Ukrayna ordusunda çatlak: “On binlerce asker firar etti”

Ukrayna’da üçüncü yılında devam eden savaş, birlikleri zorlamaya devam ediyor. Birçok asker kaçağı tıbbi izin aldıktan sonra taburuna geri dönmüyor. Ağırlaşan savaş koşullarını psikolojik ve duygusal olarak kaldıramayan askerler, çatışmaların bir an önce sonlanmasını istiyor. Askeri analisterler, firarların, savaş planlarını komutanların parmaklarının arasından kayıp giden kuma dönüştürdüğünü aktarıyor. Savaşın başladığı şubat 2022’de sıkıyönetim ilan edildiğinden beri 18 ila 60 yaş arasındaki erkeklerin ülkeden izinsiz ayrılması yasak.

Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna’ya yönelik işgalinden beri 100 binden fazla Ukraynalı asker firar yasaları kapsamında yargılanıyor.
Firar sorunu, Ukrayna ordusunu çok ihtiyaç duyduğu insan gücünden mahrum bırakıyor ve Rusya ile savaşın kritik bir anında birliklerin zayıf düşmesine neden oluyor.Ukraynalı yetkililere göre, akla gelebilecek her türlü kıtlıkla karşı karşıya kalan on binlerce Ukraynalı asker, yorgun ve bitkin bir halde, savaştan uzaklaşmanın yollarını arıyor.
Bazıları tıbbi izin alıyor ve bir daha asla geri dönmüyor. Bazılarıyla komutanlarla çatışıyor ve bazen çatışmaların ortasında emirleri yerine getirmeyi reddediyor.
Askeri analistler, kritik sorunun daha da büyüyeceğinden endişe ediyor.ABD hükümeti geçtiğimiz günlerde Ukrayna’yı cephedeki asker sayısını artırmaya ve zorunlu askerlik yaşını 18’e düşürmeye çağırdı.
Kiev’in hükümet yetkilileri ve askeri komutanların büyük ölçüde başarısız olduğunu kabul ettiği saldırgan ve tartışmalı bir seferberlik ardından, askerlerin neredeyse yarısı son bir yılda firar etti.Seferberlik yasaları yürürlüğe girmeden önce yaklaşık 300 bin Ukraynalı asker çatışmaya girmişti.
Uzmanlara göre, gerçek firari sayısı açıklanandan çok daha yüksek olabilir. Askeri uzmanlar gerçek sayının 200 bin kadar yüksek olabileceğini tahmin ediyor.Firarlar, savaş planlarını askeri komutanların parmaklarının arasından kayıp giden kuma dönüştürdü.
Associated Press, tüm birliklerin emirlere karşı gelerek mevzilerini terk etmesi sonucu savunma hatlarının ciddi şekilde tehlikeye girdiğini aktardı.Ukrayna ordusu, yetkililere göre eylül ayında büyük ölçüde ölümler, yaralanmalar ve firarlar nedeniyle 4 bin asker açığı kaydetti.

6 yaşındaki çocuk 60 bin yıllık balta buldu: İlk insanlara ait olabilir!

İngiltere’nin Batı Sussex bölgesinde yaşayan 9 yaşındaki Ben Witten, üç yıl önce sahilde oynarken, büyük bir tarihi keşfe imza attı. O zaman 6 yaşında olan Witten, bulduğu taş parçasının sıradan bir taş olmadığını fark etti. Üç yıl boyunca evinde sakladığı bu nesnenin, aslında 60 bin yıl öncesine ait bir Neandertal el baltası olduğu ortaya çıktı.

İngiltere’nin Batı Sussex bölgesinde yaşayan 9 yaşındaki Ben Witten, üç yıl önce Shoreham Sahili’nde oyun oynarken, yaklaşık 60 bin yıl öncesine ait önemli bir keşfe imza attı.

O zamanlar sadece 6 yaşında olan Witten, sahilde bulduğu taş parçasını fark etti ve evine götürüp odasında sakladı.

