Suriye’de çatışmalar: Putin’den Esad’a koşulsuz destek, Türkiye ile koordinasyon çağrısı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile telefonda görüştü. Kremline göre görüşmede, Moskova’nın Şam hükümetine koşulsuz desteği yinelendi. İki lider, Suriye konusunda Türkiye ile koordinasyon çağrısında bulundu.

Suriye’de Beşar Esad güçleriyle rejim karşıtlarının çatışmaları sürerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile telefonda görüştü.

Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Putin, Pezeşkiyan ile Suriye’deki durumu ele aldı. Açıklamada “Görüşmede Suriye Arap Cumhuriyeti’nde tırmanan duruma odaklanıldı” denildi. Kremlin, “Suriye’nin meşru makamlarının anayasal düzeni yeniden tesis etme ve Suriye Devleti’nin siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarını yeniden sağlama yönündeki eylemlerine koşulsuz destek ifade edildi” açıklamasını yaptı.

Görüşmede ayrıca iki lider, Suriye konusunda Türkiye ile koordinasyon çağrısında bulundu.

Suriye’de çatışmalar: Suriye Milli Ordusu Tel Rıfat’ta, YPG Halep’ten çekiliyor | Putin’den Esad’a tam destek

Suriye’de Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) başını çektiği muhalif grupların, Esad güçlerine karşı 28 Kasım’da Halep’e başlattığı saldırı sonrası çatışmalar sürüyor. Silahlı grupların Hama’ya doğru ilerleyişi devam ediyor. Suriye Milli Ordusu ise YPG kontrolündeki Tel Rıfat’a girerek, kurulmak istenen terör koridorunu engelledi. Rus jetleri, Suriye savaş uçakları ile birlikte muhalifleri bombalamaya devam ediyor. Şam’da, Esad’a karşı askeri darbe girişimi iddiaları da hala gündemde. Bu arada ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere, çatışmalara Suriye’nin öncülüğünde siyasi bir çözüm bulunmasını istedi. Askeri kaynaklar, Haşdi Şaabi dahil İran yanlısı Şii milislerin, Esad güçlerine yardım etmek için Irak’tan Suriye’ye girdiğini duyurdu. ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri, Halep’teki Kürtleri tahliye etmeye başladıklarını açıkladı. Suriyeli muhalif lider Hadi el-Bahri, “Rejim BM sürecine ve siyasi geçişe bağlı kalana kadar durmayacağız” dedi ve yarından itibaren müzakereye hazır olduklarını söyledi. YPG, Halep’in kuzeydoğu kesimlerinden çekilmeye başladı. Rusya, Şam hükümetine “koşulsuz” desteğini yineledi.

