Fenerbahçe’den hedef Roberto Firmino: “Mourinho ile çalışması büyük avantaj olur”

Fenerbahçe'den hedef Roberto Firmino:

Ara transfer dönemi için çalışmalarına başlayan Fenerbahçe’de ilk hedeflerden biri Roberto Firmino. Suudi Arabistan’da forma giyen futbolcu için Suud gazeteciler Mourinho ile çalışmasının büyük avantaj olacağı görüşünde.

Fenerbahçe’de hücum bölgesinde birçok bölgede oynayan bir oyuncu isteyen Jose Mourinho, Brezilyalı yıldız Roberto Firmino’yu gözüne kestirdi.
Suudi Arabistan Pro Lig’de Al-Ahli takımında forma giyen tecrübeli oyuncunun takımından ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Arabistan’da mutsuz olan yıldız isim yeni bir maceraya atılmaya hazırlanıyor.Hürriyet’te yer alan habere göre; Suud gazeteci Ibrahim Alsaleh futbolcunun transfer durumunu değerlendirdi.
Alsaleh şu ifadeleri kullandı:”Fenerbahçe’ye transfer olduğu takdirde Jose Mourinho gibi bir teknik adamla çalışması büyük avantaj olacaktır. Eski takım arkadaşı Saint-Maximin ile de iyi bir kimya oluşturacaktır. Al-Ahli’de her ikisi de başarısız oldu ama yetenek olarak çok yüksek seviyedeler.”

Nyara Sabally Fenerbahçe’de

Nyara Sabally Fenerbahçe'de

Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımı, Nyara Sabally’yi transfer etti.

Fenerbahçe Opet Kadın Basketbol Takımı, Alman pivot Nyara Sabally’yi sezon sonuna kadar kadrosuna kattı. Kulüpten yapılan açıklamada, “Nyara Sabally’e ‘Ailemize hoş geldin’ diyor, çubuklu formamızla nice zaferler diliyoruz.” ifadesine yer verildi. Sarı-lacivertlilerde 2020-2023 yıllarında görev yapan Satou Sabally’nin kardeşi olan Nyara, 2024 yazında New York Liberty ile Amerikan Kadınlar Basketbol Ligi’nde (WNBA) şampiyonluk yaşadı.

Trabzonspor 19 Yaş Altı Takımı’nın UEFA Gençlik Ligi’ndeki rakibi Juventus

Trabzonspor 19 Yaş Altı Takımı'nın UEFA Gençlik Ligi'ndeki rakibi Juventus

Trabzonspor 19 Yaş Altı Takımı, UEFA Gençlik Ligi son 32 turunda İtalyan temsilcisi Juventus ile karşılaşacak.

Trabzonspor 19 Yaş Altı Takımı’nın UEFA Gençlik Ligi’ndeki rakibi Juventus oldu.  Trabzonspor Kulübünden yapılan açıklamada, UEFA Gençlik Ligi 3. turu rövanş maçında konuk ettiği Bosna Hersek’in Sarajevo takımını 6-1 yenerek son 32 turuna yazdıran bordo-mavili gençlerin rakibinin İsviçre’nin Nyon kentindeki kura çekiminde belirlendiği ifade edildi. Tek maç eleme usulüne göre oynanacak maçın, 11 veya 12 Şubat’ta yapılacağı bildirildi. Kura çekimi ile ilgili değerlendirmede bulunan Trabzonspor Yönetim Kurulu Üyesi Ali Beyazlı, UEFA Gençlik Ligi’nde geldikleri noktadan gurur duyduklarını vurguladı. Juventus’un, Avrupa futbolunun önemli altyapı takımlarından olduğuna işaret eden Beyazlı, şunları kaydetti: “Onlarla eşleşmek, hem gençlerimizin kendilerini uluslararası düzeyde test etmeleri hem de Trabzonspor Akademisi’nin gücünü bir kez daha göstermeleri adına büyük bir fırsat. Bu noktada oyuncularımıza güvenimiz tam. Teknik ekibimizin yoğun çalışmaları ve gençlerimizin azmiyle bu turu başarıyla geçebileceğimize inanıyoruz. Taraftarlarımızdan da bu süreçte gençlerimize destek olmalarını bekliyoruz. Onların tribünden vereceği güç, gençlerimiz için itici bir kuvvet olacaktır.”