SERGİDE FARK ETTİ  Bir süre sonra, Worthing Müzesi’ndeki Taş Devri sergisini gezen Witten, evindeki taşın sergideki aletlere benzediğini fark etti. Bunun üzerine, bulduğu nesneyi müzeye götüren Witten, nesnenin bir el baltası olduğunu öğrenerek büyük bir keşfe imza attı. Müzede yapılan incelemelerde, taşın Neandertaller tarafından yapıldığı ve yaklaşık 40 bin ila 60 bin yıl önce kullanıldığı ifade edildi. Worthing Müzesi Arkeoloji Küratörü James Sainsbury, bunun son 10 yıl içinde kendisine gösterilen en eski buluntu olduğunu belirtti. Neandertal baltalarının oldukça nadir bulunan eserler arasında olduğunu da vurguladı. Witten, bulduğu tarihi eseri müzeye ödünç vererek sergilenmesini sağladı. Müzeye göre, çocuk baltayı Şubat ayına kadar ödünç verecek ve sonrasında geri alacak. Witten, “Onu tutmak istedim ama orada kalmasının bende olmasından daha iyi olacağını düşündüm” diyerek eserle ilgili duygularını paylaştı. Bu keşif, Neandertallerin tarihindeki önemli bir parçayı gün yüzüne çıkarırken, bölgedeki yerel bulguların da tarihi değerini bir kez daha gözler önüne serdi.

Dünya Filistin için ayakta: İngiltere, Hollanda ve İsveç sokağa döküldü

Dünyanın farklı ülkelerinde Filistin’e destek eylemleri vardı. İngiltere, Hollanda İsveç’te Filistin destekçileri sokakları doldurdu. Lübnan’daysa İsrail suikastiyle öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah için anma töreni yapıldı.

Dünyanın farklı ülkelerinde binlerce protestocu, ellerinde Filistin bayrakları boyunlarında kefiyelerle sokağa çıkıp Filistin’e destek yürüyüşü yaptı.İngiltere’nin başkenti Londra’da yürüyen göstericiler, hemen ateşkes istiyoruz sloganları attı.Benzer görüntüler Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da kaydedildi. Protestocular ellerinde “Özgür Filistin” ve “İsrail’i boykot et” yazılı pankartlarla sokakları doldurdu.
Yüzlerce kişi ellerinde Filistin bayraklarıyla Amsterdam sokaklarında yürüdü.En geniş katılımlı protestolardan biri de İspanya’daydı. İspanya’nın farklı kentlerinde binlerce kişi meydanlara çıktı. Gazze’deki soykırımı durdurun çağrısı yaptı.
Madrid, Barselona, Sevilya gösterilere sahne olan kentlerden bazılarıydı. Filistin’de akan kanı temsilen ellerini kırmızıya boyayan göstericiler İsrail karşıtı sloganlar attı.İsveç’in başkenti Stockholm’de Filistin destekçileri, Lübnan ve İsrail arasındaki ateşkesi kutlamak ve Gazze ile Batı Şeria’ya destek vermek amacıyla sokaktaydı.
Stokholm’deki gösterilerde eylemcilerin arasında mahkum kıyafeti giymiş İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu temsilen bir kişi de vardı.Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta ise anma töreni vardı.
Hizbullah ile İsrail arasında ateşkesin yürürlüğe girmesinden üç gün sonra, eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah anısına Beyrutun güneyindeki Dahiye’de bir anma töreni düzenlendi.

Putin’in gizemli çocuğu: Fransa’da DJ’lik yapıyor!

Rus lider Vladimir Putin’in en küçük kızı olduğu öne sürülen Elizaveta Krivonogikh’in Fransa’nın başkenti Paris’te takma isimler kullanarak yaşadığı ve çalıştığı iddia edildi. İddiaya göre, genç kadın Fransa’da DJ’lik yaparak geçimini sağlıyor. Krivonogikh’in, Putin’in 1990’ların sonu ve 2000’lerin başında, eski bir temizlik görevlisi olan Svetlana Krivonogikh ile yaşadığı ilişkiden doğduğu söyleniyor.

Ukraynalı TV kanalı TSN, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en küçük kızı olduğu öne sürülen Elizaveta Krivonogikh’in izini sürdü. Putin’in “gizli çocuğunun” takma isimler kullanarak Fransa’da DJ’lik yaptığı iddia edildi. Putin’in küçük kızının, Luiza Rozova ve Elizaveta Olegovna Rudnova isimleriyle Paris’te yaşadığı ve çalıştığı öne sürüldü.

“VLADİMİR’İN KIZI” Çarpıcı keşif, sızdırılan havayolu listelerinden elde edilen bilgiler kullanılarak yapıldı. Bu bilgilerde Krivonogikh’in doğum tarihi ve telefon numarasının takma adlarından biriyle uyuştuğu görüldü. İddiaya göre, babasının adının yer almadığı doğum belgesinde, genç kızın soyadı Vladimirovna olarak görünüyor.

