Emre Yazgan kimdir, kaç yaşındaydı? (Milli sporcu Emre Yazgan hakkında bilinenler)

Emre Yazgan kimdir, kaç yaşındaydı? (Milli sporcu Emre Yazgan hakkında bilinenler)

Erzurum’da Palandöken Dağı’nda Judo Genç Milli Takımı sporcuları antrenman yaparken çığ düştü. Milli sporcu Emre Yazgan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Emre Yazgan’ın ikizi Yunus Yazgan’ın da milli sporcu olduğu, çığdan hafif yaralı olarak kurtulduğu bildirildi.

Çığ faciasında hayatını kaybeden Darıca Fen Lisesi öğrencisi Emre Yazgan’ın Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıt Spor Kulübü sporcusu olduğu öğrenildi. Emre Yazgan’ın ikizi Yunus Yazgan’ın da milli sporcu olduğu, çığdan hafif yaralı olarak kurtulduğu bildirildi.

Çeşitli kilolarda mücadele eden Yazgan’ın birçok turnuvada madalyalar kazandığı, son olarak 2024 Spor Toto Türkiye Gençler Judo Şampiyonu olduğu belirtildi.

Galatasaray’da Roland Sallai Kayserispor maçında cezalı

Galatasaray'da Roland Sallai Kayserispor maçında cezalı

Galatasaray, Süper Lig’de yarın Kayserispor ile 57. kez karşılaşacak.

Galatasaray, Trendyol Süper Lig‘in 17. haftasında yarın Bellona Kayserispor’a konuk olacak. RHG Enertürk Enerji Stadı’nda oynanacak karşılaşma, saat 16.00’da başlayacak. Müsabakayı hakem Mehmet Türkmen yönetecek.

ROLAND SALLAI CEZALI Galatasaray’ın Macar futbolcusu Roland Sallai, sarı kart cezası nedeniyle yarınki maçta forma giyemeyecek. Sarı-kırmızılı ekipte yaşadığı sakatlık nedeniyle sezonu kapatan Mauro Icardi de maçın kadrosunda yer alamayacak. 3 İSİM SINIRDA Galatasaray’da Kayserispor maçı öncesi 3 isim sarı kart ceza sınırında bulunuyor. Sarı-kırmızılı futbolcular Barış Alper Yılmaz, Fernando Muslera ve Abdülkerim Bardakcı, yarın sarı kart görmeleri halinde 18. haftadaki Göztepe maçında cezalı duruma düşecek.

Palandöken’de çığ düştü: Milli sporcu Emre Yazgan hayatını kaybetti

Palandöken'de çığ düştü: Milli sporcu Emre Yazgan hayatını kaybetti

Erzurum’da Palandöken Dağı’nda Judo Genç Milli Takımı sporcuları antrenman yaparken çığ düştü. Olayda 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Ağır yaralanan 16 yaşındaki milli sporcu Emre Yazgan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Yaralılardan birinin de Emre Yazgan’ın ikizi olduğu öğrenildi.

Palandöken Dağı’nda saat 10.00 sıralarında Judo Genç Milli Takımı’nın 15 kişilik sporcu ekibi, başlarında antrenörleriyle kondisyon depolamak için doğa yürüyüşüne çıktığı sırada çığ düşmesi meydana geldi. Olayda 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Sağlık Bakanlığı, ağır yaralı olan Judo Milli Takımı sporcusu Emre Yazgan’ın (16) hayatını kaybettiğini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan ilk açıklamada, “Erzurum Palandöken Kayak Merkezi’nde meydana gelen çığ düşmesi sonucu 5 kişi yaralanmıştır. Yaralılar, hastanelerimizde tedavi altına alınmıştır. Judo Milli Takımı sporcumuz Emre Yazgan’ın durumu ciddiyetini korumakta olup, tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir.” bilgisi verildi.

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Palandöken Dağı’ndaki çığ bölgesinde gazetecilere açıklama yaptı. Sporcuların çıktığı alanın kayak merkezinin dışında olduğunu anlatan Çiftçi, burada genelde doğa yürüyüşleri ve ekstrem sporlar yapıldığını anlattı.

Çiftçi, sporcuların bölgeye kamp yapmaya geldiğini dile getirerek, şöyle devam etti: “Doğa yürüyüşü yapmaya çıktıklarında, herhangi bir şekilde Büyük Büyükşehir Belediyemize, AFAD ekiplerimize veya resmi makamlara herhangi bir bildirimleri olmamış. Demek ki rotayı kendileri belirlemişler. Halbuki Büyükşehir Belediyemize veya diğer resmi makamlara herhangi bir bildirimleri olsa biz onların güvenli yürüyüş yapabilecekleri rotayı kendilerine bildirme imkanımız olabilirdi.

