ABD’nin doğusunda kar alarmı: 7 eyalette acil durum ilan edildi

ABD'nin doğusunda kar alarmı: 7 eyalette acil durum ilan edildi

ABD’nin orta kesimlerinden doğu yakasına kadar etkili olan kar yağışı ve şiddetli soğuklar 13 eyalette etkisini sürdürüyor. Olumsuz hava şartları nedeniyle meydana gelen kazalarda en az 3 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Başkent Washington’da eğitime ara verildi, bazı bölgelerde ise acil durum ilan edildi.

ABD, zorlu kış şartlarının etkisi altında.
Hafta sonu Missouri ve Kansas eyaletlerinden başlayan ve bugün Maryland, Delaware, Washington D.C. bölgesi dahil 13 eyaleti etkisi altına alan şiddetli soğuklar ve kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor.
Kar fırtınasından kaynaklı kazalar nedeniyle Kansas ve Missorui’de en az 3 kişinin hayatını kaybettiği ve 31 kişinin yaralandığı belirtilldi.
Hafta sonu acil durum ilan eden Kentucky, Virginia, Kansas, Arkansas ve Missouri eyaletlerine bugün West Virginia ve New Jersey de katıldı.
Ülkenin başkenti Washington D.C’nin bazı bölgelerinde kar kalınlığı 40 santimetreye yaklaşırken, devlet okulları ve federal ofisler aşırı kar yağışı nedeniyle tatil edildi.
Washington DC Belediye Başkanı Muriel Bowser, en büyük önceliğin, şehrin mümkün olan en kısa sürede kardan temizlenerek tekrar açılması olduğunu söyledi.
Bowser, vatandaşlara, gerekmedikçe evden çıkmamaları çağrısında bulundu.
Beyaz Saray sözcüsü Jeremy Edwards da Başkan Joe Biden ve ekibinin, ABD’nin büyük bölümünde etkili olan soğuk ve kış şartlarını, eyalet ve yerel düzeyde temaslarla yakından takip ettiğini belirtildi.
Ülkedeki uçuşları takip eden FlightAware sitesine göre, bu sabah yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle 1400 uçuş iptal edildi, en az 750 uçuş ertelendi.
PowerOutage sitesi de şiddetli fırtınadan ağaçların devrilerek elektrik hatlarına zarar vermesinden dolayı 350 bine yakın hanede elektrik kesintisi yaşandığını bildirdi.
Birçok eyalette kar ve buzlanma nedeniyle büyük otoyollar kapatılırken, hafta sonundan bu yana Virginia, Indiana, Kansas ve Kentucky’de yüzlerce araba kazası meydana geldiği ve yüzlerce kişinin yolda mahsur kaldığı aktarıldı.
Hava sıcaklığı doğu yakasının üçte ikisinde eksi 7 ile 14 santigrat dereceyi görmesi beklenirken, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) bugünden sonra kar yağışının azalacağı ancak kutup soğuklarının bir süre daha etkisini sürdüreceği tahmininde bulundu.

Ankara Sudan için devrede

Ankara Sudan için devrede

Somali ile Etiyopya arasında yaşanan krizi çözen Ankara, bu kez de Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında arabuluculuğa hazırlanıyor. Hafta sonu bu konuda önemli bir ziyaret gerçekleşti.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran, Sudan’da temaslarda bulundu. Duran’ın Sudan ziyareti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sudan ordusu komutanı ve Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettahel-Burhan’a Sudan ile BAE arasında arabuluculuk yapma teklifinin ardından gerçekleşti. Duran’ın temaslarında, Türkiye’nin arabuluculuk teklifini ilettiği bildirildi..Sudan Dışişleri Bakanı Ali Yusuf, Sudan’ın bu girişimi memnuniyetle karşıladığını belirtti. Türkiye’nin Sudan’ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve istikrarına büyük önem verdiğini belirten diplomatik kaynaklar; çatışmaların, barışçıl yöntemlerle sona ermesi için katkıyı sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.

İnsanlığın sonu geldi mi? Kıyamet saati bu ay kaderimizi belirleyecek!

İnsanlığın sonu geldi mi? Kıyamet saati bu ay kaderimizi belirleyecek!

