850 yıllık tarihin kapısı yeniden açılıyor: O anı ölümsüzleştirdiler

Paris’teki Notre-Dame Katedrali, beş yıllık restorasyonun ardından yeniden açılıyor. 2019’daki yangında harabeye dönen 850 yıllık katedralin açılış törenine 50 dünya liderinin katılması bekleniyor. Etkinlikler iki gün sürecek ve Paris Olimpiyatları’nda olduğu gibi çok yüksek düzey güvenlik önlemleri uygulanacak. Fransa’dan ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskopos açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına katılacak. Fransa Cuumhurbaşkanı Emmanuel Macron da açılışra bir konuşma yapacak. Katedrali onaran işçiler, tarihi yapının içinde toplu fotoğraf çekilerek, beş yıllık emeklerini ölümsüzleştirdi.

Paris’teki Notre-Dame Katedrali, cumartesi günüi sadece davetlilerin katılabileceği törenle yeniden açılacak.
Katedral için 2019’daki yangında adeta harabeye döndükten beş yıl sonra, iki günlük etkinlikler düzenlenecek.
50 dünya liderinin, açılışa katılması bekleniyor.
Pazar sabahı Fransa’dan ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskopos açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına katılacak.
Katedral, beş yıldır restorasyon altındaydı. Bu süre içinde katedrali onaran işçiler, tarihi yapının içinde toplu fotoğraf çekildi.Notre-Dame’ın önümüzdeki hafta sonu yeniden açılışı, Paris Olimpiyatları sırasında kullanılan bazı önlemlerin tekrarlanması ve katedralin Fransa’nın başkentinin kalbindeki ada konumunun turistlere kapatılmasıyla yüksek güvenlikli bir olay olacak.Polis şefi Laurent Nunez, Notre-Dame’ı da içine alan ve turistlerin akınına uğrayan Seine Nehri’nin ortasındaki Ile de la Cite’ye sadece davetlilerin ve ada sakinlerinin girebileceğini söyledi.
Nunez, Le Parisien’de yayınlanan bir röportajında “Çok yüksek düzeyde güvenlik uygulanacak” dedi.Cumartesi öğleden sonra başlayacak ilk kutlamalar, dini ritüel ve şov dünyasını harmanlayacak.
Katedralin internet sitesine göre, Paris Başpiskoposu Laurent Ulrich yeniden açılış törenine başkanlık edecek ve Notre-Dame’ın kapatılan kapılarını personeliyle birlikte vurarak yeniden açacak.Başpiskopos ayrıca Notre-Dame’ın gürleyen büyük orgunu da sembolik olarak yeniden uyandıracak.
Katedralin kurşun çatısını eriten yangın, devasa enstrümanı zehirli tozla kaplamıştı. Boyutları bir kalemden 10 metre yüksekliğe kadar değişen 8 bin borusu özenle söküldü, temizlendi ve yeniden ayarlandı.Törende Ayrıca ilahiler, dualar ve şarkılar da söylenecek.
France24’ün aktardığına göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron törene katılacak ve VIP konuklara hitap edecek.
Polis şefi, Ile de La Cite’nin tamamını, Seine nehrinin güney kıyısının bir bölümünü ve dokuz köprüsünü kapatan güvenlik kordonunun cumartesi akşamından pazar gecesine kadar yürürlükte olacağını söyledi.Birçoğu turist ticaretine yönelik olan adadaki tüm dükkanların yanı sıra adada başlayan ve duran tekne turlarının da hafta sonu boyunca kapalı olacak.
Paris başpiskoposu da ayrıca pazar sabahı bir açılış ayinine ve yeni sunağın kutsanmasına önderlik edecek.Katedralin internet sitesinde, Fransa ve diğer ülkelerden yaklaşık 170 piskoposun yanı sıra Paris piskoposluk bölgesindeki 106 cemaatten rahiplerin de kutlamaya katılacağı belirtiliyor.
Ayinin ardından ihtiyaç sahipleri için bir “kardeşlik büfesi” kurulacağı belirtiliyor.Polis şefi, Seine Nehri’nin güney kıyısında 40 bin kişi kapasiteli halka açık izleme alanları kurulacağını, böylece izleyicilerin iki günlük etkinlikleri ekranlardan takip edebileceklerini söyledi.

