DAKİKA HABERİ: Isparta'da askeri helikopter düştü! Biri tuğgeneral 6 asker şehit oldu

SON DAKİKA HABERİ: Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde eğitim uçuşunda bulunan iki askeri helikopter havada temas etti. Temas sonucu helikopterlerden biri düştü. Düşen helikopterde bulunan Isparta Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral İsa Baydilli ve 5 asker şehit oldu.

Son dakika haberi! Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde eğitim uçuşunda bulunan askeri helikopterin düşmesi sonucu biri tuğgeneral 6 asker şehit oldu. Vali Erin, yaptığı açıklamada, helikopterin eğitim uçuşu sırasında düştüğünü belirterek, “Keçiborlu’da Kara Havacılık Okulu var, orada düzenli olarak eğitim uçuşları gerçekleştiriliyor. Eğitim uçuşu sırasında iki helikopterin teması sonucu birisi düştü.” dedi. Vali Erin, olay yerinde olduklarını ve inceleme çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.

Helikopterdeki şehitlerden birinin Isparta Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral İsa Baydilli olduğu belirtildi.

Isparta Kara Havacılık Okul Komutanı Tuğgeneral İsa Baydilli, kazada şehit oldu.

MSB: 6 ASKER ŞEHİT OLDU

Milli Savunma Bakanlığı, Isparta’da askeri helikopterin düşmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Isparta’da eğitim uçuşu yapan bir adet UH-1 tipi helikopterimiz kaza kırıma uğramış, 5 personelimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet; ailelerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize başsağlığı, yaralı personelimize de acil şifalar diliyoruz” denildi.

MSB’den daha sonra yapılan açıklamada ağır yaralanan askerin de  kurtarılamayarak şehit olduğu bilgisi paylaşıldı. 

Suriye’de rejim askerlerinin mevzilerini terk ettiği anlar

Suriye'de rejim askerlerinin mevzilerini terk ettiği anlar

Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye askerleri mevzilerini terk ediyor. Üniformalar yol üzerine atılırken, sivil giyimli askerler Humus-Şam yolu boyunca yürürken görüntülendi.

Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) başını çektiği muhalif grupların, Şam’ı ele geçirerek Beşar Esad rejimini devirmesinin yankıları sürüyor.
Esad, Moskova’ya sığınırken rejim güçleri de mevzilerinden ayrılıyor.
El Cezire tarafından doğrulanan görüntülerde, muhalif güçler Humus’tan Şam’a doğru ilerlerken onlarca Suriye rejim askerinin mevzilerini terk ettiği görülüyor.
Sivil giyimli askerler, Humus-Şam yolu boyunca yürürken görüntülendi. Askeri kıyafetler, yol üzerinde atılmış halde görülüyor.
Rusya ise Suriye’deki Tartus ve Hmeymim askeri üslerinde güvenliğin sağlandığını açıkladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki Rus askeri üslerinin savaşa hazır olduğunu belirtti.

Aynı isim, aynı meslek, aynı görüntü, ikizden daha çok benzeyen adamların beklenmedik DNA sonucu!

Aynı isim, aynı meslek, aynı görüntü, ikizden daha çok benzeyen adamların beklenmedik DNA sonucu!

Herkes hayatında bir kere bir başka insana benzetilmiş olabilir. Ancak bazen bazı durumlar, gerçekten şaşırtıcı bir benzerlik sunar. Aynı isme ve neredeyse aynı fiziksel özelliklere sahip iki beyzbol oyuncusunun hikayesi de tam olarak böyle bir tesadüfün ürünü. Peki bu kadar benzerlik, gerçekten bir tesadüf mü? İşte iki adamın, akraba olup olmadıklarını öğrenmek için yaptıkları DNA testi ile ortaya çıkan ilginç gerçekler…

