Beşşar Esad rejiminin çöktüğü Suriye yönetiminde geçiş süreci yaşanırken İsrail de Suriye topraklarına saldırılarını yoğunlaştırdı. İsrail, bugün Suriye topraklarında 150’den fazla askeri hedefe saldırı düzenlendi. Şam’da kimyasal silah üretim tesisi olduğunu iddia ettiği binayı vuran İsrail, Lazkiye kentinde de hava savunma tesisini hedef aldı. İsrail ordusu, “kritik silahların isyancıların eline geçmemesi” gibi bir gerekçeyle, Suriye’de yaşanan boşluğu fırsat olarak görüyor. İsrail bir yandan da Golan Tepeleri’ni işgalini genişletti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri’nin “sonsuza dek İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacağını” öne sürdü.
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesi ve Beşşar Esad’ın Rusya’ya kaçması sonrası ülkede geçiş süreci yaşanırken İsrail de Suriye’ye yönelik hava saldırılarını sürdürüyor. İsrail medyasına göre İsrail Hava Kuvvetleri, bugün Suriye topraklarında 150’den fazla askeri hedefi vurdu. İsrail Hava Kuvvetleri, Suriye ordusuna ait onlarca tank, uçak ve askeri helikoptere yönelik saldırı düzenlendiğini duyurdu. İsrail ordusu, bu kritik silahların Hizbullah’ın eline geçeceği iddiayla saldırıları düzenlediğini açıkladı. Suriyeli güvenlik kaynakları, İsrail ordusunun Suriye’nin Lazkiye kentine hava saldırısı düzenlediğini bildirdi. Kaynaklar, saldırıda Lazkiye Limanı yakınlarında bulunan hava savunma sistemlerinin hedef alındığını aktardı. İsrail’in hava saldırılarında, Suriye’nin kuzeydoğusundaki Kamışlı Askeri Havalimanı’nı da vurdu.
ŞAM’DA KİMYASAL TESİS VURULDU İsrail, Suriye başkenti Şam’a yönelik de hava saldırıları düzenliyor. İsrail, Şam’da Suriye Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’nin bir ofisinin bulunduğu Barzeh bölgesini vurdu. Merkez, Esad döneminde kimyasal silah üretimiyle bağlantıları nedeniyle yaptırıma tutulmuş ve daha önce de hedef alınmıştı. Yerel kaynaklar, İsrail ordusunun ayrıca Şam kırsalındaki Adra kenti yakınlarında Suriye ordusuna ait silah deposunu da hedef aldığını ifade etti. İSRAİL’DEN BM’YE MEKTUP İsrail’in BM’ye sunduğu mektupta “Suriye’deki silahlı gruplar arasındaki çatışmaya müdahil değiliz, eylemlerimiz sadece güvenliğimizi koruma odaklı” ifadeleri yer aldı.
İSRAİL, GOLAN TEPELERİ’NDEKİ İŞGALİNİ GENİŞLETTİ
İsrail bir yandan da Suriye toprağı olan Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişletti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, orduya Golan Tepeleri’ndeki tampon bölgenin “ele geçirilmesi” talimatı verdi.
Ardından da İsrail ordusu bölgeye güçlerini gönderdi. Tanklar sınırı aştı. Golan Tepeleri’ndeki Şeyh Dağı’nın Suriye tarafı işgal edildi. İsrail güçleri 1973’ten sonra ilk kez Suriye topraklarına girdi.
NETANYAHU: GOLAN TEPELERİ SONSUZA KADAR İSRAİL’İN PARÇASI OLACAK Netanyahu, 1967’den bu yana İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nin “sonsuza dek İsrail’in ayrılmaz bir parçası olacağını” öne sürdü. “Bugün herkes Golan’daki varlığımızın, Golan’ın eteklerinde değil, oradaki varlığımızın ne kadar önemli olduğunu anlıyor.” ifadesini kullanan Netanyahu, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki askeri varlığının ülkenin “güvenlik ve egemenliğini garanti altına aldığını” öne sürdü.
GOLAN TEPELERİ 1967’DEN BU YANA İŞGAL ALTINDA
İsrail, Suriye’ye ait Golan Tepeleri’ni 1967’den bu yana işgal altında tutuyor. 1974’te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması ile tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti.
SURİYE’DE NE OLUYOR? Suriye’de 27 Kasım’da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Beşşar Esed güçleri arasında çatışmalar yoğunlaşmıştı. Gruplar, 30 Kasım ile 7 Aralık tarihleri arasında Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurmuştu. Başkent Şam’a 7 Aralık’ta girmeye başlayan gruplara halk kitlelerinin de destek vermesiyle rejim, Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek çökmüştü. Baas Partisi’nin 61 yıllık iktidarı sona ererken, rejim lideri Esed başkentten kaçmıştı. Öte yandan, Suriye Milli Ordusu da aralıkta başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu’nun ilk gününde Tel Rıfat ilçe merkezini terör örgütü PKK/YPG’den kurtarmıştı. Operasyonda Münbiç ilçesinin de kurtarılmasıyla, Fırat Nehri’nin batısındaki en büyük terör yuvasına dönüşen bölge PKK/YPG’den temizlenmişti.