İnsanlık yok olmaya ne kadar yakın olduğunu bu ay öğrenecek. Geçen yıl 90 saniyede bırakılan ve insanlığa meydan okumanın mecazi ölçüsü olan Kıyamet Günü Saati, her yıl olduğu gibi bu yılda Ocak ayında yeniden belirlenecek. Ukrayna- Rusya savaşı ve Ortadoğu’daki çatışmalar devam ederken uzmanlar nükleer savaş riskinin bu yıl çok yüksek olduğunu belirtti. Bu da Kıyamete bir adım daha yaklaştığımızı gösteriyor.

Bulletin of the Atomic Scientists, Kıyamet Günü Saati’ni her yıl Ocak ayında değerlendiriyor.
İnsanlığın kıyamete ne kadar yakın olduğunu gösteren sembolik bir ölçek olan Kıyamet Günü Saati geçen yıl gece yarısına 90 saniye kala olarak bırakılmıştı.
Uzmanlar bunun atom bombasının yapımından bu yana insanlığın yıkıma en çok yaklaştığı an olduğunu belirtti.
Ancak Ukrayna’daki savaş ve Ortadoğu’daki kaos sürerken uzmanlar nükleer savaş riskinin artık “çok yüksek” olduğunu söylüyor.
Varoluşsal Risk Çalışmaları Merkezi’nde araştırma görevlisi olan Dr. Haydn Belfield “Nükleer savaşa muhtemelen son kırk yılın herhangi bir noktasında olduğundan daha yakınız” dedi.
Ancak bilim insanları, insanlığın yok olmasına yol açabilecek şeyin sadece nükleer silahlar olmadığını söylüyor.
BAS, hızla ısınan iklimin, yapay zekanın yükselişi ve genetik mühendislik teknolojilerinin yayılmasının da felaketleri tetikleyebileceği konusunda uyarıyor.
Aşırı sıcaklıkların ve iklim felaketlerinin damgasını vurduğu bir yıla baktığımızda, kıyamet gününün her zamankinden daha yakın olduğu görülüyor.
Kıyamet Saati, uzmanlar tarafından kabul edildiği üzere dünyanın insan kaynaklı küresel bir felakete ne kadar yakın olduğunu gösteren sembolik bir saattir.
Her yıl saat, insanlığın tamamen yok olmasına (gece yarısı) ne kadar yakın olduğumuza göre güncellenir.
Saat ileri gidip gece yarısına yaklaşırsa (önceki yılla karşılaştırıldığında), bu insanlığın kendi kendini yok etmeye yaklaştığı anlamına gelir.
Ancak gece yarısından daha da geriye giderse, insanlığın son 12 ayda küresel felaket risklerini azalttığını gösteriyor.
Bazı yıllarda saatin ibreleri geçen yıl  olduğu gibi hiç hareket etmiyor, bu da küresel durumun değişmediğini gösteriyor.
Saat, Chicago merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan ve akademik bir dergi yayınlayan Atom Bilimcileri Bülteni tarafından belirleniyor.

ABD kuş gribine bağlı ilk insan ölümünü bildirdi

ABD kuş gribine bağlı ilk insan ölümünü bildirdi

ABD’nin Louisiana eyaletinde 65 yaşının üzerinde olduğu belirtilen bir hasta, H5N1 olarak da bilinen kuş gribi virüsü nedeniyle hayatını kaybetti.

ABD’nin Louisiana eyaletindeki bir kişi, H5N1 olarak bilinen kuş gribi virüsü nedeniyle hayatını kaybetti.

Bu, ABD’de kuş gribiyle bağlantılı olarak bilinen ilk ölüm olarak kayıtlara geçti.

Louisiana Sağlık Bakanlığı (LDH), eyalette başka H5N1 vakalarına rastlanmadığını ve insanlara bulaşma riskine dair bir kanıt bulunmadığını belirtti. 

NASIL BULAŞTI?

Hayatını kaybeden kişi, ölü kuşlarla temas ettikten sonra virüsü kaparak Aralık ayında hastaneye kaldırıldı.

ABD’deki ilk ciddi kuş gribi vakası olan bu olayda 65 yaşın üzerinde olduğu belirtilen hastanın ağır solunum yolu semptomları yaşadığı kaydedildi.