Zaten kayak merkezinde herhangi bir şekilde çığ düşme imkanı, ihtimali yok. Çünkü Büyükşehir Belediyemiz bu tür riskli olan alanlarda kendileri kontrollü bir şekilde çığ düşürme çalışmaları yapıyorlar. Eğer yine önceden haberimiz olsaydı yine yürüyüş yapacakları alanda da bu tür bir çalışma yapılabilir. Böyle bir üzücü hadisenin yaşanmasının önüne geçebiliriz.”

Çiftçi, çığ düşen bölgede kayak yapılmadığını vurgulayarak, “Burası kapalı bir alan. Kayak merkezlerimiz şu anda bizim ön tarafımızda bulunan bölgede yer alıyor arkamızdaki alan şu anda Sultansekisi diye belirttiğimiz isimlendirdiğimiz alan, kayak alanı değil.” diye konuştu. Yaralanan 5 sporcudan birinin Emre Yazgan’ın ikiz kardeşi Yunus Yazgan olduğu öğrenildi.

YARALI KURTULAN SPORCULAR OLAYI ANLATTI

Şehir Hastanesinde tedavisi süren sporcu Ali Bozkurt, önceden de bölgeye çıktıklarını belirterek, “Dağa çıktığımızda kar sertleşmişti, aslında geri dönecektik ama bir anda çatladı ve üstümüze büyük kar kütlesi geldi. Sonra kar altında kaldık sadece boynum dışarıdaydı. Gelen karla yaklaşık 400,500 metre sürüklendik.” dedi.

Bozkurt, yanındaki arkadaşlarının da boynuna kadar, bir arkadaşının ise tamamen kar altında kaldığını ifade ederek, sağlık durumunun iyi olduğunu aktardı.

“10 DAKİKA KADAR KARIN İÇİNDE DURDUK”

Yaralı sporculardan Hilmi Mucik de 4-5 kişinin önden dağa doğru tırmandığını, kendisinin de arkadaşlarının 5-10 metre arkasında bulunduğunu belirterek, şunları anlattı: “Kar sertleşmişti, yukarıdan bir bağırma sesi geldi, dağdaki bütün karlar aşağı geldi. Arkadaşlarıma seslendim ve karla 400-500 metre sürüklendik.

Sadece kafam dışarıdaydı, yardım edip beni ve arkamdaki arkadaşları çıkardılar. AFAD geldi, 10 dakika kadar karın içinde durduk, gelen yardımla kardan çıkarıldık. Ama diğer arkadaşı zor bulduk, karın bayağı altındaydı makinelerle buldular.” “ÇIĞ İLE AŞAĞIYA DOĞRU YUVARLANDIK”

Yaralılardan Berkay Aydın da olayın gözünün önünden hiç gitmediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“5 kişi arka arkaya dağa çıkıyorduk, çığa yakalandık ve çığla aşağıya doğru yuvarlandık. Arkadaşlarımız 4 kişiyi çıkardı, bir kişiyi aradık bulamadık, sonra jandarma ve AFAD geldi. Bu dağa daha önceden yine çıkmıştık ilk defa böyle bir şey yaşadım. Spor yapmak için çıktık, dağ yürüyüşü yapıyorduk.”

Almanya’da sığınmacı yurdunda yangın: Bir kişi kundaklama şüphesiyle gözaltında

Almanya'da sığınmacı yurdunda yangın: Bir kişi kundaklama şüphesiyle gözaltında

Almanya’da sığınmacı yurdunda çıkan yangında bir kişi yaralandı. Kundaklama şüphesiyle bir kişinin gözaltına alındığı açıklandı.

Almanya’nın Saksonya eyaletindeki Jahnsdorf beldesindeki sığınmacı yurdunda kundaklama sonucu çıktığı değerlendirilen yangında bir kişinin hafif yaralandığı bildirildi. Polis sözcüsünden yapılan açıklamada, Saksonya’daki Jahnsdorf’da sığınmacıların yaşadığı yurtta yangın çıktığı belirtildi. Açıklamada, yangında bir kişinin hafif yaralandığı ve kundaklama şüphesiyle bir kişinin gözaltına alındığı ifade edildi. Şüpheliyle ilgili “sağcı ya da yabancı düşmanı” bir geçmişe sahip olduğuna dair kanıt bulunmadığına dikkati çekilen açıklamada, yaklaşık 60 itfaiyecinin 2,5 saat süren çalışması sonucu yangının kontrol altına alındığı kaydedildi. Açıklamada, alevlerin diğer yerleşim birimlerine sıçramasının önlediği ancak yurdun kullanılamaz hale geldiği belirtildi.