Suriye’de Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) başını çektiği muhalif güçlerin, Beşar Esad güçlerine karşı Halep’e 28 Kasım’da başlattığı saldırılar devam ediyor.
Halep’in büyük bölümünde ve İdlib’in tamamında kontrolü ele geçiren silahlı gruplar, son olarak Tel Rıfat’a girdi.
Suriye Milli Ordusu (SMO) birlikleri, Türkiye sınırına 18 kilometre uzaklıktaki, Tel Rıfat’ta kontrolü sağladı. Tel Rıfat, 8 yıldır terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin elindeydi.
28 Kasım’dan bu yana tüm yaşananlar için tıklayınRejim karşıtı gruplar, İdlib ilinin tümüne ve Halep kent merkezine hakim olduktan sonra rejim kontrolündeki Hama’ya yönelmişti.
Hama kent merkezinin 12 kilometre yakınlarına kadar sokulan rejim karşıtı silahlı gruplar, Maardis-Taybetul İmam hattında beklerken, bölgede rejim karşıtı silahlı gruplarla rejim güçleri arasında aralıklarla çatışmalar da yaşanıyor.
Rejim karşıtları, çatışmalarda Esad güçlerinin komuta kademesini de kamikaze dronlarla hedef alıyor.
Esad güçleri ise il merkezine çok sayıda zırhlı araç ve asker sevk etti.Rejim karşıtı gruplar, diğer bölgelerden gelen takviyelerle M5 karayolu üzerindeki Morik ilçesinde kuvvetlerini topluyor.
Gruplar, 30 Kasım’da rejim güçlerine üstünlük sağladıkları Hama’nın kuzeyindeki Taybetul İmam, Keferzeyte, Keferenbude, Hilfeye, Madik Kalesi, Latamine, Soran, Kirnez, Maardis, Hammaiyet ve Termele yerleşimlerinde hakimiyetlerini sürdürüyor.
Öte yandan AA’nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Rusya, Fırat Nehri’nin doğusundaki Tabka ilçesinden askeri teçhizat ve mühimmatlarını rejim kontrolündeki Humus iline sevk etmeye başladı. Bu kapsamda iki zırhlı personel taşıyıcı araç ve iki helikopter Humus’a gönderildi.Suriye’de Beşar Esad güçleriyle rejim karşıtlarının çatışmaları sürerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile telefonda görüştü.
Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Putin, Pezeşkiyan ile Suriye’deki durumu ele aldı.
Açıklamada “Görüşmede Suriye Arap Cumhuriyeti’nde tırmanan duruma odaklanıldı” denildi.
Kremlin, “Suriye’nin meşru makamlarının anayasal düzeni yeniden tesis etme ve Suriye Devleti’nin siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarını yeniden sağlama yönündeki eylemlerine koşulsuz destek ifade edildi” açıklamasını yaptı.
Görüşmede ayrıca iki lider, Suriye konusunda Türkiye ile koordinasyon çağrısında bulundu.Suriyeli muhaliflerden bugün önemli bir açıklama geldi.
Muhalif lider Hadi el-Bahri, “Rejim, Birleşmiş Milletler sürecine ve siyasi geçişe bağlı kalana kadar durmayacağız” açıklamasını yaptı.
Bahri, yarından itibaren müzakereye hazır olduklarını söyledi.
Reuters haber ajanısnın bildirdiğine göre YPG ise isyancılarla varılan anlaşma kapsamında Halep’in kuzeydoğu kesimlerinden çekilmeye başladı.
Reuters’ın muhaliflere ve bölge sakinlerine dayandırdığı bilgiye göre Halep neredeyse tamamen muhaliflerin kontrolüne geçti.Suriye ordusundan iki kaynağa göre İran destekli milisler gece saatlerinde Irak’tan Suriye’ye giriş yaptı ve Suriye ordu güçlerine takviye sağlamak üzere ülkenin kuzeyine doğru yola çıktı.
Reuters’a konuşan Suriye ordusundan üst düzey bir kaynak, Irak’tan onlarca İran yanlısı Iraklı Haşdi Şaabi üyesinin da El Bukemal kapısı yakınlarındaki bir askeri güzergahtan Suriye’ye geçtiğini söyledi.
Milislerin Irak’ın Katiab Hizbullah ve Fatemiyoun gruplarını da içerdiğini belirten kaynak, “Bunlar kuzeydeki cephe hatlarındaki yoldaşlarımıza yardım için gönderilen yeni takviyeler” dedi.
Öte yandan Kürtlerin öncülüğündeki güçler, muhaliflerin Halep’i ele geçirmesinin ardından Kürtleri Halep’ten tahliye etmeye çalıştıklarını açıkladı.