Rus adlandırma geleneğine göre bu, “Vladimir’in kızı” anlamına geliyor. Ancak gerçek kimliğini gizlemek için sahte isimlerinden biri, 2015 yılında ölen Putin’in yakın dostu Oleg Rudnov’la ilişkilendirildi. ANNESİ ESKİ BİR TEMİZLİK GÖREVLİSİ Times of London’ın haberine göre, daha önce yapılan soruşturma raporlarında Rudnov’un Putin için kişisel görevler yürüttüğü, bunlar arasında Svetlana Krivonogikh (Elizaveta’nın annesi) de dahil olmak üzere, başkana yakın kişiler için St. Petersburg’da mülk satın almak da olduğu iddia edilmişti. Krivonogikh’in, Putin’in 1990’ların sonu ve 2000’lerin başında, eski eşi Lyudmila Putina ile evli olduğu dönemde, eski bir temizlik görevlisi olan Svetlana Krivonogikh ile yaşadığı ilişkiden doğduğu söyleniyor. Rus liderin, 2013 yılında boşandığı Putina’dan 37 yaşındaki Katerina Tikhonova ve 39 yaşındaki Maria Vorontsova adında iki kızı bulunuyor.

Güvenlik kaynakları: “Suriye rejimi PKK/YPG’ye alan açtı”

Halep’in büyük oranda ele geçirilmesinin ardından, Suriye’deki hareketlilik terör örgütü PKK/YPG’ye yeni fırsatlar doğurur mu sorusunu akıllara getirdi. Güvenlik kaynakları, Suriye rejiminin, muhalifler karşısında terör örgütü PKK/YPG’den destek istemesi nedeniyle örgüte alan açıldığını bildirdi. Yapılan açıklamada, Suriye rejiminin kontrolü altındaki toprakları Fırat’ın doğusunda yer alan PKK/YPG güçlerine devretmeye başladığı aktarıldı.

Güvenlik kaynaklarından, Halep’in büyük oranda ele geçirilmesinin ardından Suriye’deki gelişmelerle ilgili açıklama yapıldı.

Bölgedeki hareketlilik terör örgütü PKK/YPG’ye yeni fırsatlar doğurur mu sorusuna yanıt verildi.

Güvenlik kaynakları tarafından yapılan açıklamada, Suriye’nin kuzeyinde başlayan çatışmalar sonucu muhaliflerin, Suriye rejiminin kontrolü altındaki Halep’i ele geçirmeleri ile Suriye sahasında yeniden hareketlenmelerin başladığı belirtildi.

“SURİYE REJİMİ PKK/YPG’YE ALAN AÇTI”

Açıklamada, rejim güçlerinin hakimiyetindeki alanları çok kısa süre içerisinde kaybetmesinin, Suriye rejiminin, muhalifler karşısında terör örgütü PKK/YPG’den destek istemesine neden olduğu ve PKK/YPG’ye alan açtığı aktarıldı.

Güvenlik kaynakları, Suriye rejiminin kontrolü altındaki toprakları Fırat’ın doğusunda yer alan PKK/YPG güçlerine devretmeye başladığını bildirdi. Bu nedenle Fırat’ın doğusundan çok sayıda PKK/YPG mensubunun Halep bölgesine geldiği, örgüte ait ağır silahlar sevk edilmeye başlandığı belirtildi.

“TERÖR ÖRGÜTÜ DURUMU FIRSAT OLARAK GÖRDÜ”

Açıklamanın devamında, “PKK/YPG ise Suriye rejim güçlerinin kontrolündeki bölgeleri kendilerine bırakışını bir fırsat olarak görmüş, Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturma planını devreye sokmuştur. Ancak, terör örgütünün bu planı Suriye Milli Ordusu tarafından bozulmuştur.” ifadelerine yer verildi.

Güvenlik kaynaklarına göre muhaliflerin Halep’e doğru ilerlemesini fırsat bilen PKK/YPG’nin bu adımını fark eden SMO grupları, Özgürlük Şafağı Operasyonu’nu başlatarak sahaya girdi. SMO, Rakka-Halep arasındaki yolu keserek PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturmasına engel oldu.

