Osimhen’den Galatasaray için büyük fedakarlık: Manchester United’ı reddetmiş!

Osimhen'den Galatasaray için büyük fedakarlık: Manchester United'ı reddetmiş!

Sezon başında Napoli’den kiralık olarak Galatasaray’a katılan Victor Osimhen’in Manchester United’ı reddettiği öne sürüldü. Öte yandan Kırmızı Şeytanlar’ın gelecek yaz transfer sezonunda Nijeryalı golcü için yeniden devreye gireceği kaydedildi.

Napoli’nin yıldız golcüsü Victor Osimhen, sezon başında Galatasaray’a kiralık olarak katılmıştı.
Nijeryalı yıldızın transferinin perde arkası ise ortaya çıktı.
Victor Osimhen’in Ocak ayındaki ara transfer döneminde Manchester United’a katılma fırsatını Galatasaray’da kalmak için reddettiği bildirildi.
Osimhen, geçen sezon Napoli’nin kulüpten ayrılmasına izin vermeyi kabul etmesinin ardından geçtiğimiz yaz transfer döneminde talep gören forvetlerden biriydi.
Ancak Chelsea ve Suudi Arabistan kulüplerinin ilgisine rağmen hem Osimhen hem de Napoli ayrılık için bir anlaşma sağlayamadı.
Galatasaray, Osimhen için bir sezonluk kiralık anlaşması yaparak forvet oyuncusunun ilk on birde oynamaya devam etmesini sağladı.
Öte yandan gelecek yaz transfer sezonunda Manchester United’ın Osimhen için yeniden devreye gireceği aktarıldı.
Osimhen, Galatasaray formasıyla bu sezon 12 resmi maçta 9 gol atıp, 5 asistli katkı sağladı.

Japonya, son 126 yılın en sıcak sonbaharını yaşadı

Japonya, son 126 yılın en sıcak sonbaharını yaşadı

Japonya Meteoroloji Ajansı, son 126 yılın en sıcak sonbaharını yaşadıklarını açıkladı. Sıcaklıkların normalden 1,97 derece daha yüksek olduğu, ve bu durumun sonbahar yapraklarının renk değiştirme dönemini Aralık ayına sarkıttığı kaydedildi.

Japonya, 126 yıl önce kayıtların başlamasından bu yana en sıcak sonbaharını yaşadı.

Ülkenin popüler mevsimlik yaprak gösterilerinin Aralık ayına sarktığı kaydedildi.

“EN SICAK SONBAHAR OLDU”

Japonya Meteoroloji Ajansı yaptığı açıklamada “Bu yıl normalden 1,97 santigrat derece daha yüksekti… Bu da istatistiklerin başladığı 1898 yılından bu yana en sıcak sonbahar oldu” dedi.

Eylül ve Kasım ayları arasında sıcaklık Tokyo’da normalden 2,4 santigrat derece daha yüksek, merkez şehir Nagoya’da 2,9 ve kuzey Sapporo şehrinde 1,2 derece daha sıcaktı. Hava durumu, turistlerin canlı kırmızı ve sarıya dönüşen yaprakları görmek için akın ettiği sonbahar sezonunun gecikmesine neden oldu.

EN SICAK YAZINI DA YAŞAMIŞTI

Bilim insanlarının iklim değişikliğinden kaynaklandığını söylediği aşırı sıcak dalgalarının dünyanın pek çok bölgesini etkisi altına almasıyla Japonya bu yıl kayıtlara geçen en sıcak yazını da yaşadı.

Fuji Dağı’nın ünlü kar örtüsü bu yıl kaydedilen en uzun süre boyunca yoktu ve Ekim ayı başındaki ortalamaya kıyasla Kasım ayı başına kadar görünmedi. İklim bilimciler 2024’ün dünya genelinde neredeyse kesin olarak kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunu tahmin ediyor.

