Güney Kore’de iki balıkçı teknesi karaya oturdu: 1 ölü, 3 kayıp

Güney Kore’de iki balıkçı teknesi karaya oturdu: 1 ölü, 3 kayıp

Güney Kore Sahil Güvenlik Kuvvetleri, 15 mürettebatı taşıyan iki balıkçı teknesinin Jeju Adası açıklarında karaya oturduğunu açıkladı. Kurtarılan 12 kişiden 1’inin hayatını kaybettiği belirtilirken, kayıp 3 kişiyi arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.

Güney Kore’nin Jeju Adası açıklarında facia yaşandı. Güney Kore Sahil Güvenlik Kuvvetleri’nden edinilen bilgilere göre bölgede seyreden 2 balıkçı teknesi yerel saat ile 09.24’te kötü hava şartları nedeniyle karaya oturdu.

7 mürettebatlı 32 tonluk tekne ile 8 mürettebatlı 29 tonluk teknede bulunan toplam 15 kişiden 12’sinin kurtarıldığı belirtildi.

32 tonluk teknenin 50’li yaşlardaki kaptanının hastaneye götürüldüğü sırada hayatını kaybettiği bildirildi.

Kurtarılan diğer mürettebatın hayati tehlikesinin bulunmadığı açıklanırken, kayıp 3 kişiyi arama çalışmalarının sürdüğü aktarıldı.

Her iki teknenin kaptanının Güney Koreli olduğu, mürettebat üyelerinin ise Vietnam ve Endonezyalı yabancılardan oluştuğu kaydedildi.

Uzaylı mumya tartışmasınde yeni iddia:”Bazıları hamile”

Uzaylı mumya tartışmasınde yeni iddia:

Peru’da bulunan üç parmaklı mumyalar, bilim insanları arasında tartışma yaratmaya devam ediyor. Uzmanlar bunun büyük bir aldatmaca olduğunu savunurken, bir grup araştırmacı mumyaların biyolojik olarak gerçek olduğunu, hatta birinin hamile olduğunu iddia etti.

Peru’nun Nazca Çölü’nde bulunan ve dünya dışı varlıklarla ilişkilendirilen mumyalarla ilgili tartışmalar devam ediyor. Uzaylı mumyalar bilim camiası tarafından büyük ölçüde bir aldatmaca olarak reddedilirken, örnekleri inceleyen bir grup araştırmacı aksini düşünüyor. MEKSİKALI DOKTOR: “MUMYALAR GERÇEK” Meksika Deniz Kuvvetleri Tıbbi Departmanı’nın eski müdürü Dr. José Zalce, 21 mumyalanmış bedeni incelediğini ve bunların yüzde 100 biyolojik organizmalar olduğunu söyledi. DNA analizi ve röntgen taramaları sonucunda bazı numunelerin hamile olduğunu bile tespit ettiklerini belirtti. KONGREDE GİZEMLİ SUNUM Mumyalar, ilk kez tartışmalı UFO araştırmacısı Jaime Maussan tarafından 2023’te Meksika Kongresi’ne getirildi. Maussan, bu varlıkların Dünya’daki evrim sürecinin bir parçası olmadığını ve genetik yapılarının yüzde 30’unun hâlâ bilinmediğini iddia etti.

BİLİM DÜNYASI İKİYE BÖLÜNDÜ Bazı uzmanlar, mumyaların insan benzeri özellikler taşıdığını ancak üç parmaklı olmaları, uzun kafatasları ve yüz hatlarıyla bilinmeyen bir hominin türüne ait olabileceğini öne sürüyor. Diğer araştırmacılar ise mumyaların modern yapıştırıcılarla bir araya getirilmiş hayvan kemiklerinden oluşan sahte eserler olduğunu belirtiyor. METAL İMPLANTLAR Araştırmalar sırasında, mumyaların bazı bölgelerinde altın, gümüş ve kadmiyum gibi metalleri içeren polimetalik plakalar bulundu. Uzmanlar, bu malzemelerin modern uydu teknolojisinde kullanıldığını belirtiyor. Ancak bu implantların ne amaçla yerleştirildiği hâlâ belirsiz. PERU’DA ARAŞTIRMALAR DERİNLEŞİYOR Peru hükümeti, mumyaların kökenini belirlemek için daha fazla genetik ve adli test yapılması gerektiğini açıkladı. Araştırmacılar, yeni testlerin gizemi çözebileceğini düşünüyor. Peru’da keşfedilen üç parmaklı mumyalar üzerindeki tartışmalar devam ediyor. Bilim dünyası, bu mumyaların gerçek mi yoksa ustaca hazırlanmış bir aldatmaca mı olduğunu netleştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