ABD’de evden kaçan kanguruyu arama çalışmaları sürüyo

ABD’de evden kaçan kanguruyu arama çalışmaları sürüyo

ABD’nin Teksas eyaletinde bir kanguru yaşadığı evden kaçtı. Yetkililer, kanguruyu arama çalışmalarının sürdüğünü ve bölge halkının dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.

ABD’nin Teksas eyaletinin County bölgesindeki hayvan kurtarma yetkilileri, bir ailenin 3 yaşındaki Rowdy isimli kangurularının çitlerden atlayarak evden kaçtığını bildirmesi üzerine harekete geçti.

Aile, Rowdy isimli kanguru dışında iki kanguruya daha sahip olduklarını belirtti. Hayvan kurtarma ekipleri, Rowdy’nin en son Çarşamba günü görüldüğünü belirterek arama çalışmalarına devam edildiğini ifade etti.

Sayıları 350’den az: Kuzey Atlantik buzul balinası, yavrusuyla görüntülendi

Sayıları 350'den az: Kuzey Atlantik buzul balinası, yavrusuyla görüntülendi

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA), nesli tehlike altında olan Kuzey Atlantik buzul balinası ve yavrusunun yüzdüğü görüntüleri paylaştı.

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi  (NOAA), nesli tehlike altında olan Kuzey Atlantik buzul balinası ve yavrusunun yüzdüğü görüntüleri paylaştı.

Yapılan açıklamada,12 yaşında olan buzul balinasının kaydedilen ilk yavrusu olduğu belirtildi.

NOAA’dan 2023’te yapılan açıklamada, büyük balina türleri arasında ‘yok olma tehlikesi en yüksek’ olan buzul balinalarının sayısının, dünya genelinde toplamda 350’den daha az olduğu ve 70’ten az dişi sayısıyla tükenmenin eşiğinde olduğu ifade edildi.

Son 6 yılda 36 buzul balinasının öldüğü, 33’ünün ağır yaralandığı ve 45’inin hafif yaralanmalara veya hastalığa maruz kaldığı kaydedildi.

Ölümlerin çoğunun gemilerin buzul balinalarına çarpması nedeniyle gerçekleştiği bildirildi.

Dışişleri Bakanı Fidan, Fransız televizyonuna konuştu: “YPG bizim ne istediğimizi biliyor”

Dışişleri Bakanı Fidan, Fransız televizyonuna konuştu:

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Fransa merkezli France 24 televizyonuna gündemi değerlendirdi. Suriye’deki gelişmelerle ilgili soruları yanıtlayan Fidan, “YPG/PKK bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyor. Biz, ülkemize yönelik herhangi bir tehdit görmek istemiyoruz. Mevcut tehditleri de potansiyel tehditleri de istemiyoruz” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Fransa merkezli yayın kuruluşu France 24 kanalına güncel meselelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Fidan, “Şam’daki yeni yönetimle bir araya gelmeyi planlıyorum” dedi. Üst düzey ABD heyetinin Şam’daki yeni yönetimle bir araya gelmesinin önemine ilişkin soruya Fidan, “Bence çok önemli. Amerikalı yetkililerden önce bazı Avrupa ülkelerinin ve uluslararası kuruluşların temsilcileri de Şam’ı ziyaret ettiler. Şam’daki yeni yönetimle temas kurulmakta olduğunu görüyoruz. Bu, önemli bir gelişme” yanıtını verdi. Bakan Fidan, “Şam’ı ziyaret etmeyi ve HTŞ lideriyle görüşmeyi planlıyor musunuz?” sorusu üzerine, “Evet, planlıyorum. Şam’daki yeni yönetimle bir araya gelmeyi planlıyorum” ifadelerini kullandı. Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) Türkiye’nin terör listesinden neden çıkarılmadığına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, “Bizim onları listeye almamız, BM listesiyle alakalı bir konu. BM Güvenlik Konseyi kararlarına tabii ki uyuyoruz ama şimdi hukuki boyut ile fiili boyutun birbiriyle çeliştiği farklı bir durum var” dedi.  Fidan, HTŞ’nin son 10 yılda fiiliyatta herhangi bir terör faaliyeti içinde olduğunu görmediklerini belirterek, “Bu, sadece bizim değil Batılı istihbarat örgütlerinin de tespit ettiği bir husus” değerlendirmesini yaptı. “Dışişleri Bakanı olmadan önce istihbarat şefiydiniz. Ahmed eş Şara olarak bilinen HTŞ lideriyle temasınız olduğunu varsayıyorum. DAEŞ ya da El Kaide gibi terörist gruplarla mücadelede faydalı oldular mı? Artık terörist olmadıklarını ve terörist gruplara karşı işbirliği yaptıklarını göstermek için mi sizinle ve Batılı yetkililerle işbirliği yaptılar?” sorusuna yanıtında Fidan, HTŞ’nin özellikle DAEŞ ile mücadelede istihbarat paylaşımı konusunda iyi işbirliklerinin olduğunu ve kendilerine çok yardımcı olduklarını belirtti. Meselenin hassasiyeti nedeniyle o dönemde bunu kamuoyuna açıklamadıklarını anlatan Fidan, “DAEŞ ve El-Kaide ile bağlantılı örgütler hakkında istihbarat toplama konusunda HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu” dedi. “SURİYELİLERİ GERİ DÖNMEYE ZORLAYAMAYIZ”

