İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırıları tüm acımasızlığıyla devam ediyor. Gazze’deki soykırım savaşına dahil olan ancak daha sonra bunu reddeden İsrail askerleri, Filistinlilerin ayrım gözetmeksizin nasıl öldürüldüğünü ve evlerin keyfi olarak nasıl yıkıldığını anlattı.
Bazıları kendilerine hiçbir tehdit oluşturmayan evleri yakma ya da yıkma emri verildiğini ve askerlerin evleri yağmalayıp tahrip ettiğini gördüklerini söyledi.
Askerlerden Yotam Vilk, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi’nde silahsız bir Filistinli genci öldürdüğü görüntünün zihnine kazındığını söyledi.
Zırhlı birliklerde subay olan Vilk, Gazze’de İsrail kontrolündeki tampon bölgeye izinsiz giren herkesin vurulması talimatının verildiğini aktardı.
Vilk, en az 12 kişinin öldürüldüğüne şahit olduğunu, ancak gencin vurulmasının aklından çıkmadığını ifade etti.
“O daha büyük bir hikayenin parçası olarak öldü. Orada kalma ve Filistinlileri insan olarak görmeme politikasının bir parçası olarak öldü” diye ekledi.
Hareket küçük olsa da (yaklaşık 200 asker, hükümet ateşkes sağlamazsa savaşmayı bırakacaklarına dair bir mektup imzaladı) askerler bunun buzdağının görünen kısmı olduğunu ve başkalarının da öne çıkmasını istediklerini söylüyorlar.
Askerlerin reddi, ateşkes için baskıların arttığı bir dönemde geldi. Ateşkes görüşmeleri devam ediyor ve hem ABD Başkanı Joe Biden hem de seçilmiş Başkan Donald Trump, 20 Ocak’taki yemin törenine kadar bir anlaşma yapılması çağrısında bulundu.
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırmasının ardından İsrail, Gazze’deki savaşa karşı birleşti.
Savaş ilerledikçe buradaki bölünmeler de arttı ancak eleştirilerin çoğu Gazze’deki eylemlere değil, öldürülen asker sayısının artmasına ve rehinelerin eve getirilmemesine odaklandı.
Uluslararası insan hakları grupları, İsrail’i Gazze’de savaş suçu işlemek ve soykırım yapmakla suçluyor.
Uluslararası Adalet Divanı Güney Afrika’nın soykırım iddialarını soruşturuyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant’ın tutuklanmasını istiyor.
Ancak insan hakları grupları uzun zamandır ordunun kendi soruşturmalarını yetersiz yaptığını söylüyor.
Ordu, AP’ye yaptığı açıklamada askerlik yapmayı reddetmeyi kınadığını ve her ret çağrısını ciddiye aldığını, her vakanın ayrı ayrı incelendiğini söyledi.
Askerler hizmet etmeyi reddettikleri için hapse girebilirler, ancak imzaları organize edenlere göre mektubu imzalayan hiç kimse gözaltına alınmadı.
Vilk Kasım 2023’te Gazze’ye girdiğinde, başlangıçta güç kullanımının her iki tarafı da masaya getirebileceğini düşündüğünü söyledi. Ancak savaş uzadıkça insan hayatının değerinin azaldığını gördüğünü söyledi.
Vilk, Gazze’nin kuzeyi ile güneyini ayıran bir yol olan Netzarim Koridoru’ndaki tampon bölgeye giren başkalarının da öldürüldüğünü ifade etti.
İnsanların silahlı olup olmadığını tespit etmenin zor olduğunu kabul etmekle birlikte, askerlerin çok hızlı hareket ettiğine inandığını söyledi.
Tampon bölgedeki bazı ölümlerden Hamas’ın sorumlu olduğunu öne süren Vilk, birliği tarafından gözaltına alınan bir Filistinlinin, Hamas’ın ordunun tepkisini ölçmek için koridora girmeleri için 25 dolar ödediğini söylediğini iddia etti.
Diğerleri ise o kadar öfkelendiklerini ve hemen görevlerini bırakmaya karar verdiklerini belirtti.
27 yaşındaki sıhhiye eri Yuval Green, Gazze’de yaklaşık iki ay geçirdikten sonra gördüklerine dayanamayarak geçen ocak ayında görev yerini terk ettiğini anlattı.
Askerlerin evlere saygısızlık ettiğini, tıbbi acil durumlar için kullanılan siyah kalemlerle duvar yazıları yazdıklarını ve evleri yağmaladıklarını, hatıra olarak toplamak için tespih aradıklarını söyledi.
Bardağı taşıran son damla ise komutanının Hamas’ın kullanmasını istemediğini söyleyerek askerlere bir evi yakmalarını emretmesi olmuş.
Green, askeri bir araçta oturduğunu ve yanan plastik kokusu arasında dumandan boğulduğunu söyledi. Yangını kinci bulduğunu, Filistinlilerden zaten kaybettiklerinden daha fazlasını almak için bir neden görmediğini dilke getirdi.
Green, görevleri tamamlanmadan birliğinden ayrılmış.
Askerlerden oluşan bir panel, Gazze’de gördükleri hakkında konuştu. Organizatörler üzerinde Martin Luther King Jr. alıntısı bulunan poster boyutunda çıkartmalar dağıttı: “Adil olmayan yasalara itaatsizlik etmek ahlaki bir sorumluluktur.”
Organizatörlerden Max Kresch, askerlerin konumlarını değişim yaratmak için kullanabileceklerini söyledi.
Kresch, “Popüler olmasa bile, adaletsizlik karşısında sesimizi yükseltmek için sesimizi kullanmalıyız” dedi.
Ancak savaşan ve meslektaşlarını kaybeden bazıları bu hareketi bir tokat olarak nitelendiriyor.
2023’ün sonunda Gazze’de iki ay geçiren 42 yaşındaki paraşütçü Gilad Segal, “Kendimizi savunma yeteneğimize zarar veriyorlar” dedi.
Segal, Hamas’ın sığınağı olarak kullanılan evlerin dümdüz edilmesi de dahil olmak üzere ordunun yaptığı her şeyin gerekli olduğunu söyledi.
“Hükümetle aynı fikirde olmak ya da olmamak bir askerin işi değil” diye ekledi.
Görev yapmayı reddeden askerlerin hareketi Yesh Gvul’un sözcüsü Ishai Menuchin, savaşmayı reddeden 80’den fazla askerle çalıştığını ve aynı şekilde hisseden ama sessiz kalan yüzlerce asker olduğunu bildirdi.
AP’ye konuşan askerlerden bazıları çelişki ve pişmanlık duyduklarını, gördüklerini sindirmek için arkadaş ve akrabalarıyla konuştuklarını söyledi.