40 yaşındaki adamın hayatı kâbusa döndü: Parmağını yaktı, komaya girdi; 2 bacağı kesildi

40 yaşındaki adamın hayatı kâbusa döndü: Parmağını yaktı, komaya girdi; 2 bacağı kesildi

ABD’de yaşayan 40 yaşındaki Max Armstrong, kamp yaparken mangal yaktığı sırada küçük bir yanığın hayatını kabusa çevireceğini bilmiyordu.

Arkadaşlarıyla Aralık 2024’te Kiowa bölgesinde kamp yaparken, başparmağını yakan Armstrong, yarayı önemsemedi ve bir bandaj yapıştırıp unuttu. Ancak bu yanık, strep A bakterisinin vücuduna girmesine neden oldu ve sepsise yol açtı.
The Sun’da yer alan habere göre; Birkaç gün sonra sol bacakta şişlik, tırnaklarında kararıklık ve dayanılmaz bir ağırı hisseden Armstrong, altıncı gün hastaneye kaldırıldı. Doktorlar sepsis tanısı koydu ve enfeksiyonun yayılması nedeniyle komaya alındı.Altı günlük komanın ardından 13 Aralık’ta uyanan Armstrong, ailesinin ve eşi Megan’ın hastanede olduğunda büyük bir mutluluk yaşadı. Ancak doktorlar, sepsisin bacaklarına yayılması nedeniyle her iki bacakının da kesilmesi gerektiğini söyledi.
23 Aralık 2024’te gerçekleşen üç saatlik ameliyatla her iki bacak ampute edildi. Armstrong, uyanıp bacaklarını kaybettiğini fark ettiğinde hem şok yaşadı hem de kabullenmekte güçlük çekti.16 gün boyunca fizik tedavi gören Armstrong, tekerlekli sandalyeye alışmak ve günlük hayatını yeniden düzenlemek zorunda kaldı. 29 Ocak 2025’te taburcu olarak yeni hayatına adapte olmaya başladı.Hikayesinin yayılmasıyla birlikte Max Armstrong’a büyük bir destek kampanyası başlatıldı. Arkadaşları ve sevenleri tarafından açılan bağış kampanyası binlerce dolar topladı. Destek verenlere teşekkür eden Armstrong, “Yeniden yürümek ve doğada yürüyş yapmak için verilen destek beni çok mutlu etti. Hepinize minnettarım.” ifadelerini kullandı.
Kanda enfeksiyon ve kan zehirlenmesi olarak da bilinen sepsis, vücutta bulunan bir enfeksiyonun kan dolaşımı yoluyla vücuda yayıldığı, bağışıklık sisteminin kendi hücre ve dokularına zarar verdiği hayati tehdit oluşturan durumdur. Sepsis vücudun bir enfeksiyona verdiği en uç tepkidir. Sepsis geliştiğinde enfeksiyon kan dolaşımı yolu ile vücuda yayılır ve organ yetmezliği başta olmak üzere hayatı tehdit eden ciddi tıbbi sorunlara neden olur.
Sepsis vakalarında büyük tansiyonun 100 mmHg altında olması, nefes darlığı yaşama, solunum hızının dakikada 22 veya daha üstünde olması, en az 12 saattir idrar yapamıyor olma, yorgunluk ve kusma gibi belirtiler görülür.
Sepsis yaşandığında kanda yüksek düzeyde laktik asit vardır. Kanda çok fazla laktik asit olması hücrelerin oksijeni düzgün kullanamamasına neden olur ve bu nedenle bazı semptomlar yaşanır.38 derece ve üzeri yüksek ateşTitreme veya üşümeKalp atışının hızlanmasıHızlı nefes alıp vermeNefes darlığıKusmaİdrar yapamamaHalsizlik ve kas ağrısıBaş dönmesi ve baygınlık hissiEnerji kaybıTansiyon düşüklüğüHipotermi (vücut sıcaklığının çok düşmesi)TerlemeAğrı ve rahatsızlık hissiSiz veya tanıdığınız biri sepsis belirtileri gösteriyorsa hemen tıbbi yardım alınmalıdır, zira sepsiste her saat önemlidir.