Fidan, öte yandan HTŞ’nin DAEŞ’ın eski elebaşı Ebubekir el-Bağdadi gibi hedefler konusunda da işbirliği yapıp yapmadığı sorusuna bu tür hedefler konusunda da HTŞ’nin Türkiye ile işbirliği içinde olduğu yanıtını verdi. Türkiye’deki Suriyelilerin ülkelerine geri dönüp dönmeyeceklerinin sorulması üzerine Fidan, “Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki Suriyelilerin gönüllü olarak, ülkelerine güvenli bir şekilde geri dönebilecekleri bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz. Kendilerini orada güvende hissedebilecekleri bir zemin oluşturmak için çok çalışıyoruz ama bu zorla yaptırılacak bir şey değildir. Onları geri dönmeye elbette zorlayamayız” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Fidan, “Ama önümüzdeki dönemde Suriye’ye geri dönüşlerde elbette büyük bir artış yaşanabilir. Böyle düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki iktidar değişikliğinde Türkiye’nin rolüne ilişkin iddialarına yönelik soruya Fidan, “Seçilmiş Başkan Trump’ın onu söylerken menfi bir niteleme kullanma niyetinin olmadığını düşünüyorum. Yaşananları övme amacıyla öyle dediğini sanıyorum ama Suriye’de yaşanan hadise, Türkiye’nin ‘ele geçirmesi’ olarak nitelenemez. Bir ele geçirme söz konusu ise bu, Suriye halkının yönetimi ele geçirmesidir” yanıtını verdi.

“MUTABAKAT DİYE NİTELEMEM”

Fidan, “Pek çok insanın inanmakta güçlük çektiği şey, birkaç yıl önce (Suriye’de devrik lider Beşşar) Esed’i desteklemek için büyük yatırımlar yapan İran ve Rusya’nın birdenbire tek bir kurşun bile atmadan çekilmeleri. Bir mutabakat vardı, değil mi?” sorusu üzerine, “Ben bunu mutabakat diye nitelemem” ifadesini kullandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yıllardır iktidarda olmanın da katkısıyla, “taktiksel yöneticiden iyi bir stratejik düşünüre dönüştüğünü” görebileceklerini kaydeden Fidan, “Neyin önemli olduğunu, neyin daha az önemli olduğunu, neye yatırım yapılabileceğini, bir şeyin sürdürebilir olup olmadığını çok iyi biliyor. Dolayısıyla Suriye konusunda nihai hesabı yaptığını, daha fazla devam etmemeye karar verdiğini düşünüyorum” değerlendirmesinİ yaptı. Fidan, bunun Putin’in “Esad’i terk etmesi” olarak algılanıp algılanamayacağı sorusuna, “Terk etti’ denilebilir mi bilemiyorum. Pek öyle görünmüyor. Neticede Esad, şu anda Moskova’da” yanıtını verdi. İran’ın Esad rejimine desteğini neden kestiği yönündeki soru üzerine Fidan, “Bence İran da bütün seçenekleri yeniden hesapladı ve çok gerçekçi bir yaklaşım sergiledi” görüşünü paylaştı.

SURİYE’DEKİ RUS ÜSLERİ Bakan Fidan, Rus üslerinin Suriye’de kalmasından yana olup olmadıklarına ilişkin soruya, “Bu, Suriye halkının bileceği bir iş. Suriye halkına bağlı bir konu.