Suriye’deki çatışmalara dünyadan tepkilerABD destekli, Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri, Halep’in bazı bölgelerindeki Kürtleri güvenli bölgelere tahliye etmeye çalıştıklarını açıkladı.
Suriye Demokratik Güçleri Başkanı Mazlum Abdi, yaptığı açıklamada “Halkımızın güvenliğini sağlamak ve ülkenin kuzeydoğusundaki güvenli bölgelerimize güvenli bir şekilde taşınmalarını kolaylaştırmak için Suriye’deki tüm ilgili taraflarla aktif bir şekilde koordinasyon halindeyiz” dedi.
Abdi, yaptığı açıklamada “Suriye’nin kuzeybatısındaki durum hızlı ve ani bir şekilde gelişti ve güçlerimiz birden fazla cepheden gelen yoğun saldırılarla karşı karşıya kaldı” dedi.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde iletişimin kesildiğini açıkladı.Esad güçleriyle muhalif silahlı grupların çatışmaları sürerken Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıların dördüncü gününde en az 311 kişinin öldüğünü açıklamıştı.
Bunların 183’ünün HTŞ ve müttefik gruplardan, 100’ünün asker ve hükümet yanlısı güçlerden, 28’inin de sivillerden oluştuğu belirtilmişti.
Suriyeli muhaliflerin kurduğu kurtarma servisi Beyaz Baretliler ise bugün yaptığı açıklamada, Suriye hükümeti ve Rusya’nın dün İdlib’e düzenlediği hava saldırılarında 25 kişinin öldüğünü duyurdu.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bugün düzenlenen hava saldırılarında ise 11 sivilin hayatını kaybettiğini açıkladı.
Suriye Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre “Suriye ve Rus hava kuvvetleri Halep’in doğu kırsalında muhaliflerin elindeki mevzileri vurarak onlarca isyancıyı öldürdü ve yaraladı.”Irak ordusu, Suriye ile sınır kapısı El-Kaim’den, Ürdün’e kadar olan alanın güvenliğini sağlamak amacıyla bölgeye zırhlı birlikler yolladı.
Irak Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, bu adımın, Musul’un batısındaki kuzey kesimin zırhlı birliklerle güçlendirilmesinin ardından atıldığı belirtildi.ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere, devam eden çatışmalara ilişkin bugün ortak bir açıklama yaptı.
Suriye’de “gerilimi azaltma” çağrısında bulunan ülkeler, sivillerin ve altyapının korunmasını istedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan ve Suriye’de barış sürecini onaylayan 2015 tarihli Birleşmiş Milletler kararına atıfta bulunulan açıklamada şöyle denildi: “Mevcut tırmanış, çatışmaya BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye’nin öncülüğünde siyasi bir çözüm bulunmasına duyulan acil ihtiyacın altını çizmektedir.”Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, çatışmalar devam ederken bir açıklama yaptı.
Suriye Devlet Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından dün yayınlanan paylaşımda, Esad’ın Abhazya’nın geçici başbakanıyla yaptığı telefon görüşmesinde kullandığı ifadelere yer verildi. 
Açıklamada Esad’ın, “Terörizm, destekçileri kim olursa olsun, sadece güç dilinden anlar ve onu bu dille kırıp ortadan kaldıracağız. ifadelerini kullandığı aktarıldı.İdlib’in tamamında kontrolü sağlayan muhalif grupların Hama’ya doğru ilerlediği bildirildi.
Suriye ordusu, çatışmalar devam ederken, karşı saldırıya hazrılanmak için geri çekildiğini açıklamıştı.
Silahlı grupların Halep’e girmesinin ardından Rus jetleri Suriye savaş uçakları ile birlikte muhalifleri bombalamaya başladı.
Esad’a bağlı Suriye ordusu, silahlı muhaliflerin, son günlerde ele geçirdiği birkaç kasabayı geri aldığını bildirdi.Çatışmalara dahil olan Suriye Milli Ordusu, Kuveyris Askeri Havaalanı’nı ve Mınnığ Havalimanı’nı ele geçirdi.
Başkent Şam’da ise Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı askeri darbe girişimi başlatıldığı iddia edidi ancak taraflardan bu iddialara ilişkin henüz herhangi bir açıklama gelmedi.