Kocaelispor’da Ertuğrul Sağlam istifa etti

Kocaelispor'da Ertuğrul Sağlam istifa etti

Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, görevinden istifa ettiğini duyurdu.

Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, teknik direktörlük görevinden istifa ettiğini sosyal medya hesabından açıkladı.

Sağlam, yaptığı açıklamada, “Değerli Kocaelisporlular; Net olarak bir kez daha belirtmek isterim ki; her zaman taraftarımızın mutluluğu benim için en önemli konulardan biridir. Futbolsever olarak herkes daha fazlasını ister. Bunu anlıyorum. Bazen bazı durumlardaysa daha fazlasına kolay ulaşılamaz. Sanılanın aksine ciddi finansal sıkıntılara rağmen Türkiye Kupası’nda kazasız şekilde yolumuza devam ederken ve ligde de 3’üncü sıradaki rakibimiz ile 4 puan fark oluşturmuşken maalesef bazı saha dışı konular gündemimizi meşgul eder hale gelmiştir. Bunun sonucunda oluşan memnuniyetsizlik son derece üzücüdür. Sayın belediye başkanımız Tahir Bey, şehrin önde gelen iş insanları ve taraftarımızın bir kısmı mücadelemize inanıyor. Teşekkürlerimi borç bilirim.” diye konuştu.

Zenginler 5 ülkeden arsa almaya başladı bile: Dünyanın sonunda gizli sığınak olacaklar

Zenginler 5 ülkeden arsa almaya başladı bile: Dünyanın sonunda gizli sığınak olacaklar

Dünya nüfusunun hızla artması, salgın hastalıklar, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi tehditler, insan uygarlığını ciddi risklerle karşı karşıya bırakıyor. Bilim insanları yıllardır bu tehditlere karşı hazırlık yapıyor ve olası bir çöküş senaryosunda en güvenli ülkeleri belirlemeye çalışıyor. Son araştırmalar, küresel bir felaket durumunda bile ayakta kalabilecek beş ülkeyi öne çıkarıyor.

Araştırmalara göre, Yeni Zelanda, İzlanda, İngiltere, İrlanda ve Avustralya’nın Tazmanya eyaleti, olası bir küresel çöküşte en güvenli sığınaklar olarak öne çıkıyor. Bu ülkeler, düşük nüfus yoğunlukları, güçlü tarım altyapıları ve sürdürülebilir enerji kaynakları sayesinde avantaj sağlıyor. Özellikle Yeni Zelanda, jeotermal ve hidroelektrik enerji kaynakları, geniş tarım alanları ve izolasyonu sayesinde listenin başında yer alıyor.
Araştırmacılar, milyarderlerin kıyamete hazırlık amacıyla Yeni Zelanda’da arazi satın aldığını belirtiyor. Sustainability dergisinde yayınlanan çalışmada, bu bölgenin sınırlarının kolayca korunabilir olması ve ılıman iklimi nedeniyle tercih edildiği ifade ediliyor.
İngiltere’nin de listede yer alması ise şaşırtıcı bir sonuç olarak değerlendiriliyor. Nüfus yoğunluğu ve dış kaynaklı üretim bağımlılığına rağmen, İngiltere’nin şoklara dayanıklılık potansiyeli bulunduğu belirtiliyor.
Araştırmacılar, bu güvenli bölgeleri “cankurtaran sandalları” olarak tanımlıyor. Büyük bir felaket durumunda, bu ülkelerin nüfuslarını koruyarak medeniyetin devamını sağlayabileceği öngörülüyor.
Ancak uzmanlar, ülkelerin dayanıklılıklarını artırmaları gerektiğini vurguluyor. Gıda güvenliği, enerji şebekelerinin sürdürülebilirliği ve yedek kapasite oluşturulması, küresel çöküş senaryolarına karşı alınabilecek başlıca önlemler arasında yer alıyor.
Araştırmacılar, küresel ekonominin çevreye verdiği zararlar, şiddetli finansal krizler, pandemiler ve iklim değişikliğinin bir kombinasyonunun küresel bir çöküşü tetikleyebileceğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Aled Jones, “Son yıllarda büyük gıda kayıpları, finansal krizler ve pandemiler peş peşe geldi. Şanslıydık ki aynı anda olmadılar.
Ancak, tüm bu felaketlerin aynı anda yaşanmaması için gerçek bir neden yok” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
Dünyanın geleceği, çevresel yıkım, kaynakların tükenmesi ve hızla artan nüfus gibi tehditlerle büyük bir risk altında. Araştırmacılar, bu gerçeklerin küresel dayanıklılığın artırılmasının önemini bir kez daha ortaya koyduğunu söylüyor.