Harry Potter silah yasasına takıldı: Replika kılıçlar toplatıldı

Japonya’da Harry Potter Tema Parkı’nda satılan replika kılıçlar, silah yasasına aykırı olduğu gerekçesiyle toplatılıyor.

Japonya’nın başkenti Tokyo’da bulunan “The Making of Harry Potter” tema parkında satılan replika Harry Potter kılıçları, ülkedeki silah kontrol yasasına aykırı olduğu gerekçesiyle toplatılmaya başlandı. Asahi Shimbun gazetesinin haberine göre, Warner Bros Stüdyolarına ait parkın internet sitesinden konuya ilişkin bir açıklama yapıldı. Açıklamada, 86 santimetre uzunluğundaki paslanmaz çelik kılıçların, uçlarının keskin olması nedeniyle Japonya’daki silah kontrol yasasını ihlal ettiği belirtilerek, bu ürünlerin “dağıtım sorunu” nedeniyle geri toplandığı ifade edildi. Söz konusu replika kılıcın, Harry Potter film serisinde Godric Gryffindor karakterine ait kılıcın otantik bir replikası olduğu vurgulandı. Park yetkilileri, kılıçları satın alan müşterilerden, geri iade süreci için şirketle iletişime geçmelerini istedi.

Trump, Kanada’yı ABD’ye dahil etmek istiyor: “51. eyalet olabilir”

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın, gümrük tarifelerinin ekonomilerini “öldüreceğini” söyleyen Kanada Başbakanı Justin Trudeau’ya, “O zaman Kanada 51. eyalet olabilir.” dediği öne sürüldü.

Fox News’ün ismi belirtilmeyen kaynaklara dayandırdığı haberine göre, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile sınır ve ticaret konusunu görüştü. Trump, Kanada’nın “sınır ve ticaret açığı sorunlarını çözmemesi halinde” başkanlık görevini devraldığında, Kanada’dan gelen ürünlere yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını söyledi.

“51. EYALETİN VALİSİ OLABİLİRSİN” Trudeau’nun, bunun Kanada’nın ekonomisini “öldüreceğini” ifade etmesi üzerine Trump, “Yani ülkeniz ABD’den 100 milyar dolar aşırmadan yaşayamaz mı?” diyerek Kanada’nın, ABD’nin 51. eyaleti olabileceğini ve Trudeau’nun da bu eyaletin valisi olabileceğini belirtti.

KANADA: GÜMRÜK VERGİLERİ ZARAR VERİR Başbakan Justin Trudeau, Kanada ürünlerine kapsamlı gümrük vergileri uygulama planının hayata geçirilmesi halinde Amerikalıların da bundan zarar göreceğini söyledi. Trump, ABD sınırlarından uyuşturucu ve göçmen akışını durdurmamaları halinde Kanada ve Meksika’dan gelen tüm ürünlere yüzde 25 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmişti. Kanada ise Trump’ın tehdidini yerine getirmesi halinde ABD’den bazı ürünlere yönelik olası misilleme tarifelerini halihazırda inceliyor.

Basketbolda 29. Kadınlar Cumhurbaşkanlığı Kupası sahibini buluyor

Son lig ve Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe Opet ile iki organizasyonun da ikincisi ÇBK Mersin’in karşılaşacağı mücadele saat 19.00’da başlayacak.

Basketbolda 29. Kadınlar Cumhurbaşkanlığı Kupası yarın Fenerbahçe Opet ile ÇBK Mersin arasında oynanacak karşılaşmayla sahibini bulacak. Ankara Spor Salonu’nda oynanacak mücadele saat 19.00’da başlayacak. Son lig ve Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe Opet ile iki organizasyonun da ikincisi ÇBK Mersin’in karşılaşacağı maçta hakemler Ali Serkan Emlek, Yücel Çilingir ve Orkun Yurttaş görev alacak. ANKARA’DA 20. FİNAL 29. kez düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı Kupası, başkent Ankara’da 20. defa oynanacak. Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın sahibi 1993, 1994, 1995, 1996, 1997, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2006, 2007, 2008, 2009, 2011, 2012, 2016 ve 2022’den sonra 2024 yılında da Ankara’da sahibini bulacak.

Hollandalı teknik adamların Türkiye’de yüzü gülmüyor

Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın büyük umutlarla göreve getirdiği ve altyapılar düşünülerek uzun vadeli sözleşmeler imzaladığı Hollandalı teknik direktörler, Türkiye’de istenilen başarılara ulaşamadı.

