İsrail ordusu, Gazze’de rehin tutulan dört kişiyi düzenlediği operasyonla kurtardı. Ancak operasyon sırasında bölgedeki Nuseyrat Mülteci kampına yapılan hava saldırısında 274 kişi hayatını kaybetti. ABD, operasyonda esas olarak istihbarat desteği sağladıklarını, ancak askeri anlamda katılmadıklarını savundu. Peki Nuseyrat’a yönelik operasyon nasıl planlandı, İsrail özel kuvvetleri 4 rehineyi nasıl kurtardı?
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat’a gerçekleştirilen operasyonda 4 rehinenin kurtarıldığını belirtti. Operasyonda ağır yaralanan bir İsrail polisi ise hayatını kaybetti.
İki farklı noktadan Noa Argamani (25), Almog Meir Jan (21), Andrey Kozlov (27) ve Shlomi Ziv (40) adlı 4 rehinenin kurtarıldığı aktarıldı.
İsrail’in rehine kurtarma operasyonu sırasında bölgedeki Nuseyrat Mülteci kampına yapılan hava saldırısında 274 kişi hayatını kaybetti.
4 REHİNE NASIL KURTARILDI?
New York Times’ın haberine göre İsrail istihbaratı ilk olarak rehinelerden biri olan Noa Argamani’nin Nuseyrat’taki pazar yeri yakınındaki bir binanın altında tutulduğunu öğrendi Daha sonra diğer 3 rehinenin de aynı bölgede farklı bir bölümde olduğuna yönelik istihbarat geldi. Operasyon öncesi İsrail askerleri rehinelerin tutulduğu binaların maketleri üzerinde tatbikatlar yaptı. Son 3 haftada pek çok kez operasyon yapma aşamasına gelindiği ancak son anda iptal edildiği kaydedildi. Operasyona yeşil ışığın perşembe akşamı yakıldığı kaydedildi. Cumartesi akşamı Genel Kurmay Başkanı Herzi Halevi ve İsrail İç İstihbarat birimi Şin Bet’in direktörü Ronen Bar operasyonun yapılması için onayı verdi ve saat sabah 11 sularında operasyon başladı. Operasyon için sabah saatinin seçilerek, gündüz vakti bir operasyon beklemeyen Hamas’ı şaşırtmanın amaçlandığı belirtildi. New York Times’ın haberine göre baskın 2 binaya eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Rehineleri korumakla görevli Hamas üyeleriyle yoğun çatışmalar yaşandı. Tam bu sırada Nuseyrat’a yönelik hava saldırısı yapıldı İsrail güçleri saldırıların Hamas üyelerine yönelik olduğunu söylese de son rakamlar çoğu sivil en az 274 kişi bu saldırıların kurbanı oldu. Rehineler daha sonra otomobillerle kendilerini bekleyen helikopterlere götürüldü.
SİVİL YARDIM KAMYONU MU KULLANILDI? İsmi verilmeyen kaynaklar Nuseyrat’a yönelik operasyonun sivil yardım kamyonu ve yine bir başka sivil araçla yapıldığını iddia etti. Yardım kamyonlarının sıklıkla kampa yakınlarına gelip gittiği için içinde İsrail özel kuvvetlerine bağlı askerlerin olduğu kamyonun dikkat çekmeden hareket ettiği belirtiliyor.
ABD’NİN YARDIM İSKELESİ DE KULLANILDI İDDİASI İsrail’in ABD’nin insani yardımların ulaştırılması için Gazze’de inşaa ettiği yardım iskelesinin de operasyonda kullanıldığına yönelik iddia da yalanlandı.
ABD: OPERASYONA ASKERİ OLARAK KATILMADIK
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, CNN kanalında katıldığı bir programda, ABD’nin de destek olduğu bildirilen İsrail’in “kurtarma operasyonuna” ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sullivan, ABD’nin İsrail’e Hamas’ın elindeki esirler konusunda istihbarat ve strateji konularında destek verdiğini, ancak bölgede Amerikan askeri bulunmadığını ve İsrail’in düzenlediği “operasyonlara” askeri anlamda herhangi bir katkı yapmadıklarını savundu. “ABD, aylardır İsrail’e Gazze’deki esirlerin yerini tespit etme konusundaki çabalara destek sağlamaktadır. Spesifik operasyonel ve istihbari detaylara girmeyeceğim, bu detayları korumamız lazım. Ancak şunu söyleyebilirim, biz ABD olarak, aralarında Amerikalı esirlerin de olduğu tüm esirlerin evlerine dönmeleri için İsrail ordusuna genel anlamda destek sağladık.” diyen Sullivan, İsrail ordusuna sağladıkları desteğin detaylarına girmedi. Sullivan, İsrail’in, Nusayrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıya ABD’nin destek verdiği ve geçici iskelenin bu amaçla kullanıldığı yönündeki haberleri doğrulamazken, “Şunu söyleyebilirim, orada ABD güçleri bulunmuyor, sahada bu operasyona katılan Amerikan askeri yok. Biz bu operasyona askeri olarak katılmadık.” diye konuştu. Sunucu Dana Bash’in, saldırıda 200’den fazla sivilin öldürüldüğünü hatırlatarak, “ABD bu operasyon konusunda rahat mı?” sorusuna net bir yanıt vermekten kaçınan Sullivan, soruna diplomatik çözüm bulunması gerektiğini söylemekle yetindi.