Uyuya kaldı, bebeğini saç kurutma makinesiyle yakarak öldürdü

Uyuşturu etkisinde bebeğini saç kurutma makinesiyle yakarak öldür

ABD’nin Georgia eyaletinde şok edici bir cinayet vakası yaşandı. Uyuşturucu etkisinde olduğu iddia edilen bir anne , bebeğini saç kurutma makinesiyle öldürdü. Kefaletle serbest kalan anne bir yıl sonra alkollü araç kullandığı için tekrar gözaltına alındı.

ABD’nin Georgia eyaletinin Coweta kentinde, 32 yaşındaki Morgan Alyson Creel, Kasım 2023’te uykusundan uyandığında bebeğinin tepki vermediğini fark etti.

Hemen yetkilileri arayan Creel, bebeğiyle birlikte uzanıp onu saç kurutma makinesiyle ısıtmaya çalışırken uyuyakaldığını belirtti. Olay yerine gelen polis, bebeğin sağ tarafında ciddi yanıklar tespit etti ve çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı.

UYUŞTURUCU VE ALKOL İDDİALARI  Polis, olay yerinde yaptığı ilk incelemelerde Creel’in uyuşturucu kullanma aparatıyla karşılaştı. Olay tutanağında, Creel’in “arka verandada” bir esrar içme aparatı bulundurduğu belirtildi. Creel, bebeğin ölüm anında “kontrole tabi bir maddenin etkisi altında” olmakla suçlanıyor. İKİNCİ DERECEDEN CİNAYET SUÇLAMASI  Bebeğin ölümünün ardından Creel, ikinci dereceden çocuğa eziyet suçlamasıyla tutuklandı, ancak kefaletle serbest bırakıldı. Bir yıl sonra, aynı yılın Ocak ayında alkollü araç kullanarak trafik güvenliğini tehlikeye attığı gerekçesiyle tekrar gözaltına alındı. Fox 5 Atlanta’nın gördüğü iddianameye göre büyük jüri önceki haftalarda Creel’e ikinci derece cinayetten bir yasal suçlama daha yöneltti.

TUTUKLAMA VE MAHKEME SÜRECİ  Creel, 24 Ocak’ta tutuklanarak Coweta İlçe Hapishanesi’ne yerleştirildi. Ancak perşembe günü itibarıyla, Creel’in mahkum listesinde yer almadığı bildirildi.

Fenerbahçe’de bir ayrılık daha gerçekleşiyor: Maximin için anlaşma sağlandı

Fenerbahçe'de bir ayrılık daha gerçekleşiyor: Maximin için anlaşma sağlandı

Fenerbahçe’de Allan Saint-Maximin takımdan ayrılmaya hazırlanıyor. İtalyan ekibi Napoli, Maximin ile ilgileniyor ve kulübü Al Ahli ile el sıkıştı.

Fenerbahçe’de bir ayrılık daha gerçekleşiyor. Fenerbahçe’nin yaz transfer döneminde Al Ahli’den kiralık olarak kadrosuna kattığı Allan Saint-Maximin için sürpriz bir iddia gündeme geldi.
Fabrizio Romano’nun haberine göre; İtalyan ekibi Napoli, Maximin ile ilgileniyor ve kulübü Al Ahli ile el anlaşt.Napoli ve Al Ahli, Saint-Maximin’in kiralık transferi için 4 milyon euro karşılığında anlaşmaya vardı.
İtalyan ekibi, transferin tamamlanması için Fenerbahçe ve Al Ahli’nin anlaşmaya varmasını bekliyor.
Fenerbahçe’de bu sezon 24 maçta süre bulan Maximin, 3 gol attı ve 4 asist katkısı sağlamıştı.Osayi’nin de ayrılması gündemde olan Fenerbahçe’de daha önce Samet Akaydin, Emir Ortakaya ve Bartuğ Elmaz gönderilmişti.

İstanbul’da lastik fabrikasında yangın: Müdahale sürüyor

İstanbul'da lastik fabrikasında yangın: Müdahale sürüyor

İstanbul Çekmeköy’de bir lastik fabrikasında yangın çıktı. Ekiplerin alevlere müdahalesi devam ediyor.

İstanbul’un Çekmeköy ilçesi Alemdağ Mahallesi Saray Caddesi’nde bulunan ve 3 bin metrekare kapalı alana sahip lastik fabrikasında henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı.