Futbolcuların Ajax, PSV ve Feyenoord’un altyapısından yetişip A takıma yükseldiği ve yüksek bonservis bedelleri karşılığında Avrupa’nın önemli takımlarına transfer olduğu Hollanda’da teknik direktörler de bu sistemin başarılarından faydalanarak Avrupa’nın diğer ülkelerinde başarı kovalasa da özellikle Türkiye’deki deneyimleri istedikleri gibi sonuçlanmıyor. Süper Lig ekiplerinde 1989’dan bu yana görev alan Hollandalı teknik adamlar Cor van der Hart, Guus Hiddink, Leo Beenhakker, Frank Rijkaard, Jan Olde Riekerink, Dick Advocaat, Phillip Cocu, Patrick Kluivert ve Giovanni van Bronckhorst beklentileri karşılayamadı. İLK HOLLANDALI COR VAN DER HART Cor van der Hart, Türkiye’de görev yapan ilk Hollandalı teknik adam olarak 1989-1990 sezonunda Sarıyer’i çalıştırdı. İstanbul temsilcisinin Süper Lig’in ilk yarısında 5 galibiyet, 6 beraberlik ve 6 yenilgi yaşaması üzerine Van der Hart ile yollar ayrıldı. Sarıyer’den sonra takım çalıştırmayan Van der Hart, 2006 Aralık’ta 78 yaşında hayatını kaybetti. EN UZUN SÜRE GÖREVDE KALAN RİJKAARD Galatasaray’ın 2009-2010 sezonu başında büyük umutlarla göreve getirdiği Frank Rijkaard, Türkiye’de en uzun süre çalışan Hollandalı teknik direktör oldu. Sarı-kırmızılı takım, Rijkaard ile anlaştıktan sonra Elano Blumer ve Abdul Kader Keita gibi oyuncuları kadrosuna katmasına rağmen ortaya koyduğu performansla beklentilerin altında kaldı. Hollandalı çalıştırıcı yönetiminde 2009-2010 sezonunda ligi 3. sırada bitiren Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’ne son 32’de, Türkiye Kupası’na ise çeyrek finalde veda etti. Galatasaray, 2010-2011’e ise istediği başlangıcı yapamadı. Avrupa Ligi’nden play-off turunda elenen sarı-kırmızılılar, Süper Lig’in ilk 8 haftasında yaşanan 4 yenilginin ardından Frank Rijkaard ile yollarını ayırdı. Sarı-kırmızılı ekip, Rijkaard yönetiminde çıktığı 67 maçta 37 galibiyet, 15 beraberlik ve 15 yenilgi yaşadı. Hollandalı teknik adam, Galatasaray’ın ardından sadece Suudi Arabistan Milli Takımı’nda (2011-2013) görev yaptı. RİEKERİNK, 2 KUPAYA RAĞMEN KOLTUĞUNU KORUYAMADI