Bir anlaşmaya varırlarsa bu, onların kararıdır yani göreceğiz ama şu an gördüğümüz kadarıyla Ruslar, birliklerini yeniden konuşlandırma sürecindeler. Bu sürecin sonunda bunların ne kadarı Suriye’deki üslerde kalmaya devam eder, bilemiyoruz.” yanıtını verdi.

“DEAŞ’LA MÜCADELE İFADESİ BAHANE OLARAK KULLANILIYOR” “ABD’nin Suriye’deki varlığının bilinenden iki kat fazla olduğunu biliyor muydunuz?” sorusu üzerine Fidan, sayılarının son haftalarda arttığını fark ettiklerini dile getirdi. Fidan, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını “DAEŞ’le mücadele” bahanesiyle artırdığına dikkati çekerek, “‘DAEŞ’le mücadele’ ifadesi, hep bir bahane olarak kullanılıyor. Bazı şeyleri doğru tanımlamak lazım. ‘DEAŞ’la mücadele’ dedikleri hadise, aslında tek bir işten ibaret: O da, DEAŞ mahkumlarını hapishanede tutmak. Hepsi bu. Ne yazık ki Amerikalı dostlarımız ve bazı Avrupalı dostlarımız, teröristleri hapiste tutmak için başka bir terör örgütünü kullanıyor” dedi. Bunun doğru bir karar olmadığını vurgulayan Fidan, DAEŞ mahkumlarının bulundukları yerde nasıl tutulacağı, PKK/YPG’nin tasfiyesi, Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin temel hak ve güvenliklerinin nasıl sağlanacağı gibi konularda ABD ile anlayış birliğine varmaları gerektiğini söyledi. “YPG/PKK NE İSTEDİĞİMİZİ BİLİYOR” Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK/YPG’ye yönelik askeri harekat yapıp yapmayacağı sorusu üzerine Fidan, “YPG, Türkiye’den, Irak’tan, Suriye’den, bir kısmı da Avrupa’dan gelmiş kişilerden suni olarak ortaya çıkarılmış organize bir terör örgütüdür. Bu suni terör örgütünün derhal dağıtılması gerektiğini düşünüyorum. Şu anda Suriye’de yeni bir yönetim var. Bence bu işi onlar halletmeli. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliği bunu zorunlu kılıyor. Bunun yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu. Fidan, bu meselenin Suriye’deki yeni yönetim tarafından ele alınmasının “tercih edecekleri yollardan biri” olduğunu belirterek, “Tercih edilen yol bu ama bu olmaz ise o vakit biz elbette kendi ulusal güvenliğimizi korumak zorundayız” dedi. “Yani askeri müdahale ihtimal dahilinde mi?” sorusu üzerine Fidan, “Ne gerekiyorsa yapılır” cevabını verdi. “ARKASINDA ARTIK ESAD REJİMİ YOK”

PKK/YPG’nin Şam ile müzakere ederek çözüm bulmaları gerektiğini kaydeden Fidan, “Zira artık Şam’da yeni bir yönetim var. YPG/PKK’nın arkasında artık Rusya, İran ve Esad rejimi yok” değerlendirmesini yaptı. Fidan, Rusya, İran ve Esad’ın, YPG’ye üzerine oturacağı bir zemin sunduğunu, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin de o zemindeki YPG’ye destek çıktığını belirterek, “Ama şimdi o zemin ortadan kalktı. Şam’da artık yeni bir gerçeklik var. Şam’daki yeni yönetim, umarım bu meseleleri ele alacaktır.” ifadelerini kullandı. Bakan Fidan, “Öte yandan YPG/PKK bizim ne istediğimizi gayet iyi biliyor. Biz, ülkemize yönelik herhangi bir tehdit görmek istemiyoruz. Mevcut tehditleri de potansiyel tehditleri de istemiyoruz” diye konuştu. “BİZ DAHA İYİMSERİZ” Gazze’de yakın vadede bir ateşkes ihtimalinin gerçekçi olup olmadığının sorulması üzerine Fidan, şunları kaydetti: “Bugünlerde konuştuğum tüm ilgili aktörler daha iyimser, biz de daha iyimseriz ancak bu bir temenniye mi yoksa bir gerçekliğe mi dayanıyor, tam emin değilim. Şimdi İsrail’in ve Hamas’ın, her iki tarafın çözüme yakınlaşmakta oldukları bir dereceye kadar doğru ancak buna ne kadar yakınlar? Aradaki uçurumu gerçekten kapatabilecek denli yakınlar mı? Ateşkesi bu kez sağlayabilecekler mi? Yakında hep beraber göreceğiz.” Hamas’ın da buna yakınlaşıp yakınlaşmadığı sorusu üzerine Fidan, Hamas’ın da buna yakınlaştığını söyledi. “İsrail ile İran arasında bir savaş çıkmasından endişe duyuyor musunuz?” sorusuna Bakan Fidan, “Çok” cevabını verdi. Bunun nedeninin sorulması üzerine Fidan, her ne sebeple olursa olsun, böyle bir şeyin olabileceğini, böyle bir ihtimalin bulunduğunu dile getirdi. Fidan, “Bildiğim tek şey, İranlıların böyle bir savaş istemediği. Büyük çatışma olsun istemiyorlar. Biliyorsunuz, İranlı dostlarımızla görüşüyoruz. O görüşmelerde onlardan doğrudan aldığım bilgiler bu yönde” diye konuştu.