Dünyanın en büyük kertenkele türü ilk yavrularını doğurdu

Dünyanın en büyük kertenkele türü ilk yavrularını doğurdu

ABD’nin Los Angeles eyaletinde Avustralya’ya özgü ve dünyanın en büyük kertenkele türlerinden olan perentie kertenkelelerinin ilk yavruları dünyaya geldi.

ABD’de bulunan Los Angeles Hayvanat Bahçesi, perentie kertenkelelerinin ilk yavrularının başarıyla doğduklarını açıkladı.

Avustralya’ya özgü ve dünyanın en büyük kertenkele türlerinden olan perentie kertenkeleleri, Komodo ejderi ve birkaç tür dışında, en büyük kertenkeleler arasında yer alıyor. Hayvanat bahçesi yetkilisi Byron Wusstig, “Bu türün üremesinde başarı elde etmek, ekibimiz için son derece ödüllendirici bir deneyim oldu. Bu tür tehlike altında olmasa da, Avustralya dışındaki hayvanat bahçelerinde nadiren görülmektedir” dedi. Açıklamada, yeni doğan yavruların sağlıklı olduğu ve personel tarafından yakından izlendiği de kaydedildi. 2,4 metreye uzunluğa ulaşabilen yetişkin perentie kertenkeleleri, 18 kilogramdan fazla ağırlığa sahip olabiliyor. Kahverengi derileri, krem veya sarımsı işaretlerle süsleniyor. Etobur olan bu tür, kaplumbağa yumurtaları, böcekler, kuşlar, diğer sürüngenler ile küçük memelilerle beslenir ve avlarını bütün olarak yutar.