Ekiplerin alevlere müdahalesi sürüyor.İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve polis ekibinin yanı sıra ambulans sevk edildi. Yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alınmaya çalışılıyor.

ABD’de bir uçak kazası daha: Evlerin üzerine düştü, çok sayıda ölü var

ABD'de bir uçak kazası daha: Evlerin üzerine düştü, çok sayıda ölü var

ABD’nin Philadelphia şehrinde hasta bir çocuğu taşıdığı öğrenilen ambulans uçak, bir alışveriş merkezinin yakınına düştü. Uçağın içinde 6 kişi olduğu açıklanırken, kazada çok sayıda can kaybı ve yaralanan olduğu belirtildi. Uçakta bulunan altı kişinin de Meksika vatandaşı olduğu açıklandı. Ambulans uçağın yerleşim yerine düştüğü kaza, ABD’de aynı hafta içerisinde yaşanan ikinci büyük havacılık felaketi oldu. Geçtiğimiz günlerde başkent Washington’da yolcu uçağı ve askeri helikopterin çarpıştığı kaza 15 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk yurtiçi ticari uçak kazası olarak tarihe geçmişti.

ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia şehrinde bir uçak, alışveriş merkezinin yakınına düştü.
ABD Federal Havacılık İdaresi uçağın içinde 6 kişi olduğunu açıkladı. Uçağın hava ambulansı olduğu ve hasta bir çocuğu taşıdığı belirtildi.
Video görüntülerinde çift motorlu uçağın keskin bir açıyla yerleşim bölgesine doğru alçaldığı, çarpışmanın ardından büyük bir alev topuna yol açtığı ve enkazın evlerin ve araçların üzerine yağdığı görülüyor.
Kaza akşam saat 06.00’dan hemen sonra meydana geldi.
Federal Havacılık İdaresi (FAA) uçağın bir Amerikan-Fransız jeti olan “Learjet 55” olduğunu ve kısa bir süre önce Missouri’ye gitmek üzere Philadelphia Havaalanı’ndan havalandığını açıkladı.
Kazada tıbbi bakım için Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan genç bir kız, annesi ve ona eşlik eden uçuş ve sağlık ekiplerinin hayatını kaybettiği açıklandı.
Uçakta bulunan hasta, Philadelphia’da tedavi görmüştü ve kaza meydana geldiğinde sözleşmeli bir hava ambulansıyla Meksika’daki memleketine geri götürülüyordu
Ülkenin dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada, uçakta bulunan altı kişinin de Meksika vatandaşı olduğu belirtildi.
Bakanlık, sosyal medya platform X’te, “Havayolu şirketi, konsolosluğa uçakta Meksika uyruklu altı kişinin seyahat ettiğini teyit etti” dpaylaşımında bulundu.
Acil durum ekipleri, Philadelphia’nın kuzeydoğusunda perakendeciler ve gıda satış mağazalarının bulunduğu Roosevelt Alışveriş Merkezi’nin dışındaki olay yerine sevk edildi.
ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda Philadelphia trajedisinde “daha fazla canın kaybedildiğini” görmekten “üzüntü duyduğunu” ifade etti.
Philadelphia Şehri Acil Durum Yönetimi Ofisi’nden yapılan açıklamada bölgeden uzak durma çağrısı yapıldı.
Açıklamada, “Kuzeydoğu Philadelphia’da Roosevelt Alışveriş Merkez civarında büyük bir olay yaşandı. Roosevelt Bulvarı’nın bazı kısımları da dahil olmak üzere bölgedeki yollar kapalı. Bölgeden uzak durun.” denildi.
ABD’nin başkenti Washington yakınlarında yaşanan ve 67 kişinin yaşamını yitirdiği uçak kazasının yansımaları hala devam ediyor.
Yetkililer, son dönemde yaşanan kazalarla ilgili detaylı soruşturmaların sürdüğünü belirtti.
Aynı hafta içerisinde yaşanan iki büyük kaza, ABD sivil havacılık tarihinde neredeyse çeyrek yüzyıldır görülmemiş bir dönemi temsil ediyor.