Dalgaların yuttuğu Rus oyuncunun cansız bedeni bulundu

Dalgaların yuttuğu Rus oyuncunun cansız bedeni bulundu

Rus oyuncu Kamilla Belinskaia yoga yaparken dalgalar arasında kayboldu. Dalgalar arasında kaybolan oyuncunun cesedi arama çalışmaları sonucunda kilometrelerce uzakta bulundu.

Rusya’nın başkenti Moskova’da yaşayan manken ve oyuncu Kamilla Belinskaia, tatil için gittiği Tayland’daki Koh Samui Adası’nın kayalıklarında dün sabah saatlerinde yoga yapmaya başladı. Aniden gelen dev dalganın çarpması ile Belinskaia denize sürüklendi.

Rus oyuncunun denize düştüğünü gören bir otel çalışanı, denize atlayarak oyuncuyu kurtarmaya çalıştı fakat Kamilla Belinskaia’yı bulamadı.

Aktrisin kaybolmadan önce meditasyon anlarını gösteren videosunun ise internette yayıldığı kaydedildi. Belyatskaya’nın Koh Samui Adası’nı sosyal medyada sık sık övdüğü ve “dünyanın en iyi yeri” olarak tanımladığı belirtildi.

OLAY YERİNDEN KİLOMETRELERCE UZAKTA BULUNDU Kamilla Belinskaia’nın bulunması için bölgede arama kurtarma çalışmaları başlatan yetkililer, Rus oyuncunun cesedinin olay yerinden kilometrelerce uzakta bulunduğunu açıkladı. Yetkililer, ziyaretçilere muson koşullarında son derece dikkatli olmaları ve dalgaların yoğun olduğu kayalık kıyı alanlarından kaçınmaları konusunda çağrıda bulundu.

Güney Kore’de kayıp turist alarmı: Vietnamlı 38 kişiden haber alınamıyor!

Güney Kore'de kayıp turist alarmı: Vietnamlı 38 kişiden haber alınamıyor!

Güney Kore’nin Jeju Adası’nı ziyaret eden Vietnamlı turist grubundaki 38 kişiden haber alınamadığı bildirildi.

Güney Kore merkezli bir haber ajansı Yonhap’ın haberine göre, ülkenin güneyindeki Jeju Adası’nı geçen ay ziyarete gelen Vietnamlı turist grubundaki 38 kişiden haber alınmadığı bildirildi. Jeju Turizm Organizasyonundan konuya ilişkin açıklama yapıldı. Yetkililer, yaklaşık 90 kişilik Vietnamlı turist grubunun 14 Kasım’da Vietnam’ın Nha Trang kentinden Jeju’ya geldiğini açıkladı. Gruptaki 38 turistin, 17 Kasım’daki dönüş uçuşundan hemen önce kaybolduğu ve diğer turistlerin ise planlandığı üzere ülkelerine döndüğü belirtildi. 30 günlük vizesiz seyahat izni bulunan Vietnamlıların, 14 Aralık’a kadar adada kalabileceğini aktaran yetkililer, kayıp turistleri bulmak için çalışma başlatıldığını söyledi.

Paris’te dönüm noktası: Harabeye dönen Notre-Dame küllerinden doğuyor

Paris'te dönüm noktası: Harabeye dönen Notre-Dame küllerinden doğuyor

Paris’teki Notre-Dame Katedrali, beş yıllık restorasyonun ardından yeniden açılıyor. 2019’daki yangında harabeye dönen 850 yıllık katedralin açılış törenine 50 dünya liderinin katılması bekleniyor. Etkinlikler iki gün sürecek ve Paris Olimpiyatları’nda olduğu gibi çok yüksek düzey güvenlik önlemleri uygulanacak. Fransa’dan ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskopos açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına katılacak. Fransa Cuumhurbaşkanı Macron da açılışta bir konuşma yapacak. Katedrali onaran işçiler, tarihi yapının içinde toplu fotoğraf çekilerek, beş yıllık emeklerini ölümsüzleştirdi.