Hollandalı teknik direktör Jan Olde Riekerink, 2016-2017 yıllarında görev yaptığı Galatasaray’da 2 kez kupa sevinci yaşadı. Riekerink, 2016 Şubat’ta Galatasaray’da altyapı sorumlusu olarak göreve başladı. Hollandalı çalıştırıcı, 2015-2016’da Mustafa Denizli ile yolların ayrılmasının ardından sarı-kırmızılı takımın başına geçerken, Galatasaray sezon sonunda Fenerbahçe’yi yenerek Türkiye Kupası’nı müzesine götürdü. 2016-2017 sezonuna da Turkcell Süper Kupa zaferiyle başlayan Galatasaray, ligde 20. haftanın ardından Jan Olde Riekerink ile yollarını ayırdı. Sarı-kırmızılılar, Riekerink yönetiminde tüm kulvarlarda çıktığı 41 müsabakada 21 galibiyet, 10 beraberlik ve 10 mağlubiyetlik performans sergiledi. VAN BRONCKHORST, 178 GÜN GÖREVDE KALABİLDİ Beşiktaş’ın 2024-2025 sezonu başında göreve getirdiği Hollandalı teknik direktör Giovanni van Bronckhorst, 178 gün görevde kalabildi. Sezona Galatasaray’ı 5-0 yenerek Turkcell Süper Kupa zaferiyle başlayan siyah-beyazlılar, son haftalarda sergilenen kötü performansın ardından Van Bronckhorst ile yollarını ayırdı. Beşiktaş, Hollandalı çalıştırıcı yönetiminde tüm kulvarlarda çıktığı 20 maçın 10’unu kazandı, 4’ünde berabere kaldı, 6’sından yenilgiyle ayrıldı. FENERBAHÇE’NİN COCU TERCİHİ BAŞARI GETİRMEDİ Sarı-lacivertli ekip, 2018 Haziran’da Ali Koç’un kulüp başkanlığına seçilmesinin ardından göreve getirdiği Phillip Cocu yönetiminde tarihinin en kötü sezon başlangıcını yaptı. 2018-2019 başında UEFA Şampiyonlar Ligi’nden elenen Fenerbahçe, ligde sergilediği performansla da taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. Sarı-lacivertliler, Trendyol Süper Lig’de Cocu ile çıktığı maçlarda 2 galibiyet, 3 beraberlik, 5 yenilgi sonucunda sadece 9 puan toplayabildi ve 10. hafta sonunda 15. sırada yer aldı. Fenerbahçe, beklentilerin oldukça uzağında kalınması nedeniyle 10. haftadaki MKE Ankaragücü mağlubiyetinin ardından Phillip Cocu’nun görevine son verdi. Sarı-lacivertli takım, Hollandalı çalıştırıcı yönetiminde tüm kulvarlarda oynadığı 15 maçta 3 galibiyet, 5 beraberlik ve 7 yenilgi yaşadı. GUUS HİDDİNK, FENERBAHÇE’Yİ VE A MİLLİ TAKIMI ÇALIŞTIRDI Hollandalı teknik direktör Guus Hiddink, 1990-1991 sezonunda Fenerbahçe’de, 2010-2011 yıllarında ise A Milli Takım’da görev aldı. Büyük umutlarla geldiği Fenerbahçe’de beklentileri karşılayamayan Hiddink, A Milli Takım’la da başarı elde edemedi. Ay-yıldızlılar, 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde başarılı olamadı ve organizasyona katılma hakkı kazanamadı. A Milli Takım, Hiddink yönetiminde çıktığı 12 resmi maçın 5’ini kazandı, 4’ünü yitirdi, 3’ünde de berabere kaldı. Fenerbahçe ise Guus Hiddink ile tüm kulvarlarda çıktığı 28 karşılaşmada 12 galibiyet, 8 beraberlik ve 8 mağlubiyetlik bir performans ortaya koydu. DİCK ADVOCAAT BİR SEZON KALDI Fenerbahçe, 2016-2017 sezonu başında UEFA Şampiyonlar Ligi’ne play-off turunda veda edilmesinin ardından Vitor Pereira’nın yerine teknik direktörlüğe Hollandalı Dick Advocaat’ı getirdi. Sarı-lacivertliler, söz konusu sezonda Süper Lig’i 3. sırada bitirdi. Türkiye Kupası’na yarı finalde veda eden sarı-lacivertliler, UEFA Avrupa Ligi’nden ise son 32 turunda elendi. Advocaat, Fenerbahçe’nin başında 55 resmi maça çıkarken, 30 galibiyet, 16 beraberlik ve 9 yenilgi yaşadı. KLUİVERT VE BEENHAKKER SEZONU TAMAMLAYAMADI Adana Demirspor ve İstanbulspor’da da birer Hollandalı teknik direktör görev yaptı. 1995-1996 sezonunda İstanbulspor’da göreve getirilen Leo Beenhakker, ligdeki 8 maçta 1 galibiyet, 7 mağlubiyet yaşayarak başarısız oldu. 2023-2024’te Adana Demirspor’un başına geçen Patrick Kluivert ise mavi-lacivertli takımla 14’ü lig ve 6’sı Avrupa’da olmak üzere 20 karşılaşmaya çıkabildi. Adana temsilcisi, bu müsabakalarda 9 galibiyet, 6 beraberlik ve 5 mağlubiyet yaşadı.