66 KİŞİ POZİTİF

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre, ABD’de toplam 66 kişi H5N1 için pozitif test verdi.

H5N1, dünya genelinde milyonlarca yabani ve evcil kuşun ölümüne neden oldu ve ABD’de yaklaşık bir yıldır süt inekleri arasında dolaşıyor.

İNSANLARDAN BULAŞABİLİR Mİ?

Louisiana’daki kişiden toplanan örneklerin genetik analizi, bu kişinin D1.1 genotipi ile enfekte olduğunu ortaya koydu.

Bu genotip, son zamanlarda yabani kuşlarda tespit edilen virüslere benzerken, sığırlar arasında yayılan versiyondan farklı.

Virüsün insanlar arasında bulaşabildiğine dair bir kanıt ise bulunmuyor.

Rusya Kursk’ta kan kaybediyor: Zelenski cephede ölen Rus askeri sayısını açıkladı

Rusya Kursk'ta kan kaybediyor: Zelenski cephede ölen Rus askeri sayısını açıkladı

Rusya Ukrayna Savaşı’ndaki sıcak cephe Kursk’ta çatışmalar devam ediyor. Kuzey Kore birliklerini takviye etmesine rağmen Rus ordusunun 15 bin askerini kaybettiği öne sürülüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Kursk’ta 5 ay süren çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Kursk’ta 5 ay süren çatışmaların ardından yaklaşık 15 bin Rus askerinin öldüğünü öne sürdü.
Zelenski ayrıca Ukrayna güçlerinin Kursk bölgesinde bir tampon bölge oluşturarak Rusların “güçlerini başka yönlere, özellikle de Donetsk bölgesi, Sumi, Harkov bölgesi ya da Zaporijiya’ya yönlendirmesini” engellediğini söyledi.
Rusya ise güçlerinin Ukrayna’nın doğusunda önemli kazanımlar elde ettiğini ve Kursk bölgesinde yeni bir Ukrayna saldırısını savuşturmaya devam ettiğini bildirdi. 
Rusya Savunma Bakanlığı, güçlerinin Pokrovsk’un 32 kilometre güneyindeki Kurakhove kasabasını ele geçirdiğini ve Rus güçlerinin aylardır ilerlediği bir Ukrayna lojistik merkezi olduğunu ifade etti.
Bakanlık, Pokrovsk’u ele geçirmenin Rus güçlerinin Donetsk bölgesinin geri kalanını “hızlandırılmış şekilde” ele geçirmesine olanak sağlayacağını kaydetti.
Kurakhove’yi savunan yerel askeri komutanlık, Rus güçlerinin kentsel alanlara saldırdığını kabul etse de “düşman saldırı gruplarını tespit ve imha etmeye yönelik önlemlerin” devam ettiğini belirtti.
Reuters’a göre yeni ABD başkanı Donald Trump’ın Ukrayna elçisi Kiev ve diğer Avrupa başkentlerine yapacağı inceleme gezisini Trump’ın 20 Ocak’taki yemin töreninden sonraya erteledi.
Söz konusu gezi, Trump yönetiminden yeni gelen yetkililerin kasım seçimlerinden bu yana Kiev’e yapacakları ilk ziyaret olacaktı. Gezinin neden ertelendiği açıklanmadı. 
Trump seçim kampanyası sırasında Ukrayna’daki savaşı göreve geldikten sonraki 24 saat içinde çözebileceğini defalarca söylemiş ancak bu konuda çok az ilerleme kaydetmişti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dün yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın “toprak meseleleri konusunda gerçekçi tartışmalar” yapması gerektiğini söyledi.
Macron, Ukrayna’yı toprak tavizlerini değerlendirmeye çağırdı.
ABD’yi Rusya’yı müzakerelere ikna etmeye çağıran Macron, “yeni Amerikan Başkanı, Ukrayna’nın kaybetmesi halinde ABD’nin hiçbir şey kazanma şansının olmadığını biliyor” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken dün Güney Kore’nin başkenti Seul’e yaptığı bir ziyaret sırasında, ABD’nin Rusya’nın askeri destek karşılığında Kuzey Kore ile uzay işbirliğini genişlettiğine inandığını söyledi.
Blinken, “Kuzey Kore zaten Rus askeri teçhizatı ve eğitimi alıyor. Şimdi de Moskova’nın gelişmiş uzay ve uydu teknolojisini Pyongyang ile paylaşma niyetinde olduğuna inanmak için nedenlerimiz var” dedi.
ABD, Ukrayna ve Güney Kore’nin değerlendirmelerine göre Kuzey Kore, Moskova’nın savaş kampanyasını desteklemek üzere 10 binden fazla asker ve konvansiyonel silah sistemi gönderdi.