Paris’teki Notre-Dame Katedrali, cumartesi günüi sadece davetlilerin katılabileceği törenle yeniden açılacak.
Katedral için 2019’daki yangında adeta harabeye döndükten beş yıl sonra, iki günlük etkinlikler düzenlenecek.
50 dünya liderinin, açılışa katılması bekleniyor.
Pazar sabahı Fransa’dan ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskopos açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına katılacak.
Katedral, beş yıldır restorasyon altındaydı. Bu süre içinde katedrali onaran işçiler, tarihi yapının içinde toplu fotoğraf çekildi.
Notre-Dame’ın önümüzdeki hafta sonu yeniden açılışı, Paris Olimpiyatları sırasında kullanılan bazı önlemlerin tekrarlanması ve katedralin Fransa’nın başkentinin kalbindeki ada konumunun turistlere kapatılmasıyla yüksek güvenlikli bir olay olacak.
Polis şefi Laurent Nunez, Notre-Dame’ı da içine alan ve turistlerin akınına uğrayan Seine Nehri’nin ortasındaki Ile de la Cite’ye sadece davetlilerin ve ada sakinlerinin girebileceğini söyledi.
Nunez, Le Parisien’de yayınlanan bir röportajında “Çok yüksek düzeyde güvenlik uygulanacak” dedi.
Cumartesi öğleden sonra başlayacak ilk kutlamalar, dini ritüel ve şov dünyasını harmanlayacak. Katedralin internet sitesine göre, Paris Başpiskoposu Laurent Ulrich yeniden açılış törenine başkanlık edecek ve Notre-Dame’ın kapatılan kapılarını personeliyle birlikte vurarak yeniden açacak.
Başpiskopos ayrıca Notre-Dame’ın gürleyen büyük orgunu da sembolik olarak yeniden uyandıracak.
Katedralin kurşun çatısını eriten yangın, devasa enstrümanı zehirli tozla kaplamıştı. Boyutları bir kalemden 10 metre yüksekliğe kadar değişen 8 bin borusu özenle söküldü, temizlendi ve yeniden ayarlandı.
Törende Ayrıca ilahiler, dualar ve şarkılar da söylenecek.
France24’ün aktardığına göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron törene katılacak ve VIP konuklara hitap edecek.
Polis şefi, Ile de La Cite’nin tamamını, Seine nehrinin güney kıyısının bir bölümünü ve dokuz köprüsünü kapatan güvenlik kordonunun cumartesi akşamından pazar gecesine kadar yürürlükte olacağını söyledi.
Birçoğu turist ticaretine yönelik olan adadaki tüm dükkanların yanı sıra adada başlayan ve duran tekne turlarının da hafta sonu boyunca kapalı olacak.
Paris başpiskoposu da ayrıca pazar sabahı bir açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına önderlik edecek.
Katedralin internet sitesinde, Fransa ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskoposun yanı sıra Paris piskoposluk bölgesindeki 106 cemaatten rahiplerin de kutlamaya katılacağı belirtiliyor.
Ayinin ardından ihtiyaç sahipleri için bir “kardeşlik büfesi” kurulacağı belirtiliyor.
Polis şefi, Seine Nehri’nin güney kıyısında 40 bin kişi kapasiteli halka açık izleme alanları kurulacağını, böylece izleyicilerin iki günlük etkinlikleri ekranlardan takip edebileceklerini söyledi.

Ünlü peynir markası marketlerden toplatılıyor! Ölümcül bakteri taşıdığı ortaya çıktı

Ünlü peynir markası marketlerden toplatılıyor! Ölümcül bakteri taşıdığı ortaya çıktı

Almanya’da satışa sunulan Earl Ferme des Aulnays firmasına ait bazı peynir çeşitlerinde yüksek miktarda stafilokok bakterisi tespit edildi. Kana karıştığında ölümcül hastalıklara zemin hazırlayan bu bakteri, beyne ve solunum yollarına zarar verebiliyor.