DSÖ’den acil önlem uyarısı: 5 yıl geçmesine rağmen kritik eksiklikler var

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayımladığı raporda, COVID-19’un ilk kez bildirilmesinin üzerinden yaklaşık beş yıl geçmesine rağmen sağlık hizmetleriyle ilişkili enfeksiyonların (HAIs) önlenmesinde kritik eksikliklerin giderilmesindeki ilerlemenin yavaş olduğu ifade edildi.

Rapora göre, iyileştirilmiş enfeksiyon önleme ve kontrol (IPC) uygulamaları ile temel su, sanitasyon ve hijyen hizmetleri, hastane enfeksiyonlarının büyük bir bölümünü önleyebilir.
Aynı zamanda bu önlemler, sağlık hizmetlerinde antimikrobiyal direnç (AMR) riskini azaltmada ‘en uygun maliyetli çözümler’ arasında yer alıyor.Rapor, ülkelerin yüzde 71’inin aktif bir IPC programına sahip olduğunu belirtirken, yalnızca yüzde 6’sının 2023-2024 döneminde DSÖ’nün IPC minimum gereksinimlerini karşılayabildiğine dikkat çekti.Bu oran, 2030 yılına kadar yüzde 90’ın üzerine çıkma hedefinin oldukça gerisinde. Ayrıca, düşük ve orta gelirli ülkelerde (LMIC) sağlık hizmeti sırasında enfeksiyon kapma riskinin, yüksek gelirli ülkelere (HIC) göre 20 kat daha fazla olduğu vurgulandı.DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, “COVID-19 pandemisi, Ebola, Marburg ve mpox salgınları, patojenlerin sağlık hizmetlerinde ne kadar hızlı yayılabileceğinin en çarpıcı örnekleri. Bu tür enfeksiyonlar, sadece salgınlar sırasında değil, her gün hastaneler ve kliniklerde bir tehdit oluşturuyor” dedi.Raporda, özellikle düşük gelirli ülkelerde bütçeler ve koruyucu ekipman temininde ciddi eksiklikler bulunduğu belirtildi.2023 yılında ülkelerin dörtte biri, kişisel koruyucu ekipman tedarikinde sıkıntı yaşadığını bildirdi.DSÖ ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) yeni verilerine göre, acil önlemler alınmazsa hastane enfeksiyonları nedeniyle her yıl 3,5 milyon hasta hayatını kaybedebilir. Raporda, bu müdahalelerin sağlık harcamalarında yıllık 112 milyar dolarlık tasarruf ve 124 milyar dolarlık ekonomik kazanç sağlaması beklendiğine dikkat çekildi.

Anlık rahatlamanın ardındaki gizli tehlike! Uzmanı uyardı bu hareket felç bırakabilir!

Hızlı yaşam temposu, uzun çalışma saatleri ve hareketsiz yaşam tarzı sıklıkla boyun ve sırt tutulmalarına yol açıyor. Bu tutulmalar, rahatsızlık ve kas ağrısına neden olabilir ve birçok kişi, boynunu çıtlatmak suretiyle rahatlamayı tercih eder. Ancak, bu hızlı çözüm gibi görünen hareketin gizli riskleri vardır. Boynu çıtlatmak, anlık rahatlama sağlasa da, uygulanan kuvvetin boyundaki kan damarlarına zarar vererek hayatı tehdit eden sonuçlara yol açabileceğini biliyor musunuz?