Sekiz aydır uzayda: “Motor becerilerimi kaybettim, yürümenin nasıl bir şey olduğunu unuttum”

Sekiz aydır uzayda:

NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) mahsur kalan astronotlarından Sunita Williams, sekiz ay boyunca uzayda kaldıktan sonra bazı temel motor becerilerini kaybettiğini açıkladı. Williams, “Yürümenin nasıl bir şey olduğunu unuttum. Burada uzun süredir bulunuyorum, oturmadım, yatmadım” dedi. Geçtiğimiz günlerde yeniden başkan seçilen Donald Trump, SpaceX CEO’su Elon Musk’tan uzayda mahsur kalan iki astronotu “gidip almasını” istemişti. Musk ise, yaptığı açıklamada Williams ve Wilmore’u “en kısa sürede” Dünya’ya geri getireceğine söz verdi.

Boeing’in Starliner uzay aracı ile 6 Haziran’da uzaya giden iki NASA astronotu, 8 aydır uzayda mahsur kaldı.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) görev yapan astronotlardan Sunita Williams, sekiz ay boyunca uzayda kaldıktan sonra bazı temel motor becerilerini kaybettiğini açıkladı. Williams, “Yürümenin nasıl bir şey olduğunu unuttum. Burada uzun süredir bulunuyorum, oturmadım, yatmadım” dedi.

Williams, mikro yerçekiminde 234 gün geçirdikten sonra yürümenin nasıl bir şey olduğunu unuttuğunu itiraf etti.

DÖNÜŞLERİ DEFALARCA ERTELENDİ

59 yaşındaki Williams ve mürettebat arkadaşı 62 yaşındaki Barry Wilmore’ın başlangıçta  Uluslararası Uzay İstasyonu’nda sekiz gün geçirmeleri gerekiyordu ancak onları götüren Boeing kapsülünde teknik sorunlar yaşandı. Kapsül  Dünya’ya boş ve sorunsuz şekilde döndü ancak iki astronot en az Mart sonuna kadar Uluslararası Uzay İstasyonu’nda mahsur kaldı.

BAŞKANDAN MUSK’A KURTARMA GÖREVİ 

ABD Başkanı Donald Trump, astronotların uzayda mahsur kaldığını ve Biden yönetimi tarafından adeta terk edildiklerini iddia etti. Trump, Elon Musk’a çağrıda bulunarak SpaceX’in astronotları geri getirmesini istedi.

Musk, yaptığı açıklamada Williams ve Wilmore’u “en kısa sürede” Dünya’ya geri getireceğine söz verdi.

NASA: “ASTRONOTLAR MAHSUR DEĞİL”

NASA, astronotların ISS’de mahsur kaldığı iddialarını reddetti ve her zaman uzun süreli uzay görevleri için hazırlandıklarını belirtti. Ancak mikro yerçekimi koşullarının astronotların kas ve kemik yapısında ciddi bozulmalara yol açtığı biliniyor. NASA verilerine göre, uzayda geçirilen her ay, önlem alınmadığı takdirde kemik yoğunluğunda yüzde 1 oranında kayba neden oluyor. NE ZAMAN DÖNEBİLECEKLER? 

Astronotların dönüşü, SpaceX’in Crew-10 misyonunun ISS’ye fırlatılmasına bağlı. Crew-10’un fırlatma sürecindeki gecikmeler nedeniyle dönüş tarihi Mart sonuna ertelendi. SpaceX, Crew-10’u planlanandan erken fırlatarak süreci hızlandırabilir ancak şirketten bu konuda resmi bir açıklama gelmedi. Elon Musk ve Donald Trump’ın açıklamaları, Williams ve Wilmore’un daha erken dönebileceği yönünde spekülasyonlara yol açsa da, NASA henüz resmi bir tarih değişikliği duyurmadı.

UZAYDA KALMA REKORU Williams ve Wilmore’un Mart sonunda ISS’den ayrılması halinde, sekiz aylık görevleri standart bir ISS misyonundan iki ay daha uzun sürecek. Ancak 371 günle en uzun ISS görev süresi rekoru, Amerikalı astronot Frank Rubio’da kalmaya devam edecek.

Doktorlar bu şikayetleri ciddiye almadı: 29 yaşındaki kadın 3 organını kaybetti

Doktorlar bu şikayetleri ciddiye almadı: 29 yaşındaki kadın 3 organını kaybetti

İngiltere’de yaşayan 29 yaşındaki dört çocuk annesi Khedidja Teape, ikizlerini dünyaya getirdikten kısa bir süre sonra “sessiz katil” olarak bilinen sepsis hastalığına yakalandı. Teape, hastalık nedeniyle üç uzvunu kaybetti. Yaşadığı kâbus dolu süreci anlattı.