Earl Ferme des Aulnays, Camembert Fermier au lait cru ve küçük Normandiya Camembert peynirlerini geri çağırma kararı aldı.
Geri çağrılan ürünler 240 gramlık paketlerde bulunuyor. 02.12.2024 son kullanım tarihine sahip olan bu peynirlerde yapılan testlerde, yüksek miktarda stafilokok bakterisi tespit edildiği bildirildi.
Bu ürünlerin tüketiminin sağlık açısından ciddi tehlikeler oluşturabileceği belirtiliyor.
Özellikle bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hamileler, çocuklar ve yaşlılar için risk taşıyan bu peynirler; bulantı, kusma, ishal ve dolaşım problemleri gibi sorunlara yol açabilir.
Geri çağırma işlemi, 42. üretim haftasında üretilen ürünleri kapsıyor ve ürünlerde FR 22 056 002 CE işareti bulunuyor.
Satış noktaları ve iade prosedürleriyle ilgili herhangi bir bilgi verilmedi, ancak tüketicilerin bu peynirleri satın aldıkları mağazalara geri getirmeleri isteniyor.
Stafilokok bakterisi, Staphylococcus cinsine ait bir bakteri türüdür. Ölümcül hastalıklara neden olabilen Staphylococcus aureus, kana karıştığında eklem ve akciğer sorunlarına neden olabilir.
Stafilokok bakterileri, gram-pozitif, yuvarlak şekilli ve kümeler halinde bulunan mikroorganizmalardır. Bu bakteriler, oksijenli ortamlarda çoğalabilen ancak oksijensiz ortamlarda da yaşayabilen, oldukça dayanıklı ve geniş bir enfeksiyon yelpazesi oluşturabilen mikroplardır.
Stafilokok enfeksiyonları; akne, apse, sivilce, impetigo gibi hastalıklara zemin hazırlayabilir. Zatürre, endokardit, osteomiyelit gibi sağlık sorunlarına neden olan bu bakteri, beyin zarlarının iltihabına da yol açabilir.
Enfeksiyonların tedavisinde, antibiyotikler yaygın olarak kullanılsa da, antibiyotiklere dirençli türlerin artışı nedeniyle tedavi daha zor hale gelebilir. Bu yüzden, hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve uygun tedaviye başlanması önemlidir.

AIDS’in bilançosu burada ağır: Her yıl 42 bin 700 kişi ölüyor, 1 milyon AIDS’li çocuk var

AIDS'in bilançosu burada ağır: Her yıl 42 bin 700 kişi ölüyor, 1 milyon AIDS'li çocuk var

Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi Nijerya’da, Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS) her yıl 42 binden fazla can alıyor. Ayrıca ülkede ebeveynleri tarafından terk edilmiş 1,1 milyon AIDS’li çocuk bulunuyor. AIDS, Nijerya’nın en büyük sağlık sorunların biri..

Nijerya’da, her yıl yaklaşık 42 bin 700 kişi, Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS) nedeniyle yaşamını yitiriyor.
Başkent Abuja’da AIDS nedeniyle hayatını kaybedenleri anmak amacıyla program düzenlendi.
Nijerya HIV/AIDS ile Yaşayan İnsanlar Ağı Sekreteri Nicholas Ugbenyen, burada yaptığı konuşmada, AIDS’in hala ülkenin en ciddi sağlık sorunlarından biri olduğunu belirtti.
Ugbenyen, her yıl çoğunluğu kadın, yaklaşık 42 bin 700 kişinin AIDS nedeniyle öldüğünü belirtti.
Ayrıca ülkede halihazırda ebeveynleri tarafından terk edilmiş 1,1 milyon AIDS’li çocuğun bulunduğunu sözlerine ekledi.
Ugbenyen, AIDS’in 2030’a kadar sona erdirilmesi hedefi doğrultusunda, pediatrik HIV’in (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) önlenmesi ve tedavisine öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.
Paydaşları, HIV müdahalesini güçlendirmek için pediatrik bakımda yenilikçi ve sürdürülebilir yaklaşımlar benimsemeye davet etti.
Nijerya Ulusal AIDS Kontrol Programı (NACA) Direktörü Temitope Ilori de HIV/AIDS ile yaşayan bireylere yönelik damgalama ve ayrımcılığın sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Ilori, ayrımcılığın önlenmesinin bakıma erişimi iyileştirmede önemli rol oynadığını vurguladı.