Rusya’dan davetsiz misafir: “Putin aşağılandı, Kuzey Kore’ye kaçabilir”

Rusya'dan davetsiz misafir:

Geçtiğimiz günlerde Ukrayna’nın Kursk cephesinde yeni ilerlemeler kaydetmesiyle tekrar alevlenen savaş, yeni soru işaretlerini beraberinde getirdi. Savaş Rusya için olumsuz sonuçlanacak olursa, Rus lider Vladimir Putin’in ilk durağının neresi olacağı gayet net. Suriye’de art arda yaşanan gelişmeler, sağ kollarından birinin evinin önünde öldürülmesi ve Rus gazı önüne koyulan yeni engeller, Putin’i hayatta kalma moduna soktu. Putin’in, Kuzey Kore’de yakın dostu Kim Jong Un’un koruması altında lüks bir villaya çekilebileceği iddia ediliyor.

Ukrayna, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i olabilecek en kötü zamanda küçük düşürüyor.
Yeni yıl Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye Putin’den çok daha fazla umut getirdi.
Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasına haftalar kala Kiev, Kursk bölgesinde önemli ilerlemeler kaydediyor.
Kursk, 1943’te Hitler için olduğu gibi 2025’te Putin için de sonun başlangıcı olabilir.
Putin, Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ardından küçük düşürüldü ve önemli bir Rus generalin evinin önünde suikasta uğramasıyla gücü sorgulanmaya başladı.
Tüm bunlara ek olarak Ukrayna ordusu, Rusya’nın hiçbir zaman geri alamadığı Kursk bölgesinde ilerliyor.
Putin çaresizlik içinde, durumu kurtarmak amacıyla en güvendiği generallerinden birini bölgeye gönderiyor.
Görünüşe göre Rusya’nın çok sayıda generali var ama Ukrayna’nın bu son ilerleyişini engelleyecek askeri donanımı yok. Bu durum Kiev’e büyük umut veriyor.
Rus lider, Suriye’deki gelişmeler, sağ kolu General Igor Kirillov’un öldürülmesi ve Ukrayna’nın Rusya’nın Avrupa’ya kendi toprakları üzerinden gaz satmasını sağlayan son yolu kapatma kararından sonra “hayatta kalma moduna” geçiş yapıyor.
Putin başarısız Rus liderlerin kaderini biliyor.
Kendisi sonunda Kuzey Kore’de yakın dostu Kim Jong Un’un koruması altında bir villaya çekildiğinde baş düşmanı Zelenski hala iktidarda olabilir.
Savaş Rusya için olumsuz sonuçlanacak olursa, Rus liderin ilk durağının neresi olacağı gayet net.
Ukrayna’nın tahminlerine göre, Rusya’yı desteklemek için gönderilen yüzlerce Kuzey Koreli asker savaşta öldürüldü.
Ukrayna, Kursk bölgesinde önemli bir Rus komuta ve kontrol merkezini vurup yok ettiğini bildirdi.

Dünyanın en uzun yaşayan insanıydı: Sağlığını bu 2 besine borçluymuş, kaşık kaşık yiyordu

Dünyanın en uzun yaşayan insanıydı: Sağlığını bu 2 besine borçluymuş, kaşık kaşık yiyordu

Düzenli fiziksel aktivite, stres yönetimi ve genetik faktörler, yaşam süresi üzerinde oldukça etkilidir. Uzmanlar, dengeli beslenmenin de, genel sağlık üzerinde sayısız faydası olduğunu ve çeşitli hastalıklara yakalanma riskini azalttığını belirtiyor. Geçtiğimiz günlerde 116 yaşında hayatını kaybeden Tomiko Itooka, dünyanın en uzun yaşayan insanları arasında yer alıyordu. Son anına kadar yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdüren Tomiko Itooka’nın beslenme listesindeki iki favori besin ortaya çıktı.

