İklim krizi nedeniyle hava sıcaklıklarının arttığı Yunanistan, gittikçe yükselen deniz suyu seviyesi nedeniyle yarımadaların adaya dönüşmesi, bazı adaların da su altında kalması tehlikesi ile karşı karşıya. Uzmanlar gerekli önlemlerin alınmaması halinde, olumsuz sonuçların beklenenden çok daha hızlı gerçekleşeceği konusunda uyarıyor.
Akdeniz, son yıllarda dünyanın gündeminden düşmeyen iklim krizinin en çok etkilediği bölgelerden biri haline geldi.
Akdeniz’de bulunan Yunanistan’da iklim krizi nedeniyle hem sık sık olağan dışı iklim olayları meydana geliyor hem de yükselen deniz suyu seviyesi nedeniyle bazı sahillerin yok olma tehlikesi bulunuyor.
Son yıllarda ülkede sık sık rastlanan orman yangınları, sel felaketleri, uzun süren çöl sıcakları iklim krizinin olumsuz sonuçları arasında.Bu sene son yılların en sıcak ve kurak haziran ayını yaşayan Yunanistan, deniz suyu seviyesindeki değişim nedeniyle sahillerin gerilemesi, yarımadaların adaya dönüşmesi, bazı adaların sular altında kalması gibi coğrafi değişim riskleriyle karşı karşıya.Yunanistan’ın son yılların en kurak haziran ayını yaşadığı bu yılda, başta doğu ve güney bölgeler olmak üzere ülke genelinde sadece haziranda değil, kıştan bu yana kuraklıkta artış gözlemleniyor.
Bu nedenle özellikle adalarda su sıkıntısı baş gösterirken, turizm nedeniyle su kullanımının artması da buradaki sorunu derinleştiriyor.İklim krizinin denizlerdeki en büyük etkilerinden birinin de deniz suyunun yükselmesi olacağı öngörülüyor.
Deniz suyu seviyesinin sığ kesimlerde yükselmesi halinde denizin karaya gireceği alanın derin sulardakine göre daha çok olacağı tahmin ediliyor.
Bu durumda sığ ve ince kumlu plajlarda deniz suyu seviyesinin yarım metre yükselmesi halinde plaj genişliğinden 50 metre kaybedilecek.Akdeniz’deki çoğu plajın 50 metrenin altında genişliğe sahip olduğu dikkate alındığında, 2050’ye kadar birçok sahilin büyük oranda sular altına kalması bekleniyor.
Sahiller hem denizlerdeki su seviyesinin yükselmesi hem de kıyı erozyonu nedeniyle sular altında kalacak.
Sahillere kum takviyesi yapılması, iklim krizinin ilk evrelerinde işe yarayan bir teknik olarak kullanılsa da su seviyesi yükseldikçe bunun zorlaştığı belirtiliyor.Her metrekare sahil alanı Yunanistan’a yaklaşık günde 10 euro gelir sağlıyor.
Avrupa Birliği’nin (AB) araştırmalarına göre Akdeniz’de 1990’dan 2022’ye kadar yaklaşık 780 kilometrekarelik sahil alanı kayboldu.
Bunun yaklaşık 250 kilometrekaresi Yunanistan’a, 150 kilometrekaresi ise Türkiye’ye ait.Deniz seviyesindeki yükselme ile bazı adaların zamanla su altında kalacağı ve bazı yarımadaların ise adaya dönüşeceğini belirtildi.Merkezi neredeyse deniz seviyesinde olan ve bazı sahilleri daha şimdiden sular altında kalan Delos Adası’nın 20-30 yıl içerisinde hem su seviyesinin yükselmesi hem de kıyı erozyonu nedeniyle sular altında kalması bekleniyor.