280 milyon kişi bu hastalıkla savaşıyor: Sihirli sayı 5 bin

280 milyon kişi bu hastalıkla savaşıyor: Sihirli sayı 5 bin

2024 yılında yapılan bir araştırma, günlük sadece 5000 adım atmanın bu yaygın hastalığın riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koydu. Günlük 5000 adım atmak sadece fiziksel sağlığınız için iyi değil; aynı zamanda zihinsel refahınızı korumak için güçlü bir araçtır. Bu basit alışkanlık depresif semptomları azaltmaya ve daha mutlu, daha sağlıklı bir yaşamı teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Yürümek en temel egzersiz biçimlerinden biri olarak kabul edilir, günde sadece 5000 adım atmanın depresyon riskini önemli ölçüde azaltabileceğini biliyor muydunuz?
2024 yılında yapılan yakın tarihli bir çalışmada günlük adım sayısı ile zihinsel sağlık arasında, özellikle depresif semptomları azaltmada ilginç bağlantılar bulundu.
Depresyon dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen büyüyen bir endişe kaynağıdır. DSÖ’nun verilerine göre, şu anda dünya çapında yaklaşık 280 milyon insan depresyondan muzdariptir.
Araştırmaya göre, yürüyüş gibi fiziksel aktiviteler depresif semptomları azaltabilir. 96.000’den fazla yetişkinin katıldığı 33 araştırmanın meta analizi, günde en az 5000 adım atan kişilerin daha az adım atanlara göre daha az depresyon semptomu yaşadığını gösterdi.
Bilim basittir: yürüyüş, vücudun doğal ruh hali yükselticileri olan endorfin üretir. Düzenli yürüyüş ayrıca kortizol gibi stres kimyasallarını düşürerek daha dengeli bir zihinsel durumu destekler.
10.000 adım çoğunlukla günlük nihai hedef olarak kabul edilse de, 5000 adımın bile önemli zihinsel sağlık yararları sağlayabileceğine inanılmaktadır. Araştırmaya katılan ve günde 5000-7499 adım atan katılımcılarda depresif semptomlarda belirgin bir azalma görüldü.Bu, zihinsel sağlığınızı iyileştirmek için bir fitness fanatiği olmanız gerekmediği anlamına gelir. Mahallenizde veya iş yerinizde tempolu 30-40 dakikalık bir yürüyüş, kendinizi nasıl hissettiğinizde fark edilir bir fark yaratabilir.
Çalışma ayrıca günlük adım sayınızı 1000 adım bile artırmanın depresyon riskinizi %9 oranında azaltabileceğini buldu. 7000 veya daha fazla adım atanlar için risk %31 oranında düştü. Bu bulgular doz-tepki ilişkisini vurguluyor: Ne kadar çok yürürseniz, ruh sağlığı sonuçlarınız o kadar iyi olur.Ancak, faydalar yalnızca yüksek adım sayılarına ulaşanlar için değildir. 3000’den 5000 adıma geçmek gibi aktivite seviyelerindeki mütevazı artışlar bile önemli ruh sağlığı iyileştirmeleriyle bağlantılıdır.
Yürümek sadece ruh halinizi iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda beyninizin nasıl çalıştığı üzerinde de bir etkiye sahiptir. Düzenli yürüyüş kan dolaşımını, beyin bağlantısını artırır ve yeni beyin hücrelerinin oluşumunu destekler.
Bu fizyolojik değişiklikler depresyonla savaşmaya ve genel bilişsel işlevi iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Açık havada yürümek, uyku döngünüzü düzenlemeye ve mevsimsel ruh hali değişiklikleriyle mücadele etmeye yardımcı olan doğal ışığa maruz kalmanın faydasını ekler.
Yürüyüşü alışkanlık haline getirmekGünlük rutininize 5000 adım eklemek düşündüğünüzden daha kolaydır:Yemeklerden sonra 10 dakikalık yürüyüşlerle başlayın.
İlerlemenizi izlemek için bir fitness takip cihazı veya akıllı telefon uygulaması kullanın.Haftada en az beş gün yürümeyi hedefleyin.
Ek motivasyon için arkadaşlarınız, aileniz veya iş arkadaşlarınızla yürüyün.
Yoğun günlerde bile, merdivenleri kullanmak veya varış noktanızdan daha uzakta park etmek gibi küçük değişiklikler toplanabilir.

Kuzey Kore askerlerini hafife almayın! Fırtına Birliği, çatal bıçaktan silah yapıyor

Kuzey Kore askerlerini hafife almayın! Fırtına Birliği, çatal bıçaktan silah yapıyor

Rus ordusu saflarına Ukrayna’ya karşı savaşan Kuzey Kore askerleri, savaş deneyiminden yoksun olmakla eleştiriliyor. Ancak BBC’ye konuşan eski askerler, Kuzeyli birliklerin hafife alınmaması gerektiği konusunda uyarıyor. “Her sabah düzenlenen yoğun ideolojik beyin yıkama seanslarına tabii tutulan askerler, mutfak gereçlerini silah olarak kullanmayı biliyor.