Guinness Dünya Rekorları listesine göre dünyanın en yaşlı insanı olan Japon kadın Tomiko Itooka, 4 Ocak’ta 116 yaşındayken yaşamını yitirdi.
3 bin 67 metrelik Ontake Dağı’na iki kez tırmanan Tomiko Itooka, en sık tükettiği iki besinin muz ve yoğurt olduğunu söylemişti.
Muz, karbonhidratlar açısından zengin bir kaynaktır. Özellikle glikoz, fruktoz ve sakkaroz gibi şekerler içerir. Bu nedenle hızlı enerji sağlar. Yapılan bir çalışmada, sporcuların egzersiz sırasında muz tüketmesinin enerji seviyelerini artırdığı ve kas yorgunluğunu azalttığı belirtilmiştir.
Muz, potasyum açısından çok zengindir. Potasyum, kalp sağlığı için kritik bir mineraldir çünkü kalp kasının düzgün çalışmasına yardımcı olur ve kan basıncını düzenler. Yapılan araştırmalara göre, yeterli potasyum alımı hipertansiyon riskini düşürebilir ve kalp krizi riskini azaltabilir.
Muz, düşük glisemik indekse sahip bir meyve olarak, kan şekerini hızlı bir şekilde yükseltmeden enerji sağlar. Muzdaki lif, şekerin vücutta daha yavaş emilmesini sağlayarak kan şekeri seviyelerinin ani yükselmesini engeller.
Muzda bulunan fenolik bileşikler ve vitamin C, antioksidan özelliklere sahiptir. Bu bileşikler, serbest radikallerle savaşarak hücrelere zarar veren oksidatif stresi azaltabilir. Bazı araştırmalar, muzun anti-inflamatuar etkileri olduğunu ve vücuttaki iltihaplanmayı azalttığını ortaya koymuştur.
Muz, B6 vitamini açısından zengindir ve bu vitamin beyin fonksiyonları üzerinde önemli bir rol oynar. B6 vitamini, nörotransmitterlerin üretimi ve beyin sağlığını koruma açısından önemlidir. Uzmanlar, B6 vitamini alımının depresyon ve anksiyete gibi durumları iyileştirmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor.
Muzdaki potasyum ve magnezyum mineralleri, kas fonksiyonları için önemlidir. Bu minerallerin yeterli alımı, egzersiz sonrası kas krampı riskini azaltabilir. Özellikle, sporcuların egzersiz sonrası muz tüketmesinin kas kramplarını engellemeye yardımcı olduğu bilinir.
Yoğurt, içerdiği probiyotik bakteriler sayesinde sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Bu probiyotikler (özellikle Lactobacillus ve Bifidobacterium türleri) bağırsak florasının dengesini korur, sindirim sorunlarını (kabızlık, şişkinlik, gaz) hafifletir ve bağırsak hareketlerini düzenler.
Yoğurt, kalsiyum açısından zengin bir kaynaktır ve kalsiyum kemiklerin güçlenmesinde önemli bir rol oynar. Yoğurtta bulunan D vitamini, kalsiyumun emilimini artırarak kemik sağlığını destekler. Yapılan çalışmalarda düzenli yoğurt tüketiminin osteoporoz riskini azalttığı bulunmuştur.
Yoğurt, kalp sağlığına faydalı olabilecek probiyotikler ve diğer besin maddeleri içerir. Özellikle, yoğurtta bulunan probiyotiklerin kan basıncını düşürme, kötü kolesterol (LDL) seviyelerini iyileştirme ve genel kardiyovasküler sağlığı iyileştirme üzerine etkisi olduğu gösterilmiştir.
Yoğurt, düşük kalorili olmasının yanı sıra yüksek protein içeriği sayesinde tokluk hissini artırabilir ve böylece aşırı yeme eğilimini azaltabilir. Yoğurt, metabolizmayı hızlandırmaya ve vücut yağ oranını düşürmeye katkı sağlar. Yapılan bazı çalışmalar, yoğurt tüketiminin kilo kaybı ve yağ oranı üzerinde olumlu etkiler gösterdiğini bulmuştur.

