Bilim insanları, ikinci bir dil öğrenmenin, bunamayı yıllar boyunca uzak tutmaya yardımcı olabileceğini ortaya koydu. Uzun zamandır bilinen bir gerçeğe göre, iki dil bilen kişilerin, yalnızca anadillerini konuşabilen bireylere kıyasla, iş ve eğitim gibi diğer faktörlerden bağımsız olarak ortalama 5,4 yıl daha geç bunamaya yakalandığı gözlemleniyor.
Ancak, bu faydanın neden bu kadar önemli olduğu, uzmanlar için uzun zamandır bir gizemdi. Şimdi ise, yapılan MRI görüntüleme çalışmaları, bilim insanlarına birden fazla dil konuşan insanların beyinlerinde ne gibi değişiklikler olduğunu daha net bir şekilde gösteriyor.DailyMail’de yer alan habere göre; Montreal’deki McGill Üniversitesi’nden Dr. Natalie Phillips, bulguların, ikinci bir dil konuşmanın beynin boyutunu artırabileceğini ve bu sayede daha fazla beyin rezervi sağlanabileceğini ortaya koyduğunu belirtti. Phillips, beynin büyüklüğü ve rezervinin daha fazla olan kişilerin, bunamaya yol açacak eşiğe ulaşmadan önce daha fazla hasara dayanabildiklerini vurguladı.Araştırmalar, iki dil bilen kişilerin beyinlerindeki dil bölgelerinde daha fazla hücre bulunduğunu, ayrıca öğrenme ve duygusal işlevlerle ilişkili bölgelerin hacminin arttığını gösterdi. Ayrıca, başka bir dil konuşmanın beynin verimliliğini ve uyum yeteneğini artırdığı da ortaya kondu. Phillips, beyin, bunama sonucu küçüldüğünde, organın aynı bilgiye erişmek için farklı yollar kullanabileceğini ifade etti.İki dil arasında geçiş yapmanın, karar verme, planlama ve dikkat gibi bilişsel işlevlere katkı sağladığı ve bu yeteneklerin güçlendiği düşünülüyor. Phillips ve ekibi, Eylül ayında yaptıkları araştırmada, iki dilliliğin beyin sağlığıyla olan bağlantısını keşfettiler. Beyin sağlığı, hastalıklar karşısında beynin daha dayanıklı olmasına yardımcı olabiliyor.2024 yılında yapılan bir başka araştırmada ise, erken ya da geç evre Alzheimer hastalığına sahip olan iki dil bilen ve tek dil bilen bireyler karşılaştırıldı. MRI taramaları, iki dil konuşan demans hastalarının, hafıza ve öğrenme ile ilgili beyin bölgesindeki aktivitede tek dil konuşanlara göre çok daha az düşüş yaşadığını gösterdi. Ancak araştırmacılar, bu farkın beyin bölgesinin büyüklüğünde değil, güçlenmesinde olduğunu belirtti.York Üniversitesi’nden Prof. Ellen Bialystok, “Bu durum, bunamayı engellemiyor ancak geciktiriyor,” dedi. Bialystok, iki dil bilen kişilerin bilişsel sorunlar göstermeye başladığında daha hızlı gerileme yaşadığını ancak bu sürecin daha geç başladığını ifade etti. Bu ekstra zaman, ailelerin bakım süreçlerinde önemli fırsatlar sunabilir.Ancak uzmanlar, İngiltere’deki nüfusun yalnızca %10’unun birden fazla dil konuşabildiğine dikkat çekiyor. Yine de, bu konuda asla geç olmadığını vurgulayan uzmanlar, yetişkinlikte yeni bir dil öğrenmenin beyin sağlığına hâlâ katkı sağladığını belirtiyor.Illinois’deki Northwestern Üniversitesi’nden Prof. Victoria Marian, yetişkinlerde yeni bir dil öğrenmenin beyin üzerindeki olumlu etkilerini araştırmaktadır. Uzmanlar, ikinci bir dil ne kadar uzun süre konuşulursa, beynin o kadar fazla uyarılacağını söylüyor.Alzheimer Derneği’ne göre, İngiltere’de şu an yaklaşık 982.000 demans hastası bulunuyor ve bu sayının 2040 yılında 1,4 milyona çıkması bekleniyor. Ancak, NHS’ye göre bunama vakalarının yaklaşık %40’ının önlenebilir olduğu düşünülüyor. Uzmanlar, yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme, daha fazla egzersiz yapma ve sigarayı bırakma gibi alışkanlıkların, bu rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olabileceğini belirtiyor.