Almanya’da seçimi kazanan Hristiyan Demokratlar lideri Friedrich Merz, Avrupa’ya ABD’den “gerçek bağımsızlık” kazandırma sözü verdi. Merz, Avrupa’nın en büyük ekonomisi zor durumdayken, toplumu göç konusunda bölünmüşken ve güvenliği ABD ile Rusya-Çin arasında sıkışmışken şansölye olmaya hazırlanıyor. (Haber: Derya Doğan)

Almanya’nın yeni başbakanı olmaya hazırlanan Friedrich Merz Avrupa’ya ABD’den “gerçek bağımsızlık” kazandırma sözü verdi.
Zafer sonrası açıklama yapan Merz, “Mutlak önceliğim Avrupa’yı güçlendirmek olacak. Böylece ABD’den bağımsızlığımızı elde edebiliriz” dedi.
“AfD ile bir koalisyonun söz konusu olmadığını hep söyledim” diyen müstakbel başbakan, “Çok temel görüş ayrılıklarımız var. Bizim istediğimizin tam tersini istiyorlar. İşte bu yüzden işbirliği olmayacak” diye konuştu.
Almanya’da ana akım partiler, teknoloji milyarderi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın müttefiki Elon Musk da dahil olmak üzere ABD’nin önde gelen isimlerinin desteğini alan aşırı sağcı AfD ile ortaklık kurmayı reddediyor.

Diğer liderlerle yuvarlak masa toplantısı düzenleyen Merz, “İki taraftan da öylesine büyük bir baskı altındayız ki şu anda benim mutlak önceliğim Avrupa’da birliği sağlamak. Avrupa’da birlik yaratmak mümkün” dedi.
Merz’in ABD’ye yönelik bu çıkışı, Trump’ın seçim sonucunu memnuniyetle karşılamasına rağmen geldi.

Parlamentoya, güvenlik önlemlerinin artırılması ve Alman kara sınırlarının düzensiz göçe kapatılması çağrısında bulunan iki önerge sundu.
Almanya sınırlarında sığınmacıların daha fazla geri çevrilmesini öngören önerge, aralarında neo-Nazi AfD’nin de bulunduğu muhalefet partilerinin destek vereceğini açıklamasının ardından kabul edildi.
Aşırı sağcı milletvekilleri sonucu alkışlarla karşıladı. Merz’in önerilerinin aşırı sağcılar tarafından desteklenmesi Almanya’da siyasi gerilimi arttırdı.
Hristiyan Demokratlar’ın (CDU/CSU) kısıtlayıcı bir göç politikası ve güvenlik makamları için ek yetkiler öngören kapsamlı reform önerilerini içeren ikinci bir önergesi oy çokluğuyla reddedilmişti.

Şansölye Scholz’un Sosyal Demokratları (SPD), ZDF’nin tahminine göre yüzde 16,5 oy oranıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en kötü sonucunu aldı.
Scholz bu “acı” bir sonucu kabul ettiğini söyledi.
Öte yandan Yeşiller de yüzde 11,8’de kaldı.
Özellikle genç seçmenlerden gelen güçlü destek, radikal sol Die Linke partisini yüzde 8,7 oy oranına taşıdı.
Piyasa yanlısı Hür Demokratlar (FDP) ve yeni gelen Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) partisi parlamentoya girmek için yüzde 5 barajı civarında seyretti.

Erkek seçmenler daha çok sağa yönelirken, kadın seçmenler sol partilere daha güçlü destek verdi.
Muhafazakârları sağa kaydıran “atılgan bir ekonomik liberal” olan Merz, 16 yıl boyunca Almanya’yı yöneten eski muhafazakâr Şansölye Angela Merkel’in antitezi olarak görülüyor.
Merz, Scholz hükümetinin uzak durduğu Ukrayna’nın daha uzun menzilli Taurus füzeleriyle donatılmasını şartlı olarak destekliyor ve Avrupa’nın NATO’ya sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşünüyor.