Gazze’nin kuzeyindeki cehennem: “Cesetlerle dolu bir yoldan kaçtık”

Gazze'nin kuzeyindeki cehennem:

İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyinde saldırılarına devam ediyor. Bir zamanlar neredeyse Tel Aviv nüfusu kadar kalabalık olan bölge, ıssız bir alana dönüşmeye zorlandı. Evlerini terk eden Filistinliler, benzeri görülmemiş, vahşi bir operasyondan bahsediyor. Yüzlerce kişi sonunda başka seçenekleri kalmadığı için bölgeden ayrılmak zorunda kalıyor. Kaçış sürecini anlatan Filistinliler, ordunun kendilerini onlarca tankın arasından, cesetler ve vücut parçalarıyla dolu dar bir yol boyunca yürümeye zorladığını söylüyor. İşte Gazze’nin kaderine terk edilen kuzey bölgesi ve yerinden edilenlerin yolculuğu…

İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyinde ilk başta insansız hava araçları ile acil tahliye çağrısı yapan bildiriler dağıttı.
Bu aşamada Cibaliye çok kalabalık bir kamptı çünkü binlerce mülteci Gazze’nin çeşitli yerlerinden gelmişti ve okullarda yaşıyorlardı. Bu okullar sığınma merkezlerine dönüştürülmüştü.
Kara operasyonu geçtiğimiz Ekim ayında başladığında, buna ağır bombardıman eşlik etti.
İnsanlar çocuklarının hayatlarından endişe ediyorlardı ve kaçmak zorunda kaldılar.
Saldırılar başladığında Cibaliye’de olan bir Filistin kaçış sürecini, “Operasyonun dördüncü gününde bölgeden ayrılmak zorunda kaldık. Evimizin çatısını hedef alan bir insansız hava aracı, güneş panellerine çarptı. Tanklar da karadan saldırıyordu. Karanlıktı, korkmuştuk ve nereye gideceğimizi bilmiyorduk, ancak oradan çıkmamız gerektiğini anladık.” ifadeleriyle anlattı.
Bölgede yaşayan Filistinlilere göre ilerleyen günlerde, İsrail Savunma Kuvvetleri birkaç kez bir su dağıtım noktalarına saldırdı.
İnsanlar aç ve susuz bırakılıyordu, böylece tahliye edilmeye zorlanıyorlardı.
Beyt Lahiya’daki Halife bin Zayed Okulu’nda 15 gün boyunca kuşatma altında kaldıklarını anlatan Filistinli, “Kuşatmanın ilk gününde okulun en üst katlarını boşalttık. Tüm mülteciler, bombardımandan kaçmak için zemin katta toplandı. Bir tür pide pişirdik ve aramızda paylaştık. Bunun dışında hiçbir şey yemedik. Bir ara su yoktu. Herkes dudaklarını ve dilini biraz ıslatmanın bir yolunu buldu ama içme suyu yoktu.” ifadelerini kullandı.
Günler geçtikçe saldırılar daha da şiddetlendi. Hastalar, özellikle ilaçlar bittiği ve tedarik durduğu için acı çekiyordu.
Anneler bebeklerin altını değiştirmek için bez bulamıyordu, bu yüzden bez yapmak için kıyafetlerini yırtıyorlardı.
Sonunda başka seçenekleri kalmadığı için bölgeden ayrılmak zorunda kaldıklarını aktaran Filistinli adam, ordunun kendilerini onlarca tankın arasından, cesetler ve vücut parçalarıyla dolu dar bir yol boyunca yürümeye zorladığını anlattı.
Filistinli adam, “Yanımızda yüzlerce çocuk vardı. Yanımızdan yürüdüler ve her şeyi gördüler.” diye konuştu.
Gazze’nin kuzeyinde beslenme önceden depolanan yiyeceklere ve fahiş fiyatlara satın almaya zorlandıkları insani yardımlara dayanıyor.
Tuzdan arındırma tesisleri çalışmıyor, kuyuların çoğu yok edildi, pompa istasyonları hasar gördü. Yüzlerce Filistinli, kirli su içmeye ve korkunç koşullar altında yaşamaya zorlanıyor.

Beşiktaş’ta yeni yönetim kurulunun ilk kararı: “Hesap soracağız!”