12 Nisan 2023’te ikizlerini doğuran Teape, doğumdan sonra mide ağrıları yaşamaya başladı. Ancak sağlık görevlileri, şikayetlerini ciddiye almadı. Beş gün sonra ağrıları dayanılmaz hâle gelince ambulans çağırmak zorunda kaldı.BBC’ye verdiği röportajda, “Mide krampları, kusma, ishal, titreme ve yemek yiyememe gibi şikayetlerim vardı. Beşinci gün artık dayanamadım ve tıbbi müdahaleye ihtiyacım olduğunu fark ettim,” dedi.
Doktorlar, Teape’in şikayetlerinin Strep A bakterisinden kaynaklandığını belirledi. Bu bakteri, boğaz enfeksiyonlarından et yiyen bakterilere kadar çeşitli hastalıklara neden olabilir. Nadiren de olsa sepsise yol açabilir ve bu durum her yıl İngiltere’de 245.000 kişiyi etkileyerek binlerce ölüme sebep olmaktadır.
Sepsis, bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırmasına neden olabilir ve organ yetmezliğine yol açabilir. Yapılan araştırmalara göre İngiltere’de her yıl en az 48.000 kişi sepsis nedeniyle hayatını kaybediyor.
Teape, organlarının işlevini sürdürebilmesi için bir hafta boyunca suni komaya alındı. Uyandığında ise elleri, bacakları, parmakları ve burnunun kararmış olduğunu gördü. “Yoğun bakıma girmeden önce bana acil bir operasyon yapılması gerektiği söylendi. Aileme el salladım ve ameliyata girdim. O an söylediğim son sözler ‘Bunu başardım’ oldu,” diye hatırlıyor.
Ancak gözlerini açtığında, aslında bir hafta boyunca komada kaldığını öğrendi. Eşi Shawn Ayton, “Doktorlar en kötüsüne hazırlanmamız gerektiğini söyledi. Ama o hayatta kaldı ve bu bizim için en büyük mutluluk,” dedi.
Sepsisin vücudunda kalıcı hasar bırakması nedeniyle, Ağustos 2023’te her iki bacağı, sol eli ve sağ elinin parmakları kesildi. Yaşadığı süreci “fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak zorlayıcı” şeklinde tanımlayan Teape, yine de hayata tutunmayı başardı.
Protezleri sayesinde artık bağımsız olarak yürüyebildiğini belirten Teape, “Şimdi ikizlerimi sağ kolumun kıvrımında taşıyabiliyorum ve onları kaldırabiliyorum. Ailem beni evde görmekten mutlu,” dedi. “Hayatım altüst olmuş olabilir ama en azından bebeklerim ve büyük çocuklarımın anneleri hâlâ yanlarında.”

Rus füzeleri dünya mirasını vurdu: “Ukrayna’nın tarihi hedefte”

Rus füzeleri dünya mirasını vurdu:

Rus füzeleri, Ukrayna’nın UNESCO Dünya Mirası listesindeki kenti Odessa’yı vurdu. Hava saldırısında yedi kişi yaralandı. Odessa Belediyesi tarafından yayınlanan fotoğraflarda, bölgenin simge yapılarının ve çok sayıda tarihi binanın enkaza dönüştüğü görülüyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, saldırının Ukrayna tarihine yönelik “kasıtlı bir saldırı” olduğunu iddia ediyor.

Rus güçleri, UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Ukrayna’nın liman kenti Odessa’nın merkezine hava saldırısı düzenledi.
Fırlatılan füzeler tarihi binalara ciddi hasar verdi ve yedi kişiyi yaraladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirme ihtiyacını bir kez daha vurgulayan “kasıtlı saldırıyı” kınadı.
Odessa bölge valisi Oleh Kiper, yedi kişinin yaralandığını ve acil durum ekiplerinin olay yerine sevk edildiğini açıkladı.
Norveçli diplomatların tarihi bölgedeki “saldırının merkez üssünde” bulunanlar arasında olduğu belirtildi.
Odessa Belediye Başkanı Hennady Trukhanov tarafından paylaşılan resimlerde, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş lüks bir simge yapı olan Hotel Bristol’un lobisi ve diğer bölümlerinin enkaza dönüştüğü görülüyor.
Otelin karşısındaki Odessa Filarmoni konser salonu hasar gördü ve birçok penceresi kırıldı. İlçedeki müzeler de hasar gördü.