Kuzey Kore askerlerinin Rusya saflarında Ukrayna’ya karşı savaşması üzerine tartışmalar devam ediyor.
Eski Kuzeyli askerler BBC’ye konuştu.
Haneul’un Kuzey Kore ordusunda geçirdiği döneme dair en çok hatırladığı şey kemirici, sürekli açlık. Çatlamış mısır ve küflenmiş lahanadan oluşan bir diyet nedeniyle hizmetinin ilk ayında 10 kilo kaybetmiş.
Eğitimden üç ay sonra, neredeyse tüm taburunun ciddi şekilde yetersiz beslendiğini ve kilo almak için bir iyileşme merkezine gönderilmeleri gerektiğini söylüyor.
Daha sonra Güney Kore sınırına ön cephe muhafızı olarak konuşlandırıldıklarında mısırın yerini pirinç almış. Ancak pirinç kaselerine ulaştığında çoğu arka birimler tarafından ele geçirilmiş ve kalanı da kumla kesilmişti.
Haneul, birliğinin en iyi beslenenler arasında olduğunu, bunun Güney Kore’ye iltica etmelerini engellemek için bir taktik olduğunu söylüyor. Ama bu Haneul’u engelleyememiş.
2012 yılında, Kuzey ile Güney’i ayıran Askerden Arındırılmış Bölge (DMZ) boyunca ölüme meydan okuyan bir koşu yaptı.
Onun ve diğer asker kaçaklarının yaşadıkları, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşta cepheye sürülen binlerce Kuzey Koreli askerin durumuna ışık tutmaya yardımcı oluyor.
Pyongyang’ın, Ukrayna tarafından sürpriz bir yaz saldırısıyla ele geçirilen Kursk bölgesinin bir kısmının geri alınması için Rus güçlerine yardım etmek üzere yaklaşık 11 bin asker gönderdiği bildirildi.
Bu hafta başında Seul, Washington ve Kiev, askerlerin artık “önemli sayıda” savaşa girdiğini söyledi ve ilk kayıpları bildirdi. Güney Koreli yetkililer 100’den fazla kişinin öldüğünü ve daha fazlasının yaralandığını tahmin ediyor.
Ancak firariler ve diğer askeri uzmanlar BBC’ye bu birliklerin küçümsenmemesi gerektiğini söyledi.
Güney Kore istihbaratına göre, çoğu seçkin Fırtına Kolordusu birimine mensup ve yüksek moralli ancak “çağdaş savaş anlayışından” yoksun.
Kuzey Kore’nin özel kuvvetlerini 2000’li yılların başında eğiten ve 2014’te iltica eden Lee Hyun Seung, Fırtına Birliği’ne sadece daha uzun boylu ve sportif erkeklerin seçildiğini söylüyor.
Onlara dövüş sanatlarını, bıçak fırlatmayı ve çatal bıçak takımı ve diğer mutfak gereçlerinden silah yapmayı öğretmiş.
Ancak Fırtına Kolordusu’nun eğitimi normal Kuzey Kore birliklerinden daha ileri düzeyde olsa da askerler hala yetersiz besleniyor.
Haneul, orduda geçirdiği süre boyunca tek bir canlı ateş eğitiminde sadece üç kurşun sıktığını söylüyor.
Çatışmaya en çok yaklaştığı an, aç bir çiftçinin sebze aramak için DMZ’ye girdiği andı. Haneul, “davetsiz misafirleri vurma” talimatını görmezden geldiğini ve adamı uyararak gitmesine izin verdiğini söylüyor.