Galatasaray maç biletlerine karaborsa soruşturmasında karar verildi

Galatasaray maç biletlerinin karaborsada satıldığı iddialarına ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kararda, karaborsa üzerinden bilet satılarak menfaat elde edildiğine ilişkin iddiaların doğruluğunu ortaya koyacak herhangi bir somut bilgi ve belgenin bulunmadığı belirtildi.

Galatasaray maç biletlerinin karaborsadan satıldığı iddiaları üzerine Kulüp Başkanı Dursun Özbek’in suç duyurusuyla başlayan soruşturmada savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kararda, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek tarafından, basında ve sosyal medyada gündeme getirilerek Galatasaray maç biletlerinin karaborsada satıldığı iddialarının araştırılması için 29 Nisan’da savcılığa suç duyurusunda bulunduğu belirtildi. Kararda, suç duyurusunun ardından başlatılan soruşturma ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi ve emniyet güçlerine yapılan 46 ihbarın birleştirildiği ve 8 şüphelinin ifadesinin alındığı kaydedildi. Kararda, sosyal medyada çok takipçisi olan tanık konumundaki kişilerin yazılı ve görsel medya ile sosyal medyada birbirlerinden öğrendikleri iddiaları gündeme getirdikleri, tanıkların beyanlarında genellikle bu iddiaları tanık Fatih Altaylı ve Ebru Gürsoy’dan öğrendiklerini ve başka bilgilerinin olmadığını söyledikleri aktarıldı. Tanıkların bir çoğunun bilgi ve belge sunacaklarını beyan etmiş olmalarına rağmen, soruşturma aşamasında geçen sürede herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı belirtilen kararda, soyut nitelikteki tanık beyanları dışında suçun işlendiğini gösterir herhangi bir delilin bulunup bulunmadığının tespiti için savcılık tarafından gerekli kurum ve kuruluşlar aracılığıyla araştırma yapıldığı ancak Galatasaray Spor Kulübü yöneticisi ve çalışanlarının da içerisinde bulunduğu karaborsa üzerinden bilet satışı sonrası menfaat elde edildiğine ilişkin iddianın ispatını sağlayabilecek bir delile ulaşılamadığı ifade edildi. Birçok taraftarın bilet bulamaması nedeniyle maçlara katılamadığı yönündeki iddialara da yer verilen kararda, kulübün müsabakalardan önce yaklaşık 5-6 bin kişinin bileti satışa sunduğu ancak bilet almak amacıyla sisteme giriş yapmaya çalışan 250 bin ile 500 bin arasında ziyaretçinin bulunduğu, hayatın olağan akışı itibarıyla bilet alım işleminde bu nedenle güçlük yaşanabileceği değerlendirmesi yapıldı. Bu aşamada bilet bulmanın mümkün olmadığına ilişkin beyanların da soyut iddia kapsamında kaldığı vurgulanan kararda, bu hususun ispatının siteye erişmeye çalışan kişi sayısı doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çekildi. Galatasaray Spor Kulübünün cevabi yazısında belirtildiği üzere bot hesaplar üzerinden sisteme erişim yapıldığına ilişkin incelemede ise bu sitelerin yurt dışı kaynaklı olması nedeniyle araştırma yapılamadığının altı çizildi. 56 MİLYON EURO MENFAAT ELDE EDİLDİĞİNE DAİR DELİL YOK