Boyun çıtlatmak, birçok kişi için rahatlama sağlayan basit bir hareket gibi görünebilir. Ancak, bu alışkanlık gizli bir tehlike barındırıyor. Uzmanlar  boyun çıtlatma sırasında uygulanan kuvvetin felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği konusunda uyardı.Hindistan’daki BLK-Max Süper Uzmanlık Hastanesi Nöroloji Baş Direktörü ve Bölüm Başkanı Dr. Atul Prasad “Boynunuzu çıtlatmak bazen rahatlatıcı hissettirebilir, ancak bu hareketin riskleri de vardır. Nadir durumlarda, boynu kuvvetlice çıtlatmak, boyundaki kan damarı duvarlarının yırtıldığı arteriyel diseksiyon adı verilen bir duruma yol açabilir” dedi.Bu riskin, aşırı kuvvet uygulanması veya yanlış hareket edilmesi sonucu, beyne kan taşıyan boyundaki omur atardamarlarının zarar görmesinden kaynaklandığını belirten Dr. Prasad, “Boynu çıtlatmak, beyne kan sağlayan arterlerde yırtılmalara yol açabilir ve bu durum, felce neden olabilecek bir pıhtının oluşmasına zemin hazırlayabilir” şeklinde uyarıda bulundu.Boyun çıtlatma sonucu gelişen felç, genellikle vertebral arter diseksiyonu (VAD) ile ilişkilidir. Vertebral arterler omurga ve boyun boyunca uzanır ve ani, kuvvetli boyun hareketleri, bu arterlerin iç astarını yırtabilir. Bu yırtık, beyne kan akışını engelleyen bir kan pıhtısına yol açabilir ve bu da iskemik felce neden olabilir.Felç durumu gelişirse, kişi şu belirtileri yaşayabilir:
1-Özellikle vücudun bir tarafında ani uyuşma veya güçsüzlük,2-Konuşmada veya konuşulanı anlamada zorluk,3-Baş dönmesi, denge kaybı veya koordinasyon sorunları,4-Şiddetli baş ağrısı veya boyun ağrısı,5-Görme sorunları.
Dr. Prasad, boynun çıtlatılması sonucu felç riskinin düşük olduğunu ancak aşırı veya kuvvetli boyun manipülasyonundan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Sık sık boynunu çıtlatma ihtiyacı hisseden kişilerin, altta yatan kas gerginliği veya hizalama bozukluğu gibi sorunların olabileceğini ve bir sağlık uzmanına danışmalarının faydalı olabileceğini belirtti.Dr. Prasad, boyun gerginliğini yönetmek ve boynu çıtlatma ihtiyacını azaltmak için bazı güvenli alternatifler önerdi:
1-Esneme Egzersizleri: Boyundaki gerginliği azaltmaya ve hareket kabiliyetini artırmaya yardımcı olabilir. Örneğin, başı öne, arkaya ve yanlara eğerek esneme yapılabilir.
2- Isı ve Soğuk Terapisi: Isı terapisi, kasların gevşemesine yardımcı olurken, soğuk terapi iltihaplanmayı azaltabilir.
3-Masaj: Boyundaki kas gerginliğini hafifletmek için nazik masaj yapılabilir.
4-Duruş İyileştirme: Kötü duruş, boynu zorlar. Ergonomik ayarlamalar yaparak boyun hizalamasını iyileştirmek önemlidir.5-Güçlendirme Egzersizleri: Boyun kaslarını güçlendiren egzersizler, gerginliği önlemeye yardımcı olabilir.
6-Su İçme ve Diyet: Magnezyum ve kalsiyum açısından zengin bir diyet, kas sağlığını destekleyebilir.
7-Farkındalık ve Rahatlama Teknikleri: Stresi azaltmak, boyun gerginliğini hafifletmeye yardımcı olabilir.

8-Fizyoterapi ve Kiropraktik Ayarlamalar: Boyun hareketliliğini artırmak için bir fizyoterapist ile çalışabilir veya bir kiropraktöre danışarak, boyun hizalamasını düzeltmek için nazik ayarlamalar yapılabilir.

Prenses Kate, en güzel Noel hediyesini açıkladı

Aylarca devam eden kanser tedavisinin ardından Galler Prensesi Kate Middleton, yavaş yavaş kraliyet etkinliklerinde boy göstermeye başladı. 6 Aralık’ta yapılacak Noel ayininden önce katılımcılara birer mektup gönderen Prenses, en güzel Noel hediyesinin ne olduğunu açıkladı. Middleton, bin 600 davetliye gönderdiği mektupta, daha önce de defalarca bahsettiği sevgi ve empati ihtiyacına bir kez daha vurgu yaptı.