250 bin yıllık kemikler keşfedildi: İlk insanlar hakkında yanılmışız

250 bin yıllık kemikler keşfedildi: İlk insanlar hakkında yanılmışız

İngiltere’nin Reading Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar, Almanya’da 1930’larda bulunan insan kemiklerinin Avrupa’daki modern insanın ilk temsilcileri olduğunu ortaya çıkardı.

Bu grubun hem neandertallerle karıştığını hem de zamanla soyunun tükendiğini belirledi. Araştırmacılar yeni bulguların ayrıntılarını tek tek anlattı…

Almanya’nın Ranis kasabasındaki bir mağarada 1930’larda bulunan kemikler arasında bazı insan kemikleri de yer alıyordu.
Zamanla bu mağarada 13 farklı kişiye ait kalıntılar keşfedildi.
Bu kemiklerin yaşları, son 10 yılda yapılan çalışmalarla belirlendi ve tahmini olarak 42 ile 49 bin yıllık arası olduğu tespit edildi.
Kemikleri bulunan insanların kim olduğuna ilişkin çalışmalar ise bulunan taş aletlere bakılarak tahmini olarak belirlense de Almanya ve İngiltere’deki araştırmacılar, DNA’ları inceleyerek kesin teşhis için çalışmalar yürüttü.
İngiltere’deki Reading Üniversitesi araştırmacıları, kemiklerin “homo sapiens” olarak bilinen modern insana ait olduğunu ortaya çıkardı.
Araştırmacılar, kemiklerin bir miktar, 40 ila 250 bin yıl önce yaşayan neandertal insanı DNA’sı içerdiğini de keşfetti.
Hayvan kemikleri ve erken insan beslenmesi konularında çalışmalar yürüten Reading Üniversitesi araştırmacısı Dr. Geoff Smith de çalışmaya katılan akademisyenler arasında yer aldı.
Smith, Ranis’te bulunan kemiklerin bilim dünyası için ne anlama geldiğini ve Avrupa’daki en eski modern insanlara ilişkin hangi bilgileri verdiğini anlattı.
Smith, 1930’larda yapılan kazılarda bulunan taş aletlerin, modern insanla neandertaller arasında etkileşimin olduğu bir geçiş dönemine işaret ettiğini söyledi.
Bu aletlerin modern insanlar tarafından üretilen eşyalar olduğunu aktaran Smith, araştırmaların aletleri kimin ürettiği üzerine yoğunlaştığını ifade etti.
Smith, Lincombian-Ranisian-Jerzmanowician (LRJ) olarak anılan taş aletlerin modern insanlara aitse Avrupa’daki ilk modern insan hareketliliğini, neandertallere aitse “homo sapiens” olarak bilinen bu tür insanlara etkisini incelemek için önemli olduğunu anlattı.
Araştırmalar sonucunda ilk kez kemiklerin yaşına ait çok net tarih aralığı verebildiklerini belirten Smith, şunları kaydetti:
“DNA incelemesine göre, bunlar modern insanlar. Ne yediklerine bakarak nasıl davrandıklarını biliyoruz. O bölgede kısa süre yaşamış küçük bir gruptu. Hayvan DNA’larına bakarak söyleyebileceğimiz heyecan verici ve en önemli şey ise havanın çok soğuk olduğu. Bugünden 7 ila 10 derece daha soğuktu. Bu bizim daha önce düşünmediğimiz bir şeydi.”
“Erken modern insanın Avrupa’ya, iklim daha sıcakken geldiğini düşünüyorduk” diye devam eden Smith, “Ancak bu insan grubu yarı Arktik iklimde buradaydı ve bu da onların bu iklim şartlarına ve soğuğa adapte olabildiklerini gösteriyor. Bu küçük insan grubu, Avrupa’nın içlerine geçmişte düşündüğümüzden daha eski tarihlerde girmişti” ifadelerini kullandı.
Smith, Bulgaristan’da bulunan 43 bin yıllık insan kalıntılarının Avrupa’daki en eski modern insan zannedilirken, oradan yüzlerce kilometre içeride ve kuzeyde Almanya’daki buluntuların bu tarihi daha geriye götürdüğünün altını çizdi.
Smith, Avrupa’daki en eski modern insanın genlerinde “neandertal” genleri bulunduğuna da dikkat çekti.
İki tür insan arasında bir birleşme yaşandığını ancak bunun tarihinin, modern insanın Avrupa’ya gelişinden öncesine gittiğini söyleyen Smith, “İki türün karışması Avrupa dışında yaşandı. Nerede yaşandığı henüz bilinmiyor. Bu karışma sürecinin devam eden bir eylem mi yoksa bir noktada mı yaşandığını henüz bilmiyoruz ancak bu karışma da bizim için bir sürprizdi.” dedi.