Aynı ismi taşıyan biriyle tanışmak, her zaman tuhaf bir deneyim olabilir. Peki ya o kişi size tıpatıp benziyorsa? İşte böyle bir durum, iki Amerikalı beyzbol oyuncusunun başına geldi ve ikiz olup olmadıklarını öğrenmek için bir DNA testi yapmaya karar verdiler.
Bu yıl Major League Baseball (MLB) izleyenlerin aşina olduğu isimlerden biri, Brady Feigl. 26 Ağustos’ta Pittsburgh Pirates için MLB’deki ilk maçına çıktı.
Ancak dikkat çeken bir durum vardı: 1.80 boyunda, kızıl saçlı, kızıl sakallı ve kalın gözlüklü olan Feigl, beyzbol dünyasında tek Brady Feigl değildi.
Feigl’ın hikayesini ilginç kılan şey, dünyada başka bir Brady Feigl’ın daha bulunmasıydı. Diğer Feigl da tıpkı kendisi gibi 1.80 boyunda, kızıl saçlı ve sakallıydı.
İki sporcu, aynı pozisyonda oynuyor olmaları ve fiziksel benzerlikleri nedeniyle yıllarca ikiz oldukları konusunda sıkça bilgilendirildiler.
Sonunda, bu benzerliğin ardında yatan gerçeği öğrenmek isteyen Feigl’lar, DNA testi yaptırmaya karar verdi.
Yapılan DNA testi, birçok insanı şaşırtacak şekilde, Brady Feigl’ların akraba olmadığını ortaya koydu. Ancak test, her ikisinin de yüzde 53 oranında Cermen kökenli olduğunu belirtti.
Akraba olmadıkları kanıtlanmış olsa da, bu iki sporcu arasındaki benzerlikler devam ediyor. Feigl’lar, birbirleriyle tanıştıkları için mutlu olduklarını ve bir şekilde hala kardeş gibi hissettiklerini belirttiler.
Jim ikizleri, dünyada “aynı isme sahip, benzer hayatlar süren” ikizlerin en ünlülerinden biridir ve hikayeleri, bilimsel araştırmalara ilham kaynağı olmuştur. 1940 yılında dünyaya gelen tek yumurta ikizleri Jim Lewis ve Jim Springer doğduktan 4 hafta sonra ayrıldılar ve farklı ailelere evlatlık olarak verildiler.Birbirlerinden ayrılan ve farklı aileler tarafından evlat edinilien adamlar yıllar sonra tesadüfen bir araya geldiklerinde, hayatlarındaki benzerlikler şaşırtıcı derecede fazlaydı.
HAYATLARINDAKİ BENZERLİKLER 
Her iki Jim de ilk evliliklerinde kadınlarının adı “Linda”ydı. Ancak her iki evlilik de başarısız oldu ve ikisi de bir başka kadına, “Betty” adında bir kadına evlendi. Jim ikizleri, bazı hobilerde ve alışkanlıklarda da birbirlerinin aynısıydı.
Her ikisi de aynı marka sigara içiyordu, aynı bira markasını tercih ediyor ve aynı türden tatları seviyorlardı.  Her iki Jim de köpek sahiplenmiş, aynı türde araçları kullanmış ve aynı tür işlerde çalışmışlardı.

Bu alışkanlık biyolojik yaşı 8 yaş birden küçültüyor! Bilim insanları kanıtladı: Haftada 3 kez yapmak bile yeterli

Bu alışkanlık biyolojik yaşı 8 yaş birden küçültüyor! Bilim insanları kanıtladı: Haftada 3 kez yapmak bile yeterli

ABD’li bilim insanları, haftada 3 kez yapılan 1’er saatlik ağırlık antrenmanlarının, biyolojik yaşı 8 yıl birden azaltabileceğini keşfetti. Ses getiren araştırmada, yalnızca 10 dakikalık egzersizin bile vücut yaşını 5 ay düşürebildiği tespit edildi.

ABD’de bulunan Brigham Young Üniversitesi liderliğinde yürütülen bir çalışma, haftada üç kez ağırlık kaldırmanın biyolojik yaşı yaklaşık sekiz yıl azaltabileceğini ortaya koydu. Haftada üç kez bir saatlik güç antrenmanı yapan kişilerin vücutlarının, belirgin şekilde daha genç olduğu gözlemlendi.
Ağırlık kaldırmanın kemik ve kas sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu daha önce de kanıtlanmıştı. Ancak 4 bin 800 kişinin incelendiği yeni bir araştırma, güç antrenmanının biyolojik yaş üzerinde de belirgin bir etkisi olduğunu gösterdi. İngiltere Ulusal Sağlık Servisi, yetişkinlere her gün aktif olmalarını ve haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta ya da 75 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapmalarını öneriyor. Ayrıca haftada iki gün, tüm büyük kas gruplarını çalıştıran güçlendirme aktiviteleri de tavsiye ediliyor.
Araştırma, ağırlık antrenmanlarının vücut üzerindeki etkisini ve kromozomların uçlarındaki telomerlerin uzunluğunu inceledi. Telomerler, genetik materyali koruyarak çözülüp hasar görmesini engelleyen DNA parçalarıdır ve uzun telomerlerin daha uzun yaşam beklentisiyle ilişkili olduğu bilinir. Çalışma sonunda, telomer uzunluğunun egzersizle birlikte arttığı ve daha uzun telomerlere sahip kişilerin daha uzun bir yaşam süresine sahip olduğu kanıtlandı.
Elde edilen verilere göre, haftada her on dakika ağırlık çalışmanın biyolojik yaşta yaklaşık beş aylık bir azalmaya yol açtığı belirtildi. Faydalar, hem kadınlarda hem erkeklerde olmak üzere her yaştan bireyde gözlemlendi. Araştırmacılar, Biology dergisinde yayımlanan çalışma sonucunda, haftada 90 dakika kuvvet antrenmanı yapmanın biyolojik yaşta ortalama 3,9 yıl gerilemeye yol açtığını ifade etti.
Çalışma, ağırlık kaldıran kişilerin, ağırlık kaldırmayanlara göre yaklaşık 225 daha fazla DNA parçasına sahip olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, haftada her on dakikalık kuvvet antrenmanının, telomerlerde ortalama 6,7 baz çiftinin daha fazla uzun olmasını sağladığı tespit edildi.
Bilim insanları, ağırlık çalışmanın obeziteyle mücadeleye yardımcı olduğunu, kas kaybını önlediğini, metabolizmayı hızlandırdığını ve kalp-damar sağlığını iyileştirdiğini belirtiyor. Profesör Tucker, direnç antrenmanlarının, kronik hastalıkların etkilerini azaltarak biyolojik yaşlanma sürecini yavaşlattığını ve hücre yaşlanmasını azalttığını ifade etti.