Karaborsa bilet satışından 56 milyon euro civarında menfaat elde edildiğine ilişkin beyanların da soyut beyan aşamasında kaldığı kaydedilen kararda, bilet satışından veya kombine satışından menfaat elde edildiğine ilişkin soruşturma dosyasına herhangi bilgi ve belge sunulmadığı gibi savcılık tarafından resen yapılan araştırmada da bu konuya ilişkin herhangi bir delil bulunamadığı bildirildi. Savcılığa sunulan banka listesindeki taraftar bilgileri ve sayıları ile siteye başvuran ziyaretçi sayılarının Galatasaray Spor Kulübünün savcılığa beyan ettiği verilerle uyumlu olduğuna işaret edilen kararda, elektronik şekilde üretilen bilet veya kombine haricinde fiziki olarak herhangi bir biletin veya kombinenin yetkisiz kişiler tarafından satıldığına dair delilin de bulunmadığı bilgisi verildi. “İDDİALARIN KAYNAĞI BELLİ DEĞİL” İddia kaynaklarının da belli olmadığı aktarılan kararda, şüphelilerin atılı suçu işlediklerine dair haklarında kamu davası açılmasını gerektirir nitelikte, her türlü şüpheden uzak somut ve yeterli delil elde edilemediği ifade edildi. Kararda, tüm bu gerekçelerle, aralarında Bora İsmail Bahçetepe ve Eray Yazgan’ın da bulunduğu 23 şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği kaydedildi.

Beşiktaş Asbaşkanı Mete Vardar: Size bir özür borcumuz var

Mersin’de 100’üncü Yıl Beşiktaşlılar Parkı açılışına katılan Beşiktaş Asbaşkanı Mete Vardar, “Sizleri üzdük, üzüyoruz. Kendi adıma ve buradaki yönetim kurulundaki arkadaşlarım adına size bir özür borcumuz var” dedi.

Beşiktaş Kulübü Asbaşkanı Mete Vardar, Yönetim Kurulu Üyeleri Yalçın Ayaydın, Feyyaz Uçar, Kadir Kılıç, Mersin Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Ufuk Onuk ve Yenişehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Zeki Ecer, Yenişehir Belediyesi tarafından düzenlenmesi tamamlanan Mersin 100’üncü Yıl Beşiktaşlılar Parkı açılışına katıldı. Açılışta, Beşiktaşlı yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda taraf da yer aldı.

Feyyaz Uçar, taraftarlar tarafından yoğun ilgiyle karşılaşırken, bol bol fotoğraf çektirdi. Açılışta konuşan Beşiktaş Asbaşkanı Mete Vardar, “Bu aralar ne yazık ki sadece saha skorlarıyla ilgili değil, gündemle ilgili de sizleri yoruyoruz. Bundan dolayı üzgünüz ama Beşiktaş asıl olan, sevdamız Beşiktaş. Bu yolda hep beraber gönül gönüle, kol kola bu birlikteliğimizi hiçbir zaman kaybetmeden kulübümüzün yanında olacağız. Bu akşam da önemli bir maça çıkıyoruz. Umut ediyoruz ki Serdar Topraktepe hocamızla beraber takımımız bu maçın öneminin bilincinde. Umut ediyorum kazanırız. Güneşli günleri tekrar başlatırız. Hep beraber ve Beşiktaş’ımıza son nefesimize kadar her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya çalışırız. Sizleri üzdük, üzüyoruz. Kendi adıma ve buradaki yönetim kurulundaki arkadaşlarım adına size bir özür borcumuz var. Ama emin olun ki elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bugün bizler yöneticiyiz, başka bir gün başka arkadaşlarımız gelecek. Hayat devam ediyor. Hep beraber güzel, güneşli günlerde bugünkü gibi Beşiktaş’ımızın çevresinde dimdik, birlikte, kol kola, gönül gönüle olmaya devam ederiz. Çok teşekkür ederim. Bugün burada harika bir topluluk var. Umut ediyorum ki böyle güzel günleri hep birlikte paylaşırız” dedi.

