İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla yargılanırken, insan hakları örgütleri de ordunun savaş suçlarını belgeliyor. Kudüs Yahudi Üniversitesi’nden Profesör Yoel Elizur, askerlerin Gazze’de işlediği suçlara ilişkin bir yazı kaleme aldı. Askerlerin akıl sağlığı ile ilgili çalışmalar yapan profesör, “Gazze’deki sivil katliamlardan dehşete kapıldım.” dedi.
Savaş suçu işleyen İsrail askelerinin nasıl bir ruh hali içinde bu cinayetleri işlediğini anlattı.
Yazı, “İsrail’den çıkıp Gazze’ye girdiğimizde Tanrı gibiydik” başlığını taşıyor.
Birinci grup, “derisi kalın olanlar”. En acımasız suçları işleyenler, kendilerini tanrı gibi görenler bu grupta yer alıyor.
Ordu içinde sayıları az ama sahip oldukları güç çevrelerindekileri de zehirliyor. Rastgele suç işleyen derisi kalınlar, şiddeti erkeklik gösterisi olarak algılıyor.
Arapları aşağı gören Yahudilerin üstünlüğüne inanan bu askerler de ordu içinde küçük bir grup.
Bu gruptakiler, komutanlarının işlediği cinayetleri rapor ediyor. Bu nedenle dışlanıyor, sürgün ediliyor ya da tacize uğruyorlar.
Bu askerlerin davranışlarını, rol model aldıkları üstleri ve görev yaptıkları birlikteki normlar belirliyor.
Gazze’de savaşmış bir İsrail askeri, “Kendimi Nazi gibi hissettim. Bizler Naziydik, onlar Yahudiydi. Tam olarak böyle görünüyordu.” diye konuştu.
Yoel Elizur, son savaşta İsrail askerlerinin işlediği savaş suçlarına ilişkin çok fazla kanıt biriktiğini yazdı.
Elizur, ordu içinde derisi kalınların ve ideolojik olarak şiddeti meşrulaştıranların sayısının ve uyguladığı şiddetin arttığına dikkat çekti.
İsrailli profesöre göre bu grupların ordu içinde etkisinin artmasına, hükümetin nefret ve intikam söylemi yol açtı.
