Ukrayna-Rusya arasındaki savaş üçüncü yılında devam ederken zorlu geçecek bir kışın ayak sesleri duyulmaya başladı. Elektrik altyapısı paramparça olan Ukraynalılar, her gün saatlerce ışık veya ısı olmadan yaşamak zorunda kalabilir. Bu arada Washington’da ve bazı Batı başkentlerinde ruh hali de değişmeye başladı. Savaş alanında zorlu geçecek olan kış, Batı’nın Ukrayna’ya yönelik desteğinin azalmasıyla daha da tehlikeli bir hal alıyor. Bazı Batılı başkentler “tam zafer” isteğinden uzaklaşıp müzakere seçeneğine doğru yönelirken, Ukrayna’nın savaş hedefleri mecburi bir değişiklikle karşı karşıya.

Ukrayna’nın savaşın başlangıcından beri geçirmesi gereken üçüncü kış kapıda.
Doğuda, birlikleri Rus rakiplerinin ezici ilerleyişi karşısında geriliyor.Elektrik altyapısının yarısı paramparça olan Ukraynalılar, en soğuk aylarda her gün saatlerce ışık veya ısı olmadan yaşamak zorunda kalabilir.
Rus ordusu Ukrayna’nın kritik altyapılarına saldırmaya devam ediyor.Bu arada Washington’da ve bazı Batı başkentlerinde ruh hali de değişmeye başladı.
Fikirler, savaşın ancak Rusya ordusunun Ukrayna’dan çekilmesiyle sona erebileceği kararlılığından, müzakereli bir çözümün en iyi umut olabileceği yönündeki isteksiz kabule kaydı.
Yine de Kiev’e, bu küçültülmüş hedefe ulaşmak için bile ihtiyaç duyduğu destek verilmiyor.Financial Times’ın haberine göre Ukrayna’nın umutları, her şeyden önce Donald Trump’ın gelecek ay yapılacak ABD seçimlerini kazanması ve söz verdiği gibi savaşın hızla sona ermesini istemesi tehlikesiyle gölgeleniyor.
Ortadoğu’da tırmanan gerilimle boğuşurken, daha önce Rusya’yı askeri olarak yenmek gerektiğinde ısrar eden bazı batı başkentleri bile hedeflerini değiştiriyor.Financial Times’ın haberine göre kapalı kapılar ardında, ülkenin Rus işgalinden geri kalan kısmının NATO’ya katılmasına izin verilmesiyle ilgili bir anlaşma konuşuluyor.
Moskova, işgal ettiği Ukrayna’nın yaklaşık beşte biri üzerinde fiili kontrolü elinde tutuyor.Ancak bu senaryo iddialı varsayımlara dayanıyor. Bunlardan biri, ABD ve müttefiklerinin, Kiev’e şimdiye kadar isteksiz davrandıkları halde NATO üyeliği sunmaya hazır olması.
Bu varsayım gerçekleşirse, ABD ve ortakları tarafından Ukrayna’ya büyük ve maliyetli bir kuvvet konuşlandırılmasını gerektirecek.İkinci önemli nokta, Putin’in böyle bir senaryoyu müzakere etmeye ve kabul etmeye ikna edilip edilemeyeceği.
Ukrayna’nın NATO’ya katılmasını engellemek onun görünürdeki savaş amaçlarından biriydi.Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, geçen ay Washington’da savaşı sonlandırmasını umut ettiği “zafer planını” sundu.
İki önemli talepte eli boş ayrıldı: NATO üyeliği konusunda ilerleme ve Kiev’in Rus topraklarında uzun menzilli saldırılar için batı füzelerini kullanmasına izin verilmesi.Amaç ister açık bir zafer kazanmak ister Rusya’yı müzakere masasına oturtmak olsun, Batılı müttefiklerin Ukrayna’nın elini güçlendirmesi gerekiyor.Kremlin, savaşmanın maliyetinin çok yüksek olduğunu hissederse, Kiev ve batı için tatmin edici olabilecek bir anlaşma için görüşmelere zorlanabilir.

Door