Galatasaray’da Abdülkerim Bardakcı’nın kaçıracağı maçlar belli oldu

Son lig maçında sakatlanan ve sol ayak bileği kemiklerinde ödem ile ayak bileği bağlarında gerilme tespit edilen Abdülkerim Bardakcı dört maçı kaçıracak. İşte ayrıntılar…

Eyüpspor maçında sakatlanan Abdülkerim Bardakcı’nın forma giyemeyeceği maçlar belli oldu.Bardakcı biri Avrupa olmak üzere dört maçta oynayamayacak.Sabah Gazetesi’nin haberine göre; Barcakcı Sivasspor, Malmö, Trabzonspor ve Kayserispor maçlarında forma giyemecek.Galatasaray, Bardakcı’yla ilgili yaptığı açıklamada oyuncunun sol ayak bileği kemiklerinde ödem ve ayak bileği bağlarında gerilme tespit edildiği bildirilmişti.

Irak’ın kuzeyinde 5 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak’ın kuzeyindeki Metina bölgesinde düzenlenen hava harekatıyla PKK’lı 5 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınır ötesi operasyonları devam ediyor.

MSB’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, terör örgütü PKK’yı ininde vurmaya devam ediyor. Irak’ın kuzeyine 28-29 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenen hava harekatı sonucunda Metina bölgesinde 5 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi. Terörü kaynağında kurutmakta azimliyiz, kararlıyız, muktediriz.”

Türk donanması Hint Okyanusu’nda: Nazlı Çelik filonun amiral gemisi TCG Gediz Fırkateyni’nde

Türkiye’nin, petrol ve doğalgaz arayan sismik araştırma gemisi TCG Oruç Reis, Somali açıklarındaki faaliyetlerini sürdürüyor. Deniz korsanları tehlikesiyle dolu bu sularda araştırma yapan TCG Oruç Reis’in güvenliğini ise 3 savaş gemisinden oluşan Türk filosu üstleniyor. Star Haber Genel Yayın yönetmeni Nazlı Çelik, o filonun amiral gemisi olan TCG Gediz Fırkateyni’ne gitti.

Gazze’de savaşın ertesi günü: “Hamas ve Filistin yönetiminden ortaklık iddiası”

Hamas ve Filistin yönetiminin savaş sonrası Gazze Şeridi’nin idaresi için ortak bir komite kurmayı kabul ettiği öne sürüldü.

Londra merkezli Al-Araby Al-Jadeed haber sitesinde, Hamas ve Filistin yönetiminin savaşın ardından Gazze Şeridi’ni yönetecek ortak bir komite kurma konusunda bir belge imzaladığı iddia edildi.

Söz konusu belgede Batı Şeria ve Gazze’yi tek bir siyasi oluşum altında birleştirmeyi amaçlayan altı taahhüt yer alıyor.

Sitede yer alan habere göre Filistin hükümetinin denetimi altında olacak komitede 10-15 önde gelen isim yer alacak. Komite, sağlık, ekonomi, tarım alanları ve kritik altyapıyı denetlemekten sorumlu olacak.

Komitenin, genel seçimler yapılıncaya kadar veya ulusal düzeyde mutabakata varılan başka bir formül kabul edilene kadar çalışmalarını sürdürmeye devam etmesine karar verildi.

Belgeye göre komitenin çalışmaları, Mısır’ın başkenti Kahire’de tüm Filistinli grupların bir araya gelerek nihai bir anlaşmaya varmasının ardından başlayacak.

Mısır Dışişleri Bakanı Badr Abdelatty, dün Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü yöneten El Fetih ile Hamas heyetlerinin Mısır’da bir araya geldiğini ve savaş sonrası Gazze Şeridi’nin yönetimini görüştüğünü açıklamıştı.

Suriye’deki yeni savaş yöntemi: Sivillere çikolata, etkin sosyal medya

Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplardan oluşan bir koalisyon, 27 Kasım’dan bu yana sadece birkaç gün içinde Suriye askerlerini süpürdü ve Halep içinde etkin olmaya başardı. HTŞ, sert uygulamaları ile biliniyordu. Ancak son saldırıda, örgütün esir aldığı, kafa kesmediği, sivillere saygılı davrandığı, çocuklara çikolata dağıttığına ilişkin görüntüler servis edildi. HTŞ’nin geçen süre içinde önemli taktik ve siyasi propaganda yöntemleri geliştirdiği anlaşılıyor. 2016 yılında El Nusra’dan ayrılan örgütün lideri El Golani de, uzun zamandır imaj değişikliği yapmaya çalışıyordu. Golani, bir ara ABD ile iyi ilişkiler kurmak istedi, sivil kıyafet giyerek halka hizmet çalışmalarında bulunup radikal olmadığını göstermek istedi.