Bakan Fidan, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3-4 Aralık’ta Brüksel’deki NATO Karargahı’nda düzenlenecek NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın katılacağı NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı yarın ve 4 Aralık’ta üç oturum olarak yapılacak. Toplantının Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın katılımıyla yapılacak ilk oturumunda Ortadoğu’daki kriz ve NATO ile Ürdün arasındaki işbirliği konuları ele alınacak. Fidan’ın, oturumda terör unsurları başta olmak üzere Suriye’deki çok yönlü sorunların istikrarsızlığı teşvik etmeye devam ettiğini, NATO’nun güneydoğu kanadını oluşturan Türkiye’nin bölgede istikrarsızlığın yayılmamasını amaçlayan tutumunun desteklenmesinin önem taşıdığını ve Türkiye’nin, Suriye’de yaşanan gelişmeleri takip etmeyi sürdürdüğünü vurgulaması bekleniyor. Bakan Fidan’ın ayrıca, İsrail’in işlediği savaş suçlarıyla Gazze’de yaşanan insani dram başta olarak, Türkiye’nin, İsrail-Filistin meselesine yönelik görüşlerini paylaşması bekleniyor. 

Fidan’ın, Ortadoğu’daki savaşların yan etkilerine, bilhassa terörizmin yayılmasına zemin oluşturduğuna dikkati çekmesi ve Amman’da bir İrtibat Ofisi açılması dahil, Türkiye’nin NATO ile Ürdün arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine verdiği desteği yinelemesi öngörülüyor. UKRAYNA KONULU OTURUM Toplantının NATO-Ukrayna Konseyi oturumuna, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha ile Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın katılması bekleniyor. Oturumda Rusya-Ukrayna Savaşı’nda sahadaki son durum görüşülecek. Bakan Fidan’ın oturumda, Türkiye’nin, Ukrayna’nın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne desteğini yinelemesi, savaşın sonlandırılması için diplomasiye imkan tanınması gerektiğini vurgulaması, ayrıca AB’nin, AB üyesi olmayan müttefiklere yönelik yazılı taahhütlerine riayet etmesi gerektiğine işaret etmesi bekleniyor. Fidan’ın toplantı marjında mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi de öngörülüyor. Toplantı, Genel Sekreterlik görevini 1 Ekim’de devralan Mark Rutte’nin katılımıyla düzenlenen ilk Dışişleri Bakanları Toplantısı olacak.

Fransa siyasi kriz yolunda

Fransa’da bütçe krizinin siyasi krize dönüşme yolunda olduğu bildirildi. Ülkede hükümet, 40 milyar euro tasarruf hedeflenen 2025 bütçesi konusunda Meclis çoğunluğunu elde edemedi. Hükümeti destekleyen aşırı sağcı Ulusal Birlik’in gensoru önergesi için hazırlık yaptığı ifade edildi.

Fransa’da hükümet, 2025 bütçesi konusunda Ulusal Meclis’te çoğunluğun desteğini alamadı. Bugüne kadar kendilerine destek veren aşırı sağcıların hükümeti düşürmek için gensoru önergesi vermeye hazırlandığı bildirildi. Meclis’in en büyük partisi aşırı sağcı Ulusal Birlik’in (RN) Meclis Grup Başkanvekili Marine Le Pen, partisinin bütçe taleplerini kabul etmesi için Başbakan Michel Barnier’e bugüne kadar süre vermişti. Le Pen, taleplerinin kabul edilmemesi halinde hükümetin kaybetmesi kaçınılmaz olan güven oylaması isteyeceklerini ifade etmişti. AŞIRI SAĞCILARIN TALEPLERİ Haber ajansı AFP’ye açıklama yapan Le Pen, hükümetin fiilen görüşmelere son verdiğini söyledi. Barnier, geçen hafta elektrik vergisi artışından vazgeçerek taviz vermişti ancak RN, emekli maaşlarının da enflasyona paralel olarak artırılmasını istedi. Ulusal Birlik, ilaç geri ödemelerinde yapılması planlanan kesintilerin iptal edilmesini istedi. Ayrıca Fransa’nın Avrupa Birliği (AB) bütçesine yaptığı katkının azaltılmasını talep etti.