Hakkındaki spekülasyonlarla gündemden düşmeyen Galler Prensesi Kate Middleton 22 Mart’ta kanser tedavisi gördüğünü açıklamıştı.
Middleton, 9 Eylül’de tedavisinin sona erdiğini duyuran bir sosyal medya video mesajı yayınladı.Tedavinin ardından Prenses, yavaş yavaş kraliyet etkinliklerinde boy göstermeye başladı.
Prenses Kate, önümüzdeki hafta Londra’daki Westminster Abbey’de her yıl düzenlenen Noel ayinine katılacak konuklara gönderdiği mesajda en güzel Noel hediyesinin ne olduğunu açıkladı.
Prenses, sevginin insanların birbirlerine verebileceği en büyük hediye olduğunu söyledi.6 Aralık’ta dördüncüsü düzenlenecek olan ayin, Kate’in kanser nedeniyle başladığı tedaviden bu yana kraliyet etkinliklerine en belirgin dönüşü olacak.
Tahtın varisi Prens William’ın eşi Middleton, bin 600 davetliye gönderdiği mektupta, daha önceki kişisel açıklamalarında ve sağlığıyla ilgili video mesajlarında bahsettiği sevgi ve empati ihtiyacına bir kez daha vurgu yaptı.Mektubunda Noel’in sadece bir kutlama zamanı değil, aynı zamanda günlük yaşamın baskılarından kurtulma ve düşünme zamanı olduğunu belirtti.
Prenses Kate mektubunda, “Noel her şeyden önce bizi korkuya değil sevgiye yönelmeye teşvik ediyor. Alabileceğimiz en büyük hediye bu sevgidir. Sadece Noel’de değil, hayatımızın her gününde.” ifadelerini kullandı.2024 yılının önce babası Kral Charles’a sonra da eşi Kate’e kanser tanısı konması nedeniyle kraliyet ailesi için “zor” geçtiğini söyleyen Prens William, törende bir okuma yapacak.

Trump, FBI’ın başına geçecek ismi açıkladı

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, eski Ulusal Güvenlik yetkilisi Kash Patel’in Federal Soruşturma Bürosu (FBI) direktörlüğünü üstlenmesini istediğini belirtti.

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) direktörlüğü için adayını açıkladı.

Trump yaptığı açıklamada, eski Ulusal Güvenlik yetkilisi Kash Patel’in FBI direktörlüğünü üstlenmesini istediğini belirtirken, mevcut direktör Christopher Wray’i görevden alma niyetinde olduğunun sinyalini verdi.

Patel’in göreve gelebilmesi için mevcut FBI direktörü Wray’in istifa etmesi ya da işin son verilmesi gerekiyor.

DAMADININ BABASINI BÜYÜKELÇİ SEÇTİ Florida’nın Hillsborough County Şerifi Chad Chronister’ı Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi’nin başına aday gösteren Trump, kızı Ivanka Trump’ın eşi Jared Kushner’in babası Charles Kushner’ı ise, Fransa Büyükelçisi olarak seçtiğini açıkladı.

NBA’de Milwaukee Bucks’tan üst üste 6. galibiyet: Giannis’ten “triple-double”

Amerikan Basketbol Ligi’nde (NBA) Milwaukee Bucks, yıldız oyuncusu Giannis Antetokounmpo’nun 42 sayı, 12 ribaunt, 11 asistle tamamladığı Washington Wizards maçını 124-114 kazandı.

NBA’e 5 karşılaşmayla devam edildi. Doğu Konferansı’nın 6. sırasındaki Bucks, konferans sonuncusu Wizards’ı yenerek galibiyet serisini 6 maça çıkardı. Ev sahibi Bucks’ta 42 sayı, 12 ribaunt, 11 asist üreten Giannis Antetokounmpo, kariyerinin ilk 40 sayılık “triple-double”ına imza attı. Damian Lillard da 25 sayı, 10 asist, 5 ribaunt, 3 top çalmalık performansıyla galibiyette önemli rol oynadı. Peş peşe 14. mağlubiyetini yaşayan Wizards’ta Jordan Poole 31 sayı, 7 asist, Malcolm Brogdon ise 29 sayı, 11 ribauntla mücadele etti. WARRİORS ÜST ÜSTE 4. MAÇINI KAYBETTİ Batı Konferansı’ndaki mücadelede Phoenix Suns, sezona hızlı başlangıç yapan Golden State Warriors’ı sahasında 113-105 yendi. Suns’ı galibiyete 27 sayı, 9 asist üreten Devin Booker, 21 sayı, 10 ribauntla “double double” yapan Kevin Durant ve 19 sayı, 9 asistle oynayan Tyus Jones taşıdı. Warriors’ın yıldız oyuncusu Stephen Curry’nin 23 sayı, 7 ribauntluk katkısı, takımının art arda 4. maçını kaybetmesini önleyemedi. SONUÇLAR Charlotte Hornets-Atlanta Hawks: 104-107 Detroit Pistons-Philadelphia 76ers: 96-111 Milwaukee Bucks-Washington Wizards: 124-114 Phoenix Suns-Golden State Warriors: 113-105 Utah Jazz-Dallas Mavericks: 94-106