Suriye’deki muhalif kalkışmanın önemli aktörlerinden olan HTŞ, son saldırıda ciddi propaganda yapıyor. HTŞ 2011 yılında El Kaide’ye doğrudan bağlı olarak Nusra Cephesi adı altında kuruldu. Daha sonra aralarında anlaşmazlık çıktı, bağlılığı reddetti ve kendi yapısını oluşturdu. 

Bölgedeki örgütler genelde kafa kesme, farklı dinlerde olanlara baskı, sorgusuz infaz gibi görüntülerle özdeşleşmişti. Geçmişte bu tür eylemleri olan örgütün, son saldırısında yeni bir taktik izlediği anlaşılıyor. Bu durum siyasi analistlerin de dikkatini çekti. BBC Editörü James Bowen, son olayları irdelediği yazısında, örgütün bu yöntemini analiz etti. Bowen’in saptaması şöyle: 

KATI SÖYLEMİ BIRAKTI

“HTŞ’nin kökleri El Kaide’dedir, ancak 2016’da grupla yollarını ayırmış ve zaman zaman grubun sadık yandaşlarıyla savaşmıştır. Ancak HTŞ hala BM Güvenlik Konseyi ve ABD, Avrupa Birliği, Türkiye ve İngiltere gibi ülkeler tarafından terörist grup olarak tanımlanmaktadır. (Suriye rejimi tüm muhaliflerine terörist diyor.) HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Cevlani, Irak ve Suriye’de cihatçı bir lider olarak uzun bir geçmişe sahiptir. Ancak son yıllarda, grubunun çekiciliğini genişletmek için katı cihatçı ideolojiden uzaklaştı. Resmi duyuruları cihatçı dil ve İslamcı referanslardan kaçınıyor.”

AMAÇ HALKI KAZANMAK

Bowen, örgütün, Suriyelilerin radikal dini söylemlerden hoşlanmadığının da farkında olduğunu belirtirken, şu tespiti aktardı: 

“BBC Monitoring’deki cihatçı medya uzmanı Mina el-Lami’ye göre tarafsız dil, yaşananları HTŞ’nin cihatçı geçmişinden uzaklaştırmak ve saldırıyı rejime karşı ortak bir isyancı teşebbüsü olarak sunmak için tasarlandı. 2011’den sonraki savaşın ilk yılı veya daha sonrasında demokrasi yanlısı gösteriler bastırıldıktan sonra cihatçı gruplar isyana hakim olmaya başlayınca, birçok Suriyeli ya tarafsız kaldı ya da İslam Devleti’nin katil cihatçı ideolojisinden korktukları için isteksizce rejimin tarafını tuttu.”

SİVİLLERE ÇİKOLATA VE KESİNTİSİZ PROPAGANDA

HTŞ, operasyon sırasında birçok dilden video çekiyor ve sosyal medyada yayınlıyor. Gazeteci olarak görevlendirdiği elemanları, düzenli video paylaşıyor. Bu videolar arasında Suriye askerlerinin normal esir gibi tutuklandığı, sorgulandığı görüntüler de var. Geçmişte kafa kesme ve sorgusuz infaz gibi görüntülerin yerini, ılımlı davranan militan görüntüleri almış durumda. Operasyonlarının neredeyse her aşamasını çekip yayınlayan örgüt elemanları, sivillere saygılı olduklarını vurguluyorlar. 

YENİ SALDIRI TAKTİĞİ DRONLAR

Çatışma görüntülerinden örgütün Sovyet yapımı T-72, T-62 ve T-55 tanklarını ele geçirdiği görülüyor. Bunların bir bölümüne örgüt elemanları kullanıyor. Askeri havaalanları da ele geçirilmiş görünüyor ancak görüntülerdeki uçakların bazılarının uzun yıllardın hizmet dışı kalmış görüntüsü var. İŞİD daha önce Musul’a saldırdığında çok sayıda Drone kullandı. Örgütün o dönemde 300’e yakın Drone uçurduğu tahmin ediliyordu. 

Halep’e saldırısında çekilen videolardan örgüt elemanlarının silah ve malzeme yönünden iyi donatıldığı anlaşılıyor. Propaganda videolarında gece görüş gözlüklerine sahip militanlar da görülüyor. Dikkat çeken saldırı yöntemlerinden birisi örgütün insansız hava araçlarını etkin kullanımın. Suriye’li bazı yetkililerin bu araçlarla öldürüldüğüne ilişkin videolar da var.  