Kokusu can yakıyor! Arjantin’in 64 kilometrelik “çürümüş” nehri

Kokusu can yakıyor! Arjantin'in 64 kilometrelik

Uzun zaman boyunca dünyanın en kirli nehirlerinden biri olarak kabul edilen Riachuelo Nehri, bölge sakinleri için bir felaket olmaya devam ediyor. Arjantin’deki 64 kilometrelik nehir, tarihçiler tarafından “çürümüş” olarak tanımlanıyor. Arjantin Yüksek Mahkemesi, 2008 yılında çıkardığı tarihi kararı iptal ederek nehrin temizlenmesi üzerindeki denetimini sonlandırdı. Bölge halkı ve çevreciler ise bu karara tepkili. Çevreci aktivistler, suyun kirli ve cansız olduğunu, toksinlerin nehirde akmaya devam ettiğini söylüyor.

Yirmi yıl önce, Arjantin’in Matanza-Riachuelo havzasında sular terk edilmiş gemi enkazlarının ve paslı arabaların üzerinden akıyordu.
Burada sular yıllarca mezbahalardan gelen hayvansal atıklar, evsel atıklar ve fabrikalardan gelen arsenik, kurşun ve kadmiyum gibi toksinlerle birlikte akıyordu.
Buenos Aires’in güney kıyısında yaşayanlar, cilt döküntüleri, baş ağrıları, solunum sorunları ve kusma şikayetleri ile karşı karşıya.
Bölge sakinleri, hayvanlarının açıklanamayan bir şekilde öldüğünü söylüyorlar.
64 kilometre uzunluğundaki nehir, 200 yıldan uzun bir süre başkentin çöplüğü olarak hizmet etti. Arjantin’deki 19. yüzyıl tarihçileri nehri “çürümüş” olarak tanımladı.
Uzun zaman boyunca dünyanın en kirli nehirlerinden biri olarak kabul edildi.
2008’de, artan baskılar arasında, Arjantin’in yüksek mahkemesi nehrin temizlenmesini ve restorasyonun devletin sorumluluğuna verilmesini talep eden tarihi bir karar yayınladı.
Şimdi, çevrecileri şok eden bir hareketle, mahkeme kararı sonlandırmaya karar verdi.
Mahkeme, 15 yıldan uzun bir süre sonra Riachuelo Nehri kirliliği davası üzerindeki denetimini sonlandırdı.
2006’dan beri fiziksel temizlik operasyonundan sorumlu olan bir eyalet kurumu olan Matanza-Riachuelo Havzası Otoritesi (Acumar), çalışmalarına devam edecek ancak mahkeme tarafından denetlenmeyecek.
Çevreci aktivistler, suyun kirli ve cansız kaldığını, toksinlerin akmaya devam ettiğini ve kirlilik seviyelerinin kabul edilebilir seviyelerin önemli ölçüde üzerinde olduğunu söylüyor.

Beşiktaş’ta erken seçim kararı

Beşiktaş'ta erken seçim kararı

Beşiktaş’ta Hasan Arat’ın ardından yönetim kurulu da görevini bırakıyor. Mayıs 2025’te yapılması planlanan seçimin öne çekilerek aralık ayında yapılmasına karar verildi.

Beşiktaş’ta sular durulmuyor.

Siyah beyazlılar, olağanüstü kongreye gidecek. Beşiktaş, 29 Aralık’ta yeni başkanını seçecek.

Beşiktaş’ta olağan seçimli genel kurul toplantısının Mayıs 2025’te yapılması bekleniyordu. 