Güney Kore’de kriz derinleşiyor: Devlet başkanına yurt dışı yasağı

Güney Kore'de kriz derinleşiyor: Devlet başkanına yurt dışı yasağı

Güney Kore’de ilan edilen ve sadece 6 saat sürmesine rağmen kaosa neden olan sıkıyönetim kararının yankıları devam ediyor. Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un ülkeden ayrılması yasaklandı. Geçtiğimiz günlerde Güney Koreli lidere sıkıyönetim soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ceza davası da açılmıştı. Eski Savunma Bakanı Kim Yong-hyun ise sıkıyönetimde rolü olduğu suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un, sıkıyönetim ilan etme girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine ülkeden ayrılması yasaklandı.
Devlet başkanına yönelik yurt dışı yasağı, istifa etmesine yönelik çağrıların ve derinleşen liderlik krizinin ortasında açıklandı.
Yoon, başarısız sıkıyönetim kararı için özür diledi ve siyasi kaderini iktidardaki Halkın Gücü Partisi’ne (PPP) bıraktığını söyledi ancak istifa etmedi.
Savunma Bakanlığı, Yoon’un yasal olarak hala başkomutan olduğunu ancak kendi partisinin onun istifasını ele almak üzere bir görev gücü kuracağını açıklanmasıyla iktidar üzerindeki kontrolünün sorgulanmaya başladığını açıkladı.
Yoon, cumartesi günü parlamentoda yapılan azil oylamasından sağ çıksa da partisinin başkanlık yetkisini başbakana devretme kararı, ABD’nin en önemli müttefikerinden olan Güney Kore’yi anayasal bir krize sürükledi.
Yonhap haber ajansı, devlet başkanına vatana ihanet suçlamasıyla cezai soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Eski Savunma Bakanı Kim Yong-hyun da sıkıyönetim ilanındaki rolü nedeniyle tutuklandı.
Güney Kore lideri Yoon, 3 Aralık’ta orduya “devlet karşıtı güçler” olarak adlandırdığı kişileri ortadan kaldırmak için kapsamlı olağanüstü yetkiler vermişti.
Parlamentonun askeri güce meydan okuyarak sıkıyönetime karşı oy kullanmasının ardından altı saat sonra emri iptal etti.

Su sıkıntısının çözümü Antik Roma’dan geldi: 2 bin 200 yıllık su kemeri tekrar faaliyete geçiyor

Su sıkıntısının çözümü Antik Roma'dan geldi: 2 bin 200 yıllık su kemeri tekrar faaliyete geçiyor

Atina, su kriziyle mücadele etmek için tarihi bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. Yunanistan, son yıllarda artan sıcaklıklar ve düşük yağışlar nedeniyle ciddi su sıkıntılarıyla karşı karşıya. Bu krizle başa çıkmak için hem modern çözümler hem de ülkenin kültürel mirası devreye sokuluyor. Atina’da, Antik Roma döneminden kalma Hadrianus Kemeri yeniden işlevsel hale getiriliyor.