Örgütün, doğrudan çatışmalara girmek yerine, elemanlarını düşman ateşinden mümkün olduğu kadar korumayı amaçlayan bu saldırı taktiği, Suriye ordusuna zaiyat verdirmiş görünüyor. Suriye zırhlı araçlarına, askeri kontrol noktalarına yapılan bu tür saldırıların görüntüleri, etkili olduklarını da gösteriyor.

HTŞ KİMDİR?

Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) Suriye’de rejim karşıtı grupların en kuvvetlisi olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin dışında ABD ve BM de HTŞ’yi terör örgütü olarak tanımlıyor. Örgüt El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra’nın bir devamı olarak görülüyor. Nitekim HTŞ’nin lideri Ebu Muhammed Golani, El Nusra cephesinin lideriydi. Örgüt, İdlib’de önemli oranda toprağı uzun süredir kontrolünde tutuyor. Ebu Muhammed el-Golani, 2011’de Suriye savaşının ilk aylarında El Kaide’nin Suriye kolunun lideri olarak ortaya çıktı. 

Temmuz 2016’da Nusra Cephesi adını Fetih el-Şam Cephesi olarak değiştirdi ve el-Kaide ile bağlarını kestiğini söyledi; bu birçok kişi tarafından imajını düzeltme girişimi olarak görüldü. Fetih el-Şam daha sonra birkaç başka grupla birleşti ve Hayat Tahrir el-Şam oldu. O dönemde, el-Golani ilk kez yüzünü halka gösterdi ve giyim tarzını beyaz sarık ve cübbelerden gömlek ve pantolonlara çevirdi. Savaşçıları, yenilgilerinden sonra İdlib’e kaçan İslam Devleti grubu militanlarının peşine düştü ve HTS’den ayrılan sıkı el-Kaide üyelerini de içeren bir diğer militan grup olan Horas al-Din veya “Din Muhafızları”na saldırdı.

Golani ve grubu, bombalı saldırılar yaparken,  batılı güçlere saldırmaya başladı. Grup bu arada, dini azınlıkların mallarına el koydu, kadınların tesettür giyimini denetlemek için dini polis görevlendirdi.

Grup 2016’da El Kaide ile bağlarını kopardı.

ÖRGÜT ILIMLI POLİTİKA İZLEMEYE BAŞLADI

Temmuz 2016’da Nusra Cephesi adını Fetih el-Şam Cephesi olarak değiştirdi ve el-Kaide ile bağlarını kestiğini söyledi; bu birçok kişi tarafından imajını düzeltme girişimi olarak görüldü. Fetih el-Şam daha sonra birkaç başka grupla birleşti ve Hayat Tahrir el-Şam oldu.

O dönemde, el-Golani ilk kez yüzünü halka gösterdi ve giyim tarzını beyaz sarık ve cübbelerden gömlek ve pantolonlara çevirdi. Savaşçıları, yenilgilerinden sonra İdlib’e kaçan İslam Devleti grubu militanlarının peşine düştü.

HTŞ,  kendilerinden ayrılan radikal el-Kaide üyelerini de içeren bir diğer militan grup olan Horas al-Din veya “Din Muhafızları”na da saldırdı.

Golani, bölgesindeki bazı aşırılıkçı gruplara baskı yaptı ve giderek kendisini diğer dinlerin koruyucusu olarak göstermeye başladı. Geçen yıl İdlib şehrinde yıllar sonra ilk Hristiyan ayinine izin verilmesi de örgütün bu amacının parçası. Golani, yakın zamanda tamamen farklı bir portre çizerek, ılımlı mesajlar vermeye başladı. Bölgedeki aşırı radikal gruplara baskı yaptı, bir süre dini polisi de dağıttı. 

HTŞ LİDERİ GOLANİ KİMDİR?

Doğum adı Ahmed Hüseyin El Şara olan Ebu Muhammed el Golani, 1982’de Riyad’da doğdu. Golani’nin dedesi, 1967’de İsrail’in Golan Tepeleri’ni işgali sırasında topraklarını kaybetmişti. Golani’nin babası Nasır yanlısı bir Arap milliyetçisiydi ve Suriye’deki Baas rejimi babasını üç kez hapse attı. Baba El Şara, Ürdün’de Filistinli gerillalarla çalıştı. Irak’ta ekonomi ve siyaset eğitimi aldı. Aile 1989’da Şam’a döndü.