Smith, Ranis’te kemikleri bulunan insanların Afrika’dan geldiğini bildiklerini belirterek, “DNA incelemesinde de bunu kanıtladık. İncelemeler bize bu insanların koyu tenli, koyu saçlı ve koyu gözlü olduklarını gösteriyor. Bu da Afrika kökenli olduklarına işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
Ranis’te kalıntıları bulunan insanların soyunun ise devam etmediğini vurgulayan Smith, “Bu erken homo sapiens grubu, Avrupalı herhangi bir grupla aynı DNA’yı paylaşmıyor. Daha sonra gelen gruplarla da aynı DNA’yı paylaşmıyor. Bu da bu grubun soyunun tükendiğini ya da genetik olarak daha sonra gelen gruplara etki etmediklerini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu durumu “başarısız göç” olarak nitelendiren Smith, bunun nedeni olarak ise grubun küçük olmasını ya da dağılarak etkili bir nüfusa ulaşamamasını gösterdi.
Smith, Ranis’te birkaç nesil boyunca kalan insanlar için “Soy ağacımızın kayıp kolu.” ifadelerini kullanırken, Bulgaristan’da örneği bulunan modern insanların akrabalarının Asya’nın doğusunda keşfedildiği bilgisini paylaştı.
Aynı zamanda hayvan kemiklerini inceleyen (Zooarkeolog) Smith, Ranis’teki hayvan kalıntılarına ilişkin bilgiler de verdi. İnsan kemiklerinin bulunduğu mağarada kurt ve ren geyiği kalıntılarının keşfedildiğini anlatan Smith, bu hayvanların da iklime adapte olduğunu ifade etti
Mağaranın etçil hayvanlar tarafından kullanıldığını, insanların ise çok soğuk havalarda kısa süre burayı kullandığını kaydeden Smith, grubun sürekli hareket halinde olduğunu dile getirdi.
Smith, insanların neandertallerle aynı şeyleri yediklerini ve bunun da DNA incelemelerinde ortaya çıktığını söyleyerek, bu benzerliğin sebeplerinin araştırılması gerektiğini kaydetti. 
Aynı tarihlerde yaşayan neandertal ve modern insan arasındaki benzerlik ve farkları da sıralayan Smith, şunları dile getirdi: 
“Bunları söyleyecek kadar modern insana ait kazı yapamadık. Bunlar hala incelediğimiz konular. Ranis’e bakarsak modern insan, neandertaller gibi avlanıyor, onlar gibi yiyor ve benzer davranışları var. Bulgaristan’daki bulgulara baktığımızda ise modern insanın, neandertallerin aksine etçil ve otçul hayvanların kemiklerini alet, takı ve mücevher yapımında kullandığını görüyoruz. Coğrafi olarak büyük mesafeye rağmen sosyal temas var mı bilmiyoruz ve araştırmamız gerekiyor. Reading Üniversitesi olarak da bunu araştırıyoruz.
Avrupa’daki ilk modern insanın davranışı nasıldı? Neandertal grupla nasıl bir arada yaşadılar?”
Smith, iki grup arasında bilgi alışverişi olduğunu ancak bir tarafın diğerine bir şeyler öğreterek geliştirdiği gibi bir durumun olmadığına da değindi.
Bulguların bilim dünyasında yaptığı değişikliklerden de söz eden Smith, artık daha küçük örneklerden daha fazla genetik, moleküler ve proteinlerle ilgili bilgiler edinmenin araştırmalara önemli etki edeceğini ifade etti.
Ayrıca yeni bulunan materyaller dışında müzelerde yer alan eserlerin ve kalıntıların da yeniden incelenebileceğini vurgulayan Smith, modern insanla neandertallerin aynı dönemde, aynı yerlerde yaşadığının belirlenmesiyle modern insana ait yeni bilgilerin literatüre girdiğini söyledi.
Smith, bunların başında daha soğuk şartlara modern insanın ayak uydurabilmesinin geldiğine işaret etti.
Modern insanın tahmin edilenden daha soğukta göç edebildiğinin ortaya çıktığını vurgulayan Smith, “Sonucunda başarısız oldular ancak bu bize yeni başlangıç noktası veriyor. Homo sapiens hemen yayılmadı. Görünüşe göre daha geniş zaman içinde küçük gruplar vardı. Bu zaman dilimini anlamaya çalışmak, çok heyecan verici ve ilginç.”