Beşiktaş'ta yeni yönetim kurulunun ilk kararı:

Beşiktaş Kulübü’nde yeni yönetim kurulu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Yeni yönetim kurulunun görev dağılımı ve ilk kararı açıklandı. Yapılan açıklamada, “Beşiktaş’ın israf edilen her bir kuruşunun hesabını sormayı yeni yönetim kurulunun ilk kararı olarak aldık ve kayıtlara geçirdik.” denildi.

Beşiktaş Kulübü’nde yeni yönetim kurulu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Kulübün açıklamasında ilk yönetim kurulu toplantısının yapıldığı belirtilerek “Yönetim kurulumuza verilen sorumluluğun ve mesajın farkında olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu bağlamda seçim döneminde verdiğimiz sözlere istinaden ilk icraatımız olarak Beşiktaş’ın israf edilen her bir kuruşunun hesabını sormayı yeni yönetim kurulunun ilk kararı olarak aldık ve kayıtlara geçirdik.” ifadeleri kullanıldı. Siyah-beyazlı kulübün ‘skandallarla anılmasına’ izin verilmeyeceğine vurgu yapılan açıklamada “Bu süreçte Beşiktaşlıların maddi, manevi ve hukuki her hakkını arayacak, kulübümüzün adının son bir yılda yaşananlar gibi türlü skandallarla bir daha anılmasının önüne geçecek her türlü hukuki ve kurumsal adımı atacak çalışmalara başlayacağız. Son bir yılın bu kapsamda özel olarak detaylı incelenmesi ve araştırılmasına yönelik çalışmalara birinci önceliği vererek göreve başladık. Dünyaca bilinen denetim şirketleriyle görüşmeleri hızlıca ilerletiyor ve bir hafta içinde nihayete erdirecek şekilde çalışıyoruz. Bu sürecin sonunda hukuki her yolu kullanarak sorumlulardan hesap sorma hususunda yönetim kurulu olarak oy ve görüş birliği içinde olduğumuzu ifade ederiz. Önümüzdeki dönemde Beşiktaşımızın kurumsallaşması için şeffaf ve açık bir iletişim stratejisi izleyeceğiz. Beşiktaş camiasını özlenen başarı dolu günlere yeniden kavuşturmak için tüm gücümüzle çalışacağımızdan camiamızın şüphesi olmasın.” ifadelerine yer verildi. GÖREV DAĞILIMI Yönetim kurulunda görev dağılımı da yapıldı. Serdal Adalı başkanlığındaki yeni yönetimde görevlendirmeler şu şekilde oldu: İkinci Başkan-Hakan Daltaban Asbaşkan-Murat Kılıç Asbaşkan-Kaan Kasacı Genel Sekreter-Uğur Fora Sayman-Çağatay Abraş

Napoli Başkanı’nın Osimhen öfkesi: Galatasaray’a söyleyin onu alsın!

Napoli Başkanı'nın Osimhen öfkesi: Galatasaray'a söyleyin onu alsın!

Napoli Sportif Direktörü Giovanni Manna, Osimhen’i İstanbul’da ziyaret etti. Osimhen ile transfer görüşmesi yapan Giovanni Manna, yıldız futbolcunun sezon sonuna kadar Türkiye’de kalacağını iletmesinin ardından sinirlendi. Bu duruma öfkelenen Napoli Başkanı De Laurentiis “Galatasaray’a söyleyin onu alsın.” ifadelerini kullandı.

Galatasaray’ın yıldız futbolcusu Victor Osimhen transfer durumu netleşiyor. Okan Buruk’un kadroda kalmasından yana olduğu Osimhen ile Napoli Sportif Direktörü Giovanni Manna İstanbul’da bir transfer görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşme sonucunda Osimhen, kulübü Napoli’ye Galatasaray’da kalmak istediğini iletti.
İtalyan basınından Repubblica’nın haberine göre; Bu duruma öfkelenen Napoli Başkanı Aurelio De Laurentiis “Galatasaray’a söyleyin onu alsın.” ifadelerini kullandı.
75 milyon euro güncel piyasa değeri bulunan Osimhen’nin Manchester United’dan gelen transfer teklifini de reddettiği iddia edilmişti.
26 yaşındaki Nijeryalı golcü, bu sezon Galatasaray formasıyla 16 maçta 13 gol ve 5 asistlik katkı yapmıştı.