Roma İmparatoru Hadrianus’un emriyle MS 140 yılında inşa edilen Hadrianus Kemeri, 23 kilometre uzunluğunda ve büyük kısmı yeraltında bulunuyor.
Yüzyıllar boyunca su temin eden bu tarihi kemer, 20. yüzyılın başlarında Atina’nın ilk büyük barajının yapımının ardından kullanılmaz hale gelmişti. Ancak yeni proje ile bu kemerin yeniden işlevsel hale getirilmesi amaçlanıyor.
Projenin lideri Christos Giovanopoulos, mevcut durumda kemerin hâlâ su taşıyor olduğunu ancak bu suyun denize boşaltıldığını belirtiyor. Bu durumu değiştirmek için yeni bir boru hattı planlanıyor.
Yaklaşık 4 kilometre uzunluğunda yeni bir boru hattı inşa edilerek, kemerden akan suyun evler, okullar ve parklar gibi yerlerde kullanılmasına olanak tanınacak. İlk aşamada, yalnızca Atina’nın Halandri banliyösüne su verilecek. Ancak bu su içilebilir olmayacak ve halk, bunu araçlarını yıkamak veya bahçelerini sulamak için kullanabilecek.
HEFED 80 BİN METREKÜP TASARRUF 
Giovanopoulos, proje tamamlandığında yılda 80 bin metreküp su tasarrufu sağlanacağını belirtiyor. Bu, Atina’nın su tüketimini büyük ölçüde azaltacak bir adım olacak.
Su kemerinin güzergahı boyunca yeşil alanlar da sulanacak ve bu sayede şehre doğal soğutma etkisi sağlanacak. Proje, sadece su tasarrufu değil, aynı zamanda Atina’nın iklimini iyileştirmeye de katkı sunacak.
YENİ BİR SU KÜLTÜR YARATMAK 
Atina Su Tedariki ve Kanalizasyon Şirketi’nden Katerina Dimitrou, projeyle su tasarrufu sağlamak ve şehri soğutmak için bir antik anıtı modern mühendislikle birleştirdiklerini belirtti. Ayrıca, halkın su kullanımına bakış açısını değiştirmeyi hedefleyen bir “yeni su kültürü” yaratmayı amaçladıklarını söyledi.
Proje, Halandri bölgesinde yaşayan birçok kişi tarafından büyük destek görüyor. Giovanopoulos, su kullanımını azaltmaya yönelik daha olumlu bir yaklaşım geliştirdiklerini ve bu şekilde halkın başka kaynakları kullanmaya teşvik edileceğini vurguladı.

İran’dan Suriye açıklaması: “Esad, ordunun performansından şikayetçiydi”

İran'dan Suriye açıklaması:

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Esad’ın ordusunun performansından dolayı kafası karışmıştı ve bu durumdan şikayetçiydi. Suriye hükümetinin, ordunun durumu hakkında doğru bir analiz yapamadığı açıktı” dedi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından devlet televizyonuna açıklamalarda bulundu.
Analizler ve gelen haberlerin böyle bir hareketin olacağına işaret ettiğini belirten Arakçi, “ABD ve İsrail rejiminin, direniş eksenini sorunlarla karşı karşıya bırakmayı hedefleyen bir planı olduğunu biliyorduk. İran ve Suriye’nin istihbarat birimleri, İdlib’deki hareketlilikten haberdardı ve bilgiler Suriye hükümeti ile ordusuna iletilmişti.” dedi.
İki şeyin hayret edici olduğunu belirten Arakçi, “Bunlar, Suriye ordusunun yetersizliği ve olayların hızla gelişmesi. Bu durum sadece İran için değil, herkes için beklenmedik bir tabloydu.” dedi.
Suriye ordusunun neden bu kadar hızlı bir şekilde geri çekildiğine ilişkin yorum yapan Arakçi, kendisinin ve İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in danışmanı Ali Laricani’nin Esad ile görüştüğünü kaydetti.
Arakçi, “Esad’ın ordusunun performansından dolayı kafası karışmıştı ve bu durumdan şikayetçiydi. Suriye hükümetinin, ordunun durumu hakkında doğru bir analiz yapamadığı açıktı.” diye konuştu.
Suriye ordusunun, sahadaki gerçek bir savaştan çok psikolojik bir savaşın etkisi altında kaldığını düşündüğünü aktaran Arakçi, “Başlatılan propaganda ve medyada gösterilen atmosfer, ordunun motivasyonunu düşürerek ciddi bir direniş gösterememelerine yol açtı.” ifadelerini kullandı.
Astana görüşmelerine değinen Arakçi, “Suriye hükümeti ile muhalifler arasında yaşanan çatışmalar Şam’a yaklaştığında İran, Rusya ve Türkiye gerilimi azaltmak ve durumu yönetmek için anlaşma yaptı. Üç ülke, bölgelerindeki grupları kontrol ederek çatışmaları önlemeyi üstlendi. Bu süreç, 10 yılı aşkın bir süredir başarıyla devam ederek Suriye’de barış ve huzurun sağlanmasına katkı sağladı” diye konuştu.
Son saldırıların Astana sürecine aykırı olduğuna vurgu yapan Arakçi, “Astana sürecinin hedeflerinden biri, istikrar sağlandıktan sonra Suriye hükümeti ve muhalifler arasında siyasi diyalogun başlamasına, reformların yapılmasına ve gerekirse anayasa değişikliğine destek olmaktı. Son 10 yılda bu süreçte yavaş ilerledik ve beklenen sonuçlara ulaşamadık. Esad hükümeti ise hem yeterince esneklik göstermedi hem de süreci yeterince hızlı ilerletemedi.” dedi.
Arakçi, “Suriye’nin iç meseleleri, muhaliflerle diyalog ve siyasi çözüme ulaşmak ya da gerekirse onlarla mücadele etmek tamamen Suriye hükümeti ve ordusunun sorumluluğundadır. Biz yalnızca Suriye hükümetine siyasi destek ve danışmanlık sunduk. Ancak şu anda bu konuda sorunlar yaşanıyor ve Suriye ordusu görevini tam olarak yerine getiremedi” şeklinde konuştu.
Hiçbir zaman muhaliflerle savaşmak amacında olmadıklarını söyleyen Arakçi, “Suriye’deki askeri varlığımız yalnızca DAEŞ ile mücadele içindi ve DAEŞ yenildikten sonra sona erdi. Ayrıca, direnişi desteklemek amacıyla da bulunuyorduk.” şeklinde konuştu.