Tyson Fury – Oleksandr Usyk maçı ne zaman, hangi kanalda? Tyson Fury Oleksandr Usyk rövanş maçı bilgileri

Tyson Fury - Oleksandr Usyk maçı ne zaman, hangi kanalda? Tyson Fury Oleksandr Usyk rövanş maçı bilgileri

Boksta ağır sıkletin iki önemli ismi Tyson Fury ve Oleksandr Usyk rövanş maçında karşı karşıya gelecek. Riyad’daki Kingdom Arena’da karşı karşıya gelen ikili arasındaki mücadeleyi Oleksandr Usky kazanmıştı. Boks severler Tyson Fury – Oleksandr Usyk rövanş maçının ayrıntılarını merak ediyor. Peki, Tyson Fury – Oleksandr Usyk rövanş maçı ne zaman, saat kaçta gerçekleşecek?

Dünya boks ağır sıkletin iki önemli ismi İngiliz boksör Tyson Fury ile Ukraynalı boksör Oleksandr Usyk’nin rövanş maçı için nefesler tutuldu.
Tyson Fury ile Oleksandr Usyk arasındaki rövanş maçı, 21 Aralık 2024 tarihinde Suudi Arabistan’ın Riyad şehrindeki Kingdom Arena’da gerçekleşecek.
Türkiye saatiyle 21 Aralık 2024, 19:00’da başlayacak etkinlikte, ana maç olan Usyk-Fury karşılaşması 22 Aralık 2024, 01:15’te yapılacak.  Bu mücadele, DAZN Pay-Per-View üzerinden canlı yayınlanacak.
Mayıs ayında gerçekleşen mücadele ardından Dünya Boks Konseyi ağır sıklet kemerinin sahibi Oleksandr Fury oldu. Usyk böylece dört büyük ağır sıklet kemerini aynı anda elinde bulunduran ilk boksör olarak tarihe geçti.

Beşiktaş çıkış arıyor: Alanyaspor maçı muhtemel 11’leri

Beşiktaş çıkış arıyor: Alanyaspor maçı muhtemel 11'leri

Adana Demirspor mağlubiyetiyle sarsılan Beşiktaş çıkış arıyor. Siyah beyazlılar saat 19’da Alanyaspor’u konuk edecek. İşte ayrıntılar ve muhtemel 11’ler…

Beşiktaş yeni yıl arasından önce umut arıyor.Adana Demirspor mağlubiyetiyle zirvenin 16 puan gerisinde kalan siyah beyazlılar, saat 19’da Alanyaspor’u konuk edecek.
Tedavileri süren Paulista ve Necip’in yanı sıra, kırmızı kart cezalısı Tayyip Talha Sanuç kadroda olmayacak.Rashica ve İmmobile’nin durumları ise maç saatinde belli olacak.
Sami Uğurlu yönetiminde 4 maçta 7 puan toplayan Alanyaspor ise küme düşme hattından uzaklaşmanın peşinde.Tüpraş Stadı’ndaki mücadeleyi hakem Cihan Aydın yönetecek.
BEŞİKTAŞ: Mert; Svensson, Uduokhai, Emirhan, Zaynutdinov; Al Musrati, Gedson, Salih; Joao Mario, Rafa Silva ve Semih.CORENDON ALANYASPOR: Ertuğrul, Lima, Fatih, Aliti, Hadergjonaj, Makouta, Janvier, Yusuf Özdemir, Augusto, Efecan Karaca, Cordova.