Barnier ise tasarruf etmek için enflasyon oranından düşük zam yapmak istiyor. Hükümetin doğalgaz vergisini artırmasının da gerilimi tırmandırdığı kaydedildi. Le Pen, Fransızların alım gücüne yönelik bütçe tedbirlerinin kabul edilemez olduğunu söylemişti. 40 MİLYAR EUROLUK TASARRUF BÜTÇESİ Meclis’te çoğunluğun olası gensoru önergesine destek vermesi halinde hükümetin düşecek. Bu durumda Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yeni bir başbakan ataması gerekecek. Parlamentoda aşırı sağcı RN’nin 124 milletvekili bulunuyor. Solcu NFP ittifakının ise 192 koltuğu yer alıyor. 10 Ekim’de hükümet tarafından Parlamento’ya getirilen 2025 bütçe tasarısında 40 milyar euro tasarruf ve 20 milyar euroluk vergi artışı planlanıyor.

İç savaş alarmı: Suriye’deki çatışmaların arkasında İsrail mi var?

İsrail ile Hizbullah’ın Lübnan’da ateşkese varmasının hemen ardından Suriye’de çatışmaların patlak vermesi, birçok soru işaretini beraberinde getirdi. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Ankara’da yaptığı açıklamada, “Siyonizm rejiminin, bu gerilimin çıkmasındaki rolünü göz ardı etmek büyük hata olur” dedi. İsrail basını ise Netanyahu hükümetinin, İran’ın Suriye’ye askeri güç göndermesinden duyduğu endişeyi yazdı. Peki, Suriye’deki çatışmaların arkasında gerçekten İsrail mi var?

Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki silahlı muhalif gruplar, İsrail ile Lübnan Hizbullah’ı arasındaki ateşkesin yürürlüğe girdiği gün Halep’e operasyon başlattı.
28 Kasım’da peş peşe yaşanan bu gelişmeler birçokları için sürpriz oldu.Silahlı muhaliflerin kazanımları, İsrail’in Suriye’deki İran üslerine ve Lübnan’daki İran destekli Hizbullah güçlerine yönelik saldırılarını arttırmasının ardından geldi.
Hizbullah’ın başını çektiği İran müttefiki milisler, Halep bölgesinde güçlü bir varlığa sahip.
Dün Şam’ı ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Suriye’deki durumun “zor” olduğunu ancak Esad hükümetinin galip geleceğini söyledi.İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bugün ise Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya geldi.
Fidanla görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında konuşan Arakçi, “Suriye’deki terör gruplarının ABD ve İsrail’le ilişkileri olduğunu” söyledi ve bu grupların Suriye’de güvensizlik yarattığını belirtti.
Arakçi, çatışmalarda İsrail’in payı olduğunu söyleyerek, “Siyonizm rejiminin, bu gerilimin çıkmasındaki rolünü göz ardı etmek büyük hata olur” dedi.İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi de bugün yaptığı açıklamada İsrail’i, Suriye’deki muhalif grupları desteklemekle suçladı.
Bekayi, “Siyonist rejim çeşitli terörist grupları aktif olarak desteklemektedir. Amaçları açıkça direnişi ve işgale karşı direnişin kilit unsurlarından biri olan Suriye’yi zayıflatmaktır” dedi.
Beşar Esad hükümetinin müttefiki olan İran, rutin olarak ABD ve İsrail’i bölgedeki muhalifleri desteklemekle suçluyor.İsrail merkezli Haaretz gazetesinin bildirdiğine göre Suriye’deki ayaklanmayla ilgili gelişmeleri yakından takip eden İsrail, İran’ın, Esad rejiminin istikrara kavuşmasına yardımcı olmak amacıyla ülkeye önemli güçler gönderebileceğinden endişe ediyor.
Haaretz, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin dün İran’ın Suriye’ye sağlayacağı yardımı koordine etmek amacıyla yapılacağı düşünülen bir toplantı için Suriye’ye gittiğini yazdı.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün gece, “İsrail’in güvenliğini etkileyebilecek çeşitli senaryoları incelemek ve bir yanıt formüle etmek üzere” Suriye’deki gelişmelerle ilgili ikinci bir toplantı düzenledi.
Habere göre İsrailli liderler, isyancılarla savaşıyor görüntüsü altında İran güçlerinin İsrail sınırına konuşlanmasından endişe ediyor.
Ayrıca Tahran’ın Suriye’deki askeri varlığını kullanarak Hizbullah’ı yeniden silahlandırma çabasının bir parçası olarak Lübnan’a silah ve mühimmat kaçırmaya çalışmasından da endişe ediyorlar.Şu ana kadar İran güçlerinin Şam’da konuşlanacağına dair herhangi bir açıklama veya kanıt olmamasına rağmen, müzakerelere katılan İsrailli bir kaynak, böyle bir hamleyi oldu bitti olarak gördüğünü söyledi.
Kaynak, “İran, Esad’a yardım etmek ve isyanı bastırmak amacıyla Suriye’ye güç göndermeye başladı” iddasında bulundu.
Haaretz, haberde şöyle diyor:
“İsrailli liderlerin dile getirdiği bir diğer endişe de Suriye Devlet Başkanı’nın isyanı bastırmakta başarısız olması ve El-Kaide gibi örgütlerin altyapısına dayanan uluslararası terör örgütlerinin İsrail sınırına yakın Suriye topraklarının kontrolünü ele geçirmesi senaryosu.”