Kuzey Kore’den gelen bilgilerin azlığı göz önüne alındığında, Haneul’un iltica etmesinden bu yana geçen on yılda ne kadar değişiklik olduğunu bilmek zor. Görünen o ki, ülkenin lideri Kim Jong Un sınırlı kaynaklarının çoğunu daimi ordusundan ziyade füzelere ve nükleer silahlara yönlendirmiş durumda.
Ancak 2019’da firar eden bir başka asker Ryu Seonghyun’a göre ordudaki ilk üç yıl, özel kuvvetler için bile “inanılmaz” derecede zor. 7 yıl boyunca hava kuvvetlerinde şoför olarak çalışan 28 yaşındaki asker, hizmeti sırasında koşulların kötüleştiğini ve pirincin yemeklerden yavaş yavaş kaybolduğunu söylüyor.
Asker, “Askerler günlerce az miktarda pirinçle dağlara gönderiliyor ve bunun hayatta kalma eğitimlerinin bir parçası olduğu söyleniyor” diye ekliyor.
Bu askerlerin dağlık Kore Yarımadası’nda savaşmak üzere eğitildikleri düşünüldüğünde, sığınmacılar düzlüklerde ve Kursk siperlerinde savaşmaya ne kadar uyum sağlayacaklarını sorguluyor.
En önemlisi, Fırtına Kolordusu bir ön cephe birimi değil. Ryu, “Görevleri düşman hatlarına sızmak ve düşman topraklarının derinliklerinde kaos yaratmak” diyor.
Ancak Kim Jong Un’un özel kuvvetler göndermekten başka alternatifi olmadığını, çünkü normal askerlerin zamanlarının çoğunu çiftçilik, inşaat ya da odun kesmekle geçirdiğini de belirterek, “Kim Jong Un, Kuzey Kore’nin Rusya’daki itibarına zarar vermemek için en azından belli bir seviyede savaş kabiliyeti gösterebilecek adamlar göndermek zorundaydı” diye konuşuyor.
Babası ve kuzeni özel kuvvetlerde görev yapmış olan Haneul, “Fırtına Birliği’ndeki askerlerin çoğu işçi sınıfı ya da çiftçi ailelerden geliyor, partiye son derece itaatkârlar ve emirleri sorgusuz sualsiz yerine getirecekler” diyor.
Lee, her sabah düzenlenen yoğun ideolojik “beyin yıkama” seanslarının zihinsel olarak hazır olmalarını sağlayacağını da sözlerine ekliyor. Kuzey Koreli askerlerin savaş alanına alışacaklarına, düşmanla nasıl savaşacaklarını öğreneceklerine ve hayatta kalmanın yollarını bulacaklarına inanıyor.
Askerlere görevlendirilip görevlendirilmeme konusunda bir seçenek sunulmamış olsa da Ryu, birçoğunun gitmek isteyeceğini düşünüyor. Hırslı olanların bunu kariyerlerini ilerletmek için bir fırsat olarak göreceğini söylüyor.
Güney Kore’nin eski özel kuvvetler komutanlarından Chun In-bum da sığınmacıların değerlendirmelerine katılıyor. Chun, “Yiyecek ve eğitimden yoksun olmaları aciz oldukları anlamına gelmiyor. Çabucak ortama alışacaklardır. Onları hafife almamalıyız” diyor.
11 bin askerin böylesine yıpratıcı bir savaşın gidişatını değiştirmesi pek mümkün olmasa uzmanlar ve yetkililer bunun sadece ilk dilim olabileceğine, Pyongyang’ın rotasyona tabi tutulması halinde 60 bin hatta 100 bine kadar asker gönderebileceğine inanıyor.
Chun, bu sayılarla etkili olabileceklerine inanıyor.
Ayrıca eski askerler, Kim Jong Un’un rejiminin istikrarını etkilemeden büyük kayıplar verebileceğini söylüyor.