TOPRAKTEPE İLE KONGREYE KADAR DEVAM

Giovanni van Bronckhorst’un ardından takımın başına getirilen Serdar Topraktepe kongreye kadar takımın başında olacak. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan muhalefete İzmir Körfezi ve Haliç tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete İzmir Körfezi ve Haliç tepkisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davrandıklarını belirtip İzmir Körfezi ve Haliç’teki kirliliğe dikkat çekti. Erdoğan, “Körfez can çekişiyor. Bunların umrunda değil.” dedi. Boğaz’ın incisi olan Haliç’in ise günden günde 1994 öncesi durumuna geri döndüğünü ifade edip “Tarıma, ormana, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin değil 85 milyonun tamamının ortak meselesidir.” dedi.

Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DSİ tarafından yapımı tamamlanan 564 tesisin toplu açılış törenine katıldı. 

Suyun önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel ısınma, kuraklık, kentleşme ve plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla beraber hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditlerle kullanılabilir su kaynaklarımızın hızla erimesine yol açıyor.” dedi.

İzmir Körfezi ve Haliç’teki kirlilik üzerinden muhalefete tepki gösteren Erdoğan, “Muhalefet partileri suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davranıyor. Lafa gelince çevreciyiz doğayı seviyoruz diyorlar.” dedi.

“ÜCRETSİZ SU DAĞITMAK İÇİN VAKIFLAR KURDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

8’i baraj 48’i gölet, 26’sı içme suyu tesisi, 350’si taşkın kontrol tesisi. 98 milyar TL toplam yatırım değeri olan bu tesislerle 1 milyon 147 bin dekarlık araziyi sulamaya açıyoruz. 128 milyon kWh hidroelektrik enerji üretiyoruz. Tamamlanan 564 yeni tesisimiz ile ekonomiye yıllık 18 milyar lira tutarında ciddi bir katkı vereceğiz. Milletimizin hizmetine sunmaktan kıvanç duyduğumuz bu eserlerin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. 

Su bizim hem inancımızda, hem tarihimizde hem de kültür dünyamızda hayati yer tutar. Kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk.

Küresel ısınma, kuraklık, kentleşme ve plansız sanayileşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla beraber hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditlerle kullanılabilir su kaynaklarımızın hızla erimesine yol açıyor.

“İMKANSIZ SONUÇLAR DOĞURACAKTIR”

Doğadaki bozulmanın temel sebebi kaynakların hoyratça kullanılması ve bilinçsizce tüketilmesidir. Temiz su kaynaklarına erişim bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Sıfır atık projesiyle israfı önlemeyi amaçlıyoruz. Suyu, toprağıi havayı ve ormanları bizden sonra gelecek nesillere emanet olarak görmemiz gerekir. Su yoksa tarım yok, gıda yok, bizi ve canlıları hayatta tutacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektöründe suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar. Suyu gıda güvenliği olarak görmemiz gerekir. Su kaynaklarımızı etkin kullanmalıyız. Türkiye, su zengini değil su stresi yaşayan bir ülkedir. O yüzden israf edecek bir damla suyumuz olamaz. Su kaynaklarımıız kirletmeyi bu ülkeye yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak görüyoruz.

MUHALEFETE TEPKİ Muhalefet partileri suyun ve ormanların korunması konusunda ihmalkar davranıyor. Lafa gelince çevreciyiz doğayı seviyoruz diyorlar. İzmir Körfezi’nin kirlenmesini önleyecek dişe dokunur hiçbir adım atmıyorlar. Balıklar ölmüş, kötü koku almış başını yürümüş bunların umurlarında bile değil. Haliç maalesef günden güne 1994 öncesi durumuna geri dönüyor.

Tarıma, ormana, çevreye dair hususlar sadece bir siyasi partinin değil 85 milyonun tamamının ortak meselesidir.

22 yılda yeni baraj ve göletler inşa ederek 50 milyar metreküplük su depoladık.”