Tarihin en tartışmalı figürlerinden biri olan Grigori Rasputin’in yaşamı, Rus İmparatorluğu’na olan etkileri ve sonrasında gelişen gizemli olaylar, yüzyıllar geçmesine rağmen hala büyük bir ilgiyle araştırılmaya devam ediyor. Çarlık Rusya’sının son döneminde, özellikle Çar II. Nikolay ve Çariçe Aleksandra ile olan yakın ilişkisiyle tanınan Rasputin, halk arasında “Tanrı’nın adamı” olarak anılsa da, çok sayıda skandala da karışmıştı. İşte Rusya’nın gizemli kahinin sır dolu hayatı.
Rusya’nın son çarı II. Nikolay ve Çariçe Aleksandra’nın yakın danışmanı, halk arasında “Tanrı’nın adamı” olarak bilinen Grigori Rasputin, sadece Rus İmparatorluğu’nun çöküşünde değil, aynı zamanda tarihsel bir efsanenin doğmasında da büyük bir rol oynadı.
Köylü bir aileden gelen ve kendini din adamı olarak tanıtan Rasputin, kısa süre içinde Rus soylularının ve imparatorluk ailesinin gözdesi haline geldi. Ancak onun yükselişi, şüphe ve skandallarla dolu bir süreçti.Rasputin’in Rus İmparatorluğu’ndaki etkisi, özellikle Çariçe Aleksandra’nın oğlu Alexei’nin hemofili hastalığı nedeniyle başlamıştı.
1905’te St. Petersburg’a yerleşen Rasputin, kendisini bir dini lider ve tedavi edici olarak tanıttı. Oğlu Alexei’nin hastalığına karşı uyguladığı tedavi yöntemlerinin başarılı olduğu düşüncesiyle,Çariçe Aleksandra ona derin bir güven duymaya başladı.
Rasputin’in, hastalığına çare bulduğu öne sürülen Alexei üzerindeki etkisi, onu imparatorluk ailesinin vazgeçilmez bir parçası haline getirdi.Ancak bu yakın ilişki, Rus aristokrasisi ve halk arasında tepkiyle karşılandı. Rasputin’in saygısız tavırları, üslubu ve halkla olan iletişimi, imparatorluk ailesinin saygınlığını zedeleyen bir hal aldı.
O dönemdeki üst sınıflar ve din adamları, Rasputin’i “şarlatan” olarak görüyordu ve onun imparatorluk ailesine olan etkisi, çok geçmeden bir tehdit haline geldi.1916 yılında, Rasputin’in Rus İmparatorluk ailesi üzerindeki etkisini sonlandırmak isteyen bir grup aristokrat, onu öldürmeye karar verdi.
Suikastin planını organize edenler arasında Prince Felix Yusupov, Vladimir Purishkevich ve doktor Stanislaus de Lazo yer alıyordu. Rasputin, zehirli yiyeceklerle saldırıya uğradı, ancak zehir etkili olmadı. Ardından, tabancayla vuruldu ve kaçmaya çalıştı. Birkaç dakika sonra tekrar vurularak öldü.
Ölümüne dair birçok söylenti çıktı; bazıları Rasputin’in hayatta kalmaya çalıştığını, diğerleri ise öldükten sonra cesedinin bulunma şeklini anlatıyordu. Otopsi sonucunda Rasputin’in ölümünün kurşun yaralarından kaynaklandığı anlaşıldı. Rasputin’in ölümü, Çarlık Rusya’sının sonunun başlangıcını simgeliyordu.Rasputin’in etkisi, sadece Rus İmparatorluğu’nun son yıllarında değil, aynı zamanda dünya genelinde uzun süreli bir etki bıraktı.
Ölümünün ardından, Rusya’da Çarlık rejimi yerini Sovyet yönetimine bırakırken, Rasputin’in imparatorluk ailesi üzerindeki etkisi de tarihe kazındı.
Bugün, Rasputin hala popüler kültürde sıkça yer almakta; kitaplar, filmler ve belgesellerdeki hikayelerle adını duyurmaya devam ediyor.Rasputin, tarih kitaplarında sadece bir din adamı ya da “Tanrı’nın adamı” olarak geçmekle kalmadı; aynı zamanda halk arasında, sayısız komplo teorisinin ve efsanenin kaynağı oldu. Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Rasputin’in hayatı ve ölümü, Rus tarihinin en gizemli ve etkileyici olaylarından biri olmaya devam etmektedir.