Golani kod adını, ailesinin göç ettiği Golan Tepeleri’nden aldı.

Golani, 2003’te ABD işgaline karşı Irak’a geçti ve Musul’da El Kaide lideri Zerkavi’nin örgütüne katıldı. Örgüt, Amerikan askerlerine ve Şii sivillere yönelik intihar saldırıları düzenledi. ABD güçleri 2005’te Golani’yi tutukladı. Bucca, Ebu Gureyb ve Cropper hapishanelerinde 5 yıl kaldı. Burada IŞİD’in gelecekteki dokuz üst düzey komutanıyla tanıştı. El Golani, hapishanede 50 sayfalık bir mücadele stratejisi belgesi hazırladı. Suriye’de mezhep çatışmasından uzak durmayı ve sadece Esad rejimine odaklanmayı önerdi. IŞİD’in lideri Bağdadi, 2011’de Golani’yi Suriye’ye gönderdi. El Golani, Suriye’ye geçerek Nusra Cephesi’ni kurdu. Örgüt, bir yılda 5 bin cihatçıya ulaştı.

Golani, Körfez ülkelerinden zengin destekçiler buldu. Batılı gazetecileri kaçırıp fidye aldı. Amerikalı gazeteci Theo Padnos, iki yıl Nusra’nın hapishanelerinde tutuldu. Örgüt petrol, kaçakçılık ve haraçtan da büyük gelir elde etti.

IŞİD, 2013’te o zamana kadar epeyce güçlenmiş olan El Nusra’yı kendine bağlamak istedi. Golani bu talebi reddetti. Golani, IŞİD yerine El Kaide lideri Zevahiri’ye bağlılık yemini etti. Bunun üzerine IŞİD ve El Nusra arasında kanlı çatışmalar yaşandı. Nusra, IŞİD’i Suriye’nin kuzeybatısından çıkardı. Golani, 2015’te El Cezire’ye yüzünü gizleyerek bir röportaj verdi ve Batı’yı hedef almayacaklarını açıkladı.

HTŞ BÖLGEDE NASIL BÜYÜDÜ

El Nusra, 2014’te askeri ve siyasi ağırlığını İdlib-Halep-Hama üçgenine vermişti.

Örgüt, El Kaide ve IŞİD’den kaçan yabancı cihatçıları bünyesine kattı. Golani güçleri, Şam’ın doğu mahallesi Guta’da bile varlık gösterdi. Rejimin kuşatması sonrası buradan çekilmek zorunda kaldı. Örgüt, 2015’te Ceysül Fetih çatısı altında İdlib şehir merkezine ilk kez girmişti. 2014’te muhalif unsurlar Halep’ten çekilirken El Nusra ve bazı cihatçı gruplar bu kente yerleşmişti. Golani 2016’da El Nusra’dan koptu ve örgütü Fetih el-Şam adını aldı. Aralık 2016’ya kadar Halep kırsalı Golani güçlerinin merkez üssü haline geldi.

Golani, 2019’da İdlib’in tamamını ele geçirdi. HTŞ, El Şam Bankası ve Vatad Petrol üzerinden bölge ekonomisini kontrolüne aldı. Muhammed Golani, Kurtuluş Hükümeti adıyla bir yönetim kurdu. HTŞ lideri, İdlib’i yönetmek için yeni bir strateji izledi. Sivillere yönelik hizmetleri artırdı. Yollar yaptı, hastaneler açtı. Örgüt, eğitim ve yargı alanında da söz sahibi oldu. HTŞ artık İdlib’de “devlet” gibi davranıyor.

TRUMP YÖNETİMİYLE TEMAS KURMAYA ÇALIŞTI

Golani 2021’de ABD’li gazeteci Martin Smith’e röportaj verdi. IŞİD ve El Kaide’yi geçmişte bıraktığını, HTŞ’nin Batı için tehdit oluşturmadığını iddia etti. Trump döneminde Amerikan yönetimiyle temas kurmaya çalıştı. HTŞ lideri artık takım elbise giyiyor ve İdlib’deki sivil projeleri denetliyor. Çadır kentleri ziyaret ediyor, yol yapımını kontrol ediyor.