Joe Biden’ın 2020 yılında kazandığı seçimin sonuçlarını kabul etmeyen Donald Trump destekçilerinin ABD Kongre binasına yönelik saldırısının üzerinden dört yıl geçti. 5 kişinin öldüğü, 1250 kişinin yargılandığı “Capitol Baskını” olarak da adlandırılan saldırıya ilişkin ne biliyoruz?
Yürüyüşün ardından aşırı sağcı gruplar ve Trump destekçileri, seçim sonuçlarının onaylanmasına ilişkin oturumun yapıldığı Kongre binasını bastı.
Şiddet olaylarına sahne olan baskında biri polis 5 kişi hayatını kaybetti.
Kongre baskınıyla ilgili 1250 kişi çeşitli suçlamalarla yargılandı.
Duvarlardaki yaralar onarıldı. İsyancılar tarafından kırılan pencere ve kapılar değiştirildi. Ve herhangi bir plaket, sergi ya da hatıra yok.
Milletvekilleri saldırıdan nadiren bahsediyor ve pek çok Cumhuriyetçi, seçilmiş Başkan Donald Trump’ın o gün yaşanan katliamın abartıldığı ve isyancıların mağdur olduğu yönündeki iddialarını yineleyerek saldırıyı küçümsemeye çalışıyor.
“Bu olay silindi” diyen Senatör Peter Welch, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, “Tarihi kazananlar yazıyor ve Trump kazandı. Ve onun versiyonu da bunun barışçıl bir toplantı olduğu yönünde. Açıkçası tamamen gerçek dışı” diye konuştu.
Welch, Trump’ın 20 Ocak’ta göreve geldikten sonra yapacağını söylediği gibi isyancıları affetmesi halinde, bunun “yaşananların kendi versiyonuna bir ünlem işareti koymak” olacağını ifade etti.
Bazıları silahlar, kablo bağları, kimyasal tahriş edici maddeler ve Konfederasyon bayrakları taşıyarak Kongre Binası’nı yağmaladı ve milletvekillerinin peşine düştü.
Ancak bu kesinti sadece geçiciydi.
Kongre o akşam yeniden çalışmaya başladı ve anayasal görevini tamamladı.
Ancak bunun farklı nedenleri var.
Trump’ın müttefiklerinden olan ve bu yıl Kongre’den ayrılarak Indiana valisi seçilen eski Cumhuriyetçi Senatör Mike Braun, partisindeki pek çok kişinin Adalet Bakanlığı’nın bazı isyancılara karşı “orantısız bir şekilde silahlandırıldığını” düşündüğünü söyledi.
Braun, “Sanırım hepimiz bunu hatırlıyoruz. Plaketleri asmaya başlarsanız, bu konudaki bölünmeyi daha da vurguluyor gibi görünüyor. Belki de en büyük çare ilerlemeye devam etmektir” diye konuştu