Evlerinden geriye yıkıntılar kaldı! Suriye’nin kuzeybatısında buruk sevinç

Suriye’de rejim karşıtı muhalif gruplar, İdlib’in tamamında kontrolü sağladıktan sonra bölgedeki ana yolu yeniden kullanıma açtı.5 yıl önce Beşar Esad rejimi tarafından evlerinden edilen Serakibliler, memleketlerine döndü. Ancak evlerine dönmenin mutluluğunu yaşayan Serakib sakinlerinin karşılaştıkları manzara yıkıntılardan ibaret… Aralarında şükür namazı kılanlar da var, evlerinden ve dükkanlarından kalan yıkıntıların arasında kendilerine ait bir parça aralayanlar da…

Komşuyu “Bora Fırtınası” vurdu: İki kişi öldü

Komşu Yunanistan’da sel ve su baskınları can aldı. Limni Adası’nda iki kişi hayatını kaybetti. Rodos Adası’nda da büyük hasar meydana geldi.

Komşu Yunanistan’ı “Bora Fırtınası” vurdu. Haftasonunda ülkenin birçok bölgesini etkisi altına alan şiddetli yağış sonucu sel ve su baskınları meydana geldi.Limni Adası’nda can kayıpları oldu. İki kişi sel nedeniyle hayatını kaybetti.
Yerel yetkililer, fırtınanın yol açtığı ani seller nedeniyle yaşamını yitirenlerin 57 ve 70 yaşlarında iki erkek olduğunu açıkladı.
Adadaki yerleşim birimlerinin bir kısmı tahliye edildi. Ev ve iş yerlerini su bastı.Bölge halkı suyun çekilmesinin ardından çamurla dolan evlerini temizlemeye çalışıyor.
İtfaiye teşkilatı, ülke genelinde cumartesi sabahı ile pazar sabahı arasında operasyon merkezine yaklaşık bin 76 acil durum çağrısı geldiğini duyurdu.Turistik Rodos Adası’nda da şiddetli yağış nedeniyle çok sayıda yol kullanılamaz hale geldi.Bir köprünün çöktüğü, çok sayıda aracın suya kapıldığı bildirildi.Sokağa çıkma yasağı getirilen adada, okullar tatil edildi.
Meteoroloji uzmanları bölgedeki aşırı yağışın devam edeceği uyarısında bulundu.