Moskova’daki Suriye Büyükelçiliği’ne muhaliflerin bayrağı çekildi!

Moskova'daki Suriye Büyükelçiliği'ne muhaliflerin bayrağı çekildi!

Rusya’nın Şam’daki yeni yönetime ilişkin atacağı adımlar merak edilirken, Moskova’daki Suriye Büyükelçiği’ne rejimi deviren muhaliflerin bayrağı çekildi. İç savaştan bu yana Esad yönetimi ve muhaliflerin iki ayrı bayrağı bulunuyordu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in müttefiki Beşar Esad, silahlı muhalif gruplar tarafından devrildi.
Rusya’nın Şam’daki yeni yönetime ilişkin atacağı adımlar merak edilirken, Moskova’daki Suriye Büyükelçiği’ne muhaliflerin bayrağı çekildi.
Moskova’nın 2015 yılında Suriye’deki iç savaşa müdahalesiyle Esad’ın iktidarda kalmasına yardımcı olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, henüz yaşananlarla ilgili bir yorum yapmadı.
2011’den bu yana Suriye İç Savaşı’nın bir sonucu olarak, savaşta farklı gruplar tarafından kullanılan ve Suriye’yi temsil etmek için kullanılan en az iki bayrak bulunuyor.
Baas Partisi liderliğindeki Suriye Arap Cumhuriyeti’nin görevdeki hükümeti, başlangıçta Birleşik Arap Cumhuriyeti tarafından kullanılan kırmızı-beyaz-siyah üç rengini kullanıyor.
Suriye Ulusal Koalisyonu gibi Suriyeli muhalif grupların kullandığı bayrak ise yeşil-beyaz-siyah renklerinden oluşuyor.

Voleybolda Türk takımları Avrupa maçlarına çıkacak

Voleybolda Türk takımları Avrupa maçlarına çıkacak

Voleybolda Türk takımları Avrupa kupası mücadelelerinde sahne alacak.

Voleybolda bu hafta 6 Türk ekibi, Avrupa kupalarında mücadele edecek. Türkiye Voleybol Federasyonunun açıklamasına göre Türkiye’yi kadınlar kategorisinde temsil eden kulüpler, CEV Şampiyonlar Ligi, CEV Kupası ve CEV Challenge Kupası’nda sahaya çıkacak. Maç programı şu şekilde: CEV Şampiyonlar Ligi Yarın: 19.00 Eczacıbaşı Dynavit-SSC Palmberg Schwerin (Almanya) 19.30 VakıfBank-FC Porto (Portekiz) 11 Aralık Çarşamba: 20.00 Fenerbahçe Medicana-Vasas Obuda (Macaristan) CEV Kupası Yarın: 14.00 Türk Hava Yolları-MBH-Bekescsaba (Macaristan) 21.00 Volley Mulhouse (Fransa)-Kuzeyboru CEV Challenge Kupası 12 Aralık Perşembe: 19.30 Galatasaray Daikin-Sm’Aesch Pfeffingen (İsviçre)