Bilim insanları günümüz Meksika topraklarında 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar yaşayan ve güçlü bir uygarlık kurmuş olan Aztekler ile ilgili ilginç bir çalışma yaptı. Yapılan yeni çalışma uygarlığın kafatası şeklindeki düdüklerinin dinleyicileri nasıl etkilediği hakkında şaşırtıcı bir sonuç ortaya koydu.
Bilim insanları, Aztek uygarlığının kültürel ve dini objelerinden biri olan “ölüm düdüğü” üzerinde yaptığı araştırmalarla dikkat çekici bulgular elde etti.
Günümüz Meksika topraklarında 14. ve 16. yüzyıllar arasında hüküm süren Azteklerin kullandığı bu düdüklerin, insan beyni üzerindeki etkileri ilk kez bilimsel olarak incelendi.Araştırma kapsamında 70 Avrupalı gönüllünün beyin faaliyetleri, “ölüm düdüğü”nün çıkardığı seslere maruz bırakılarak ölçüldü. “Hem doğal hem de yapay kaynağa” sahip olduğu düşünülen bu seslerin, işitsel kortekste önemli hareketlere yol açtığı ve zihinsel süreçleri etkilediği saptandı.Katılımcılar, çığlık benzeri sesleri “aşırı negatif, korkutucu ve rahatsız edici” olarak tanımladı. İsviçre ve Norveçli araştırmacıların Communications Psychology dergisinde yayımlanan çalışmasına göre, beyin bu sesleri anlamlandırmakta zorlanıyor ve sembolik bir anlam yükleyemiyor.Aztekler tarafından savaşlarda düşmanları korkutmak için kullanıldığı düşünülen bu düdükler, bazı arkeolojik bulgulara göre dini ayinlerde de yer almış olabilir. Kurban edilen insanların kemiklerinin yanında bulunan ölüm düdükleri, kurbanların ruhlarını temsil ettiği düşünülüyor.Azteklerin, doğa olaylarını etkilemek için düzenlediği kurban ritüelleri de bu uygarlığın çarpıcı yönlerinden biri.
Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH) tarafından yürütülen bir araştırmada, 15. yüzyıldaki kuraklığı sona erdirmek amacıyla çocukların kurban edildiği ortaya konmuştu.Başkent Meksiko’daki Templo Mayor kazılarında, yaşları 2 ila 7 arasında değişen en az 42 çocuğun kalıntılarına rastlanmıştı. Çocukların, Azteklerin yağmur tanrısı Tláloc’a adandığı ve yontulmuş taş kutularda, süs eşyalarıyla birlikte sırtüstü yatırıldığı tespit edildi.