70 milyon dolarlık arama: 10 yıl önce kaybolan yolcu uçağı yeniden gündemde!

70 milyon dolarlık arama: 10 yıl önce kaybolan yolcu uçağı yeniden gündemde!

Malezya hükümeti, 2014’te 227 yolcu ve 12 mürettebatla kaybolan MH370 sefer sayılı uçağın enkazını bulmak için ABD merkezli deniz arama şirketi Ocean Infinity ile yeniden anlaşmaya vardı. Uçağın bulunması durumunda şirkete 70 milyon dolar ödeme yapılacak.

Dünyanın en büyük havacılık gizemlerinden biri olan ve 10 yıl önce Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’dan Çin’in başkenti Pekin’e giderken kaybolan MH370 sefer sayılı uçak için umutlar yeniden yeşerdi.
Malezya Ulaştırma Bakanı Anthony Loke, ABD merkezli Ocean Infinity şirketinin Hint Okyanusu’nda yeni bir bölgede arama yapma teklifini kabul ettiklerini açıkladı.
Bakan Loke, “Ocean Infinity’nin önerisi sağlam bir teklif ve değerlendirilmeyi hak ediyor. Çalışmaların bu kez olumlu sonuçlanmasını, enkazın bulunmasını ve ailelere huzur getirmesini umuyoruz” dedi. Arama çalışmalarının başarılı olması durumunda şirket, 70 milyon dolarlık bir ödeme alacak.
8 Mart 2014’te Kuala Lumpur-Pekin seferini yaparken kaybolan Boeing 777 tipi MH370 uçağı, toplam 227 yolcu ve 12 mürettebat taşıyordu. Malezyalı yetkililer, uçağın kasıtlı olarak rotasından çıkarılmış olabileceğini ifade etmişti.
Kaybolma olayının ardından 26 ülkenin katılımıyla başlatılan kapsamlı arama kurtarma çalışmalarında uçağın enkazına dair bir ize ulaşılamadı. Malezya hükümeti haftalar sonra, uçağın yakıtı bitene kadar uçtuğunu ve Güney Hint Okyanusu’nun derinliklerinde düştüğünü açıklamıştı.
2018 yılında Malezya, Ocean Infinity ile Güney Hint Okyanusu’nda 120 bin kilometrekarelik bir alanda su altı araması yapılması için anlaşmış, ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştı. O dönem uçağın enkazına ait olduğu düşünülen bazı parçalar, Afrika kıyıları ve Hint Okyanusu’ndaki adalarda bulunmuştu.
Bu yeni arama girişimi, yıllardır cevap bekleyen MH370 yolcularının aileleri için bir umut ışığı olarak görülüyor.

Battaniyelerle döndüler: Irak, 2 bine yakın rejim askerini Suriye’ye iade etti

Battaniyelerle döndüler: Irak, 2 bine yakın rejim askerini Suriye'ye iade etti

Suriye’de rejimin çöküşü sırasında Irak’a kaçan 1905 asker, Irak makamlarınca Suriye’deki yeni yönetime teslim edildi. Bu askerler, Esad’ın kardeşi Mahir Esad’ın komuta ettiği ve ülkenin sözde en seçkin birliği 4. Tümen’de görevliydi. Irak-Suriye sınır kapısında otobüslere bindirilen askerlerin battaniyelere sarılı fotoğrafları dikkat çekti. Iraklı yetkililer, askerlerin af kapsamına alınmak istediklerine dair taahhütname yazdıktan sonra geri gönderildiklerini açıkladı.

Suriye’de rejimin çöküşü sırasında Irak’a kaçan, devrik lider Beşar Esed’ın kardeşi Mahir Esad’ın yönetimindeki 4. Tümen’de görev yapan 1905 asker, Suriye’ye teslim edildi.
Askerler, Deyr Zor iline bağlı Irak-Suriye sınır kapısında otobüslere bindirildi.
Irak ordusundan yapılan açıklamada, Suriyeli askerlerin kendi talepleri üzerine geri gönderildiği ve Irak ile Suriye arasındaki sınır kapısından giriş yaptıkları belirtildi.
Açıklamada, “Suriye tarafındaki bazı taraflarla koordinasyon halinde, 1905 Suriyeli subay ve asker, El Kaim sınır kapısında Suriye tarafındaki bir koruma gücüne yasal bir şekilde teslim edildi” denildi.
Açıklamada askerlerin silahlarının Irak Savunma Bakanlığı’nda olduğu ve kurulacak yeni Suriye hükümetine teslim edileceği belirtildi.
Askerler, Muhammed el Golani liderliğindeki Suriyeli muhaliflerin, 8 Aralık’ta Esad’ı Rusya’ya kaçmaya zorlayan operasyonuyla başkent Şam’ı ele geçirmelerinden kısa bir süre önce Irak sınırını geçmişti.
Golani liderliğindeki Suriye Genel Komutanlığı, Muhammed El Beşir’in mart ayına kadar başbakanlık yapacağı geçici bir hükümet atadı.
Irak ordusu, Suriyeli askerlerin yeni Suriye makamları tarafından çıkarılan af kapsamına alınmak istediklerine dair taahhütname yazdıktan sonra geri gönderildiklerini açıkladı.